Rasmus - Guilty
I feel guilty
Kendimi suçlu hissediyorum
My words are empty
Kelimelerim boş
No signs to give you
Sana verecek işaretim yok
I don`t have the time for you
Senin için zamanım yok
You say I`m heartless
Kalpsiz olduğumu söylüyorsun
And you say I don`t care
Seninle ilgilenmediğimi söylüyorsun
I used to be there for you
Eskiden senin yanındaydım
And you`ve said I seem so dead that I have changed
Ve ölü gibi göründüğümü ve değiştiğimi söyledin
But so have you
Ama sen de değiştin
Nakarat:
[ Guilty,whooooooooooooa, Guilty
Suçlu,whoooaaaaaaaa, Suçlu
I feel so Empty,yeaaaaaaaaah
Kendimi çok boş hissediyorum, evet
Empty, you know how to make me feel
Boş, sen beni nasıl hissettireceğini bilirsin ]
I put a shield upon you
Üzerine siper oldum
Didn`t mean to hurt you
Seni incitmek istememiştim
I would have only poisoned your mind
Sadece zihnini zehirleyebilirdim
Never mean to make you cry
Asla seni ağlatmak istemedim
You`ve been so thoughtless
Sen çok düşüncesizdin
I can see right through you
Senin içini görebiliyorum
You used to be there for me
Eskiden yanımdaydın
So don`t you leave to say goodbye
Bu yüzden, elveda demek için terkedeyim deme
Cause you have changed but so have I
Çünkü değiştin ama ben de öyle
Nakarat
I never thought that the time and the distance
between us made you so much colder
Asla aramızdaki zaman ve mesafenin seni
bu kadar soğuttuğunu düşünmedim
I`ll carry the world on my shoulders
Dünyayı omuzlarımda taşıyacağım
Guilty,whoaaaaaaaaaa
Suçlu,whoaaaaaaaa
Guilty,yeaaaaaaaah
Suçlu,yeaaaaaaaaaaaah
Guilty,whoaaaaaaaaaaa
Suçlu,whoaaaaaaaa
Empty,yeaaaaaaaaaaaaah
Boş,yeaaaaaaaaaaaaaaaaah
Nakarat
Guilty,so empty
Suçlu, bomboş
Empty,so empty
Boş, bomboş
You know how to make me feel..
Sen beni nasıl hissettireceğini bilirsin..
Rasmus - If You Ever
i close my eyes
gözlerimi kapatıyorum
lay down and sleep away
uzanıyorum ve uykuya dalıp gidiyorum
there`s no return
geri dönüşü yok
it`s my mistake
bu benim hatam
there`s no use in crying
ağlamanın faydası yok
it`s time to learn
öğrenme zamanı
if you ever need someone
birine ihtiyaç duyarsan
sorry `bout the things i`ve done
yaptığım şeyler için özür dilerim
my life goes in reverse
hayatım zıtlık içinde gidiyor
if you ever change your mind
düşünce tarzını değiştirirsen
when the rainy days are gone
yağmurlu günler geçtiğinde
and the balance returns
ve denge geri döndüğünde
all alone
hep yalnızım
this time i walk away
bu kez yürüyüp gidiyorum
it feels so cold,but i know it`s something i deserve
çok soğuk ama bunun hak ettiğim bir şey olduğunu biliyorum
i deserve to be mislead
yanlış yönlendirilmeyi hak ediyorum
breaking up with family
ailemden ayrılmak
i know it`s my fault
bunun benim hatam olduğunu biliyorum
it feels so cold,but i know it`s something i deserve
çok soğuk ama bunun hak ettiğim bir şey olduğunu biliyorum
i deserve to be dead
ölü olmayı hak ediyorum
sorry `bout the things i`ve done
yaptığım şeyler için üzgünüm
changes will come in the fall
değişikliler son baharda gelecek
waiting for the storm, my face against the wall
fırtına için bekliyorum, yüzüm duvara karşı
hoping that you could forgive me
beni bağışlayabileceğini umuyorum
you could forgive me
beni bağışlayabileceğini
you could forgive me
beni bağışlayabileceğini
forgive me
bağışla beni
Rasmus - In The Shadows
Oh, oh
Oh, oh
No sleep, no sleep until I`m done with finding the answer
Uyku yok, uyku yok ben cevabı bulana kadar
Won`t stop, won`t stop before I find a cure for this cancer.
