Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
Türk Edebiyatının En Dokunaklı 25 Aşk Şiiri
1. Eski Nisan Ataol Behramoğlu
Canımın yongası sevdiğim
Bir kaç gün çaldık ilkbahardan
Geçtik yıllardır özlediğim
Erguvan ışıklı kıyılardan
Aşkı sessizlik tanımlar
Gençken tersini düşünürdüm
Akşamla dönerken geriye dalgalar
Yalnızlığı çırılçıplak gördüm
Durduktu önünde Ege Denizinin
Gözleri mayıs bulanığı
Kuytuluğunda eski evlerin
Dolaştıktı Ayvalığı
Eski nisan her şey gibi
Kalbim de rüzgar da eski
Çırpınıp duruyor havada
Yitik anıların kelebeği
2. Günlerden Öyle Bir Gün Metin Altıok
Günlerden öyle bir gündü;
Üstüne tarih düştüğüm.
Gözümün önüne geldi birden
Balkıyan güzel yüzün.
Ve yüreğim yandı söndü
Ter bastı avuçlarımı.
Bir işlek kovan uğultusu
Kapladı kulaklarımı.
Uzandım usulca cigarama;
Yavan ömrüme katık.
Ben o gün öldüm gülüm
Bir daha ölmem artık.
3. Erenköyünde Bahar Yahya Kemal Beyatlı
Cânân aramızda bir adındı
Şîrin gibi hüsnü âna unvân
Bir sahile hem şerefti hem şân
Çok kerre hayâlimizde cânân
Bir şîri hatırlatan kadındı.
Doğmuştu içimde tâ derinden
Yıldızları mâvi bir semânın;
Hazzıyla harâb idim edânın
Hâlâ mütehayyilim sedânın
Gönlümde kalan akislerinden.
Mevsim iyi kâinat iyiydi;
Yıldızlar o yanda biz bu yanda
Hulya gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi.
İstanbulun öyledir bahârı;
Bir aşk oluverdi âşinâlık..
Aylarca hayâl içinde kaldık;
Zannımca Erenköyünde artık
Görmez felek öyle bir bahârı.
4. Seviyorum Seni Nazım Hikmet
Seviyorum seni ekmegi tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
ağır posta paketini neyin nesi belirsiz
telâşlı sevinçli kuşkulu açar gibi
seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi.
İstanbulda yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldanan bir şeyler gibi
seviyorum seni Yaşıyoruz çok şükür! der gibi.
5. Ne Böyle Sevdalar Gördüm İlhan Berk
Ne Böyle Sevdalar Gördüm
Ne Böyle Ayrılıklar
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm.
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni.
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları.
6. Ben Sana Mecburum Attila İlhan
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
7. Adını Funda Oteli Koy Edip Cansever
Adını funda oteli koy
Aklından gelip geçen bir yazın
Ve akşam güneşlerinde orda burda
Bir deniz kıyısında eski bir yıkıntıda
İnce ince gezinen turuncu adamların.
Adını funda oteli koy
Sevdamızın da adını
Ayakları dibinde gün batımının.
Ve ağzında binlerce güneşin tadı
Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.
Çünkü sevdikçe beni sen kendini tanıdın.
8. Balzamin Cemal Süreya
Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
Bazı ağaçlara kapı komşu
Bazı çiçeklerin andırdığı
İş bu kadarla bitse iyi
Bir insan edinmişsindir kendine
Bir şarkı edinmişsindir bir umut
Güzelsindir de oldukça çocuksundur da
Saçlarınla beraber penceredeyken
Besbelli arandığından haberli
Gemiler eskirken deniz eskirken limanda
Sevgili
9. Bitmemiş Şiirler VIII Turgut Uyar
Vapur gürültüsüz ayrılır limandan
Cümle hatıralar beraberimdedir.
Feriköyde bir tramvay durağı
Bir kış günü pastacıda unutulmaz
Bir sandal gezintisi ki; Sarıyerde
Fotoğrafları hâlâ iç cebimdedir
Ömrümüz böyle olmamalıydı Elâgözlüm
Bir vakitsiz meyve dilemeliydik Tanrıdan
Uzun hasretlerin arifesinde
Ellerim böğrümde kalmamalıydı.
