Thomas Alva Edison, Amerikan tarihinin en ünlü mucididir. Başta telekomünikasyon, elektrik enerjisi, ses kaydı, sinema, birincil batarya ve akümülatör, madencilik ve çimento teknolojisi olmak üzere, toplamda 1093 tane kayıtlı önemli buluşu ve pek çok sayıda küçük çaplı yenilikçi araştırması bulunmaktadır. En önemlisi de; şu anda yenilik-icat, araştırma, geliştirme ve ticarileştirme dediğimiz genişletilmiş buluş kavramının genel çerçevesini belirlemiş ve endüstriyel araştırma laboratuarlarını icat etmiştir. Edisonun bir yenilikçi olarak rolü, özellikle New Jersey Menlo Park ve West Orangedaki iki ana laboratuarında kendisini göstermektedir; ancak tüm dünyaya yayılmış 300′den fazla şirket onun buluşlarını üretmekte ve pazarlamaktadır. Bu şirketlerin pek çoğu onun ismini taşımaktadır, 200 Edison aydınlatma firmaları da bunların içindedir.
Erken Yaşamı
Edison; 1847 yılında, Ohionun kanal kasabası Milanda, yedi çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Nancy bir öğretmendi. Babası Samuel ise, ülkesinden sürgün edilen Kanadalı devrimci bir politikacıydı. Thomas yedi yaşındayken, aile Michigan, Port Hurona taşındı. Edison burada çok kısa bir süre okula gitti ve eğitimini daha çok babasının kütüphanesinde, annesinden aldı.
Edison, 1859 yılında Grand Trunk Railroadun yerel bir şubesinde gazete, dergi ve şeker satarak çalışmaya başladı. Çalıştığı trenlerin birindeki yük vagonuna kurduğu laboratuarda bir gazete bastı ve kimyasal deneyler yaptı. 1862 yılından itibaren, yerel bir devlet dairesinde çalışabilmesine yetecek kadar telgraf bilgisine sahipti.
1863 yılından 1867′ye kadar tüm Ortabatı eyaletlerini, gezici telgrafçı olarak dolaştı. Bu dönem boyunca pek çok şey okudu, çalıştı ve telgraf teknolojisi konusunda deneyim kazandı ve elektrik bilimi konusunda da kendisini geliştirdi.
Erken Dönemindeki Yaratıcılık Kariyeri
Edison, 1868 yılında Bostonda bağımsız bir mucit oldu. Bir sene sonra New Yorka taşınarak, en büyük telgraf şirketlerinin yaratıcılık gerektiren çalışmalarını üstlendi. Bu sözleşmelerden elde ettiği parayla, kendisinin de buluşlarına deneysel makinist olarak katıldığı, Newark, New Jerseyde bulunan bir dizi üretim atölyesi kurdu.
Edison, kısa sürede en iyi mucit olarak ün kazandı. Çalışmaları arasında; depo sayaçları, yangın alarmları, kablo aracılığı ile eş zamanlı mesaj gönderme yöntemleri ve otomatik bir mekanizma tarafından mesajlar gönderen elektrokimyasal bir telgraf bulunmaktadır. Onun, yaşadığı dönemdeki en parlak başarısı, aynı anda karşılıklı hatlara tek kablo üzerinden ikişer mesaj gönderebilen, çift yönlü telgraftır.
Çoklu telgraf hatlarında meydana gelen sinyal çakışması ve otomatik aktarmadaki yüksek hız sorunları Edisonu, elektromanyetizm ve kimya çalışmalarını genişletmeye zorladı. Bunun bir sonucu olarak, elektrik ve kimya laboratuarlarını deneysel makine atölyelerine çevirdi.
1875 yılının sonlarına doğru, telgraf cihazında garip parıltıların gözlemlenmesi, Edisonun; eterik güç olarak adlandırdığı, daha sonradan radyo dalgaları olduğu anlaşılan enerjiden yola çıkarak kamuya yönelik bilimsel bir tartışmanın içine girmesine öncülük etti.