Durmayacağım, durmayacağım bu kansere bir çare bulana kadar
Sometimes I feel like going down and so disconnected.
Bazen düşüyormuşum ve bağlantım kopmuş gibi hissediyorum
Somehow I know that I`m haunted to be wanted
Bir şekilde biliyorum ki, istenmek için lanetlendim
Nakarat :
[ I`ve been watching, I`ve been waiting, in the shadows, for my time.
İzliyordum, bekliyordum, gölgelerin içinde vaktimin gelmesini
I`ve been searching, I`ve been living for tomorrows, all my life.
Araştırıyordum, yarınlar için yaşıyordum hayatım boyunca ]
x2
Oh, oh
Oh, oh
In the Shadows...
Gölgelerin içinde
They say.. that I must learn to kill before I can feel safe
Diyorlar ki... güvende hissetmek için öldürmeyi öğrenmem gerekiyormuş
But I... I`d rather kill myself than turn into their slave..
Ama ben...Onların kölesi olmaktansa kendimi öldürmeyi yeğlerim
Sometimes I feel like I should go and play with the thunder.
Bazen gidip gök gürültüsüyle oynamalıymışım gibi hissediyorum
Somehow I just don`t wanna stay and wait for a wonder
Bir sebepten, kalıp bir mucize beklemek istemiyorum
Nakarat
Lately I`ve been walking, walking in circles
Son zamanlarda yürüyorum, daireler çizerek
Watching, play deaf or something.
İzliyorum, sağırmışım gibi falan yapıyorum
Heal me, touch me, feel me, come, take me higher...
İyileştir beni, dokun bana, gel, beni daha yükseğe götür
Nakarat
(2x)
Oh, oh
Oh, oh
In the shadows...
Gölgelerin içinde
I`ve been waiting
Bekliyorum
Rasmus - Time To Burn
fear of the dark tears me apart
karanlık korkusu beni mahvediyor
won`t leave me alone and time keeps running out
beni yalnız bırakmayacak ve zaman doluyor
just one more life
sadece bir hayat daha
i`m so sick and tired of singing the blues
blues söylemekten çok bıktım usandım
i should turn my life around
hayatımı düzene sokmalıyım
Nakarat:
[ tell me why do ı feel this way
neden böyle hissettiğimi söyle
all my life i`ve been standing on the border line
bütün hayatım boyunca sınırda dikeliyordum
too many bridges burned
çok fazla köprü yandı
too many lies i heard
çok fazla yalan duydum
had a life but i can`t go back
bir hayatım vardı ama ona geri dönemem
can`t do that,it will never be the same again
bunu yapamam, hiçbir zaman aynı olmayacak
and i know
ve biliyorum
i don`t have any time to burn
yanmak için hiç zamanım olmadığını ]
they follow me home
beni eve kadar takip ediyorlar
disturbing my sleep
uykumda rahatsız ediyorlar
but i`ll find a place, place where they can not find me
ama bir yer bulacağım, beni bulamayacakları bir yer
maybe i`m lost and maybe i`m scared
belki kayboldum ve belki korkuyorum
but too many times i`ve closed the doors behind me
ama çok kez kapıları ardımdan kapattım
leave it all behind
hepsini arkada bırakıyorum
cross the border line
sınırı geçiyorum
face the truth
gerçekle yüzleşiyorum
don`t have any time to...
hiç zamanım yok
have any time to burn
yanmak için hiç zamanım yok
tell me why...
söyle neden...
