• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

UFO - Tanımlanamayan Uçan Cisimler (Unidentified Flying Object)

Mavera

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
259
Mesajlar
916
MFC Puanı
180
UFO Fenomeni

Hg7W7J.jpg


UFO - Unidentified Flying Object


Tanımlanamayan uçan cisim (UFO), aynı zamanda gözlemci için kolayca tanımlanamayan uçan daire, herhangi bir hava nesnesi veya optik olgu olarak da adlandırılır. UFO'lar, II. Dünya Savaşı'ndan sonra roketlerin gelişmesinin ardından büyük bir ilgi konusu haline gelmiş ve bazı araştırmacılar tarafından Dünya'yı ziyaret eden akıl dışı Dünya hayatı olarak düşünülmüştür. İlk geniş kitlesel UFO nişanı 1947'de, Kenneth Arnold'un Washington'daki Rainier Dağı yakınlarında kendi uçağının pilotluğunu yaparken yüksek hızlı, hilal şeklinde uçan bir grup tespit ettiğini iddia ettiği sırada gerçekleşmiştir.
 

Mavera

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
259
Mesajlar
916
MFC Puanı
180
UFO'lar Hakkında Yapılan Çalışmalar ve Yürütülen Projeler
UFO manzaralarını açıklamak için kullanılan çok sayıda doğal fenomen vardır; bunlar, Venüs gezegeninin genellikle uçan bir cisimle karıştırıldığı gerçeğini, yansımaların üst üste bindirilmiş görüntüler üretebildiğini veya kamera lenslerinin halo etkisi olduğunu içerir. Mavi Kitap Projesi'nin faaliyete geçtiği 17 yılda, 12.000'den fazla gözlem gerçekleştirildi. Project Blue Book (Mavi Kitap Projesi) tarafından kaydedilen manzaralar iki gruba ayrıldı: bilinen bir fenomenle ilişkilendirilebilen, atmosferik, astronomik ya da insan yapımı olan ve tanımlanabilir herhangi bir sebeple kolayca ilişkilendirilemeyenler. Robertson Paneli, UFO gözlemlerinin büyük çoğunluğunun doğal fenomenlerle açıklanabileceği sonucuna varmış, UFO'ların ABD'ye güvenlik riski getirmediği ve Project Blue Book'un uzaylıların varlığını kanıtlayan kayıtlarında kanıt bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Robertson Paneli'nin bulgularının bir kısmı 1979'a kadar açıklanmadı; bu, hükümetin örtbas etme fikrini içeren çeşitli komplo teorilerinin alevlerine yakıt ekleyen bir gecikme oldu. Proje Tablosunda yer alan pek çok araştırmacı, UFO'ların yüksek teknoloji Sovyet uçakları olduğuna inanıyordu; Dünya dışı hipoteze (ETH) atfedilen bir azınlık. UFO fenomeninin hükümet denetimi, ABD Savunma Bakanlığı (DoD) tarafından yürütülen bir gizli (sınıflanmamış olsa da) Gelişmiş Havacılık Tehdit Tanımlama Programı (AATIP) ile 21. yüzyılda yeniden canlandırıldı . DoD'ye göre, AATIP 2007'den 2012'ye kadar çalıştı, bu noktada programın finansmanı başka bir yere yönlendirildi.
 

Mavera

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
259
Mesajlar
916
MFC Puanı
180
UFO Görüntüleri CIA Raporlarında!
CIA'in (ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı) kısa süre önce üzerindeki gizliliği kaldırdığı 13 milyon belge arasında Himalayalar'daki UFO gözlem olayları hakkında ilginç raporlar da yer alıyor. CIA'in yayınladığı belgeler ABD istihbaratının sadece Batı Avrupa ve ABD'deki değil, Himalayalar'daki UFO gözlem olayları ile de ilgilendiğini ortaya koydu. Sputnik'te yer alan belgelere göre; 1968 yılında CIA, Hindistan'ın Ladakh ve Sikkim bölgeleri ile Nepal ve Butan'da yaşanan 6 adet UFO gözlemi olayı ile ilgili rapor tuttu.

