(d.1606 / ö.1678)
Bursa'da yaşayan büyük velilerdendir. 1015 (m.1606) yılında Bursa'da doğdu. Büyük veli Üftade Hazretleri'nin torunudur. Babası Mustafa Efendi, dedesi Üftade Hazretleri'nin dergâhında şeyhlik yapmış, 1678 tarihinde vefat etmiştir. Kutub İbrahim Efendi, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'nin sohbetlerin*de kemale ermiştir. Rivayete göre, Üftade bir gün Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'ne: "Bizim evladımızdan biri size talebe olacak ve sizin aracılığınızla tarikat sırrına erişecektir" demiş, böylece torununu Hüdayi Hazretleri'nden hilafet alacağını kerametiyle haber vermiştir. Kutub İbrahim Efendi, hilafet alıp Bursa'ya dönerken: "Sultanım! Ne kadar zaman sonra ziyarete müsaade buyrulur?" diye arz edince, Hüdayi Hazretleri: "Biz sizin hizmetiniz için bu vakte kadar bekledik" diye cevap verdi. Kutub İbrahim Efendi, 1628 yılında Bursa'ya vardığında, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'nin vefat haberi geldi. Kutub İbrahim, Bursa'da dedesinin zaviyesinde elli yıldan fazla talebe yetiştirmekle meşgul oldu. İnsanlara, doğru yolu anlattı. Vefatı yaklaştığı zaman: "Ben vefat edince naaşımı türbeye defnetmeyin. Dedemin huzurunda ce*sedimin dahi ayak uzatması ruhumu sıkar" buyurdu. 1089 (m.1678) yılında ve*fat eden Kutub İbrahim Efendi, vasiyeti üzerine Üftade Hazretleri'nin tür*besinin dışına defnedildi. Vefatına: "Göçtü bin seksen dokuzda cennete Kutb-i zaman" mısrası tarih düşürül*dü. Yerine oğlu Muhammed Efendi postnişin oldu. Vefatından elli yıl sonra, türbedar ve cami imamı her gece rüyasında Kutub İbrahim Efendi Hazretleri'ni gördü, İbrahim Efendi Hazretleri onlara: "Rahatsızım, göğsüme bir tuğla parçası düştü. Lütfen bu tuğlayı alın" di*yordu. Aynı rüya birkaç akşam tekrar edince, kabri açılmaya karar verildi. Lahid açıldığında, mezardan mis gibi bir koku yayıldı. Daha kefenin çürümediği görüldü. Naaşın göğüs kısmına düşen tuğla parçası alınıp, kabir tekrar ka*patıldı.
Yüce Allah, sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.
Bursa'da yaşayan büyük velilerdendir. 1015 (m.1606) yılında Bursa'da doğdu. Büyük veli Üftade Hazretleri'nin torunudur. Babası Mustafa Efendi, dedesi Üftade Hazretleri'nin dergâhında şeyhlik yapmış, 1678 tarihinde vefat etmiştir. Kutub İbrahim Efendi, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'nin sohbetlerin*de kemale ermiştir. Rivayete göre, Üftade bir gün Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'ne: "Bizim evladımızdan biri size talebe olacak ve sizin aracılığınızla tarikat sırrına erişecektir" demiş, böylece torununu Hüdayi Hazretleri'nden hilafet alacağını kerametiyle haber vermiştir. Kutub İbrahim Efendi, hilafet alıp Bursa'ya dönerken: "Sultanım! Ne kadar zaman sonra ziyarete müsaade buyrulur?" diye arz edince, Hüdayi Hazretleri: "Biz sizin hizmetiniz için bu vakte kadar bekledik" diye cevap verdi. Kutub İbrahim Efendi, 1628 yılında Bursa'ya vardığında, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri'nin vefat haberi geldi. Kutub İbrahim, Bursa'da dedesinin zaviyesinde elli yıldan fazla talebe yetiştirmekle meşgul oldu. İnsanlara, doğru yolu anlattı. Vefatı yaklaştığı zaman: "Ben vefat edince naaşımı türbeye defnetmeyin. Dedemin huzurunda ce*sedimin dahi ayak uzatması ruhumu sıkar" buyurdu. 1089 (m.1678) yılında ve*fat eden Kutub İbrahim Efendi, vasiyeti üzerine Üftade Hazretleri'nin tür*besinin dışına defnedildi. Vefatına: "Göçtü bin seksen dokuzda cennete Kutb-i zaman" mısrası tarih düşürül*dü. Yerine oğlu Muhammed Efendi postnişin oldu. Vefatından elli yıl sonra, türbedar ve cami imamı her gece rüyasında Kutub İbrahim Efendi Hazretleri'ni gördü, İbrahim Efendi Hazretleri onlara: "Rahatsızım, göğsüme bir tuğla parçası düştü. Lütfen bu tuğlayı alın" di*yordu. Aynı rüya birkaç akşam tekrar edince, kabri açılmaya karar verildi. Lahid açıldığında, mezardan mis gibi bir koku yayıldı. Daha kefenin çürümediği görüldü. Naaşın göğüs kısmına düşen tuğla parçası alınıp, kabir tekrar ka*patıldı.
Yüce Allah, sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.