Menlo Park
Edison 1876 yılında, bünyesinde hem bir makine atölyesi hem de laboratuarlar barındıran, bağımsız bir endüstriyel araştırma tesisi kurdu. New York City ile Philadelphia arasındaki demiryolundaki Menlo Parkta, en önemli üç büyük buluşunu şekillendirdi.
Western Union (Batı Birliği) tarafından, Alexander Graham Bellinkiyle rekabet edebilecek bir telefon geliştirmesi için teşvik edildi. Edison, içinde dayanıklılığı değiştiren sıkıştırılmış karbon bulunan bir verici geliştirdi. Bu verici kişinin sesi ile titreşiyordu. Bu yöntem bir sonraki yüzyılda telefonlarda kullanılmış yeni bir prensiptir.
Edison 1877 yazında telefon üzerinde çalışırken, bir ses kaydetme yöntemi keşfetti ve sonbaharın sonlarında gramofonu icat etti. Bu hayret verici araç ona, Menlo Parkın Büyücüsü ve Çağın Mucidi olarak dünya çapında ün kazandırdı.
Nihayetinde Edison, 1878 sonbaharının başlarında, eksiksiz bir elektrikli parlak aydınlatma sistemi geliştirmek için çalışmaya başladı ve otuz ayını bu çalışmasına adadı. Ampul deneyleri boyunca, Edison etkisi olarak ün kazanan, vakum tüpü elektroniğinin temeli olan bir elektrik olgusu gözlemledi.
New Yorkta ve başka yerlerde fabrikalar ve bürolar kurmak amacıyla, 1881′de Menlo Parktan ayrıldı. Beş yıldan uzun bir süre boyunca bulduğu elektrik sistemini, dünyanın farklı yerlerinde üretti, geliştirdi ve kurdu.
West Orange Laboratuarı
Edison 1887′de, New Jersey, West Orangeta, yirminci yüzyıla kadar eşsizliğini koruyan, bir endüstriyel araştırma laboratuarı kurdu. Burası dört yıl boyunca Edison aydınlatma firmalarının ana araştırma tesisi oldu ve Edison da zamanının çoğunu burada, bu işle ilgilenerek geçirdi. 1888 ve 1889′da, birkaç ay boyunca, cilalı bir silindire kayıt yapan yeni bir gramofon çeşidi geliştirmeye odaklandı.
Edison, 1888′den 1893′e kadar William Dickson ile birlikte, bir film çekme makinesi üzerinde çalıştı. Edisonun her zaman deneysel yardımcıları olduysa da, William Dickinsonun bulunduğu bu çalışma en önemli örnek haline geldi ve Edisonun büyük bir itibar kazanmasını sağladı.
Edison 1887 yılında ayrıca, 1879 yılında başlamış olduğu elektromanyetik ayrıştırma ve düşük kaliteli demir ve altın cevheri yoğunlaştırma deneylerine geri döndü. 1890′lı yıllar boyunca New Jerseynin kuzeyinde, demir cevheri işlemek için tam ölçekli bir tesis kurdu. Bu girişim, Edisonun bilinen en dikkate değer ticari hatasıdır.
Son Yılları
Maden girişiminde başarısızlık yaşayan Edison, makinelerinin bir kısmını Kaliteli çimento işletimine uyarladı. Onun tarafından geliştirilen bir pişirme fırını, endüstride bir standart haline geldi. Edisonun çimentoları binalarda, barajlarda ve hatta Yankee Stadyumunun yapımında kullanıldı.
Otomobil endüstrisinin ilk yıllarında bir elektrikli araç hayali vardı ve Edison yirminci yüzyılın ilk on yılını, bu araca uygun bir akümülatör geliştirmeye çalışarak geçirdi. Ama yine de gaz ile elde edilen güç galip geldi, Edisonun ürettiği batarya ise endüstri alanında yaygın olarak kullanıldı.
