• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Türkce-Arapça

Üyelik Tarihi
26 Eyl 2012
Konular
514
Mesajlar
633
MFC Puanı
210
Ailemi takdim edeyim اُقَدِّمُ اُسْرَتيِ.
Bu babam Hasan Bey. هَذَا اَبِي سَيِّد حَسَن.
Bu annem Elif Hanım. هَذِهِ اُمِّي سَيِّدَة اَلِف.
Bunlar kardeşlerim Emin ve Kemal. هَئُلاءِ اَخَوَيَّ اَمِين وَ كَمَال.
Bunlar da kız kardeşlerim Büşra ve Cahide. هئلاء اَخَوَيْتِي بُشْرَى وَ جَاهِدَة.
Tanıştığımıza memnun oldum. تَشَرَّفْتُ بَمعْرِفَتِكَ.
Bizde memnun olduk. وَ نَحْنُ اَيْضًا
Ben, Nail. Bu eşim saliha. Bu oğlum İbrahim ve bu da kızım Zeynep. انا نائل . هَذِهِ زوجتي صالحة. هَذاَابْنِي ابراهيم و هَذِهِ بِنْتِي زَيْنَب.
Bizim ailemiz kalabalıktır. اُسْرَتُنَا اَفْرَادُهَا كَثِير
Ninem ve Dedem yanımızda kalıyor. جَدِّى وَجدََّتِي يَسْكُنَانِ مَعَناَ.
Halalarımı ve teyzelerimi çok severim. اُحِبُّ كَثِيرًا خَلَاتِي وَ عَمَّاتي
Dayım Kenan Mühendistir. خَالِي كَنَان مُهَنْدِس
Amcalarım Ali ve Veysel yurtdışında çalışıyorlar. عَمِّيَايَ عَلِي وَ وَيْسَل يَعْمَلُ فِي خَارِجِ الْمَمْلَكَة
Aile fertleriniz nerede? اَيْنَ اَفْرَادُ اُسْرَتِك؟
Onlar, Avrupa’da. هُمْ فِي اَوْرُوبا.
Deden ve ninen var mı* هَلْ َلكَ جَدٌَ وَ جَدَّةٌ؟
Hayır onlar vefat ettiler. لاَ هُمَا تَوَفَّيَا
Baban ne iş yapıyor? مَا مِهْنَةُ اَبِيكَ؟
O, emekli, çalışmıyor. هُوَ مُتَقاعِد. لاَ يَشْتَغِلُ
Annen çalışıyor mu? هَلْ اُمُّكَ تَشْتَغِلُ؟
Hayır o ev hanımı. لا هِىَ رَبَّةُ الْبَيْتِ
Kaç erkek ve kız kardeşin var? كَمْ اِخْوَة وَ اَخَوَات لَك؟
2 erkek ve üç kız kardeşim var. لِي اِخْوَايَ وَ ثَلاثَ اِخْوَاتِ.
Çocukların var mı? هَلْ لَكَ اَوْلاد؟
Evet, iki oğlum ve bir kızım var. نَعَمْ, لِي اِبْنَانِ وَبِنْت
Yakınlarından öğretmen olan var mı? هَلْ مِنْ اَقْرَبَائِكَ مُدَرِّس؟
Evet, amcam öğretmendir. نَعَمْ عَمِّي مُدَرِّس
Bankada: في البنك
Banka بَنْك
Bu çeki bozdurabilir miyim? هَلْ اسْتَطِيعُ اَنْ اَصْرِفَ هَذَا الشِّيك؟
Çeki ver! هَاتِ الشِّيكَ.
Çekin arkasını imzaladın mı? هَلْ وَقَّعْتَ عَلَي ظَهْرِ الشِّيكِ.
Evet imzaladım. نَعَمْ وَقَّعْتُ.
Bankada cari hesabın var mı? هَلْ لَكَ حِسَاب جَارِي فِي الْبَنْكِ
Evet, var. نَعَمْ لِي.
