- Konum
- Karı$ık..
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Mar 2013
-
- Mesajlar
- 2,021
-
- MFC Puanı
- 297
Turizm
Antalya tarihi eserler bakımından çok zengindir. Bu tarihi eserler eski devirler, Selçuklu ve Osmanlı eserleri olarak sınıflandırılır.
Alanya Kalesi: Kale mimarisinin bir şaheseridir. Deniz kıyısında bir kartal yuvasını andırır. Eski devirlerden kalma bir kalenin yerinde Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad yaptırmıştır. Bu yüzden Alaiye Kalesi adıyla da anılır. 1955de tamir gören kalenin içinde bir cami, bir bedesten, Akşebe Sultan Tekkesi, Aya Yorgi Kilisesi ve tepenin en yüksek kısmında bir saray bulunmaktadır.
Alara Kalesi: Antalya-Alanya yolu üzerinde, Alara çayı yanında tek bir tepe üzerinde kurulmuştur. Kıyıdan 10 km kadar içeridedir.
Kızıl Kule: 1225de Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad kale burcu olarak yaptırmıştır. Sanat değeri çok yüksektir. Sinop Kalesini yapan mimar Kettari Reha oğlu Ebi Ali tarafından yapılmıştır. Alanya'da olan kule beş katlıdır. Her yönü 12,5 m olarak 8 köşelidir. İki katı kırmızımtrak taştan, diğer katlar kırmızı tuğladan yapılmıştır. Her yüzde gözetleme yeri, mazgallar, zift ve haşlama delikleri vardır.
Yivli Minare Camii: 1238de yaptırılmıştır. Selçuklu devrinin bir şaheseridir. Antalyanın sembolüdür. Minarenin alt kısmı taştan ve kare şeklindedir. Üst kısmı yuvarlak ve yivli olup, tuğladan yapılmıştır. Caminin üst kısmı mavi çinilerle kaplıdır. Caminin yanında mevlevihane, medrese ve iki türbe ile bir külliye vardır. Cami, etnoğrafya müzesi olarak kullanılmaktadır.
Ahi Yusuf Mescidi: 1249da Ahi Yusuf adına yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmış olan mescid, kare biçimindedir. Mescidin yanında Ahi Yusufun türbesi vardır.
Bali Bey Camii: Sultan İkinci Bayezid devri vezirlerinden Bali Bey tarafından yaptırılmıştır. Sekizgen kasnak üzerinde büyük bir kubbesi vardır.
Korkut Camii: Kesik Minare, Cumanun Camii, Cihannüma Camii ve Cami-i Kebir de denilir. Beşinci asırda Panaghia Kilisesi olarak yapılmıştır. Sultan İkinci Bayezidin oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir. 1869da bir yangın sonucu yıkılmıştır.
Mehmed Paşa Camii: 1593-1607 tarihleri arasında Tekeli Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Duvarlar küfeki taşındandır. Üç kapısı vardır. 1866 ve 1926 yıllarında iki defa tamir görmüştür.
Emir Bedreddin Camii: Selçuklu devrine ait ahşap bir camidir. Andızlı Camii de denir. Alanyadadır.
Müsellim Camii: 1796da Hacı Osmanoğlu Hacı Mehmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Caminin dış pencere alınlıkları ile içte kubbe kasnağına kadar olan bölüm mavi-beyaz Kütahya çinileriyle, mihrabı yeşil sırlı çinilerle kaplıdır.
Murad Paşa Camii: 1570te Kuyucu Murad Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minaresi iki şerefelidir. Yan duvarları İznik çinileriyle süslüdür.
Ömer Paşa Camii: Elmalı ilçesindedir. Kitapçı Ömer Paşa tarafından 1608de yaptırılmıştır. 1870 ve 1955te tamir görmüştür.
Kale Camii: Alanyada Sultan Alaeddin Keykubad zamanında yapılmıştır. 1530-1566 seneleri arasında eski temeller üzerinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden yapıldığı için Sultan Süleyman Camii ismi ile de anılır.
Karatay Medresesi: 1250de Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. Yapı, mihrabı sebebiyle Karatay Camii ayrıca Darüssüleha isimleri ile de anılır.
Ulu Cami Medresesi: Kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Halk arasında imaret olarak bilinir.
Atabey Armağan Medresesi: 1239da Atabey Armağan tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde sadece girişin alt bölümü kalmıştır.
