Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Ümit ile Kadın Futbol Köşe Yazıları

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
sporun kadınlar için önemi

Kadınların spor yapması toplum içerisinde kadına biçilen rol ile yakından ilgili. Sağlık açısından olumlu etkileri açısından sporun kadınla-erkek arasında herhangi bir farklılığı bulunmamasına rağmen, yeryüzünde genel olarak erkeklerin spor yapma şansı daha fazla. Kadınların spor aktivitelerinde kabul görmemesi eski Yunan olimpiyatlarına kadar dayanır. Modern spor tarihinde bile


Kadınlar dünya genelinde, toplumda erkekler kadar aktif yer alamamakta, kendine biçilen rol olarak dış dünyadan çok evle ilgilenmektedir. Bu konu kadınların spor aktivitelerine katılımları hususunda da kendini gösteriyor. Kadınlara özel bazı fizyolojik gereksinimler ve hastalık riskleri açısındansa spor yapmanın kadın sağlığı üzerine faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Kadınları etkileyen en önemli sağlık sorunları olan osteoporoz (kemik erimesi) ve meme kanseri spor alışkanlığı ile yakından ilgilidir.


Daha çok kadın hastalığı olarak bilinen bu iki hastalıktan korunmada da sporun rolü büyüktür. Spor; kemik erimesini önlemenin yanında, osteoporoz tedavisinin en önemli parçalarından birisidir. Hangi yaşta olursak olalım spor yaparak kemik yoğunluğumuzu artırabiliriz. Spor yapan kadınlarda kemik yoğunluğu yapmayanlara oranla daha fazladır ve ileri yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yakalanma şansı azalmaktadır. Osteoporoz tedavisinde kadının yaşı ne olursa olsun, tedavinin bir parçası olarak egzersiz reçetesi verilmektedir.


Kanserler yine kadın yaşamını tehdit eden önemli bir hastalık grubudur. Kadınlarda en çok korkulan kanser olan meme kanserinin önlenmesinde sporun önemi son yıllarda detaylı olarak araştırılmıştır. Titizce yapılan araştırmaların sonunda egzersiz yapan kadınlarda, meme kanserine yakalanma şansının azaldığı ortaya konmuştur. Sebep sonuç ilişkisi olarak ileri sürülen görüş; egzersiz ile azalan yağ dokusunun östrojenin yağ dokusundaki aşırı dönüşümünü engelleyerek kanser oluşumunun önüne geçtiği şeklindedir.





SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN...


İdeal ve en ucuz tedavi hasta olmamaktır, dolayısıyla bu hedefe yönelik olarak genç, hatta çocuk yaşlardan itibaren spor yapmalıyız. Spor yaparak hastalıklardan korunmamızın yanında yağ dokumuzu azaltabilir ve sıkı bir vücuda sahip olabiliriz. Spor kondisyonu geliştirmesi, hareketliliği ve üretkenliği artırması sayesinde kadının kendine güveninin ve benlik saygısının artmasını sağlar. Bu sayede kadının zinde, güzel, kaliteli ve mutlu bir yaşam sürmesine aracılık eder.


Yaşamı tehdit eden en önemli sağlık sorunu kalp ve damar hastalıklarıdır. Bu konuda kadınların çok önemli bir şansı kadınlık hormonu olan östrojenin koruyucu etkisidir. Gerçekten östrojen sayesinde kadınlar erkeklere nazaran çok daha az oranda kalp-damar hastalıklarına yakalanmaktadır. Ancak son yıllarda bu durum değişmektedir ve geçmişe oranla kadınlar daha erken yaşlarda ve daha sık kalp hastalığına yakalanmaktadır..


Hareketsiz yaşam ve şişmanlığın bir salgın halini almasının da etkisiyle kadınlarda da kalp hastalıklara eskiye oranla daha sık gözükmekte ve kadın sağlığını etkileyen en önemli hastalıklardan biri olmaktadır. Spor sayesinde en önemli kalp hastalığı risk faktörü olan egzersiz yoksunluğu ve fazla kilolardan kurtulabilir, kolesterolünüzü düşürebilir ve iyi huylu kolesterolünüzü yükselterek damarlarınızı yağ plaklarından temizleyebilirsiniz.