Bu pulu al ve şu gişeye git! خُذْ هَذا الطَّابِعَ وَاذْهَبْ اِلَى ذاكَ الشُبَّاك لِاسْتِلامِ النُّقُودِ.
Bende Suudi Arabistan riyali var, onu Türk lirasına çevirmek istiyorum. مَعِى رِيَال سُعُدِي اُرِيد تَحْوِيلَهُ
Riyallerini ver. هَاتِ رِيَالاتِك.
Buyur! تَفَضَّل.
İyi. طَيِّب
Nüfuz cüzdanın yanında mı? هَلْ عِنْدَكَ حَفِيظَةُ نُفُسِك؟
İşte! هَا هِيَ.
Paranı buyur. تَفَضَّلْ نُقُودَكَ.
Çok teşekkürler! شُكْرًا جَزِيلاً.
Bir şey değil, buyurun!
لا شُكْرَ عَلى وَاجِبٍ. تَفَضَّلُوا
Her zaman hizmetinizdeyiz. نَحْنُ فِي خِدْمَتِكُمْ دَائِماً Camide: في المسجد
Cami nerede? اَيْنَ الْمَسْجِدُ؟
Öğle ezanı okundu mu? هَلْ اُزِّنَ اَزَانُ الظُّهْرِ؟
Namaz kıldın mı? هَلْ صَلَّيْتَ؟
Nerede namaz kılabilirim? اَيْنَ يُمْكِنُ اَنْ اُصَلِّ؟
Güneş doğmadan namazı kılalım. لِنُصَلِّ قَبْلَ طُلوُعِ الشَّمْسِ.
İkindi geçiyor, acele et! تَعَجِّلْ يَمُرُّ الْعَصْرُ.
Lütfen namaz için uygun bir yerde durabilir miyiz? مِنْ فَضْلِكَ هَلْ يُمْكِنُ اَنْ نَقِفَ لِاِقَامَةِ الصَّلاة؟
Abdestin var mı? هَلْ اَنْتَ مُتَوَضِّعٌ؟
Abdest almam gerekir. يَجِبُ عَلَيَّ اَنْ اَتَوَضَّعَ.
Cemaat çıktı mı? هَلْ خَرَجَ الْجَمَعَةُ؟
Kaç rekat namaz kıldın? كَمْ رَكْعَةً صَلَّيْتَ؟
Dört rekat kıldım. صَلَّيْتُ اَرْبَعَ رَكْعَاتٍ
Allah kabul etsin. تَقَبَّلَ اللهُ
Hepsini. اَجْمَعِينَ.
Namaz kılmak isteyen var mı? هَلْ يُجَدُ مَنْ يُرِيدُ اَنْ يُصَلِّ؟
Biz namaz kılmak istiyoruz. نَحْنُ نُرِيدُ اَنْ نُصَلِّ.
Sabah namazını kılacağım. الفجر سَاُصَلِّ صَلاة
Öğle namazını kılacağım. سَاُصَلِّ صَلاة الظهر
İkindi namazını kılacağım. َساُصَلِّ صَلاةَ العص
Akşam namazını kılacağım. َساُصَلِّ صَلاةَ المغرب
Yatsı Namazını kılacağım. َساُصَلِّ صَلاةَ العشاء
Vitr namazını kılacağım. صَلاةَ الوتر َساُصَلِّ
Ramazan Bayramı namazı ne zaman? مَتَىَ صَلَاةُ عِيدِ الْفِطْرِ؟
Kurban Bayramı namazı ne zaman? مَتَىَ صَلاَةُ عِيدِ الْاَضْحَي؟
Çarşıda: فِى الّسُوقِ
Çarşı السُوق
Çarşı nerede biliyor musunuz? هَلْ تَعْرِفُ اَيْنَ السُّوق؟
Hangi çarşıyı soruyorsunuz? اَيُّ السُّوق تَسْأل؟
Hediyelik eşya alacağım. سَأشْتََرِى الْهَدِيَّاتِ.