Emir Sinaneddin Medresesi: 1319da Hamidoğullarından Emir Sinaneddin tarafından Korkuteli yakınlarında yaptırılmıştır. Kesme taştan ve iki katlıdır.
Şadırvanlı Medrese: Elmalıda olup, on dokuzuncu asır başlarında yapılmıştır. Günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır.
Evdir Han: Korkuteli yakınında, Selçuklu Sultanı Birinci İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır.
Alara Han: Alanya-Konya karayolu üzerinde Selçuklu devrinin en güzel kervansaraylarındandır. 1231de Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır.
Kırkgöz Han: Sultan İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Antalya-Burdur yolu üzerindedir.
Şaropsa Han: Antalya-Alanya yolu üzerindedir. Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yaptırılmıştır. Zengin süslemeleri olmayan bir yapıdır.
Deniz Feneri: Nevşehirli Damad İbrahim Paşanın 1720de yaptırdığı bu fener Alanyada bir tepe üzerindedir. Akdenizdeki gemilere uzun seneler yol göstermiştir.
Tekelioğlu Kütüphanesi: Tarihi bir eser olup, içinde çok kıymetli el yazması eserler vardır.
Bedesten: Selçuklu tuğlasıyla yapılmıştır. Alanya Kalesinin malzeme deposu olarak kullanılmıştır. 38x36 metre ebadında bir avluya bakan 26 oda vardır.
Selçuklu Tersanesi: Alanyadadır. Selçuklular tarafından gemi inşaası için yapılmıştır. Beş büyük gözlüdür. 700 senelik olmasına rağmen kale içinde büyük yelkenli gemiler yapılmaktadır.
Antalya Bölge Müzesi: 1923te kurulmuş ve 1972de yeni binasına taşınmıştır. Tarih ve tarih öncesi devirlere ait kıymetli eserlerle doludur.
Kara İn: Yağça köyündedir. 1894 senesinden bu yana yapılan araştırmalara göre eski devirleri aydınlatan, bunun gibi zengin bir mağara, dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Burada 50 bin sene öncesine ait eşyalar bulunmuştur.
Perge: Antalya yakınındadır. M.Ö. 7. asırda kurulmuş eski bir şehirdir. Stadyum ile tiyatrosu oldukça büyüktür. Stadyumu 27.000 kişiliktir. Pergenin tarihte önemli bir yeri vardır. Ticaret yolu üzerinde idi. 1207de Selçuklu Sultanı Birinci Gıyaseddin Keyhüsrev feth etmiştir.
Aspendos (Belkıs): Antalyanın 48 km doğusundadır. Roma İmparatoru Antonius tarafından M.Ö. ikinci asırda yaptırılan 20.000 kişilik tiyatrosu meşhurdur. Dünyada, günümüze kadar en iyi korunmuş tiyatrodur. O zamanlar bir sahil şehri idi. Bu tiyatroya Belkıs (Balkız) Tiyatrosu da denir. Su kemerleri ve binaları dikkat çekicidir.
Side: M.Ö. 7. asra ait bir şehirdir. 20.000 kişilik tiyatrosu, pazarı (agora) ve çeşitli heykelleri meşhurdur. Side kelimesi nar manasına gelir. Resim ve figürlerde nar resmine çok rastlanır. Eski Yunancada side (nar) kelimesi yoktur. Side şehrini eski Yunanlılardan önceki kavimler kurmuştur. Side müzesinde çok sayıda tarihi eser vardır. Şehrin giriş kapısı bulunmuştur. Surlar yıkıktır, ana cadde kalıntıları ve antik çağa ait iki ev ortaya çıkarılmıştır. Evler avlu etrafında ve zeminleri mermer döşelidir. Avlu ortasında sarnıç, kuyu ve havuz vardır. Side tiyatrosu Silyon, Perge ve Aspendos gibi yamaçlarda olmayan düz arazide kurulmuştur.
Termessos: Halen, Roma İmparatorluğu ve Bizans devrine ait kalıntılar ve tiyatrosu vardır.
Hadrianus Kapısı: Roma İmparatoru Hadrianusun Antalya ziyaretinin hatırası olarak yapılmıştır. Mermerden yapılmış bir kapı olup şehir merkezindedir.
