-
- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 17,518
-
- MFC Puanı
- 3,901
Hat sanatına dair eserlerinin özenle seçilmiş ahşap zemin üzerine uygulandığı bir sanat dalıdır. Bu sanatı icra edenlere da Nahhat denilmektedir. Aynı zamanda hem hattat hem hakkak olan sanatçılarda vardır. Evliya Çelebi ve Ahmed Şemseddin Karahisari buna çok iyi bir örnektir. Evliya Çelebinin Zarnatada Hünkâr Camiinde yazdığı kitabe ile ilgili olarak Seyahatnamede şöyle söyler: Zarnatada ve Hünkâr Camiinin mihrabı üzre mermerde Karahisari tarzı müzehheb hatt ile mihrab ayetini ve minber üzre Kelimei Tevhid ism-i celâllerin ve bâlâda tahrir olunan şikeste beste ve güfte tarihlerimermer üzre hakîr yazup hakkâki sikke-i mermerde kazup kala kapuları üzre koyup nice yüz gûne âsârı acîbeler edüp hakirin inşa ettirdiği tekyeme dükkânları vakf edüp tekyeyi gûya nûr etdim. (1) Ahmet Şemseddin Karahisarinin hattatlığı yanında hakkaklığının delili de Şemseddin Saminin Kamus-ul Âlam adlı ansiklopedik sözlüğünde ve Sicill-i Osmanide bulunmaktadır. Buna göre: Karahisari, Südlücede Çafer Abad Tekkesi haziresinde yatmaktadır. Karahisari sağlığında iken mezar taşını kendisi yazmış, tarih kısmını ise boş bırakmıştır. Tarihi ise, Karahisarinin vefatından sonra öğrencisi Hüseyin Çelebi yazmıştır. Naht eserlerinin de geçmişten günümüze önemli temsilcileri olmuştur.
Kaynak : unutulmussanatlar