I feel guilty
Kendimi suçlu hissediyorum
My words are empty
Kelimelerim boş
No signs to give you
Sana verecek işaretim yok
I don`t have the time for you
Senin için zamanım yok
You say I`m heartless
Kalpsiz olduğumu söylüyorsun
And you say I don`t care
Seninle ilgilenmediğimi söylüyorsun
I used to be there for you
Eskiden senin yanındaydım
And you`ve said I seem so dead that I have changed
Ve ölü gibi göründüğümü ve değiştiğimi söyledin
But so have you
Ama sen de değiştin
Nakarat:
[ Guilty,whooooooooooooa, Guilty
Suçlu,whoooaaaaaaaa, Suçlu
I feel so Empty,yeaaaaaaaaah
Kendimi çok boş hissediyorum, evet
Empty, you know how to make me feel
Boş, sen beni nasıl hissettireceğini bilirsin ]
I put a shield upon you
Üzerine siper oldum
Didn`t mean to hurt you
Seni incitmek istememiştim
I would have only poisoned your mind
Sadece zihnini zehirleyebilirdim
Never mean to make you cry
Asla seni ağlatmak istemedim
You`ve been so thoughtless
Sen çok düşüncesizdin
I can see right through you
Senin içini görebiliyorum
You used to be there for me
Eskiden yanımdaydın
So don`t you leave to say goodbye
Bu yüzden, elveda demek için terkedeyim deme
Cause you have changed but so have I
Çünkü değiştin ama ben de öyle
Nakarat
I never thought that the time and the distance
between us made you so much colder
Asla aramızdaki zaman ve mesafenin seni
bu kadar soğuttuğunu düşünmedim
I`ll carry the world on my shoulders
Dünyayı omuzlarımda taşıyacağım
Guilty,whoaaaaaaaaaa
Suçlu,whoaaaaaaaa
Guilty,yeaaaaaaaah
Suçlu,yeaaaaaaaaaaaah
Guilty,whoaaaaaaaaaaa
Suçlu,whoaaaaaaaa
Empty,yeaaaaaaaaaaaaah
Boş,yeaaaaaaaaaaaaaaaaah
Nakarat
Guilty,so empty
Suçlu, bomboş
Empty,so empty
Boş, bomboş
You know how to make me feel..
Sen beni nasıl hissettireceğini bilirsin..
Rasmus - If You Ever
i close my eyes
gözlerimi kapatıyorum
lay down and sleep away
uzanıyorum ve uykuya dalıp gidiyorum
there`s no return
geri dönüşü yok
it`s my mistake
bu benim hatam
there`s no use in crying
ağlamanın faydası yok
it`s time to learn
öğrenme zamanı
if you ever need someone
birine ihtiyaç duyarsan
sorry `bout the things i`ve done
yaptığım şeyler için özür dilerim
my life goes in reverse
hayatım zıtlık içinde gidiyor
if you ever change your mind
düşünce tarzını değiştirirsen
when the rainy days are gone
yağmurlu günler geçtiğinde
and the balance returns
ve denge geri döndüğünde
all alone
hep yalnızım
this time i walk away
bu kez yürüyüp gidiyorum
it feels so cold,but i know it`s something i deserve
çok soğuk ama bunun hak ettiğim bir şey olduğunu biliyorum
i deserve to be mislead
yanlış yönlendirilmeyi hak ediyorum
breaking up with family
ailemden ayrılmak
i know it`s my fault
bunun benim hatam olduğunu biliyorum
it feels so cold,but i know it`s something i deserve
çok soğuk ama bunun hak ettiğim bir şey olduğunu biliyorum
i deserve to be dead
ölü olmayı hak ediyorum
sorry `bout the things i`ve done
yaptığım şeyler için üzgünüm
changes will come in the fall
değişikliler son baharda gelecek
waiting for the storm, my face against the wall
fırtına için bekliyorum, yüzüm duvara karşı
hoping that you could forgive me
beni bağışlayabileceğini umuyorum
you could forgive me
beni bağışlayabileceğini
you could forgive me
beni bağışlayabileceğini
forgive me
bağışla beni
Rasmus - In The Shadows
Oh, oh
Oh, oh
No sleep, no sleep until I`m done with finding the answer
Uyku yok, uyku yok ben cevabı bulana kadar
Won`t stop, won`t stop before I find a cure for this cancer.