Altınkaya: Bu ilçede antik çağa ait 1500 kişilik tiyatro vardır.
Sillion Harabeleri: Serik ilçesindedir.
Elge (Zerk) Harabeleri: Seriktedir. Dağ şehridir. Surları, stadyumu, tiyatro, tapınak ve su yolları ile mağaraları meşhurdur.
Termessos (Güllük): Gizli dağ yolları, dehlizler, 4200 kişilik tiyatro ve heykelleri meşhurdur.
Anvi Harabeleri: M.Ö. 9. asırda yaşayanların kalıntılarıdır.
Hıdırlık Kulesi: Romalılar tarafından ışık kulesi olarak yapılmıştır. 14 metre olup iki katlıdır.
Demre (Myra): Demre Çayı kenarındadır. M.Ö. 5. asırda kurulmuş olup bazı kalıntıları bulunmuştur.
Bağyaka (Limira): M.Ö. 7. asırda kurulmuş bir Lidya şehridir.
Kınık (Ksantos): Kaş ilçesi yakınlarındadır. M.Ö. 7. asra ait bir şehir kalıntısıdır.
Noel Baba: Hıristiyanlarca tanınan ve Noel Baba olarak isim yapan Saint Nicolasın Kaşın Gelemiş köyünde doğduğu, hatta yaşadığı kesin değildir. Bu hıristiyan din adamının, bu ilçede heykelinin dikilmesi hıristiyan emperyalizmine malzeme olmuştur. Çok sayıda hıristiyan Noel Babanın efsane olduğuna inanır.
Aksekideki tarihi kalıntılar: Antik çağa ait şehirler, kale ve burçlar ile köprü ayaklarıdır.
Turistik yerleri: Antalya, Türkiyenin ve dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biridir. İklimi, lezzetli ve her mevsimde bulunan meyve ve sebzeleri, sahil ve ormanlarının şahane güzelliği, sahillerinde denize girilirken aynı anda dağlarında kış sporları yapılabilmesi ile turizme çok müsaittir. Kaştan Gazipaşaya kadar olan sahil şeridi turistik te'sislerle doludur.
Kaplıcalar ve içmeler:
Demre İçmesi: Kükürtlü olup mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir.
Korkuteli İçmesi: Çeşitli hastalıklara karşı şifalı bir sudur.
Sarı Su İçmesi: Ilıca köyündedir. Karaciğer, mide, bağırsak ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelir.
Sınat Deresi Kaplıcası: 25 derecelik sıcaklıkta bir sudur. Çeşitli hastalıklara faydalıdır. Ilıca köyünün yakınlarındadır.
Milli parklar: Tabii güzelliklerin yaşaması için bazı yerler milli park olarak korunmaktadır. Köprülü Kanyon Milli Parkı 14 km uzunluğunda ve 100 m genişliğindedir. Bey Dağları Milli Parkı, Sahil Milli Parkı ve Termesses Milli Parkının tabii ve tarihi zenginlikleri muhafaza altına alınmıştır. Türkiyenin en büyük parkı 170 bin metrekare olarak Antalyada yapılmaktadır. Ulaş Dinlenme Parkı piknik için çok müsaittir.
Mağaralar: Antalya mağaralar bakımından çok zengin bir ilimizdir. ABD ve Yugoslavya mağara turizmi ile büyük gelir sağlamaktadır. Türkiye dünyàda en çok mağaraya sahip olan ülkedir. 40 bin mağaranın ancak 20 bini tesbit edilmiştir. Diğerlerine henüz ulaşılamamıştır. Antalyada 20 mağara vardır.
Antalya mağaraları içinde göller, nehirler, uçurumlar, gözsüz balıklar, yarasalar ve çeşitli hayvanlar mevcuttur. Bazı mağaraların havası, bazısının çamuru veya suyu şifalıdır. Dolayısiyle çeşitli hastalıklara iyi gelmektedir.
Damlataş Mağarası: Sarkıtları bir harika olan Damlataş Mağarası, Alanyadadır ve astım hastalığına iyi gelmektedir.
Antalya Mağarası: Alanya yakınındadır. İçinde kayıkla gezilir. Bir deniz mağarası olan bu fosforlu mağara, güneş ışınlarının yansıması ile çok güzel manzaralıdır.
Düdencik Mağarası: Aksekidedir. Türkiyenin en derin mağarasıdır. Uzunluğu 60 metredir.