I. Dünya Savaşında hükümet Edisondan, askeri kullanım için buluşların yapıldığı Deniz Danışma Kuruluna (Naval Consulting Boarda) gitmesini istedi. Edison; denizaltı dedektörleri ve silah yerleştirme teknikleri gibi birkaç sorun üzerinde çalıştı.
Edison 1931′deki ölümünden bu yana, 1093 adet ABD patenti aldı ve bu toplama şu ana kadar hiçbir mucit erişemedi. Daha da önemlisi, Edison, modern endüstriyel araştırmalar için bir model yarattı.
Erken Yaşamı
Edison; 1847 yılında, Ohionun kanal kasabası Milanda, yedi çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Nancy bir öğretmendi. Babası Samuel ise, ülkesinden sürgün edilen Kanadalı devrimci bir politikacıydı. Thomas yedi yaşındayken, aile Michigan, Port Hurona taşındı. Edison burada çok kısa bir süre okula gitti ve eğitimini daha çok babasının kütüphanesinde, annesinden aldı.
Edison, 1859 yılında Grand Trunk Railroadun yerel bir şubesinde gazete, dergi ve şeker satarak çalışmaya başladı. Çalıştığı trenlerin birindeki yük vagonuna kurduğu laboratuarda bir gazete bastı ve kimyasal deneyler yaptı. 1862 yılından itibaren, yerel bir devlet dairesinde çalışabilmesine yetecek kadar telgraf bilgisine sahipti.
1863 yılından 1867′ye kadar tüm Ortabatı eyaletlerini, gezici telgrafçı olarak dolaştı. Bu dönem boyunca pek çok şey okudu, çalıştı ve telgraf teknolojisi konusunda deneyim kazandı ve elektrik bilimi konusunda da kendisini geliştirdi.
Erken Dönemindeki Yaratıcılık Kariyeri
Edison, 1868 yılında Bostonda bağımsız bir mucit oldu. Bir sene sonra New Yorka taşınarak, en büyük telgraf şirketlerinin yaratıcılık gerektiren çalışmalarını üstlendi. Bu sözleşmelerden elde ettiği parayla, kendisinin de buluşlarına deneysel makinist olarak katıldığı, Newark, New Jerseyde bulunan bir dizi üretim atölyesi kurdu.
Edison, kısa sürede en iyi mucit olarak ün kazandı. Çalışmaları arasında; depo sayaçları, yangın alarmları, kablo aracılığı ile eş zamanlı mesaj gönderme yöntemleri ve otomatik bir mekanizma tarafından mesajlar gönderen elektrokimyasal bir telgraf bulunmaktadır. Onun, yaşadığı dönemdeki en parlak başarısı, aynı anda karşılıklı hatlara tek kablo üzerinden ikişer mesaj gönderebilen, çift yönlü telgraftır.
Çoklu telgraf hatlarında meydana gelen sinyal çakışması ve otomatik aktarmadaki yüksek hız sorunları Edisonu, elektromanyetizm ve kimya çalışmalarını genişletmeye zorladı. Bunun bir sonucu olarak, elektrik ve kimya laboratuarlarını deneysel makine atölyelerine çevirdi.
1875 yılının sonlarına doğru, telgraf cihazında garip parıltıların gözlemlenmesi, Edisonun; eterik güç olarak adlandırdığı, daha sonradan radyo dalgaları olduğu anlaşılan enerjiden yola çıkarak kamuya yönelik bilimsel bir tartışmanın içine girmesine öncülük etti.
Menlo Park
Edison 1876 yılında, bünyesinde hem bir makine atölyesi hem de laboratuarlar barındıran, bağımsız bir endüstriyel araştırma tesisi kurdu. New York City ile Philadelphia arasındaki demiryolundaki Menlo Parkta, en önemli üç büyük buluşunu şekillendirdi.