Durmayacağım, durmayacağım bu kansere bir çare bulana kadar
Sometimes I feel like going down and so disconnected.
Bazen düşüyormuşum ve bağlantım kopmuş gibi hissediyorum
Somehow I know that I`m haunted to be wanted
Bir şekilde biliyorum ki, istenmek için lanetlendim
Nakarat :
[ I`ve been watching, I`ve been waiting, in the shadows, for my time.
İzliyordum, bekliyordum, gölgelerin içinde vaktimin gelmesini
I`ve been searching, I`ve been living for tomorrows, all my life.
Araştırıyordum, yarınlar için yaşıyordum hayatım boyunca ]
x2
Oh, oh
Oh, oh
In the Shadows...
Gölgelerin içinde
They say.. that I must learn to kill before I can feel safe
Diyorlar ki... güvende hissetmek için öldürmeyi öğrenmem gerekiyormuş
But I... I`d rather kill myself than turn into their slave..
Ama ben...Onların kölesi olmaktansa kendimi öldürmeyi yeğlerim
Sometimes I feel like I should go and play with the thunder.
Bazen gidip gök gürültüsüyle oynamalıymışım gibi hissediyorum
Somehow I just don`t wanna stay and wait for a wonder
Bir sebepten, kalıp bir mucize beklemek istemiyorum
Nakarat
Lately I`ve been walking, walking in circles
Son zamanlarda yürüyorum, daireler çizerek
Watching, play deaf or something.
İzliyorum, sağırmışım gibi falan yapıyorum
Heal me, touch me, feel me, come, take me higher...
İyileştir beni, dokun bana, gel, beni daha yükseğe götür
Nakarat
(2x)
Oh, oh
Oh, oh
In the shadows...
Gölgelerin içinde
I`ve been waiting
Bekliyorum
Rasmus - Time To Burn
fear of the dark tears me apart
karanlık korkusu beni mahvediyor
won`t leave me alone and time keeps running out
beni yalnız bırakmayacak ve zaman doluyor
just one more life
sadece bir hayat daha
i`m so sick and tired of singing the blues
blues söylemekten çok bıktım usandım
i should turn my life around
hayatımı düzene sokmalıyım
Nakarat:
[ tell me why do ı feel this way
neden böyle hissettiğimi söyle
all my life i`ve been standing on the border line
bütün hayatım boyunca sınırda dikeliyordum
too many bridges burned
çok fazla köprü yandı
too many lies i heard
çok fazla yalan duydum
had a life but i can`t go back
bir hayatım vardı ama ona geri dönemem
can`t do that,it will never be the same again
bunu yapamam, hiçbir zaman aynı olmayacak
and i know
ve biliyorum
i don`t have any time to burn
yanmak için hiç zamanım olmadığını ]
they follow me home
beni eve kadar takip ediyorlar
disturbing my sleep
uykumda rahatsız ediyorlar
but i`ll find a place, place where they can not find me
ama bir yer bulacağım, beni bulamayacakları bir yer
maybe i`m lost and maybe i`m scared
belki kayboldum ve belki korkuyorum
but too many times i`ve closed the doors behind me
ama çok kez kapıları ardımdan kapattım
leave it all behind
hepsini arkada bırakıyorum
cross the border line
sınırı geçiyorum
face the truth
gerçekle yüzleşiyorum
don`t have any time to...
hiç zamanım yok
have any time to burn
yanmak için hiç zamanım yok
tell me why...
söyle neden...