Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Türkiye ’nin İklimini Etkileyen Faktörler

KalbimdekiDeniz

O zaman bırak kurusun geceler..!
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    29 Eyl 2015
  • Mesajlar
    1,638
  • MFC Puanı
    94
Türkiye 'nin İklimini Etkileyen Faktörler

Ülkemiz ılıman iklim kuşağında yer almaktadır . Ancak , bulunduğu konum itibariyle , ılıman iklim özellliklerinin yanında bazı farklı iklim özelliklerinede sahiptir .

Bu farklılığın oluşmasında;

- Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması .

- Dağların kıyıya paralel uzanması .

- Deniz etkisinin iç kesimlere sokulmaması

- Yükseltinin batıdan doğuya doğru artması gibi fiziksel özellikler etkilidir . Ayrıca ülkemizin matematik konumu ile özel konumuda iklim farklılıklarını belirleyen faktörleridendir .

1 ) Matematik Konum :

Türkiye 36-42 kuzey enlemleri arasında , Kuzey Yarım Küre'nin Ekvatora daha yakın bir yerindedir . Bu bakımdan ülkemiz , kuzeydeki soğuk iklimler ile , güneydeki sıcak iklimler arasında yeralır . Ancak , bulunduğu konumdan dolayı güneydeki subtropikal kulağa daha yakındır . Bu nedenle ülkemizde genel olarak ılıman iklim özellikleri hakimdir . Aynı zamanda bir Akdeniz ülkesi olan yurdumuzda Akdeniz ikliminin özellikleri görülmektedir .

2 ) Özel konumu

Ülkemiz Asya , Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine çok yaklaştıkları bir yerdedir . Üç taraftan denizlerle çevrili olan Andolu'nun kuzeyinde ve güneyinde kıyıya paralel uzanan yüksek dağ sınırları bulunmaktadar . Ülkemizi kuzeyden ve güneyden kuşatan bu dağlar , doğuya doğru giderek yükselir . Ayrıca , ülkemizin batısındaki dağların kıyıya dik uzanması , dağlar arasında geniş çöküntü alanlarının bulunması , iklimin çeşitletmesinde önemli , bir etkiye sahiptir .

Kısaca; ülkemizin etrafındaki denizler , sahip olduğu çeşitli yer şekiller , ülkemizde çesitlilik meydana getiren en önemli coğrafi faktörlerdir . Bu faktörler , ülkemize , aynı kuşakta yer alan diğer ülkelere göre farklı iklim özellikleri kazandırmıştır .



a ) Etrafındaki Denizlerin Etkisi

Türkiye'nin çevresindeki denizlerin , sıcaklık ve yağış dağılışında çok önemli etkisi bulunmaktadır . Bir bütün olarak ele aldığımızda kıyılarımız , iç kısımlara göre dehe yağışlı , nemli ve ılık özelliktedir .

Büyük bir iç deniz olan Akdeniz , yazın üzerinden geçen sıcak havanın hem sıcaklığı düşürmekte , hemde nemini artırmaktadır . Kışın ise Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası sıcaklığı düşürmektedir . Deniz üzerinden gelen nemli hava kütleleri , kıyı bölgelerine fazla miktarda yağış bırakmaktadır .

Karadeniz; Karadeniz ve Marmara bölgelerimizin iklimi üzerinde son derece etkilidir . Yazın Karadeniz üzerindeki serin hava yüksek basınç , Anadoluda'ki sıcak ve kuru hava alçak basınç oluşturmaktadır . Bu nedenle Karadeniz üzerindeki yüksek basınç sahasından güneydeki alçak basınç sahasına doğru sürekli bir hava akımı olmaktadır . Karadeniz'den gelen nemli ve serin havanın Kuzey Anadolu Dağlarının kuzeye bakan yamaçları boyunca yükselmesi ile sis ve yağış meydana gelmektedir . Bu durum Karadeniz kıyı kuşağının yazın da yağışlı geçmesine neden olmaktadır .

Ege Denizi ise Ege kıyılarında deniz ve kara arasındaki meltemlerin oluşmasını sağlamaktadır . Nitekim yaz mevsiminde öğleden sonra ısınarak alçak basınç sahasına düşen karaya , yüksek basınç sahası haline gelen Ege Denizi'nden nemli ve serin hava gelmektedir . Geceleyin ise karadan denize doru esen rüzgar hakim duruma geçmektedir . Aynı durum Akdeniz kıyılarında da görülmektedir .