Spor ile osteoporoz (kemik erimesi), bazı tür kanserler, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı, tansiyon gibi hastalıkların önüne geçilmesinin yanında fazla kilolardan arındırılmış ve atletik olarak yeniden şekillendirilmiş vücudumuzla daha kaliteli ve mutlu bir yaşam sürebiliriz. Spor ile günlük streslerden uzaklaşabilir ve daha üretken bir hayat sürebiliriz. Tüm bunların sonucu olarak hemen spora başlayın;





SAĞLIKLA SPOR YAPMAK İÇİN...


Ailesinde kalp hastalığı hikayesi olan, kaza dışında erken yaşlarda ölüm hikayesi bulunan, şeker veya tansiyon hastası, sigara bağımlısı, kolesterol, aşırı kilo sorunu olan kadınlar spora başlarken bir spor hekimi kontrolünden geçmelidir. Spor hekiminizin uygulayacağı bazı test ve değerlendirmeler sonrası kademeli olarak efor yoğunluğunuzu artırmalı, sağlık açısından spor yapmanızın herhangi bir sakıncası olup olmadığı ortaya konmalıdır.


SPOR OLARAK NE YAPABİLİRİM?


Aklınıza gelen her sporu yapabilirsiniz. Hiçbir imkanınız yoksa en azından düzenli yürüyüş yapabilirsiniz. Düzenli yürüyüş yapabilmeniz için pahalı egzersiz ekipmanına veya bir kulüp üyeliğine ihtiyacınız yoktur ve sağlık için elde edeceğiniz tüm kazanımları sağlayabilirsiniz. Yürümeye uygun güzel bir spor ayakkabısı, rahat pamuklu bir egzersiz kıyafeti ve bir su şişesi sağlıkla spor yapmanız için yeterlidir. Hangi spor için olursa olsun temel kurallar aynıdır. Yapacağınız spor aktivitesi en azından 20-30 dakika, ideal olarak 45 dakika kesintisiz sürmelidir. Ritmik olarak geniş kas gruplarını çalıştırmaları egzersizden önce ve sonra bütün kaslarımızı germeliyiz. Spordan önce, spor esnasında ve sonrasında yeteri kadar su içmeliyiz.


Kadınlar için uygun görülen sporlar genellikle bale, buz pateni, ritmik jimnastik, su balesi-senkronize yüzme, dans gibi sanatla içiçe sporlar olmakla beraber artık hemen hemen her spor dalında kadınları görmek mümkündür. Estetik sporlarda kadınlar erkeklere oranla daha başarılı olmakta ve fizyolojik gereksinimlerini daha rahat sağlayabilmektedir. Diğer sporlarda da kadınlar sağlıkları için yeteri kadar kazanım sağlamakta ve profesyonel olmadığı sürece fiziksel kapasiteleri ile ilgili bir sorun yaşamamaktadırlar. Yüzme, tenis, paten, atletizm, bisiklet, voleybol, basketbol gibi topla oynanan sporlar gibi her spor türü bayanlar tarafından başarı ve sağlıkla uygulanmaktadır. Siz de kendinize uyan bir spor bulabilir ve spor yoluyla kendinizi ifade edebilirsiniz.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Kadın ve Futbolcu

Futbol sadece erkek oyunu mudur? Kadınlar futbol ile ilgilenir mi? Türkiye’de bir çok erkek kadınların futboldan anlamadığı söylüyor. Buna en büyük etki nedir? Rolan Barthes yaşanan dönemi kültürel ve idolojik olarak inceler. Günümüzde yapılan en büyük söylemlerden biride kadınların futboldan almadığını savunmaktır. Bunun en büyük sebepleri; Türkiye’nin erkek egemen toplum olması, kadınların idolojik olarak farklı sınıflara konması ve toplumsal kültür olarak olaylara farklı bakması denebilir. Olaylara üç farklı açıdan bakabiliriz aslında ilk olarak ‘’cinsiyet’’ ikinci olarak ‘’idoloji’’ üçüncü olarak ‘’kültürel yapı’’olarak. Türkiye’de Kadın ve Futbol adına yapılan bir çok söylem vardır. Buna en iyi örneklerden biri Ümit Özat’dır. Ümit Özat katıldığı "Bizim Stadyum" programında yorumcu Simge Fıstıkoğlu'na "Ben kadınlarla futbol konuşmam" dedi ve stüdyodan ayrıldı. Bunun üzerine sosyal medya’dan tepki alan Ümit Özat kendini Twitter üzerinden savunmaya çalıştı. Ümit Özat’ın attığı tweetler.