Yoldağı Mağarası: Kalkandadır. 54 mağaradan meydana gelir.
Diğer mağaralar: Sakalsultan, Demirciler, Yalancı Dünya, Dumanlı, Kada İni, Öküz İni, Beldibi, Yoldağı ve Korsanlar mağaralarıdır. Bazılarında çok eski çağlara ait izler vardır.
Çağlayanlar: Antalya çağlayan ve şelaleler bakımından da oldukça zengindir. 60 metre yükseklikten dökülen Düden Çağlayanı ile Manavgat, Homa ve Uçarsu ve Kayabükü çağlayanları en meşhurlarıdır. Yedi oluklar mevkiinde 13 çağlayan vardır. Antalyada toplam 29 çağlayan bulunmaktadır. Kadınyan uçurumu Antalya içindedir.
Deniz altı eserleri: Antalya, deniz altı eserleri bakımından da zengindir. Dünyanın bilinen en eski gemisi Kaş ile Keora köyü arasındaki Uluburunda bulunmuştur. Finikelilere ait 3200 senelik bir teknedir. 40 m derinlikte olan bu gemi, Türk ve ABDli deniz arkeologları tarafından incelenmektedir.
Yanartaş (Meşale) Çıralı: Olimpiyatlarda yakılan meşalenin başlangıcı sayılan bu alev, Finikeye 7 km mesafede 350 m yükseklikte bir tepede binlerce seneden beri devamlı yanmaktadır. Tepenin bir yarığında yer altından gelen bu ateş hiç sönmemiştir. Çeşitli efsaneleri vardır.
Antalya evleri: Kaleiçi semtindeki evlerin aslına uygun restore ettirilip turistik mahiyette kullanılması planlanmaktadır. 20 ev, 115 yataklı konaklama tesisi haline getirilecektir.
Sarnıçlar: Alanya sarnıçlar şehridir. Kale evlerinde hala sarnıçlar vardır. Akşebe Mescidi ve Mecdüddir sarnıcı meşhurdur. Sarnıç, 20-22 m boyunda ve 13 m enindedir. Bugün bile kullanılmaktadır.
Alanya Müzesi: Çok zengin eserlere sahip bir müzedir.
Antalya tarihi eserler bakımından çok zengindir. Bu tarihi eserler eski devirler, Selçuklu ve Osmanlı eserleri olarak sınıflandırılır.
Alanya Kalesi: Kale mimarisinin bir şaheseridir. Deniz kıyısında bir kartal yuvasını andırır. Eski devirlerden kalma bir kalenin yerinde Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad yaptırmıştır. Bu yüzden Alaiye Kalesi adıyla da anılır. 1955de tamir gören kalenin içinde bir cami, bir bedesten, Akşebe Sultan Tekkesi, Aya Yorgi Kilisesi ve tepenin en yüksek kısmında bir saray bulunmaktadır.
Alara Kalesi: Antalya-Alanya yolu üzerinde, Alara çayı yanında tek bir tepe üzerinde kurulmuştur. Kıyıdan 10 km kadar içeridedir.
Kızıl Kule: 1225de Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad kale burcu olarak yaptırmıştır. Sanat değeri çok yüksektir. Sinop Kalesini yapan mimar Kettari Reha oğlu Ebi Ali tarafından yapılmıştır. Alanya'da olan kule beş katlıdır. Her yönü 12,5 m olarak 8 köşelidir. İki katı kırmızımtrak taştan, diğer katlar kırmızı tuğladan yapılmıştır. Her yüzde gözetleme yeri, mazgallar, zift ve haşlama delikleri vardır.
Yivli Minare Camii: 1238de yaptırılmıştır. Selçuklu devrinin bir şaheseridir. Antalyanın sembolüdür. Minarenin alt kısmı taştan ve kare şeklindedir. Üst kısmı yuvarlak ve yivli olup, tuğladan yapılmıştır. Caminin üst kısmı mavi çinilerle kaplıdır. Caminin yanında mevlevihane, medrese ve iki türbe ile bir külliye vardır. Cami, etnoğrafya müzesi olarak kullanılmaktadır.
Ahi Yusuf Mescidi: 1249da Ahi Yusuf adına yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmış olan mescid, kare biçimindedir. Mescidin yanında Ahi Yusufun türbesi vardır.