Şimdi akşam olur sular buruşur
Bir yastığa baş koyarım güvertede.
Hangi dilden olursa bir şarkı isterim
İçimde kırık dökük besteler dolaşır.
Kalbim avucumdadır artık
Bir sahilden sesler gelir kaybolur
Uzun uzun nefes alır sular
Uzun uzun ağlamak isterim.
Gözlerimde bir yağmurlu gün başlar;
Vakit ikindidir Eyüp sırtlarında
Bulutlar vardır pembeden beyazdan
Mevsim sonbahardır sessiz ve taze.
Nemli otlar çekirgeler solgun yüzün
Bir gülüş bir mahzun bukle saçlarında
Bir eski çiçeği andırırsın yazdan.
Ve bir şarkı başlar kahvelerin birinde
Bizi ömrümüzden alır götürür
Bir şarkı faslı hicazdan.
Vapurlar gelir geçer Haliçten.
Sonra yağmur hafifler Elâgözlüm
Sonra yağmur hafifler
Sonra hisarlar yollar ikimiz
Sonra
Hasret bir şey değil Elâgözlüm
Ömrümüz böyle olmamalıydı
Hep aşkta durmalıydı çağımız.
Sevdayı mısra mısra değil
Ömrümle yaşamalıydım.
Sonra sonra gene böyle olmalıydı
Tadına varmadan çiçeklerin
Şehirde bir sen bir de ben yalınız.
Yeşil yaprak alaca gölge düşen yıldız
Bir gün en büyüğü karşısında gerçeklerin
Maceramız yarıda kalmalıydı
10. Uzun Yağmurlardan Sonra Gülten Akın
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma
Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra birgün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma
11. Sevincin Yarısı Melih Cevdet Anday
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim.
12. Çocuklar Gibi Sabahattin Ali
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Bazı nur içinde bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi
Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair yahut bir hükümdar gibi
Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi
Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi
13. Anlatamıyorum Orhan Veli Kanık
Ağlasam sesimi duyar mısınız
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum;
Anlatamıyorum
14. Veda Necip Fazıl Kısakürek
Elimde sükûtun nabzını dinle
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü gölgen seni uğurlamakta
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
Yolu tam dönerken arkana bak da
Köşede bir lahzâ kalıver gitsin!
Ümidim yılların seline düştü
Saçının en titrek teline düştü
Kuru bir yaprak gibi eline düştü
İstersen rüzgâra salıver gitsin!
15. Terketmedi Sevdan Beni Ahmed Arif
Terketmedi sevdan beni
Aç kaldım susuz kaldım
Hain karanlıktı gece
Can garip can suskun
Can paramparça
Ve ellerim kelepçede
Tütünsüz uykusuz kaldım
Terketmedi sevdan beni
16. Tentation Özdemir Asaf
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç
Sana diyeceklerim söylemekle bitmez
Yıllardır yaşamımdan çaldığım zamanlar
Adına düğümlendi
Bana yaşadığın şehirleri aç
Başka şehirleri özleyelim orada seninle
Bu evler bu sokaklar bu meydanlar
İkimize yetmez
17. Uzak Haziran Necati Cumalı
İki dudak arası bir zaman
Göz göze geldikse geçerken
Mayısla Haziran arasında
Yağmurlu bir saçak altından
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Uyanıp kış uykularından
Şubatla Mart arasında
Eylülle Ekim arasında
Yaz sularından kıyıya çıkan
İki adım arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Günlük güneşlik bir kaldırımdan
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Aşktı görmedik bilmedikse
Kimbilir hangi Eylül bir daha
Hangi uzak Haziran
18. Gizli Sevda Behçet Necatigil
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan
Evlenmiş çocukları olmuş
Bir kız bir oğlan.
Seni sordu
Hiç değişmedi dedim
Bildiğin gibi
Anlıyordu.
Mesutmuş kocasını seviyormuş
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik
Sana selâm söyledi.
19. Mavi Geçti Haydar Ergülen
Öyle bir yazdı ki
Sanki gökyüzünde oturuyorduk
Seni öpmek gökyüzünü öpmek gibi
Mavi bir şeydi
Gençlik öyle bir yazdır ki
Ne yurt ne ev ne oda
Yalnızca gökyüzü
Yeter insana
Biz seninle gökyüzünde
Çok oturduk
Gençliğimiz
Çok mavi geçti çok!