Anadoluyu çevreleyen bu denizler kışın sıcaklığın fazla düşmesinide engellemektedir . Özellikle Akdeniz kıyılarımızda don olayı nadiren meydana gelmektedir . Bu Bölgelerimizde de don olayı pek fazla görülmez . Bundan dolayı , bilhassa Rize yöresinde bazı Akdeniz ürünleri yetişmektedir .

Denize olan uzaklık durumu : Kıyılardan iç bölgelere doğru gidildikçe denizin iklim üzerindeki etkisi azalarak karasallık artmaktadır . Bu durum , havada bulunan nem miktarını sıcaklık üzerinde yaptığı etkiden ileri gelmektedir . Şöyle ki; deniz kenerında iç kesimlere doğru gidildikçe havada bulunan nem miktarının düşmesiyle havadaki sıcaklığın tutlması azalmaktadır . Buna bağlı olarak yazın Anadolu'nun iç kısımları fazla ısınmasına karşın , geceleyin kıyı bölgelerine göre serin geçmektedir . Karasallığın arttığı iç kesimlerde yaz ile kış arasındaki sıcaklık farklı artmakta , kıyı bölgelerimizde ise artmaktadır .

Bir örnekle açıklayacak olursak; İzmir'de yaz ile kış arasındaki ortalama sıcaklık farkı ( temmuz ( 9 C , ocak –8C ) 27C dir . Bu durum deniz kenarından iç kısımlara doğru havadaki nemin düşmesi ile önemli ölçüde ilgilidir .

Yaz mevsiminde Anadolu'nun iç kısımları aynı yükseklikte kıyı bölgelerimize göre daha fazla ısınmaktadır . Çünkü denizlerden uzaklaştıkça , havada bulunan bağıl nem miktarının azalması güneşten gelen enerjinin büyük bir kısmının havada tutukmadan kara üzerine ulaşmasını sağlamaktadır . Bu da karanın deniz kenarına göre daha fazla ısınmasını sağlamaktadır . Bu durumu açıklamak için Erzurum'un sıcaklığını deniz seviyesine indirgeyelim . Yükselti her 100 m . Azaldıkça sıcaklık 0 , 5 C arttığından Erzurum'un ocak ayı ortalaması 2 C , temmuz ortrlaması ise 29 C olacaktır . Bu değerlere göre karasal bir sahada yer alan Erzurum kışın kıyı bölgelerine göre daha fazla soğumakta , yazın ise daha fazla ısınmaktadır .

b ) Etrafındaki Kara Kütlelerinin Etkisi

Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına karşılık , geniş kara kütleleri ile de birleşik durumdadır . Bu özelliğinden dolayı yurdumuzun , denizden uzak kalan iç kesimlerinde karasallık hakim olur . Ayrıca çevremizde geniş karalar üzerinde oluşan hava kütleleri , yaz ve kış , ülkemizi etkisi altında bulundurur . Örneğin , kışın Asya kıtasının kuzeyindeki Sibirya'da oluşan soğuk karakterli hava kütleleri , Türkiye üzerinde oldukça etkilidir . Bu hava kütlelerinin etkisiyle Doğu Anadolu'da kışlar sert ve soğuk geçer . Yaz mevsiminde ise güneyimizdeki Afrika ve Arabistan'ın çok ısınması sonucunda buralarda oluşan sıcak hava kütleleri , ülkemizde yaz sıcaklarının oldukça yüksek olmasını sağlar .

Ayrıca kışın Avrupa kıtası üzerinde gelen soğuk hava akımları da yurdumuzun batısını etkileyerek; sıcakları düşmesine ve yağışa sebep olmuştur .

Görüldüğü gibi , ülkemizin etrafında yer alan geniş kara parçaları üzerinde oluşan değişik karakterli hava kütleleri , yudumuzu etkisi altına alarak , iklim özellikleri üzerinde belirleyici rol oynar .

c ) Etrafındaki Basınç Merkezlerinin Etkisi

Türkiye'nin etrafındaki basınç merkezleri ve hava kütleleri , rüzgar ve yağış rejimi üzerinde etkli olmaktadır .

Ülkemiz , herhangi bir hava kütlesinin oluştuğu kayanak sahası üzerinde değildir . Türkiye , kuzeyde Avrasya ve kuzey denizi üzerinde oluşan soğuk karakterli hava kütlesi ile güneyde deniz ve kara üzerindeki sıcak hava kütlesinin etkisi altındadır . Mevsimlere göre ülkemizi etkileyen hava özellikleri şöyledir;

Yaz Durumu: Bu mevsimde Türkiye , Atlas okyanusu üzerinde genişleyen yüksek basınç ile Basra Körfezi çevresindeki alçak basıncın çevresi etkisi altında kalır . Genel olarak kuzebatıdan güney doğuya hareket eden bir hava akımı mevcuttur .