Bali Bey Camii: Sultan İkinci Bayezid devri vezirlerinden Bali Bey tarafından yaptırılmıştır. Sekizgen kasnak üzerinde büyük bir kubbesi vardır.
Korkut Camii: Kesik Minare, Cumanun Camii, Cihannüma Camii ve Cami-i Kebir de denilir. Beşinci asırda Panaghia Kilisesi olarak yapılmıştır. Sultan İkinci Bayezidin oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir. 1869da bir yangın sonucu yıkılmıştır.
Mehmed Paşa Camii: 1593-1607 tarihleri arasında Tekeli Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Duvarlar küfeki taşındandır. Üç kapısı vardır. 1866 ve 1926 yıllarında iki defa tamir görmüştür.
Emir Bedreddin Camii: Selçuklu devrine ait ahşap bir camidir. Andızlı Camii de denir. Alanyadadır.
Müsellim Camii: 1796da Hacı Osmanoğlu Hacı Mehmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Caminin dış pencere alınlıkları ile içte kubbe kasnağına kadar olan bölüm mavi-beyaz Kütahya çinileriyle, mihrabı yeşil sırlı çinilerle kaplıdır.
Murad Paşa Camii: 1570te Kuyucu Murad Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minaresi iki şerefelidir. Yan duvarları İznik çinileriyle süslüdür.
Ömer Paşa Camii: Elmalı ilçesindedir. Kitapçı Ömer Paşa tarafından 1608de yaptırılmıştır. 1870 ve 1955te tamir görmüştür.
Kale Camii: Alanyada Sultan Alaeddin Keykubad zamanında yapılmıştır. 1530-1566 seneleri arasında eski temeller üzerinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden yapıldığı için Sultan Süleyman Camii ismi ile de anılır.
Karatay Medresesi: 1250de Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. Yapı, mihrabı sebebiyle Karatay Camii ayrıca Darüssüleha isimleri ile de anılır.
Ulu Cami Medresesi: Kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Halk arasında imaret olarak bilinir.
Atabey Armağan Medresesi: 1239da Atabey Armağan tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde sadece girişin alt bölümü kalmıştır.
Emir Sinaneddin Medresesi: 1319da Hamidoğullarından Emir Sinaneddin tarafından Korkuteli yakınlarında yaptırılmıştır. Kesme taştan ve iki katlıdır.
Şadırvanlı Medrese: Elmalıda olup, on dokuzuncu asır başlarında yapılmıştır. Günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır.
Evdir Han: Korkuteli yakınında, Selçuklu Sultanı Birinci İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır.
Alara Han: Alanya-Konya karayolu üzerinde Selçuklu devrinin en güzel kervansaraylarındandır. 1231de Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır.
Kırkgöz Han: Sultan İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Antalya-Burdur yolu üzerindedir.
Şaropsa Han: Antalya-Alanya yolu üzerindedir. Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yaptırılmıştır. Zengin süslemeleri olmayan bir yapıdır.
Deniz Feneri: Nevşehirli Damad İbrahim Paşanın 1720de yaptırdığı bu fener Alanyada bir tepe üzerindedir. Akdenizdeki gemilere uzun seneler yol göstermiştir.
Tekelioğlu Kütüphanesi: Tarihi bir eser olup, içinde çok kıymetli el yazması eserler vardır.
Bedesten: Selçuklu tuğlasıyla yapılmıştır. Alanya Kalesinin malzeme deposu olarak kullanılmıştır. 38x36 metre ebadında bir avluya bakan 26 oda vardır.
Selçuklu Tersanesi: Alanyadadır. Selçuklular tarafından gemi inşaası için yapılmıştır. Beş büyük gözlüdür. 700 senelik olmasına rağmen kale içinde büyük yelkenli gemiler yapılmaktadır.
Antalya Bölge Müzesi: 1923te kurulmuş ve 1972de yeni binasına taşınmıştır. Tarih ve tarih öncesi devirlere ait kıymetli eserlerle doludur.
Kara İn: Yağça köyündedir. 1894 senesinden bu yana yapılan araştırmalara göre eski devirleri aydınlatan, bunun gibi zengin bir mağara, dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Burada 50 bin sene öncesine ait eşyalar bulunmuştur.
