Epey zamandır bu dünyayı terk etmiş olan kişiliklerle iletişimin mümkün olup olmadığını görmek için bir aparat yapmakla uğraşıyorum.
The American Magazine dergisinin 1920 Ekim sayısında büyük mucit Thomas Edisonla yapılan görüşmede söylediği sözler bunlar. O günlerde bile Edison konuştuğu zaman herkes dinlerdi. Thomas Edison kendi döneminde bir süper stardı, insanların makineler yaptığı Sanayi Devriminin doruk noktasında deha bir mucitti. Menlo Park Büyücüsü diye bilinen Edison tarihin en çalışkan mucitlerinden biriydi, kendi adına 1,093 patent bulunmaktadır. O ve atölyesi insanların hayatlarını değiştiren birçok icadın yapımı ve geliştirilmesinden sorumluydu, elektrik ampulü, hareketli resim kamerası ve projektör, ve fonograf bu cihazlardandır.
BİR MAKİNENİN HAYALETİ
Ama acaba Edison bir hayalet kutusu ölülerle konuşan bir makine icat etti mi?
Paranormal ile ilgilenen çevrelerde uzun zamandan beri Edisonun gerçekten de böyle bir aygıt icat ettiğini ve bu aygıtın bir şekilde kaybolduğu dile getirilmektedir. Hiçbir prototip veya çizim ortaya çıkmamıştır. O halde bir icat oldu mu olmadı mı?
Edisonla yapılan ve aynı yılın aynı ayı Scientific American tarafından yayınlanan başka bir görüşmede de, Uzun zamandan beri, başka bir aleme veya varlığa geçmiş olan kişilerin kullanabileceği bir cihaz veya makine üzerinden çalışıyorum. Yaklaşık aynı vakitlerde gerçekleştirilen iki söyleyişinin birinde bir makine üzerine düşündüğünü söylerken, diğerinde bir makine yaptığını söylüyor. Scientific American makalesi Edisonun yapılan bu alıntıya rağmen yapılmakta olan cihazın hala deney aşamasında olduğunu söylüyor, öyleyse bir prototipi olmalı.
Ne var ki elimizde böyle bir aygıtın Edison tarafından inşa edildiği veya tasarlandığına dair hiçbir kanıt olmadığı için, bunun hiçbir zaman gerçekleşmemiş bir fikir olduğu sonucuna varıyoruz.
Buna karşılık Edison The American Magazinedeki görüşmede fikre kapıldığını ve fikirle ciddi bir biçimde ilgilendiğini gösteriyor. Sanayi devrimi tüm hızıyla yükselirken Batı dünyası aynı anda bambaşka bir hareketle meşguldü: Ruhçuluk. Felsefi tayfın iki uç noktasında iş gören biri mantıksal, bilimsel ve mekanik, öteki ruhçu, gayri maddeci bu iki hareket belki de birbirlerinin ağırlığını dengeliyordu.
BİR İHTİYACI YANITLAMAK
Edison gibi bir bilim adamı böyle bir şeyle neden ilgilensin? Psişik medyumlar o dönemler en cafcaflı dönelerini yaşıyorlardı, seans üstüne seanslar düzenliyor, ektoplazma tükürüyorlardı. Giderek daha fazla insan ölülerle iletişim kurmanın mümkün olduğuna inanıyorlardı. Eğer gerçekten mümkünse, diye düşündü Edison, bilimsel yollarla da mümkün olmalıydı, medyumların bahsettiği işi yapacak bir cihaz yapılabilirdi.
Kişiliklerimizin başka bir aleme veya var oluşa geçtiklerini ileri sürmüyorum, demişti Scientific American dergisine. Hiçbir şey ileri sürmüyorum, çünkü konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Aslında hiç kimse bilmiyor. Fakat başka bir var oluşta veya alemde yaşayan ve bizimle temas kurmak isteyen varlıklar varsa, onların bizimle masaları eğmekten, tıklatmaktan, ouija tahtalarından, medyumlardan veya tek iletişim yolu olduğu söylenen diğer kaba yollardan daha iyi bir şekilde iletişim kuracakları bir cihazın icadının mümkün olduğunu söylüyorum.
Edisonunki bilimsel yaklaşımdı. Eğer herkese ait bir istek veya arzu varsa, bir icat bu ihtiyacı karşılaşabilir. O son sözünü şöyle söylüyor: Eğer psişik soruşturmada herhangi bir şeklide gerçek ilerleme kaydetmek istiyorsak, tıpkı tıp, elektrik, kimya ve diğer alanlarda olduğu gibi bunu bilimsel cihazlarla ve bilimsel bir yaklaşımla yapmalıyız.