Belgelere göre 19 Şubat 1968'de Nepal'in kuzeydoğusu ve Sikkim'de yerel saatle 21:00'de gökyüzünde yüksek hızda hareket eden parlak bir cisim görüldü. Raporda "Kırmızı ve yeşil renkte gün ışığı kadar güçlü, parlak bir ışık yayan, yüksek hızdaki uzun ve ince bir cisim. Görülmesinden birkaç saniye sonra gök gürültüsü sesi duyuldu" denildi. CIA'in 21 Şubat 1968 tarihli bir diğer raporu ise Butan'ın başkenti Thimphu'daki bir UFO gözleminden bahsediyor. Raporda 'maviye çalan bir şekilde parıldayan yüksek hızdaki cismin sessizce hareket ettiği' belirtildi. 4 Mart 1968'de ise bu kez Hindistan'ın Ladakh bölgesindeki Chang La geçidi yakınlarında, Hindistan'a ait bir hava üssü üzerindeki UFO gözlemi raporlara yansıdı. Raporda "Bir beyaz ışıkla aynı anda iki patlama sesi duyuldu. Aynı zamanda beyaz bir dumanı kırmızıya çalan bir ışık takip etti" denildi.

Belgelerdeki en ilginç olay ise Nepal'den. Buna göre 25 Mart 1968'de Nepal'in Kaski bölgesinde tanımlanamayan metal bir cisim bulundu. Raporda "Tabanı 186 cm, yüksekliği 124 cm olan, büyük bir daire şeklindeki metal cisim, Pokhara'nın 5 mil uzaklığında, Baltichaur'daki bir kraterde bulundu" denildi. Talakote ve Turepasale bölgelerinde de benzer cisimlerin bulunduğu kaydedildi. 2016'dan beri CIA, UFO fenomeni ile ilgili iç yazışmaların gizliliğini kaldırıyor. Ancak istihbarat kurumunun yine kendi yayınladığı raporlardan birinde UFO ile igili belgelerin yüzde 20'sinin 'bilimsel bir açıklaması' olmadığı vurgulanıyor.
 

Mavera

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
259
Mesajlar
916
MFC Puanı
180
Pentagon'un UFO Sırrı Deşifre Edildi
UFO'ların Pentagon'un radarında olduğu ve 2007-2012 yılları arasında bir UFO tanımlama programını fonladığı kaydedildi. Söz konusu programa para akışı kesilmiş olsa da ilgili programın hala devam ediyor olduğu açığa çıktı. Bunun yanında ABD Savunma Bakanlığı'na ait "Advanced Aerospace Threat Identification" (Gelişmiş Hava Araçları Tehdit Tanımlama) adını verdikleri bir UFO tanımlama birimi bulunduğu tespit edildi.
 

Mavera

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
259
Mesajlar
916
MFC Puanı
180
Dünya Dışı Yaşam Arayışındaki Olası Gerçekler
Oralarda, bir yerlerde kimse var mı? sorusu, insanoğlunun yüzyıllardır kafa yorduğu ve bilim insanlarının iyi bir yanıt ya da herhangi bir yanıt vermeye uğraştığı bir soru.Bu bilgiyi elde etme mücadelesinde büyük astronomik buluşlar yapıldı, pek mümkün görünmeyen teoriler üretildi ve bir sürü ilginç gerçek ortaya çıktı. Ama kesinlikle bilinen tek bir şey var, oralarda bir yerlerde uzaylılar varsa, büyük ihtimalle gezegenlerin yaşama elverişli bölgelerinde olacaklardır.