Perge: Antalya yakınındadır. M.Ö. 7. asırda kurulmuş eski bir şehirdir. Stadyum ile tiyatrosu oldukça büyüktür. Stadyumu 27.000 kişiliktir. Pergenin tarihte önemli bir yeri vardır. Ticaret yolu üzerinde idi. 1207de Selçuklu Sultanı Birinci Gıyaseddin Keyhüsrev feth etmiştir.
Aspendos (Belkıs): Antalyanın 48 km doğusundadır. Roma İmparatoru Antonius tarafından M.Ö. ikinci asırda yaptırılan 20.000 kişilik tiyatrosu meşhurdur. Dünyada, günümüze kadar en iyi korunmuş tiyatrodur. O zamanlar bir sahil şehri idi. Bu tiyatroya Belkıs (Balkız) Tiyatrosu da denir. Su kemerleri ve binaları dikkat çekicidir.
Side: M.Ö. 7. asra ait bir şehirdir. 20.000 kişilik tiyatrosu, pazarı (agora) ve çeşitli heykelleri meşhurdur. Side kelimesi nar manasına gelir. Resim ve figürlerde nar resmine çok rastlanır. Eski Yunancada side (nar) kelimesi yoktur. Side şehrini eski Yunanlılardan önceki kavimler kurmuştur. Side müzesinde çok sayıda tarihi eser vardır. Şehrin giriş kapısı bulunmuştur. Surlar yıkıktır, ana cadde kalıntıları ve antik çağa ait iki ev ortaya çıkarılmıştır. Evler avlu etrafında ve zeminleri mermer döşelidir. Avlu ortasında sarnıç, kuyu ve havuz vardır. Side tiyatrosu Silyon, Perge ve Aspendos gibi yamaçlarda olmayan düz arazide kurulmuştur.
Termessos: Halen, Roma İmparatorluğu ve Bizans devrine ait kalıntılar ve tiyatrosu vardır.
Hadrianus Kapısı: Roma İmparatoru Hadrianusun Antalya ziyaretinin hatırası olarak yapılmıştır. Mermerden yapılmış bir kapı olup şehir merkezindedir.
Altınkaya: Bu ilçede antik çağa ait 1500 kişilik tiyatro vardır.
Sillion Harabeleri: Serik ilçesindedir.
Elge (Zerk) Harabeleri: Seriktedir. Dağ şehridir. Surları, stadyumu, tiyatro, tapınak ve su yolları ile mağaraları meşhurdur.
Termessos (Güllük): Gizli dağ yolları, dehlizler, 4200 kişilik tiyatro ve heykelleri meşhurdur.
Anvi Harabeleri: M.Ö. 9. asırda yaşayanların kalıntılarıdır.
Hıdırlık Kulesi: Romalılar tarafından ışık kulesi olarak yapılmıştır. 14 metre olup iki katlıdır.
Demre (Myra): Demre Çayı kenarındadır. M.Ö. 5. asırda kurulmuş olup bazı kalıntıları bulunmuştur.
Bağyaka (Limira): M.Ö. 7. asırda kurulmuş bir Lidya şehridir.
Kınık (Ksantos): Kaş ilçesi yakınlarındadır. M.Ö. 7. asra ait bir şehir kalıntısıdır.
Noel Baba: Hıristiyanlarca tanınan ve Noel Baba olarak isim yapan Saint Nicolasın Kaşın Gelemiş köyünde doğduğu, hatta yaşadığı kesin değildir. Bu hıristiyan din adamının, bu ilçede heykelinin dikilmesi hıristiyan emperyalizmine malzeme olmuştur. Çok sayıda hıristiyan Noel Babanın efsane olduğuna inanır.
Aksekideki tarihi kalıntılar: Antik çağa ait şehirler, kale ve burçlar ile köprü ayaklarıdır.
Turistik yerleri: Antalya, Türkiyenin ve dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biridir. İklimi, lezzetli ve her mevsimde bulunan meyve ve sebzeleri, sahil ve ormanlarının şahane güzelliği, sahillerinde denize girilirken aynı anda dağlarında kış sporları yapılabilmesi ile turizme çok müsaittir. Kaştan Gazipaşaya kadar olan sahil şeridi turistik te'sislerle doludur.
Kaplıcalar ve içmeler:
Demre İçmesi: Kükürtlü olup mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir.
Korkuteli İçmesi: Çeşitli hastalıklara karşı şifalı bir sudur.