Kadınlar futbolu sevmez sözü başlı başına bir söylemdir. Türkiye’de ‘’kadınlar futboldan ne anlar’’ kelimesi bir mit örneği olabilir. Aslında Türkiye’de kadınların futbolu sevememe sebebi ‘’ilgi’’dir. Bir çok kadın kendi hem cinsleri tarafından futbol oynadığı için dışlanabilir. Çünkü onlara göre futbol ‘’ dizi ya da filmini bölen, kocalarının küfürbaz yanlarıyla yüzleşmelerine neden olan anlamsız müsabaka’’ olabilir.Bunun ile ilgi Uzman Psikolog Danışmanı Rüya Turna ‘’ilgi’’ kelimesini şu şekilde açıklamıştır:

‘’Pek çok kadın futboldan gerçekten de çok anlamaz. Çok ilgilenmez. Çünkü “ilgi” bilgi ile oluşur. Kişi bilmediği bir şeye ilgi duyamaz. Bizim toplumumuzda genellikle kadının futbol hakkındaki bilgisi çok küçük yaşlarda oluşur. Futbol hakkındaki bu bilgi öncelikle erkek çocukların sokakta top peşinde koşmasıdır. Bir kız çocuğu da o topun peşinde koşmak istediğinde dışlanır. Bazı kız çocukları savaşa çok küçük yaşlarda başlayarak erkek çocuklarıyla o topun peşinde koşar.

Bu özellikle yönetebildiği, muhtemelen kendinden daha küçük çocuklarla olur. Aile sesini çıkarmaz ya da ilgilenmezse o topun peşinde bir süre koşar ve yanındaki erkek çocuklar o kızın varlığına alışabilir. Ancak bu sefer de bu kız, topun peşinden koşmasına izin verilmeyen diğer kız çocukları tarafından ve onun varlığını kabul etmek istemeyen daha büyük diğer erkek çocukları tarafından dışlanır. Sonuçta kız, bu dışlanmayla uğraşarak vakit kaybettiğini düşünerek vazgeçer.’’

Bu açıklamadan anlaşıldığı gibi asıl önemli olan ilgidir. Kadın ve futbol olarak olaya bakmaktansa kadın ve erkek olarak duruma bir bakmak gerekir. Ülkemizde kadın ve erkekler ne derece eşitler? Erkek egemen toplumda kadınların futbola olan ilgisi nasıl ortaya çıkar? Öncelik bu soruları sormamız gerekir. Bu konu hakkında bir anket hazırladım. Ankette sorduğum soru ‘’kadınlar neden futbolu sevmez?’’ a-) ilgi alanı olarak görmedikleri için b-) Futbol erkek oyunu olduğu için c-) iki şıkta değil

Yaptığım anketi yüz kadına sordum otuz sekizi ilgi alanı olarak görmedikleri söyledi. Elli ikisi futbol erkek oyunudur dedi. Geri kalanlar ise iki şıkında olmadığını söyledi. Türkiye’de kadın futbol ligi olmasına rağmen erkek futbol ligi kadar bir önemi yok.

Futbolda Kadın Ayrımcılığı

Ülkemizde kadınların futbola ilgisinin olmama sebeplerinden en önemlisi cinsiyet ayrımı. Bir çok kadınlar ve erkekler ve ya hem cinsleri tarafından küçük yaşta futbol oynadıkları için ötekileştiriliyor. Sanki futbol sadece erkek oyunuymuş gibi gösteriliyor. Bu zorluklara karşı gelen kadınlardan biride Dr. Lale Orta – 8 Şubat 2013 Futbolekonomi.com’a yazdığı yazı kısaca bir özetledi aslında