Stephen Wagner
The American Magazine dergisinin 1920 Ekim sayısında büyük mucit Thomas Edisonla yapılan görüşmede söylediği sözler bunlar. O günlerde bile Edison konuştuğu zaman herkes dinlerdi. Thomas Edison kendi döneminde bir süper stardı, insanların makineler yaptığı Sanayi Devriminin doruk noktasında deha bir mucitti. Menlo Park Büyücüsü diye bilinen Edison tarihin en çalışkan mucitlerinden biriydi, kendi adına 1,093 patent bulunmaktadır. O ve atölyesi insanların hayatlarını değiştiren birçok icadın yapımı ve geliştirilmesinden sorumluydu, elektrik ampulü, hareketli resim kamerası ve projektör, ve fonograf bu cihazlardandır.
BİR MAKİNENİN HAYALETİ
Ama acaba Edison bir hayalet kutusu ölülerle konuşan bir makine icat etti mi?
Paranormal ile ilgilenen çevrelerde uzun zamandan beri Edisonun gerçekten de böyle bir aygıt icat ettiğini ve bu aygıtın bir şekilde kaybolduğu dile getirilmektedir. Hiçbir prototip veya çizim ortaya çıkmamıştır. O halde bir icat oldu mu olmadı mı?
Edisonla yapılan ve aynı yılın aynı ayı Scientific American tarafından yayınlanan başka bir görüşmede de, Uzun zamandan beri, başka bir aleme veya varlığa geçmiş olan kişilerin kullanabileceği bir cihaz veya makine üzerinden çalışıyorum. Yaklaşık aynı vakitlerde gerçekleştirilen iki söyleyişinin birinde bir makine üzerine düşündüğünü söylerken, diğerinde bir makine yaptığını söylüyor. Scientific American makalesi Edisonun yapılan bu alıntıya rağmen yapılmakta olan cihazın hala deney aşamasında olduğunu söylüyor, öyleyse bir prototipi olmalı.
Ne var ki elimizde böyle bir aygıtın Edison tarafından inşa edildiği veya tasarlandığına dair hiçbir kanıt olmadığı için, bunun hiçbir zaman gerçekleşmemiş bir fikir olduğu sonucuna varıyoruz.
Buna karşılık Edison The American Magazinedeki görüşmede fikre kapıldığını ve fikirle ciddi bir biçimde ilgilendiğini gösteriyor. Sanayi devrimi tüm hızıyla yükselirken Batı dünyası aynı anda bambaşka bir hareketle meşguldü: Ruhçuluk. Felsefi tayfın iki uç noktasında iş gören biri mantıksal, bilimsel ve mekanik, öteki ruhçu, gayri maddeci bu iki hareket belki de birbirlerinin ağırlığını dengeliyordu.
BİR İHTİYACI YANITLAMAK
Edison gibi bir bilim adamı böyle bir şeyle neden ilgilensin? Psişik medyumlar o dönemler en cafcaflı dönelerini yaşıyorlardı, seans üstüne seanslar düzenliyor, ektoplazma tükürüyorlardı. Giderek daha fazla insan ölülerle iletişim kurmanın mümkün olduğuna inanıyorlardı. Eğer gerçekten mümkünse, diye düşündü Edison, bilimsel yollarla da mümkün olmalıydı, medyumların bahsettiği işi yapacak bir cihaz yapılabilirdi.
Kişiliklerimizin başka bir aleme veya var oluşa geçtiklerini ileri sürmüyorum, demişti Scientific American dergisine. Hiçbir şey ileri sürmüyorum, çünkü konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Aslında hiç kimse bilmiyor. Fakat başka bir var oluşta veya alemde yaşayan ve bizimle temas kurmak isteyen varlıklar varsa, onların bizimle masaları eğmekten, tıklatmaktan, ouija tahtalarından, medyumlardan veya tek iletişim yolu olduğu söylenen diğer kaba yollardan daha iyi bir şekilde iletişim kuracakları bir cihazın icadının mümkün olduğunu söylüyorum.
Edisonunki bilimsel yaklaşımdı. Eğer herkese ait bir istek veya arzu varsa, bir icat bu ihtiyacı karşılaşabilir. O son sözünü şöyle söylüyor: Eğer psişik soruşturmada herhangi bir şeklide gerçek ilerleme kaydetmek istiyorsak, tıpkı tıp, elektrik, kimya ve diğer alanlarda olduğu gibi bunu bilimsel cihazlarla ve bilimsel bir yaklaşımla yapmalıyız.
Stephen Wagner