-
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
-
- Mesajlar
- 44,845
-
- MFC Puanı
- 29,224
Türk kahvesinin yanında neden su ikram edilir?
Türk kahvesinin kendine özgü kokusu, tadı ve tabiki sunuluş biçimi vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür. Kahve pişirilip fincanlarına konulur yanında bir bardak su ile ikram edilir.
Peki neden yanında su ile ikram edilir, bu gelenek nereden geliyor merak ettiniz mi ?
Türk kahvesinin su ile misafire servis edilmesi bir Osmanlı geleneğidir. Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde hemen ev sahibi bir kahve ikramında bulunur, yanına da bir bardak su koyarmış. Misafir eğer suyu kahveden önce içerse, karnının aç olduğu anlamına gelir, hemen sofra kurulurmuş. Eğer kahveyi önce içerse karnı tok olduğu sadece muhabbet etmeye geldiği anlaşılırmış. Yani misafir karnım aç demez, su ile ima edermiş; ev sahibi de, aç mısın tok musun demez su ile halini sormuş olurmuş.
Suyun kahvenin yanına koyulmasının bir diğer nedeni ise; padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadarlarmış. Fakat kahvenin lezzetli olanı demir cezvede tek kişilik yapılanı olunca padişaha 5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da güvenlik zafiyeti oluşturuyormuş. Bunun üzerine bir yöntem geliştirilmiş. Bu yönteme göre, padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığını anlarmış. Mevzu da o günlerden bugünlere gelmiş.
Suyun kahvenin yanına koyulmasının bir diğer nedeni ise; padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadarlarmış. Fakat kahvenin lezzetli olanı demir cezvede tek kişilik yapılanı olunca padişaha 5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da güvenlik zafiyeti oluşturuyormuş. Bunun üzerine bir yöntem geliştirilmiş. Bu yönteme göre, padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığını anlarmış. Mevzu da o günlerden bugünlere gelmiş.