Tinnitusun Maskelenmesiyle İlgili Blinen Bazı Özellikler Nelerdir
Biri maskeleyen diğeri maskelenen olmak üzere özellikleri bilinen iki gerçek ses normal bir kulağa verildiğinde kişinin neler duyabileceğini tam olarak kestirebiliyoruz. Oysa maskelenen sesin yerini tinnitus aldığında hiçbir şey önceden kestirilememektedir. Bunun nedenlerini bilindiği kadarıyla sıralayalım:
a. Tinnituslu kulağın maskeleyen sesi nasıl algıladığı işitmede yüksek frekanslarda kayıplar ve bozulmalar olduğu için tam olarak bilinememektedir. Ayrıca tinnituslu kulak yorgunluk ve işaret erimesi özellikleri de taşır.
b. Tinnituslu kulakta maskelenen işaret tinnitustur. Tinnitusun frekansı spektrumu yüksekliği ve zaman içindeki yükseklik ve frekans değişmeleri gerçek sesler kadar iyi belirlenemez. Bu yüzden maskeleme işleminin nasıl gelişeceği önceden belirlenemez.
c. Tinnitus hiç bir zaman gerçek bir ses gibi davranmaz.
d. İki gerçek sesin etkileşmesi ancak aynı kulakta olur. Oysa bir kulaktaki tinnitus diğer kulağa verilen uygun bir sesle maskelenebilir.
e. İki gerçek ses arası etkileşim uzun süre değişmeden devam eder. Oysa tinnitusun maskelenmesinde etki uzun süre devam edebileceği gibi yorgunluk da oluşabilir veya maskelenme hiç gerçekleşmeyebilir.
Soru 46: Tinnitusun mekanizmalarını açıklayan tezler hakkında genel bilgi verebilirmisiniz?
Cevap 46: Tinnitus işitme sisteminin çalışmasındaki bir bozukluğun işaretidir. işitme sistemi oldukça karmaşık organ yollar bağlantılar ve sinirsel yapılardan oluşur. Bu yapıların tümünün oluşturduğu sistem tanıma belleme öğrenme ve habituasyon gibi yüksek düzeyde işlevlere sahiptir. Böyle tümüyle açıklanması bile henüz gerçekleşmemiş bir sistem içinde tinnitusun oluştuğu yeri kesinkes saptamak mümkün değildir.
Örneğin otoskleroz yüzünden ameliyat (stapedotomi) olan bir hastanın yaşadıkları çok çarpıcıdır. Başlangıçta tinitusun yeri kulakta üzengi kemikçiğinin tabanındaki otoskleroz odağıdır. Fakat ameliyattan sonra tinnitus katlanılmaz dereceye çoğalmıştır. Daha sonra bir dizi ameliyatla koklea iptal edilerek tümüyle çıkarılmış ve işitme siniri kesilmişse de hiç yarar sağlanmamıştır. Tinnitus her ameliyattan sonra azalmışsa da kısa bir süre geçince eskisinde daha çok olarak ortaya çıkmıştır. Benzeri hiç bir hasta ameliyatla tinnitustan kurtulamamıştır. Öyle gözüküyor ki her ameliyat ile tinnitusun yeri işitme sisteminde biraz daha beyine doğru kaymıştır.
Subjektif tinnitustan sorumlu mekanizmalarla ilgili spekülasyonları sıralayalım:
1. Kokleadaki mekanik işlemler
2. İşitme siniri liflerinin anormal faaliyeti: Bu görüşe göre bazı tinnituslar işitme siniri liflerindeki anormal faaliyetten kaynaklanır. Sinirlerin kılıflarındaki bozukluklar anormal faaliyetlerin ortaya çıkmasında asıl sorumlu sebeptir. Bu anormal faaliyetler tinnitus sesi olarak duyulur.
3. Kokleada efferent (beyinden kulağa) kontrol
Biri maskeleyen diğeri maskelenen olmak üzere özellikleri bilinen iki gerçek ses normal bir kulağa verildiğinde kişinin neler duyabileceğini tam olarak kestirebiliyoruz. Oysa maskelenen sesin yerini tinnitus aldığında hiçbir şey önceden kestirilememektedir. Bunun nedenlerini bilindiği kadarıyla sıralayalım:
a. Tinnituslu kulağın maskeleyen sesi nasıl algıladığı işitmede yüksek frekanslarda kayıplar ve bozulmalar olduğu için tam olarak bilinememektedir. Ayrıca tinnituslu kulak yorgunluk ve işaret erimesi özellikleri de taşır.
b. Tinnituslu kulakta maskelenen işaret tinnitustur. Tinnitusun frekansı spektrumu yüksekliği ve zaman içindeki yükseklik ve frekans değişmeleri gerçek sesler kadar iyi belirlenemez. Bu yüzden maskeleme işleminin nasıl gelişeceği önceden belirlenemez.
c. Tinnitus hiç bir zaman gerçek bir ses gibi davranmaz.
d. İki gerçek sesin etkileşmesi ancak aynı kulakta olur. Oysa bir kulaktaki tinnitus diğer kulağa verilen uygun bir sesle maskelenebilir.
e. İki gerçek ses arası etkileşim uzun süre değişmeden devam eder. Oysa tinnitusun maskelenmesinde etki uzun süre devam edebileceği gibi yorgunluk da oluşabilir veya maskelenme hiç gerçekleşmeyebilir.
Soru 46: Tinnitusun mekanizmalarını açıklayan tezler hakkında genel bilgi verebilirmisiniz?
Cevap 46: Tinnitus işitme sisteminin çalışmasındaki bir bozukluğun işaretidir. işitme sistemi oldukça karmaşık organ yollar bağlantılar ve sinirsel yapılardan oluşur. Bu yapıların tümünün oluşturduğu sistem tanıma belleme öğrenme ve habituasyon gibi yüksek düzeyde işlevlere sahiptir. Böyle tümüyle açıklanması bile henüz gerçekleşmemiş bir sistem içinde tinnitusun oluştuğu yeri kesinkes saptamak mümkün değildir.
Örneğin otoskleroz yüzünden ameliyat (stapedotomi) olan bir hastanın yaşadıkları çok çarpıcıdır. Başlangıçta tinitusun yeri kulakta üzengi kemikçiğinin tabanındaki otoskleroz odağıdır. Fakat ameliyattan sonra tinnitus katlanılmaz dereceye çoğalmıştır. Daha sonra bir dizi ameliyatla koklea iptal edilerek tümüyle çıkarılmış ve işitme siniri kesilmişse de hiç yarar sağlanmamıştır. Tinnitus her ameliyattan sonra azalmışsa da kısa bir süre geçince eskisinde daha çok olarak ortaya çıkmıştır. Benzeri hiç bir hasta ameliyatla tinnitustan kurtulamamıştır. Öyle gözüküyor ki her ameliyat ile tinnitusun yeri işitme sisteminde biraz daha beyine doğru kaymıştır.
Subjektif tinnitustan sorumlu mekanizmalarla ilgili spekülasyonları sıralayalım:
1. Kokleadaki mekanik işlemler
2. İşitme siniri liflerinin anormal faaliyeti: Bu görüşe göre bazı tinnituslar işitme siniri liflerindeki anormal faaliyetten kaynaklanır. Sinirlerin kılıflarındaki bozukluklar anormal faaliyetlerin ortaya çıkmasında asıl sorumlu sebeptir. Bu anormal faaliyetler tinnitus sesi olarak duyulur.
3. Kokleada efferent (beyinden kulağa) kontrol