Hakkım olduğuna inandım…
Oynadım…
Futbol Antrenörü olmak istedim…
Çevremdekiler nasıl olur dediler…
Neden olmasın dedim…
Sen kadınsın, kadından antrenör olmaz ki dediler…
Neyse ki o dönemin Federasyonu beni kursa aldı …
En başarılı ben oldum…,
Üniversitede; kız öğrencilere futbol bölümü ve antrenörlüğü kapalıydı…
Beni gördüler ve kızları da aldılar…
Hakem oldum, engelleri bilmeden…
Maç yönetmek istedim Süper Lig’de…
Sen kadınsın yönetemezsin dediler…
Dünyada örneği yok dediler…
Sanki kötü bir şey yapacakmışım gibi…
Yılmadım…
Çalıştım… Çalıştım… Çalıştım…
FIFA hakemi oldum…
Sonunda, Avrupa’da bile birçok ilki gerçekleştirdim…
Çok sevdiğim hakemliği yaştan dolayı bıraktım…
Futbolda ilgili yasa maddesine göre de delegelik hakkını elde ettim…
Sonra tekrar statüyü değiştirdiler…
Olmaaaz…Sen olamazsın dediler…
Neden dedim…
Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetmen lazım dediler…
Ben zaten Şampiyonlar Ligi’nde maç yönettim dedim…
Hem de “Has”ını…FİNALİNİ yönettim…
Onlar olmaaaz, sayılmaz dediler…
Ben kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetmişim…
Ama benim kadar maç yöneten kimse yok…
Fark etmezmiş…

Çünkü onlar ERKEKLER Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetmişler…
KADIN – ERKEK EŞİTLİĞİ HERKES İÇİN TEMEL BİR HAK DEĞİL MİDİR?

Değilmiş…Şampiyonlar Ligi denilince erkek maçları anlaşılırmış! Bu neden içimi acıttıTFF Tahkim Kurulu’na Avukat Sayın Emin Özkurt aracılığıyla itiraz ettim… Bunun düzeltileceğine inanıyordum… İnanmak istiyordum… Ne yazık ki Tahkim Kurulu da itirazı reddetti…’’


Kaynak:http://www.futbolekonomi.com/index....olda-kadn-olmak&catid=265:lale-orta&Itemid=58

Futbolun içinde olan bir kadının gözünden cinsiyet ve futbol ayrımı bu durumda.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
futbolda kadın taraftar olmak

