Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Toplumsal Tabakalaşma Nedir, Ne Demektir?

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Neden toplumdaki kimi grupların ötekilerden daha fazla güçleri vardır? Toplumlardaki eşitsizlik düzeyleri hangi boyuttadır? Düşük toplumsal statüye ve basamağa sahip insanların yükselebilme ihtimali var mıdır, varsa ne kadardır?

Bu ve bu gibi soruların temel konuları, toplumsal eşitsizliklerin incelenmesi bakımından sosyolojinin en önemli ilgi alanlarından birisidir; çünkü insanların erişebildiği maddi kaynaklar, onların yaşamlarını büyük ölçüde belirlemektedir.

Toplumsal Tabakalaşma Sistemleri

İnsanlar arasındaki eşitsizliklere bütün toplumlarda rastlanabilmektedir. Bu tip eşitsizlikleri betimlemek için sosyologlar, "toplumsal tabakalaşma" kavramını kullanırlar. Tabakalaşma; "farklı insan gruplaşmaları arasındaki yapılaşmış eşitsizlikler" olarak tanımlanabilir.

Dünya çapında kabul gören ve sosyologların da üzerinde durduğu temelde dört tabakalaşma sisteminden bahsedilebilir: kölelik, kast, mülk sistemi ve sınıf. Bunların tamamı, bazı tabakalaşma durumlarında aynı anda bulunabilirler.



 

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Sınıf Sistemi Nedir, Ne Demektir?
Sınıf sistemleri; kölelik, kast ve mülkten birçok bakımdan farklılıklar göstermektedir. Sınıf sisteminin, bu diğer üç tabakalaşma modelinden farklarını, temelde dört ana başlığa ayırabiliriz:

1. Sınıflar, yasal ya da dinsel emirlerle kurulmazlar. Bu sebeple sınıf sistemi, daha akışkan bir yapıya sahiptir. Bu sistemde ayrıca sınıflar arasındaki farklılıklar da açık bir biçimde belli değildir.

2. Hiçbir birey, içinde bulunduğu sınıfa "doğuştan mensup" değildir. Bireyler kendi sınıflarını, kısmen elde edilmiş nitelikler tabanında belirleme hakkında sahiplerdir.

3. Sınıflar, toplumlar gruplar arasındaki ekonomik farklılıklarla temellenirler. Yani sınıf sisteminin kendini diğerlerinden ayırt eden özelliği, temelinde ekonominin bulunmasıdır.

4. Sınıf sistemleri, esas olarak kişisel olmayan türden büyük ölçekli bağlantılarla işler. Mesela belirli meslek grupları, daha yüksek ücretlerle çalışırlar. Bu da bireyi değil, o meslek grubunu bağlar. Yani farklılıkların temelinde kişisel özelliklerden çok ekonomik koşulların önemi vardır.


 

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Mülk Sistemi Nedir, Ne Demektir?
Mülkler, Avrupa feodalizminin bir parçasıdır; ancak bundan başka birçok geleneksel uygarlıkta da bulunmaktadır.

Feodal mülkler, birbirine karşı bir bölümünün yasalarla belirlendiği farklı hak ve yükümlülükleri olan tabakalardan oluşan bir sistemdir. Avrupa'da en yüksek mülk, aristokrasi ve soylu toprak beyliğinden oluşmaktaydı. Daha düşük bir statüye sahip olan; ancak belirli nitelikteki çeşitli ayrıcalıkları olan din adamlığı, bir başka mülkü oluşturmaktaydı. "Üçüncü mülk" olarak adlandırılır olanlar da "ortakçılar"dır. Bunlar; serfler, özgür köylüler, tüccarlar ve zanaatkarlardan oluşmaktadır.

Mülk sahipleri, kasttakinin aksine bir dereceye kadar evliliklere ve bireysel akışkanlığa izin vermektedir. Mesela tüccarlar ünvan satın alıp statülerini yükseltebilmekte; ya da kral, herhangi bir "ortakçı"ya hizmetleri karşılığında şövalyelik gibi ünvanlar verebilmektedir. Yani mülk sisteminde, sınıflar arası geçirgenlik çok rahat olmasa da mevcuttur.

Mülkler geçmişte, doğuştan gelen soyluluğa dayanan bir geleneksel aristokrasinin bulunduğu yerlerde ortaya çıkmışlardır. Orta çağ Avrupa'sı gibi feodal sistemlerde, mülkler yerel malikane topluluğuyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Bunlar ulusal değil, yerel bir tabakalaşma sistemi oluşturmaktadır.



 

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Kast Sistemi Nedir, Ne Demektir?
ast, her şeyden önce genel bir kanı olarak Hindistan'la beraber düşünülmektedir. Buna karşın "kast" teriminin kendisi, Hintçe bir terim değil; Portekizcede "ırk" ya da "saf soy" anlamına gelen "casta" sözcüğünden gelmektedir.

Hintliler, kast sistemini bir bütün olarak anlatmak için tek bir terimi değil, sistemin farklı yönlerine de göndermede bulunan "varna" ile "jati" gibi değişik sözcükler kullanmaktadırlar. Varna; her birisi toplumsal onur bakımından farklılaşan dört kategoriden oluşmaktadır. Bu dört kategorinin en altında "dokunulmazlar" yer alır. Jatiler ise kast sıralarının örgütlendiği toplumsal gruplardır.

Kast sistemi çok karmaşıktır ve bölgeden bölgeye farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar o kadar büyüktür ki kast, gerçekte tek bir sistem oluşturmak yerine değişik inanç ve uygulamalar çeşitliliğinin gevşek bir biçimde birbirine bağlanmış olduğu bir bütün oluşturur.

Varna öğretisi tüm insanların doğuştan şu dört kasta ayrıldığını savunur:

- Brahmanlar (Din adamları),
- Kşatriyalar (Rütbeli askerler, zenginler, büyük tüccarlar, büyük toprak sahipleri),
- Vaysiyalar (Orta halli tüccarlar, orta büyüklükte toprak sahibi olanlar),
- Südralar (Köylüler)

Bu dört kast'ın ardından bir de "Paryalar" sayılmaktadır. Paryalar, insanlığın en aşağı tabakası olarak görülürler. Paryalar, değer verilmeyen ve toplumdan tamamen dışlanan bir gruptur. Paryaların toplumsal hiçbir hakkı bulunmamaktadır.

Bu tabakalaşma sisteminde, yukarıdaki kastlar arasında geçiş bulunmamaktadır. Yalnızca kast içinde geçişler mevcuttur ve bir üst sınıfa ulaşabilmek mümkün değildir. Hatta kastlar arasında evlilik dahil, hiçbir ilişkiye müsade edilmemektedir. Her kast üyesi, yalnızca kendi kastından bir başkasıyla evlenebilmektedir. Yani kast sistemi, bütün geçişlere karşı korumalıdır.

Kast sistemi, kendi içinde oluşturduğu bu "geçirmemezlik" duruşunun korunmasını, Hindu inancındaki "reenkarnasyon" düşüncesine borçludur.



 
Üst Alt