Western Union (Batı Birliği) tarafından, Alexander Graham Bellinkiyle rekabet edebilecek bir telefon geliştirmesi için teşvik edildi. Edison, içinde dayanıklılığı değiştiren sıkıştırılmış karbon bulunan bir verici geliştirdi. Bu verici kişinin sesi ile titreşiyordu. Bu yöntem bir sonraki yüzyılda telefonlarda kullanılmış yeni bir prensiptir.
Edison 1877 yazında telefon üzerinde çalışırken, bir ses kaydetme yöntemi keşfetti ve sonbaharın sonlarında gramofonu icat etti. Bu hayret verici araç ona, Menlo Parkın Büyücüsü ve Çağın Mucidi olarak dünya çapında ün kazandırdı.
Nihayetinde Edison, 1878 sonbaharının başlarında, eksiksiz bir elektrikli parlak aydınlatma sistemi geliştirmek için çalışmaya başladı ve otuz ayını bu çalışmasına adadı. Ampul deneyleri boyunca, Edison etkisi olarak ün kazanan, vakum tüpü elektroniğinin temeli olan bir elektrik olgusu gözlemledi.
New Yorkta ve başka yerlerde fabrikalar ve bürolar kurmak amacıyla, 1881′de Menlo Parktan ayrıldı. Beş yıldan uzun bir süre boyunca bulduğu elektrik sistemini, dünyanın farklı yerlerinde üretti, geliştirdi ve kurdu.
West Orange Laboratuarı
Edison 1887′de, New Jersey, West Orangeta, yirminci yüzyıla kadar eşsizliğini koruyan, bir endüstriyel araştırma laboratuarı kurdu. Burası dört yıl boyunca Edison aydınlatma firmalarının ana araştırma tesisi oldu ve Edison da zamanının çoğunu burada, bu işle ilgilenerek geçirdi. 1888 ve 1889′da, birkaç ay boyunca, cilalı bir silindire kayıt yapan yeni bir gramofon çeşidi geliştirmeye odaklandı.
Edison, 1888′den 1893′e kadar William Dickson ile birlikte, bir film çekme makinesi üzerinde çalıştı. Edisonun her zaman deneysel yardımcıları olduysa da, William Dickinsonun bulunduğu bu çalışma en önemli örnek haline geldi ve Edisonun büyük bir itibar kazanmasını sağladı.
Edison 1887 yılında ayrıca, 1879 yılında başlamış olduğu elektromanyetik ayrıştırma ve düşük kaliteli demir ve altın cevheri yoğunlaştırma deneylerine geri döndü. 1890′lı yıllar boyunca New Jerseynin kuzeyinde, demir cevheri işlemek için tam ölçekli bir tesis kurdu. Bu girişim, Edisonun bilinen en dikkate değer ticari hatasıdır.
Son Yılları
Maden girişiminde başarısızlık yaşayan Edison, makinelerinin bir kısmını Kaliteli çimento işletimine uyarladı. Onun tarafından geliştirilen bir pişirme fırını, endüstride bir standart haline geldi. Edisonun çimentoları binalarda, barajlarda ve hatta Yankee Stadyumunun yapımında kullanıldı.
Otomobil endüstrisinin ilk yıllarında bir elektrikli araç hayali vardı ve Edison yirminci yüzyılın ilk on yılını, bu araca uygun bir akümülatör geliştirmeye çalışarak geçirdi. Ama yine de gaz ile elde edilen güç galip geldi, Edisonun ürettiği batarya ise endüstri alanında yaygın olarak kullanıldı.
I. Dünya Savaşında hükümet Edisondan, askeri kullanım için buluşların yapıldığı Deniz Danışma Kuruluna (Naval Consulting Boarda) gitmesini istedi. Edison; denizaltı dedektörleri ve silah yerleştirme teknikleri gibi birkaç sorun üzerinde çalıştı.
Edison 1931′deki ölümünden bu yana, 1093 adet ABD patenti aldı ve bu toplama şu ana kadar hiçbir mucit erişemedi. Daha da önemlisi, Edison, modern endüstriyel araştırmalar için bir model yarattı.