Kadın elbiseleri nerede satılır? اَيْنَ يُبَايِعُ مَلَابِسَ النِّسَاءِ؟
Bu kumaşın türü nedir? مَا صِنْفُ هَذَا الْقُمَاشِ؟
Bu kumaş ipek, şu pamuktandır. هَذَا الْقُمَاشِ مِنْ حَرِير. ذَاكَ مِنْ قُطْنٍ
Bu gömleğin ölçüsü ne? مَا مَقَاصُ هَذَا اْلفُسْتَان؟
Orta مُتَوَصِّطٌ
Bu ondan küçük mü, büyük mü? هَذَا اَصْغَرُ مِنْ ذَاك امْ اَكْبَرُ؟
Bunun fiyatı nedir? مَا سَعْرُهُ؟
Bu kaça? بِكَمْ هَذَا؟
Üç milyon lira. ثَلاثَ مَلايين ِليَرة
Bu çok pahalı değil mi? أَلَيْسَ غَال كَثِير هَذَا؟
Gerçekten çok ucuz. رَخِيص كَثيِر جدًّا
Son fiyat ne olur? مَا هُوَ آخِرُ الَّسعْرِ؟
Senin için iki milyon yedi yüz elli. لَكَ بمِلْيُنَينِ وَ سَبْعُمِائَة وَ خَمْسِينَ.
Bana iki çorap ve bir de buluz ver. هَاتِنِي جَوَارِبَينِ وَ بُلُوزَة اَيْضًا.
Baş üstüne. عَلىَ رَأْسي
İç çamaşırı bulunur mu? هَلْ ثَوْبٌ دَاخِلِيّ مَوْجُودَة؟
Ne renk istersiniz? مَا لَوْنهُ تُرِيدُون؟
Bu gömlek dar. هَذَا الْقَمِيسُ ضَيِّقٌ.
Daha genişi yok mu? اَلا اَوْسَعُ مَوْجُود؟
Kredi kartı geçer mi? هَلْ بطَاقة اعتماد مَقْبُولَة؟
Yiyecek bir şeyler almak istiyoruz. نُرِيد اَنْ نَشْتَرِ بِمَا نَطْعَمُ.
Eczanede: في الصيدالية
İlaç دَوَاء
İlaçlar اَدْوِيَة
Sizde bu ilaçlar bulunur mu? هَلْ تُوجَد لَدَيْكُمْ هَذِهِ الْاَدَوِيَّة؟
Evet, var. نَعَمْ تُوجَد.
Onları istiyorum. اُرِيدُهَا
Derhal. فَوْرًا
Bu ilaçlar nasıl kullanılır? كَيْفَ يُسْتَعْمَل هَذِهِ الْاَدَوِيَّة؟
Bu habı sabah akşam yemekten sonra al. تَنَاوَل هذا الْحَب بَعْدَ الْفُتُور وَالْعَشاء.
Bu şurubu yemeklerden sonra bir kaşık iç. اِشْرَبْ هَذا الَّشرَاب بَعْدَ كُلِّ الطَّعَام مِلْعَقَة.
Bu ilacı yemekten önce biraz suyla alacaksın. سَتَنَاوَلُ الَّدوَاء قَبْلَ الَّطعَامِ بِالْمَاءِ قَلِيل
Bu bir merhemdir. هذا مَرْهَم.
Yüz ve el kremi istiyorum. اُرِيدُ مَرْهَم لِلْوَجْهِ وَ لِلْيَدَيْن.
Kaç damla? كَمْ قَطْرَة؟
Bu ilaçlar arasında iğne yok değil mi? اَلَيْسَ لا مَوْجُود حُقْن فِي هَذِه الاَدْوِيَة؟
Eczacıyla konuşmak istiyorum. اُرِيدُ اَنْ اَتَكَلَّمَ الصَّيْدَلانِي
Bu hapları aç karnına iç. اِشْرَبْ بِبَطْنِ جَائِع هَذا الْحُبُوب
 
Üst