Ay Kanatları!
  • Uzayda yaşam olup olmadığının incelenmesi, Galile'nin yeni teleskobunun 17. yüzyılın başlarında gökyüzünün en uzak noktalarına bakmamızı sağlamasıyla başladı. Ay yüzeyinde görülen karanlık noktaların büyük okyanuslar olduğu düşünüldü ve buna Latince "denizler" anlamına gelen "maria" adı verildi. Bizim denizlerimizde olduğu gibi, acaba oralar da canlılarla dolu muydu? Şu anda Ay denizlerinin antik yanardağ patlamalarının oluşturduğu koyu renkli bazalt düzlükleri olduğu biliniyor.
Güçlü Marslılar!
  • Astronom William Herschel 1870'lerde kızıl gezegende dolaşan marslıların ortalama insandan daha uzun olduğu sonucuna varmıştı. Herschel daha güçlü teleskoplarla Mars'ın büyüklüğünü, mevsimlerinin ve günlerinin uzunluğunu ölçtü. Herschel'e göre Mars Dünya'dan küçüktü, bu yüzden yer çekimi de daha azdı ve bu Marslılar'ın boyunun daha çok uzayacağı anlamına geliyordu.
Üstün Satürnlüler!
  • Filozof Immanuel Kant, Dünya dışı canlıların zekasının tamamen Güneş'e olan mesafeleriyle orantılı olduğunu iddia etti. Yani Merkürlüler aptal, Satürnlüler ise dahiydi.
Uzaylı Nüfus Sayımı!
  • 1848'de papaz ve fen öğretmeni Thomas Dick, Güneş sistemi dışında yaşayan uzaylıların sayısını hesaplamaya çalıştı. Uzaydaki nüfus yoğunluğu o dönem mil kare başına 280 kişi olan İngiltere'ninkine benziyorsa, Güneş sisteminde 22 trilyon kişinin yaşıyor olabileceği tahmininde bulundu.
Uydularda Yaşam!
  • Güneş sisteminde yaşam arama için en iyi yerler Mars gibi yakın gezegenler değil, Jüpiter'in yörüngesinde dönen Europa ve Satürn'ün uydusu Enceladus olabilir. Her ikisinde de kalın bir buz tabakasının altında sıvı halde su bulunuyor. Uyduların okyanuslarının donmasını önleyen bir ısı kaynağı olabileceği düşünülüyor. Isı uyduların çekirdeğinde üretiliyor ve hidrotermal yarıklardan okyanus yüzeyine salınıyor olabilir. Dünyadaki hidrotermal yarıklar, denizlerdeki kalabalık ekosistemlere gıda üreten bir kimyasal reaksiyonu üretiyor.
Uzay Kalamarı!
  • Bu su bulunan uydularda yaşam varsa, basit bir fizik bilgisiyle nasıl göründüklerine dair ipuçları sağlanabilir. Büyük suda yaşayan uzaylılar varsa, av yakalamak ve avlanmaktan kaçınmak için hızla hareket etmeleri gerekir. Bu nedenle de kalamar, yunus ve köpekbalığı gibi aerodinamik bir şekilde olabilirler.
Uzak Dünyalar!
  • Astronomlar, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya benzer 40 milyar gezegen olabileceğini tahmin ediyor. Bu tahmini, Güneş sistemi dışındaki 3800 gezegeni inceleyerek yaptılar. İlgili hesap tüm galaksiye uyarlanırsa, milyarlarca gezegene ulaşılabilir.
Yaşam Belirtileri!
  • Yaşam belirtileri nasıl aranır? Astronomlar Güneş sistemi dışındaki gezegenleri ararken, yaşam belirtisi olarak gördükleri bio-imzalar dedikleri gazları inceliyor. Termitlerden ineklere, dünyadaki yaratıklar metan gazı salgılıyor, ancak bu gazı yanardağlar da üretebiliyor. Dolayısıyla, metanla birlikte güneş ışığının etkisiyle atmosferde doğal bir şekilde oluşan oksijen ve ozon gibi diğer gazlar da aranmalı.
Yaşama Elverişli Bölgeler!
  • Nerelere bakılmalı? Uzmanlar Güneş sistemi dışındaki yaşama elverişli bölgelere konsantre olunması gerektiğini söylüyor. Güneşinden çok uzak (çok soğuk) ya da Güneşine çok yakın (çok sıcak) olmamalı ve böylece yaşam oluşması için mükemmel koşulları sağlamalı. Güneş sistemi dışında keşfedilen en yakın gezegen ise Proxima Centauri b.
Uzaya Yelken Açmak!
  • Yıldız sistemine ulaşmak için iki yıl önce Breaktrough Starshot adlı özel yatırımcıların fonladığı bir proje başlatıldı. Rus yatırımcı ve fizikçi Yuri Milner, yıldız sistemleri arasında seyahat edebilecek bir uzay aracı konsepti geliştirmeye çalışıyor. Aracın Güneş rüzgarlarıyla ışık hızının beşte biri hızda yol alması öngörülüyor. Söz konusu proje başarılı olursa bu tür küçük uzay araçlarının Proxima Centauri b'ye ulaşması 20 yıl, Dünya'ya veri göndermesi ise dört yıl sürebilir.
Akıllı Uzaylılar!
  • Astronomlar bazı uzaylıların karadeliklerde ya da çok büyük yıldızlarda ve hatta Samanyolu'nun tam merkezindeki büyük karadelikte yaşıyor olabileceğini düşünüyor. Dünya'dan binlerce ya da milyonlarca yıl daha yaşlı bir uzaylı medeniyeti yapay zeka geliştirmiş olabilir. Yumuşak ve süngerimsi olmayabilirler, suyun veya oksijenin bol olduğu "yaşanabilir" yerlerde bulunmayabilirler. Bazı astronomlar yapay zekaların karadelikler ya da çok büyük yıldızlar gibi yüksek enerjili yerlerde yaşamayı tercih edebileceğini söylüyor.


Kaynak: BBC Bilim / Science
 
Üst