Futbol; gücünü karşındakine kabul ettirme, tatlı sert mücadele, kazanma hırsı gibi öne çıkan unsurlarıyla “eril” bir spordur. Hatta taraftarların takımlarından bekledikleri sonuna kadar mücadele etmeleri “karı gibi oynamamalarıydı”. Burada “karı gibi oynamamak” üzerinden kadınların yapamaycağı düzeyde mücadele ve savaş ruhundan bahsedilip bunun kadınlar tarafından yapılamadığı içselleştiriliyor. Diğer birçok alanda olduğu gibi futbolda da güçlü ve başarılı olmak “kadın gibi olmama” eylemleriyle cinsiyetçi söylem ve tutumlar üzerinden kurgulanıyor. İyi mücadele etmeyen takımlarımız sürekli “erkek gibi” oynamaya davet ediliyor. Böylesine dışlanmışlık içerisinde dahi futbola ilgi gösteren ve takip eden kadınlar vardır. Bu eril alan içinde futbolu seven kadın taraftarlar erkekler tarafından sürekli eleştiriliyor. Bununla birlikte çoğunluk olan erkek fanatikler ‘’Futboldan anlayan’’ olarak tabir edilen kadınları egzotik buluyor. Futbolla iç içe olan hatta oynamaktan hoşlanan kadınlar için “erkek gibi” yakıştırması sıklıkla yapılıyor.
Stadyumdaki Kadınlar
Futbol erkek egemenliğinde olduğu için futbolla ilgili bütün alanlar yine bu bakış üzerinden tasnif edilir. Yine bu bakış kendinden olmayanı yani kadın taraftarı etkisiz ve gereksiz bularak yok sayar. Yok saymak TFF’nin uygulamalarında bile görülüyor. Saha kapatma cezaları uygulanırken maçlara sadece kadın ve çocukların alınması pozitif ayrımcılık gibi görünse de aslında bu uygulama bu kişilerin taraftar olarak algılanmamasıyla alakalı. Saha kapatma cezası verilip kadın ve çocukların maça alınması doğudaki birine kaç çocuğun var diye sorduğunda üç çocuğum var demesi alışkanlığının yansıması. Yedi çocuğu vardır fakat kız olanları söylemez.
Taraftar kültürüyle alakalı yapmış olduğum araştırmada bir taraftar, kadın taraftarların gereksizliğiyle ilgili düşüncelerini şu sözlerle dile getirmişti:
“Biz yemek kurslarına, dans kurslarına
gitmediğimiz gibi onlar da gelseler de
gelmeseler de önemli olmuyor”.
Sizi yok sayan kişiler gibi hareket ettiğinizde yani onlara benzemeye başladığınızda yok sayıldığınız alanda varolmaya başlarsınız. Bu tutum maçlara giden birçok kadın taraftarın eril tutum sergilemesine neden oluyor. Stadyumların modernleşmesiyle tribünlerde yer bulmaya başlayan kadın taraftarların sayısı her ne kadar artış gösterse de günümüzdeki kadın taraftar sayısı İngiltere verilerine göre %10-15 civarı. (Bu oranın ülkemizde daha düşük olması muhtemeldir.)
Dikkat edilmesi gereken nokta ise maçlara gelen %10-15‘lik kadın grubun “koyu” olarak nitelendirdiğimiz taraftar grubuna dahil olduğu ve maçları büyük ölçüde kaçırmayan kitleden olması. Bu kadınlar, böyle bir ortamda biz de varız diyip bu ortamda rutin bir şekilde bulunmaya başladıklarında; bulundukları ortamı daha yumuşatmak, şiddet atmosferinden uzaklaştırmak yerine ortamdaki koşullara ayak uydurarak fanatik taraftarların ritüellerini aynen benimsiyorlar. Yani düzenli olarak maçlara giden kadın fanatiklerin hareketlerinin erkek fanatiklerle benzerlik göstermesi muhtemel. Bu kadın grup da erkeklerin cinsiyetçi tezahüratlarına eşlik edip küfür eder. Ağza alınmayacak derecede küfürü ve hakareti bu kadın fanatiklerden de duyabiliriz. Bunu saha kapatma cezası almış takımın cezalı maçında kadın taraftarların yine küfür edip ceza almasından görebiliriz. (Saha kapatma cezasında tekrar saha kapama cezası alarak ceza almakta farklı bir mertebeye ulaştık.)

Kadınları stadyumlara çekmekle yanıltıcı bir gerçekle övünürüz (Zaten saha kapatma cezasıyla stadyumların kadınlarla dolup taştığına şahit olduk). Gerçek başarı, kadın sporseverlerin stadyumlardaki eril ve şiddet yanlısı olan davranışı değiştirmeye başlamasıdır.
 

tufan35

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    14 Ara 2018
  • Mesajlar
    1,148
  • MFC Puanı
    569
Kadın Futbolu Toplumsal olarak ne kazandıracaktır?

• Aile ilişkilerini olumlu yönde gelişecektir.
• Sosyal yaşamda aktif rol alacaklardır.
• Akademik olarak başarılı olacaklardır.
• Kadın – Erkek ayırımı azalacaktır.
• Daha sağlıklı birey olmakla birlikte, ülkemizde sağlıklı insan sayısı artacaktır.
• Toplumda kadına bakış açısı değişecektir.
• Spor kültürü ile yetişecek ve arkadaşlarını da spora kazandıracaktır.
• Spor kültürü ile yetişecek ve spor kültürünü anne olarak çocuklarına, birey olarak da topluma yansıtacaktır.






Kadın Futbolu ile Erkek Futbolu Arasındaki Farklar:

Kadın futbolu ile erkek futbolu arasında küçük farklar vardır…

10-12 yaşlarına kadar kız ve erkek çocuklarının paralel büyüme ve gelişme gösterdiği gözlenmektedir. Ancak 12 yaş sonrası kızlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron hormonunun fazla salgılanmasıyla cinsiyetler arasında farklılaşma belirgin olarak ortaya çıkmaktadır.

