Üç Nokta ( ... )
* Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri*yordu da, bu yanı... (Tarık Buğra)
* Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak is*tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur: Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.
Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
* Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle*rin yerine konur:
... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı... (Tarık Buğra)
* Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda, layık olduğu mevkiye isat etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek...
(Mustafa Kemal Atatürk)
* Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
Koca Ali... Koca Ali, be!..
(Ömer Seyfettin)
* Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevap*larda kullanılır:
Yabancı yok!
Kimsin?
Ali...
Hangi Ali?
...
Sen misin, Ali usta?
Benim!..
Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
Hiç...
Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !..
!.. (Ömer Seyfettin)
UYARI: Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz.
* Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri*yordu da, bu yanı... (Tarık Buğra)
* Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak is*tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur: Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.
Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
* Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle*rin yerine konur:
... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı... (Tarık Buğra)
* Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda, layık olduğu mevkiye isat etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek...
(Mustafa Kemal Atatürk)
* Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
Koca Ali... Koca Ali, be!..
(Ömer Seyfettin)
* Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevap*larda kullanılır:
Yabancı yok!
Kimsin?
Ali...
Hangi Ali?
...
Sen misin, Ali usta?
Benim!..
Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
Hiç...
Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !..
!.. (Ömer Seyfettin)
UYARI: Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz.