- Konum
- Cennet
-
- Üyelik Tarihi
- 20 May 2015
-
- Mesajlar
- 6,868
-
- MFC Puanı
- 368
52.
İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki,O bir büyücüdür yahut bir delidir demiş olmasınlar.
53.
Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.
54.
Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
55.
Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.
56.
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
57.
Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum.
58.
Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.
59.
Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele istemesinler.
60.
Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o inkar edenlerin haline!
52 - TÛR SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen et-Tûr kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadasının güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir. Sûrede başlıca, ahiret halleri, kâfirlerin karşılaşacakları ceza, müminlerin mükâfatları konu edilmekte ve müşriklerin Hz. Peygamber hakkındaki batıl iddiaları reddedilmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm
1,2,3,4,5,6,7.
Tûra, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, Beyt-i Mamura1, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
8.
Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.
9.
O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
10.
Dağlar yürüdükçe yürür.
11,12.
İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay haline!
13,14.
Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir denilir.
İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki,O bir büyücüdür yahut bir delidir demiş olmasınlar.
53.
Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.
54.
Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
55.
Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.
56.
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
57.
Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum.
58.
Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.
59.
Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele istemesinler.
60.
Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o inkar edenlerin haline!
52 - TÛR SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen et-Tûr kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadasının güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir. Sûrede başlıca, ahiret halleri, kâfirlerin karşılaşacakları ceza, müminlerin mükâfatları konu edilmekte ve müşriklerin Hz. Peygamber hakkındaki batıl iddiaları reddedilmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm
1,2,3,4,5,6,7.
Tûra, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, Beyt-i Mamura1, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
8.
Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.
9.
O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
10.
Dağlar yürüdükçe yürür.
11,12.
İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay haline!
13,14.
Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir denilir.