Farklılıklar:

• Vücut Yağ Yüzdesi
• Kas Sistemi
• Sinir Sistemi
• Hormonal Sistem
• Egzersiz ve Kan
• Kalp ve Dolaşım Sistemleri
• Solunum Sistemleri
• Isı Uyumu
• Enerji Kaynakları

Bu farklılıkların kadın futbolculara sağladığı avantaj ve dezavantajlar çerçevesinde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralayabiliriz:

Vücut yağ yüzdesi

Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazladır. Yağ dezavantaj doğuran bir kitledir.

Kas sistemi

Kadınlarda kas kitlesi aynı ölçülerdeki erkeğe nazaran %15-20 daha az orandadır. Kas tonusu ve kas kuvveti daha zayıftır. Kaslar daha kolay yorulur ve verimi düşüktür. Kas tendonları kadında daha düşük, daha zayıf ve daha gevşektir. Bu durumdan dolayı eklemler daha fazla hareketlilik kazanır. Yani esneklik ve eklemlerin hareketlilik açıları erkeklere oranla daha geniştir. Bu nedenle kadınlarla yapılacak antrenmanlarda çalışmanın şiddeti, tekrar sayıları, yaş grubu ve cinsiyet göz önüne alınarak hazırlanmalıdır.

Sinir sistemi

Kadınların motor ve nörovejatif sistemle ilgili reaksiyon zamanları daha süratlidir. Piskolojik açıdan bakıldığında kadınlar genellikle erkeğe oranla daha heyecanlıdır. Bu durum yarışma sporlarında kadın için önemli dezavantaj olarak görülür. Ancak dezavantajı avantaja çevirmek mümkündür. Oyuncunun yarışma ortamını, antrenmanda da yaşamasını sağlamak, deneyim ve tekrarlarla onu olumlu yönde geliştirecektir.

Hormonal sistem

Kadınlarda cinsel olgunlaşma ilk olarak menstruasyonla başlar. Buna menarş denir. Testosteron hormonunun salgısıyla kas gelişimi artış gösterirken, östrojen hormonlarının salgısıyla yağ hücreleri gelişmektedir. Kadın futbolcuların menarş dönemlerindeki ağrı ve buna bağlı olarak antrenman yapamama durumu, yüzdeye vurulduğunda çok azdır. Yapılan araştırmalar menarş döneminin ikinci gününden itibaren performansta yükselme olduğunu ortaya koymuştur. Spor yapan kadınların, menarş ağrılarında azalmalar gözlemlenmiştir.

Egzersiz ve kan

Hemoglobinin 10 mm kandaki oranı kadınlarda 14 gr kadardır. Erkeklerde ise bu oran 15-16 gr civarındadır. Kadınlardaki hemoglobin oranının azlığı ile menstrual dönemlerde büyük miktarda demir kaybı meydana gelmektedir. Bu da erkeklere nazaran %25 az hb' ne sahip olan kadınlar için aerobik performansı olumsuz etkileyen bir durum olarak görülmektedir.

Aerobik kapasite

Erkeklere oranla kadınlarda daha düşüktür.

Enerji kaynakları

ATP (Adenozin Trifosfat) ve PC (Fosfokreatin) bakımından kaslarda bulunan miktar erkek ve kadında eşit olarak gözlemlenmiştir. ATP kaslarda 4mm/kg ve PC' de 16 m/kg oranında bulunmakta ve bu miktar erkek ve kadında yapılan ölçümlerde aynı çıkmaktadır. Bu veriler kısa süreli şiddetli eforlar (kısa mesafe koşuları) da kadınların erkeklerden çok geri kalmadığını göstermiştir. Laktik asit sistemi bakımından yapılan araştırmalar, maksimal egzersizlerde, kadınlarda kan laktik asit düzeyinin erkeklerinkine göre daha düşük olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Buna neden olarak da kadınlarda kas kitlesinin daha az oluşu gösterilmektedir.
Bu nedenle kadınların laktik asit sistemini geliştirecek yönde antrenman programları yapılmalıdır. 10-12 yaş aralığı hariç, aerobik kapasiteye bakıldığında kadınlar, erkeklerden %15- 25 kadar daha düşüktür.
Elit kadın - erkek futbolcuların maç esnasındaki fiziksel profillerine bakıldığında yukarıda anlattığımız konular daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Ancak son yapılan maç analizlerinin kadın futbolcuların erkeklere oranla daha disiplinli, oyuna saygı (taktik faul, zamandan çalma) açısından da daha önde olduğu verileri unutulmamalıdır.