. . / . .

Bu nedenle ülkemize , kuzey batıdan serin hava kütlesi sokulur . Bu hava kütlesinin etkisi altında kalan Marmara Bölgesi ve Ege Bölgesi'nin sıcaklık birkaç derece düşer . Buna karşılık yazın zaman zaman Arabistan ve Afrika'dan gelen sıcak havanın etkisi altında kalan Anadolu'da aşırı sıcaklar hüküm sürer .

Yazın sadece tropikal hava kütlesinin etkili olduğu bölgemize yağış düşmemektedir . Karadeniz Bölgesi dışındaki bütün bölgelerimiz kurak geçmektedir .

Kış Durumu: Sonbahar başlarından itibaren ülkemiz , iki farklı hava kütlesinin etkisine girer . Bunlardan biri kuzeyden gelen soğuk hava , diğeri ise Akdeniz üzerinden gelen ılık ve nemli havadır . Bu hava kütleleri , ülkemizde sıcaklık ve yağış durumunuda etkiler . Şöyleki; kuzeyden gelen soğuk hava ile güneyden gelen ılık ve nemli hava karşılaşarak yağışlara neden olan cepheleri oluşturur . Bu cepheler Anadolu'nun iç kesmleri ile Kuzeyinde ve Trakya'da kar şeklinde; Ege ve Akdeniz kıyılarında ise yağmur şeklinde yağışlara yol açar .

Kuzeyden gelen soğuk hava , Anadolu'nun özellikle iç kısımlarını etkilediğinde sıcaklık düşer . Soğuk havadan dolayı , çoğunlukla yüksek basınç şartları hakim olur . Bu soğuk hava kıyı bölgelerimize ulaştığında sıcaklık birden bire düşer .

Orta Akdeniz ve güneyden gelen ılık hava Ege ve Akdeniz kıyılarını etkilediğinde sıcaklık yükselir . Kıyı bölgelerimiz kışın sık sık soğuk ve sıcak havanın etkisi altına kaldığından , gün içinde yağışta ve sıcaklıkta değişmeler görülür .

Kısaca ülkemiz , yazın yüksek basıncın etki alanına kışın ise alçak ve yüksek basınçların sık sık değiştiği farklı hava kütlesinin etkisine girer .

d ) Yeryüzü Şekillerinin Etkisi:

Ülkemizde , iklimin çesitlenmesinde ve bir bölge içinde farklı iklimin oluşmasında yüzey şekillerinin çok büyük etkisi vardır . iklimde değişmelere neden olan yüzey şekilleri; yükseklik , dağların uzanışı ve bakıdır . Bu özelliklerin iklim üzerindeki etkileri şöyledir:

Yükselti: Türkiye'de sıcaklık; yükseltinin artışına bağlı olarak batıdan doğuya , kıyı bölgelerinden iç kesimlere doğru azalır . Özellikle lışın yükselti sıcaklıkta çok önemli değişmeye yol açar . Kıyı bölgelerimiz ılık geçerken , Annadolu'nun iç kısımlarında don layları görülür . Akar sularla derin olarak ayrılmış dağ kuşaklarında vadi tabanı ile arasındaki yükselti farkının çok fazla olması da sıcaklıkta önemli dğişmeye yol açar .

Örneğin; Doğu Karadeniz Bölümünde 200 m . Civarındaki Çoruh vadisinde kış mevsimi ılık geçtiği için zeytin ağacı yetişir . Aynı bölümde 3000 m . 'yi aşan Kaçkar Dağlarında aşırı soğuklar hüküm sürer .



Yükselti , kar örtüsünün yerde kalma ve don olayının olduğu gün süresi üzerinde de etkili olur . Karla kaplı süre; Doğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde yılın yarısını kapsarken alçak sahalar ve kıyı bölgelerinde birkaç güne düşer . Donlu gün süresi; Kuzeydoğu Anadolu'nun platolarında yılın yarısına ulaşırken Akdeniz kıyılarında don olayının meydana gelmediği kışlar bile olur . Akdeniz kıyılarında sebze ve meyve yetişirken Doğu Anadolu'da ağaçlardan buzlar sarkar .

Yükselti yağış miktarı üzerinde de etkisini gösterir . Yüksek sahalar genellikle fazla miktarda yağış alır; buna karşılık özellikle derin vadi ve oluklara düşen yağış miktarı çok azalır . Örneğin; yıllık ortalama yağış; Çoruh Vadisinde 400 mm'nin altında iken çevresindeki yüksek dağlarda 1000 mm'yi aşar . Benzer durumlar , Kuzey Anadolu fay kuşağındaki oluklar ile çevresi arasında da görülür .

