OBERON
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 20 Kas 2016
-
- Mesajlar
- 3,156
-
- MFC Puanı
- 41
Trigonometri Cetveli 0 ile 90 dereceler arasındaki açıların 'sin' 'cos' 'tan' değerlerini gösterir. Cetveldeki bu sayısal veriler Matematik Fizik Geometri gibi bir çok bilim dalında kullanılmaktadır.
Trigonometri tarihçesi
Matematiğin doğrudan doğruya astronomiden çıkmış bir kolu olan trigonometrinin bazı ögeleri daha Babilliler ve Mısırlılar döneminde biliniyor eski Yunanlılar Menelaos’un Küresel geometrisi aracılığıyla bir daire içine çizilebilen dörtgenden yola çıkarak daire yaylarının kirişlerinin değerlerini veren çizgiler oluşturuyorlardı. Daha sonra Araplar yay kirişlerinin yerine sinüsleri koyup; tanjant kotanjant sekant kosekant kavramlarını geliştirdiler.
Batı’da Nasirettin Tusi’den büyük ölçüde yararlanan Regiomontanus’un Üçgen Üstüne adlı eseriyle gerçek trigonometri doğmuş oldu. François Viète ve Simon Stevin hesaplarda ondalık sayılardan yararlandılar. John Napier logaritmayı işe kattı. Isaac Newton ve öğrencileri trigonometri fonksiyonlarının ve logaritmalarının hesabına tam serileri uyguladılar. Daha sonra da Leonhard Euler birim olarak trigonometrik cetvelin yarıçapını alarak modern trigonometrinin temellerini attı.
Düzlemsel trigonometri aslında her tür düzlemsel üçgen için geçerli olmakla birlikte bağıntılar genellikle dik üçgenlerde tanımlanır. Açılarından biri (x) 0° ile 90° arasında olan bir dik üçgenin (düzlemsel bir üçgende iç açıların toplamı 180° olduğu için) öteki açısı 90-x'e eşittir. Böyle bir üçgende dik açının karşısındaki kenar |OD| hipotenüs O 'nun karşısındaki kenar |CD| karşı kenar |OC| 'ya komşu olan kenar ise komşu kenar olarak adlandırılır. Bu kenarlar birbirlerine ikişer ikişer altı farklı biçimde oranlanabilir böylece A açısının trigonometrik fonksiyonları tanımlanmış olur.
Trigonometri tarihçesi
Matematiğin doğrudan doğruya astronomiden çıkmış bir kolu olan trigonometrinin bazı ögeleri daha Babilliler ve Mısırlılar döneminde biliniyor eski Yunanlılar Menelaos’un Küresel geometrisi aracılığıyla bir daire içine çizilebilen dörtgenden yola çıkarak daire yaylarının kirişlerinin değerlerini veren çizgiler oluşturuyorlardı. Daha sonra Araplar yay kirişlerinin yerine sinüsleri koyup; tanjant kotanjant sekant kosekant kavramlarını geliştirdiler.
Batı’da Nasirettin Tusi’den büyük ölçüde yararlanan Regiomontanus’un Üçgen Üstüne adlı eseriyle gerçek trigonometri doğmuş oldu. François Viète ve Simon Stevin hesaplarda ondalık sayılardan yararlandılar. John Napier logaritmayı işe kattı. Isaac Newton ve öğrencileri trigonometri fonksiyonlarının ve logaritmalarının hesabına tam serileri uyguladılar. Daha sonra da Leonhard Euler birim olarak trigonometrik cetvelin yarıçapını alarak modern trigonometrinin temellerini attı.
Düzlemsel trigonometri aslında her tür düzlemsel üçgen için geçerli olmakla birlikte bağıntılar genellikle dik üçgenlerde tanımlanır. Açılarından biri (x) 0° ile 90° arasında olan bir dik üçgenin (düzlemsel bir üçgende iç açıların toplamı 180° olduğu için) öteki açısı 90-x'e eşittir. Böyle bir üçgende dik açının karşısındaki kenar |OD| hipotenüs O 'nun karşısındaki kenar |CD| karşı kenar |OC| 'ya komşu olan kenar ise komşu kenar olarak adlandırılır. Bu kenarlar birbirlerine ikişer ikişer altı farklı biçimde oranlanabilir böylece A açısının trigonometrik fonksiyonları tanımlanmış olur.