- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
Belki de hiçbir arkeolojik buluş İsa Mesihin gömü örtüsü olduğuna inanılan esrarengiz Torino Kefeninden daha fazla tartışılmamıştır. Bu uzun bez parçası, kan izleri ve bir bedeninin koyu renkli izlerini taşıyor.
Katolik Kilisesi, bu kefenin varlığını MS 1353te Fransanın Lirey kentindeki bir kilisede ortaya çıktığında resmi olarak kabul etti. Ancak kefenin efsanesi MS. 30 ya da 33e kadar uzanıyor.
Efsaneye göre kefen, Eski Filistinin güney bölgesinden Edessaya yani Urfaya, daha sonra Konstantinopolise yani İstanbula taşınmıştır. Haçlılar, MS 1204te Constantinopleı işgal ettiklerinde, örtü Atina- Yunanistana taşındı. Burada MS 1225e kadar tutulduğu iddia ediliyor.
1980de ise araştırmacılar karbon14 metodu ile bu kumaş parçasının gerçek yaşını hesaplamak için çalışmalara başladılar ve İsaya ait olduğu iddia edilen bu gömü örtüsünün MS 1260 ila 1390 yılları arasında yapılmış olduğunu tespit ettiler. Başka bir deyişle, bilim insanları bezin büyük olasılıkla bir Ortaçağ sahtekarlığı olduğunu tespit ettiler. Bununla birlikte, bu araştırmayı eleştiren bir diğer kitle ise, İsanın ölümünden yüzyıllar sonra gerçek örtüye dikilmiş yeni bölümlerin tarihlendirilmiş olabileceğini iddia ederek, bunun kefenin neden gerçekte olduğundan daha yeni olduğunun açıklaması olduğunu savunuyor.
Katolik Kilisesi, bu kefenin varlığını MS 1353te Fransanın Lirey kentindeki bir kilisede ortaya çıktığında resmi olarak kabul etti. Ancak kefenin efsanesi MS. 30 ya da 33e kadar uzanıyor.
Efsaneye göre kefen, Eski Filistinin güney bölgesinden Edessaya yani Urfaya, daha sonra Konstantinopolise yani İstanbula taşınmıştır. Haçlılar, MS 1204te Constantinopleı işgal ettiklerinde, örtü Atina- Yunanistana taşındı. Burada MS 1225e kadar tutulduğu iddia ediliyor.
1980de ise araştırmacılar karbon14 metodu ile bu kumaş parçasının gerçek yaşını hesaplamak için çalışmalara başladılar ve İsaya ait olduğu iddia edilen bu gömü örtüsünün MS 1260 ila 1390 yılları arasında yapılmış olduğunu tespit ettiler. Başka bir deyişle, bilim insanları bezin büyük olasılıkla bir Ortaçağ sahtekarlığı olduğunu tespit ettiler. Bununla birlikte, bu araştırmayı eleştiren bir diğer kitle ise, İsanın ölümünden yüzyıllar sonra gerçek örtüye dikilmiş yeni bölümlerin tarihlendirilmiş olabileceğini iddia ederek, bunun kefenin neden gerçekte olduğundan daha yeni olduğunun açıklaması olduğunu savunuyor.