20. Anılar Defterinde Gül Yaprağı Cahit Zarifoğlu
Anılar Defterinde Gül Yaprağı
Gibi Unutuldum Kurudum
Başıma Düştü Sevda Ağı
Bir Başıma Tenhalarda Kahroldum.
Sen Kimbilir Rüzgarlı Eteklerinle Kimbilir
Hangi İklimdesin
Ben Sensiz Bu Sessizlikle
Deliler Gibiyim
Sensiz Bu Sessizlikle.
Ayrılıkla Başım Belada
Gözlerini Çevir Gözlerime
Yoksa Ben
Sensiz Bu Sessizlikle
Deli Gibiyim
Sensiz Bu Sensizlikle.
21. Sevgilim Sevgilim Ahmet Erhan
Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım
Yokluğunda Yağmur yağar kar yağar
Günler kısalır geceler uzar
On parmağımın üstüne on mum yaktım
Gecesefalarının gündüz yalnızlığıydım
Ateşböcekleri ışıtır gecemi. Hepsi bu
Kanar bir yerlerim: Sevgilim
Ufkunda bir yalnızlık aylasıyım
Bir delta gibi genişleterek yokluğunu
Sevgilim. Hep geceye sakladım sende bulduğumu
22. Çakıl Bedri Rahmi Eyüboğlu
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
23. Bir Pınarsın Ümit Yaşar Oğuzcan
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan sevince yanılmayan
Özlenen sen özleyen sen özleten sen
Varken doyulmayansın yokken dayanılmayan
24. Karasevda Cahit Sıtkı Tarancı
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlerde yandığının resmidir.
Aşık dediğin Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?
Bir köşeye mahzun çekilen için
Yemekten içmekten kesilen için
Sensiz uykuyu haram bilen için
Ayrılık ölümün diğer ismidir
25. Gidişini Anlatıyorum Rıfat Ilgaz
Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını gözlerini ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun
Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder
Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay
Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş
1. Eski Nisan Ataol Behramoğlu
Canımın yongası sevdiğim
Bir kaç gün çaldık ilkbahardan
Geçtik yıllardır özlediğim
Erguvan ışıklı kıyılardan
Aşkı sessizlik tanımlar
Gençken tersini düşünürdüm
Akşamla dönerken geriye dalgalar
Yalnızlığı çırılçıplak gördüm
Durduktu önünde Ege Denizinin
Gözleri mayıs bulanığı
Kuytuluğunda eski evlerin
Dolaştıktı Ayvalığı
Eski nisan her şey gibi
Kalbim de rüzgar da eski
Çırpınıp duruyor havada
Yitik anıların kelebeği
2. Günlerden Öyle Bir Gün Metin Altıok
Günlerden öyle bir gündü;
Üstüne tarih düştüğüm.
Gözümün önüne geldi birden
Balkıyan güzel yüzün.
Ve yüreğim yandı söndü
Ter bastı avuçlarımı.
Bir işlek kovan uğultusu
Kapladı kulaklarımı.
Uzandım usulca cigarama;
Yavan ömrüme katık.
Ben o gün öldüm gülüm
Bir daha ölmem artık.
3. Erenköyünde Bahar Yahya Kemal Beyatlı
Cânân aramızda bir adındı
Şîrin gibi hüsnü âna unvân
Bir sahile hem şerefti hem şân
Çok kerre hayâlimizde cânân
Bir şîri hatırlatan kadındı.
Doğmuştu içimde tâ derinden
Yıldızları mâvi bir semânın;
Hazzıyla harâb idim edânın
Hâlâ mütehayyilim sedânın
Gönlümde kalan akislerinden.
Mevsim iyi kâinat iyiydi;
Yıldızlar o yanda biz bu yanda
Hulya gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi.
İstanbulun öyledir bahârı;
Bir aşk oluverdi âşinâlık..
Aylarca hayâl içinde kaldık;
Zannımca Erenköyünde artık
Görmez felek öyle bir bahârı.
