- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Sual: Türk Müslümanlığı ve Osmanlı Müslümanlığı gibi ifadeler kullanmak doğru mudur?
CEVAP
Her milletin âdetleri farklı olabilir; fakat Müslümanlık tektir, tek olması da lazımdır. Bugün Şiî İranın ve Vehhabi Suudilerin Müslümanlıkları farklıdır. Bunlar dinlerine, bidat fırkalarının görüşlerini karıştırmışlardır. Diğer Arap ülkelerinin Müslümanlıklarına da çok bidat karışmış, sanki farklı bir Müslümanlık meydana gelmiştir.
Türkler ise, Müslüman olduklarından itibaren İslamiyete doğru olarak hizmet etmişlerdir. Selçuklu ve Osmanlı Türkleri, Ehl-i sünnet yolundan ayrılmamış ve bidat ehliyle mücadele etmişlerdir. Türk Müslümanlığı veya Osmanlı Müslümanlığı, bu anlamda, yani Türklerin Ehl-i sünnet yolunda olduklarını anlatmak için söylenebilir. Yoksa, sanki farklı bir dinmiş gibi veya ırk ayrımı yaparak söylemek, hiç uygun olmaz.
İslam tarihinde, Eshab-ı kiramdan sonra İslamiyete en büyük hizmeti, Osmanlı Devleti yaptı. Yine Selçuklu hükümdarı Sultan Alparslan da, saltanatı müddetince İslam dinine hizmet etti. İslamiyeti içten yıkmaya çalışan gizli düşmanlara, Bâtıni ve Hurufi hareketlerine karşı çok hassastı. Bunun için, (Biz temiz Müslümanlarız. Bidat nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki, Allahü teâlâ, halis Türkleri aziz kıldı) demiştir. (Rehber Ansiklopedisi)
Bugün ise Türkler, bidat fırkalarının ve yabancı fikirlerin etkisinde kaldığı için, Osmanlının uyguladığı temiz Müslümanlıktan sapmalar başlamış, mezhepsizlik ortaya çıkmıştır. Yapılacak iş, bidatlerden uzak durup İslamiyeti katışıksız yaşamaktır.
CEVAP
Her milletin âdetleri farklı olabilir; fakat Müslümanlık tektir, tek olması da lazımdır. Bugün Şiî İranın ve Vehhabi Suudilerin Müslümanlıkları farklıdır. Bunlar dinlerine, bidat fırkalarının görüşlerini karıştırmışlardır. Diğer Arap ülkelerinin Müslümanlıklarına da çok bidat karışmış, sanki farklı bir Müslümanlık meydana gelmiştir.
Türkler ise, Müslüman olduklarından itibaren İslamiyete doğru olarak hizmet etmişlerdir. Selçuklu ve Osmanlı Türkleri, Ehl-i sünnet yolundan ayrılmamış ve bidat ehliyle mücadele etmişlerdir. Türk Müslümanlığı veya Osmanlı Müslümanlığı, bu anlamda, yani Türklerin Ehl-i sünnet yolunda olduklarını anlatmak için söylenebilir. Yoksa, sanki farklı bir dinmiş gibi veya ırk ayrımı yaparak söylemek, hiç uygun olmaz.
İslam tarihinde, Eshab-ı kiramdan sonra İslamiyete en büyük hizmeti, Osmanlı Devleti yaptı. Yine Selçuklu hükümdarı Sultan Alparslan da, saltanatı müddetince İslam dinine hizmet etti. İslamiyeti içten yıkmaya çalışan gizli düşmanlara, Bâtıni ve Hurufi hareketlerine karşı çok hassastı. Bunun için, (Biz temiz Müslümanlarız. Bidat nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki, Allahü teâlâ, halis Türkleri aziz kıldı) demiştir. (Rehber Ansiklopedisi)
Bugün ise Türkler, bidat fırkalarının ve yabancı fikirlerin etkisinde kaldığı için, Osmanlının uyguladığı temiz Müslümanlıktan sapmalar başlamış, mezhepsizlik ortaya çıkmıştır. Yapılacak iş, bidatlerden uzak durup İslamiyeti katışıksız yaşamaktır.