Sarı Su İçmesi: Ilıca köyündedir. Karaciğer, mide, bağırsak ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelir.
Sınat Deresi Kaplıcası: 25 derecelik sıcaklıkta bir sudur. Çeşitli hastalıklara faydalıdır. Ilıca köyünün yakınlarındadır.
Milli parklar: Tabii güzelliklerin yaşaması için bazı yerler milli park olarak korunmaktadır. Köprülü Kanyon Milli Parkı 14 km uzunluğunda ve 100 m genişliğindedir. Bey Dağları Milli Parkı, Sahil Milli Parkı ve Termesses Milli Parkının tabii ve tarihi zenginlikleri muhafaza altına alınmıştır. Türkiyenin en büyük parkı 170 bin metrekare olarak Antalyada yapılmaktadır. Ulaş Dinlenme Parkı piknik için çok müsaittir.
Mağaralar: Antalya mağaralar bakımından çok zengin bir ilimizdir. ABD ve Yugoslavya mağara turizmi ile büyük gelir sağlamaktadır. Türkiye dünyàda en çok mağaraya sahip olan ülkedir. 40 bin mağaranın ancak 20 bini tesbit edilmiştir. Diğerlerine henüz ulaşılamamıştır. Antalyada 20 mağara vardır.
Antalya mağaraları içinde göller, nehirler, uçurumlar, gözsüz balıklar, yarasalar ve çeşitli hayvanlar mevcuttur. Bazı mağaraların havası, bazısının çamuru veya suyu şifalıdır. Dolayısiyle çeşitli hastalıklara iyi gelmektedir.
Damlataş Mağarası: Sarkıtları bir harika olan Damlataş Mağarası, Alanyadadır ve astım hastalığına iyi gelmektedir.
Antalya Mağarası: Alanya yakınındadır. İçinde kayıkla gezilir. Bir deniz mağarası olan bu fosforlu mağara, güneş ışınlarının yansıması ile çok güzel manzaralıdır.
Düdencik Mağarası: Aksekidedir. Türkiyenin en derin mağarasıdır. Uzunluğu 60 metredir.
Yoldağı Mağarası: Kalkandadır. 54 mağaradan meydana gelir.
Diğer mağaralar: Sakalsultan, Demirciler, Yalancı Dünya, Dumanlı, Kada İni, Öküz İni, Beldibi, Yoldağı ve Korsanlar mağaralarıdır. Bazılarında çok eski çağlara ait izler vardır.
Çağlayanlar: Antalya çağlayan ve şelaleler bakımından da oldukça zengindir. 60 metre yükseklikten dökülen Düden Çağlayanı ile Manavgat, Homa ve Uçarsu ve Kayabükü çağlayanları en meşhurlarıdır. Yedi oluklar mevkiinde 13 çağlayan vardır. Antalyada toplam 29 çağlayan bulunmaktadır. Kadınyan uçurumu Antalya içindedir.
Deniz altı eserleri: Antalya, deniz altı eserleri bakımından da zengindir. Dünyanın bilinen en eski gemisi Kaş ile Keora köyü arasındaki Uluburunda bulunmuştur. Finikelilere ait 3200 senelik bir teknedir. 40 m derinlikte olan bu gemi, Türk ve ABDli deniz arkeologları tarafından incelenmektedir.
Yanartaş (Meşale) Çıralı: Olimpiyatlarda yakılan meşalenin başlangıcı sayılan bu alev, Finikeye 7 km mesafede 350 m yükseklikte bir tepede binlerce seneden beri devamlı yanmaktadır. Tepenin bir yarığında yer altından gelen bu ateş hiç sönmemiştir. Çeşitli efsaneleri vardır.
Antalya evleri: Kaleiçi semtindeki evlerin aslına uygun restore ettirilip turistik mahiyette kullanılması planlanmaktadır. 20 ev, 115 yataklı konaklama tesisi haline getirilecektir.
Sarnıçlar: Alanya sarnıçlar şehridir. Kale evlerinde hala sarnıçlar vardır. Akşebe Mescidi ve Mecdüddir sarnıcı meşhurdur. Sarnıç, 20-22 m boyunda ve 13 m enindedir. Bugün bile kullanılmaktadır.
Alanya Müzesi: Çok zengin eserlere sahip bir müzedir.