Dağların Uzanışı ve Bakı Durumu:

Ülkemizde dağların uzanış doğrultusu ve yamaçların baktığı yön ( Bakı ) , yağış ve sıcaklık dağılışında etkili olur . Genellikle doğu-batı yönünde uzanan dağ yamaçlarının aldığı yağış bölgelere göre faklıdır . Örneğin; Kuzey Anadolu Dağları'nın kuzeye , Toros dağlarının güneye bakan yamaçlarına fazla yağış düşer . Kuzey anadolu dağlarının kuzeye bakan yamaçları , kuzeyden Anadolu'ya doğru ilerleyen cepheleri engellediği için çok yağış alır .

Dağların kıyıya dik olarak uzandığı Ege Bölgesinde durum tam tersine döner . Kışın Anadolu'yu kaplayan soğuk hava , Gediz oluğu vasıtası ile Ege Denizi'ne sokulur . Buna karşılık Ege nin nemli hava kütleleri de Ege deki oluklar aracılığıyla iç Batı Anadolu eşiğine kadar ilerler .

Ülkemizde dağlar , alçak sahalara göre daha fazla yağış alır . Bu durum , dağların yamaçları boyunca yükselen nemli havanın soğuyarak orografik yağışlar meydana getirmesi ile ilglidir . Ayrıca dağlar , cephelerin geçişini engelleyerek yagışın daha fazla düşmesini sağlar .

Dağ sıraları hava kütlelerinin de ilerlemesini engelleyerek iklimde yerel değişmelere neden olur . Örneğin; Toros Dağları , Anadolu'nun iç kısımlarını kaplayan soğuk havanın Güneye doğru sokulmasını kısmen engelleyerek kışın Akdeniz kıyılarında sıcaklığın düşmesini önler .

Dağ kuşaklarının en önemli etkilerinden biri de rüzgar üzerinde olur . Kışın Doğu Anadolu'yu soğuk ve ağır havanın , Doğu Karadeniz kıyılarına doğru ilerlemesi ile fön rüzgarları oluşur . Fön rüzgarlarının etkili olduğı kış günlerinde , Düğu Karadeniz kıyılarında sıcaklık 20 C'nin üzerine kadar çıkar .

Fön rüzgarlarının sık oluştuğu bazı yıllarda ilk bahar çok erken gelir . Bazı yaz günlerinde Toros Dağlarını aşarak Akdeniz kıyısına ilerleyen hava kütlesi ısınarak şiddetli kuru sıcakların oluşmasını sağlar . Akdeniz Bölgesinde Mut Oluğu , kışın Anadolu'ya sokulan soğuk havanın Akdeniz'e geçmesine yardımcı olur ve oluk boyunca şiddetli rüzgarlar eser . Aynı durum , Gediz oluğunda da görülür .

Bakı ve Eğim Durumu :

Güneşden alınan enerji , dağ yamacının baktığı yöne göre önemli değişme gösterir . Bu durumu daha iyi açıklamak bakımından 36-42 Kuzey Paralelleri arasında bulunan Ülkemizde , 39 ncu paralele göre Ekinoks ve Gündönümünde gelen güneş ışınlarının geliş açısını inceleyelim .

Güneş işınlarının gelme açısı 21 Mart ve 23 Eylül'de 51 dr . 21 Haziran'da 74 , 5 dr . 21 Aralık'ta ise 27 , 6 dr . Dir . Bu durum dikkate alındığında kışın 30 dr . den daha fazla eğimli kuzeye bakan yamaçlar , güneş ışınlarını doğrudan alamaz . Buna karşılık güneye bakan eğimli yamaçlar bütün mevsimlerde çevresindeki düz sahalardan daha fazla ısınır . Bu durum nedeniyle güneye bakan yamaçlarda ışık ve sıcaklık isteği yüksek olan bitkiler yetişir . Kar örtüsü daha erken kalkar , toprakdaki su kısa sürede buharlaşır . Ağaçlar daha erken çiçek açar , tarım ürünleri daha erken olgunlaşır . Örneğin; Aynı yükseklikteki Kuzey Anadolu ve Toros Dağlarının güneye bakan yamaçları , kuzeye bakan yamaçlarından daha sıcak olur . Böylece güneye bakan yamaçlarda yarı kurak , kuzeye bakan yamaçlarda ise nemli ortam koşulları hakim duruma geçer .
 
Üst Alt