En önemli üç sorun. Kadın sporcuların karşılaşabileceği sorunlar incelendiğinde ise üç konu öne çıkmaktadır.

1. Menarş dönemi

Yukarıda da belirttiğimiz gibi kadın futbolcuların menarş dönemlerindeki ağrı, antrenman yapmama durumu, yüzdeye vurulduğunda çok azdır. Yapılan araştırmalara göre; menarş döneminin ikinci gününden itibaren performansta yükselme olduğu açıklanmıştır. Spor yapan oyuncuların ise ağrılarının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda ; Türk elit kadın sporcularında, sporun menstruel periyodu değiştirebildiği ve menstruasyonun sportif aktiviteyi daha çok fiziksel ve psikolojik olarak etkileyebileceği düşünülmektedir.

2. Beslenme alışkanlıkları

Sosyal ortamda kabul görmek ve sağlıklı kilo yerine trend olan beden ölçülerine sahip olmak isteyen genç kadın sporcular, aşağıdaki sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir.
• Dengesiz beslenme
• Hızlı kilo alıp verme
• Bağışıklık sistemini ve kardiyovasküler sistemi tehlikeye atma, işlevini azaltma
• Düzeltilemez kemik hasarlarına sebep olma.
• Antrenman uyumu ve antrenman performansında düşme
• Yapılacak antrenmanı erteleme
• Sakatlık riskinin artması.

3. Osteoporoz

20'li yaşlara kadar kemik oluşumu tamamlanır ve kemikler 35'li yaşlara kadar kalsiyum depolar. Bu dönemden sonra özellikle menopoz ve yaşlılık döneminde kalsiyum emilimi azalır ve kemik erimesi (osteoporoz) riski büyük oranda artar. Kalsiyum erken dönemde yeterli derecede tüketilmezse vücutta yeterli depo oluşmayacağından kemik kaybı riski de artar. Diyetle yetersiz kalsiyum tüketimi, düşük kemik mineral yoğunluğuna ve stres kırıklarına neden olmaktadır. Sporcuların diyetlerinde düşük olarak tüketilen en önemli mineraller, özellikle kadın sporcularda kalsiyum, demir ve çinkodur. Osteoporoza karşı korunmak ve kalsiyumun vücutta sağladığı fonksiyonların devamlılığı için beslenme programında yeterli düzeyde kalsiyumun alınması oldukça önemlidir. Kalsiyum yeterli tüketildiğinden emin olunması gereken minerallerin başında yer alır.

Üçlemenin Önlenmesi:

Sağlık muayenelerinin hazırlık döneminde yapılması; enerji ve besleyici besinlerin yenmesi, menarş dönemlerinin tarihlerinin alınması, vücut kompozisyonunu, boy-kilo oranını, stres eşiği, kardiyak muayene ve depresyon ile ilgili çalışmaların yapılması.
• Yeterli demir alımını almak(kırmızı et, yeşil lifli sebzeler vb.. gıdalarla beslenmeyi sağlamak ki vejeteryan olan sporcular demir açısından büyük risk taşırlar.
• Kan testlerinin her oyuncu için her sezon yapılması; demir ve hemoglobin seviyesinin belirlenmesi.
• Vitamin ve kalori takviyesi için teşvik etmek.
• Düzenli antrenman yapmak.

AMAÇLAR:

* Sağlıklı bir neslin yetişmesi için Kadınların hem kişisel gelişimini sağlamak hem de geleceğin anneleri olarak çocuklarını doğru bir şekilde yönlendirmelerini desteklemek
* Kadın Futbolunun yaygınlaşmasını sağlamak ve ayrıca kızların futbol oynamasını teşvik etmek, lisanslı kadın futbolcu sayısını artırmak
* Kadınların futbola ilgisini arttırmak
* Kadın futbolunun altyapısını geliştirmek
* Okullarda futbol oynayan kızların oranını artırmak
 
Üst Alt