4. Seviyorum Seni Nazım Hikmet
Seviyorum seni ekmegi tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
ağır posta paketini neyin nesi belirsiz
telâşlı sevinçli kuşkulu açar gibi
seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi.
İstanbulda yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldanan bir şeyler gibi
seviyorum seni Yaşıyoruz çok şükür! der gibi.
5. Ne Böyle Sevdalar Gördüm İlhan Berk
Ne Böyle Sevdalar Gördüm
Ne Böyle Ayrılıklar
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm.
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni.
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları.
6. Ben Sana Mecburum Attila İlhan
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
7. Adını Funda Oteli Koy Edip Cansever
Adını funda oteli koy
Aklından gelip geçen bir yazın
Ve akşam güneşlerinde orda burda
Bir deniz kıyısında eski bir yıkıntıda
İnce ince gezinen turuncu adamların.
Adını funda oteli koy
Sevdamızın da adını
Ayakları dibinde gün batımının.
Ve ağzında binlerce güneşin tadı
Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.
Çünkü sevdikçe beni sen kendini tanıdın.
8. Balzamin Cemal Süreya
Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
Bazı ağaçlara kapı komşu
Bazı çiçeklerin andırdığı
İş bu kadarla bitse iyi
Bir insan edinmişsindir kendine
Bir şarkı edinmişsindir bir umut
Güzelsindir de oldukça çocuksundur da
Saçlarınla beraber penceredeyken
Besbelli arandığından haberli
Gemiler eskirken deniz eskirken limanda
Sevgili
9. Bitmemiş Şiirler VIII Turgut Uyar
Vapur gürültüsüz ayrılır limandan
Cümle hatıralar beraberimdedir.
Feriköyde bir tramvay durağı
Bir kış günü pastacıda unutulmaz
Bir sandal gezintisi ki; Sarıyerde
Fotoğrafları hâlâ iç cebimdedir
Ömrümüz böyle olmamalıydı Elâgözlüm
Bir vakitsiz meyve dilemeliydik Tanrıdan
Uzun hasretlerin arifesinde
Ellerim böğrümde kalmamalıydı.
Şimdi akşam olur sular buruşur
Bir yastığa baş koyarım güvertede.
Hangi dilden olursa bir şarkı isterim
İçimde kırık dökük besteler dolaşır.
Kalbim avucumdadır artık
Bir sahilden sesler gelir kaybolur
Uzun uzun nefes alır sular
Uzun uzun ağlamak isterim.
Gözlerimde bir yağmurlu gün başlar;
Vakit ikindidir Eyüp sırtlarında
Bulutlar vardır pembeden beyazdan
Mevsim sonbahardır sessiz ve taze.
Nemli otlar çekirgeler solgun yüzün
Bir gülüş bir mahzun bukle saçlarında
Bir eski çiçeği andırırsın yazdan.
Ve bir şarkı başlar kahvelerin birinde
Bizi ömrümüzden alır götürür
Bir şarkı faslı hicazdan.
Vapurlar gelir geçer Haliçten.
Sonra yağmur hafifler Elâgözlüm
Sonra yağmur hafifler
Sonra hisarlar yollar ikimiz
Sonra
Hasret bir şey değil Elâgözlüm
Ömrümüz böyle olmamalıydı
Hep aşkta durmalıydı çağımız.
Sevdayı mısra mısra değil
Ömrümle yaşamalıydım.
Sonra sonra gene böyle olmalıydı
Tadına varmadan çiçeklerin
Şehirde bir sen bir de ben yalınız.
Yeşil yaprak alaca gölge düşen yıldız
Bir gün en büyüğü karşısında gerçeklerin
Maceramız yarıda kalmalıydı
10. Uzun Yağmurlardan Sonra Gülten Akın
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma
Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra birgün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma
11. Sevincin Yarısı Melih Cevdet Anday
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim.
12. Çocuklar Gibi Sabahattin Ali
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Bazı nur içinde bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi
Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair yahut bir hükümdar gibi
Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi
Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi
13. Anlatamıyorum Orhan Veli Kanık
Ağlasam sesimi duyar mısınız
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum;
Anlatamıyorum
14. Veda Necip Fazıl Kısakürek
Elimde sükûtun nabzını dinle
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü gölgen seni uğurlamakta
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
Yolu tam dönerken arkana bak da
Köşede bir lahzâ kalıver gitsin!
Ümidim yılların seline düştü
Saçının en titrek teline düştü
Kuru bir yaprak gibi eline düştü
İstersen rüzgâra salıver gitsin!
15. Terketmedi Sevdan Beni Ahmed Arif
Terketmedi sevdan beni
Aç kaldım susuz kaldım
Hain karanlıktı gece
Can garip can suskun
Can paramparça
Ve ellerim kelepçede
Tütünsüz uykusuz kaldım
Terketmedi sevdan beni
16. Tentation Özdemir Asaf
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç
Sana diyeceklerim söylemekle bitmez
Yıllardır yaşamımdan çaldığım zamanlar
Adına düğümlendi
Bana yaşadığın şehirleri aç
Başka şehirleri özleyelim orada seninle
Bu evler bu sokaklar bu meydanlar
İkimize yetmez
17. Uzak Haziran Necati Cumalı
İki dudak arası bir zaman
Göz göze geldikse geçerken
Mayısla Haziran arasında
Yağmurlu bir saçak altından
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Uyanıp kış uykularından
Şubatla Mart arasında
Eylülle Ekim arasında
Yaz sularından kıyıya çıkan
İki adım arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Günlük güneşlik bir kaldırımdan
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Aşktı görmedik bilmedikse
Kimbilir hangi Eylül bir daha
Hangi uzak Haziran
18. Gizli Sevda Behçet Necatigil
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan
Evlenmiş çocukları olmuş
Bir kız bir oğlan.
Seni sordu
Hiç değişmedi dedim
Bildiğin gibi
Anlıyordu.
Mesutmuş kocasını seviyormuş
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik
Sana selâm söyledi.
19. Mavi Geçti Haydar Ergülen
Öyle bir yazdı ki
Sanki gökyüzünde oturuyorduk
Seni öpmek gökyüzünü öpmek gibi
Mavi bir şeydi
Gençlik öyle bir yazdır ki
Ne yurt ne ev ne oda
Yalnızca gökyüzü
Yeter insana
Biz seninle gökyüzünde
Çok oturduk
Gençliğimiz
Çok mavi geçti çok!
20. Anılar Defterinde Gül Yaprağı Cahit Zarifoğlu
Anılar Defterinde Gül Yaprağı
Gibi Unutuldum Kurudum
Başıma Düştü Sevda Ağı
Bir Başıma Tenhalarda Kahroldum.
Sen Kimbilir Rüzgarlı Eteklerinle Kimbilir
Hangi İklimdesin
Ben Sensiz Bu Sessizlikle
Deliler Gibiyim
Sensiz Bu Sessizlikle.
Ayrılıkla Başım Belada
Gözlerini Çevir Gözlerime
Yoksa Ben
Sensiz Bu Sessizlikle
Deli Gibiyim
Sensiz Bu Sensizlikle.
21. Sevgilim Sevgilim Ahmet Erhan
Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım
Yokluğunda Yağmur yağar kar yağar
Günler kısalır geceler uzar
On parmağımın üstüne on mum yaktım
Gecesefalarının gündüz yalnızlığıydım
Ateşböcekleri ışıtır gecemi. Hepsi bu
Kanar bir yerlerim: Sevgilim
Ufkunda bir yalnızlık aylasıyım
Bir delta gibi genişleterek yokluğunu
Sevgilim. Hep geceye sakladım sende bulduğumu
22. Çakıl Bedri Rahmi Eyüboğlu
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
23. Bir Pınarsın Ümit Yaşar Oğuzcan
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan sevince yanılmayan
Özlenen sen özleyen sen özleten sen
Varken doyulmayansın yokken dayanılmayan
24. Karasevda Cahit Sıtkı Tarancı
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlerde yandığının resmidir.
Aşık dediğin Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?
Bir köşeye mahzun çekilen için
Yemekten içmekten kesilen için
Sensiz uykuyu haram bilen için
Ayrılık ölümün diğer ismidir
25. Gidişini Anlatıyorum Rıfat Ilgaz
Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını gözlerini ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun
Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder
Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay
Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş