- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Tem 2013
-
- Mesajlar
- 12,310
-
- MFC Puanı
- 5,925
Galatasaray'ın Cumartesi akşamı Kasımpaşa'yla oynadığı maç, Cüneyt Çakır'ın, sonucu "doğrudan" belirlediği bir karşılaşma olarak kayıtlara geçmiştir.
Karşılaşmanın 7. dakikasında yaşanan ve önde gelen hakem yorumcularının tartışmasız faul olarak değerlendirdiği ve milyonlarca futbolseverin de ekranları başında tanık olduğu pozisyonu, Türkiye 'de görmeyen tek kişi Cüneyt Çakır olmuştur.
Faulu yapan Kasımpaşalı oyuncunun maç sonunda, samimi itirafında sergilediği dürüst tavrı, maçtaki yönetimiyle asıl hakemden beklemek hakkımızdı.
Ancak, Türkiye Futbol Federasyonu'nun kendisine verdiği "talimat"ları, daha önceki örneklerinde olduğu gibi "eksiksiz" yerine getiren "kerameti kendinden menkul" bir hakemden, böyle bir tavrı beklemek zaten düşünülemezdi.
Galatasaray'ımızın Kasımpaşa'yla oynadığı maç, bizim açımızdan yedinci dakikasında bitmiştir. Bu dakikadan sonra yapılacak her türlü "teknik-taktik" tartışması abesle iştigaldir.
Çarşamba günü, deplasmanda oynadıkları çok zorlu bir yarı-final maçından, müthiş bir geri dönüşle, 5-2'lik zaferle dönen futbolcularımızı, ne bizim, ne de başkalarının eleştirmeye hakkı yoktur.
Galatasaray-Kasımpaşa karşılaşmasını, başka gün kalmamış gibi bu maçın üç gün sonrasında oynatan ve Cüneyt Çakır gibi bir "emir kulu"nu, bu maça atayan TFF, bizim açımızdan dün yaşananların baş sorumlusudur.
Cüneyt Çakır, bugüne kadar sergilediği hakemlik performansıyla Dünya Kupası'nda, Türk futbolunu ve Türk hakemliğini değil ancak bağlı olduğu Federasyon'un düzeyini temsil edebilir.
Türk futbolunun ve Türk hakemlerinin onurlu başarı çizgisi, dünkü "hakem"in ve bu "federasyon"un fersah fersah ilerisindedir.
Camiamız; Galatasaray antipatisini daha önce de defalarca kanıtlamış sözkonusu hakeme bundan böyle maçlarında görev verilmesini hiç bir şekilde kabul etmeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Karşılaşmanın 7. dakikasında yaşanan ve önde gelen hakem yorumcularının tartışmasız faul olarak değerlendirdiği ve milyonlarca futbolseverin de ekranları başında tanık olduğu pozisyonu, Türkiye 'de görmeyen tek kişi Cüneyt Çakır olmuştur.
Faulu yapan Kasımpaşalı oyuncunun maç sonunda, samimi itirafında sergilediği dürüst tavrı, maçtaki yönetimiyle asıl hakemden beklemek hakkımızdı.
Ancak, Türkiye Futbol Federasyonu'nun kendisine verdiği "talimat"ları, daha önceki örneklerinde olduğu gibi "eksiksiz" yerine getiren "kerameti kendinden menkul" bir hakemden, böyle bir tavrı beklemek zaten düşünülemezdi.
Galatasaray'ımızın Kasımpaşa'yla oynadığı maç, bizim açımızdan yedinci dakikasında bitmiştir. Bu dakikadan sonra yapılacak her türlü "teknik-taktik" tartışması abesle iştigaldir.
Çarşamba günü, deplasmanda oynadıkları çok zorlu bir yarı-final maçından, müthiş bir geri dönüşle, 5-2'lik zaferle dönen futbolcularımızı, ne bizim, ne de başkalarının eleştirmeye hakkı yoktur.
Galatasaray-Kasımpaşa karşılaşmasını, başka gün kalmamış gibi bu maçın üç gün sonrasında oynatan ve Cüneyt Çakır gibi bir "emir kulu"nu, bu maça atayan TFF, bizim açımızdan dün yaşananların baş sorumlusudur.
Cüneyt Çakır, bugüne kadar sergilediği hakemlik performansıyla Dünya Kupası'nda, Türk futbolunu ve Türk hakemliğini değil ancak bağlı olduğu Federasyon'un düzeyini temsil edebilir.
Türk futbolunun ve Türk hakemlerinin onurlu başarı çizgisi, dünkü "hakem"in ve bu "federasyon"un fersah fersah ilerisindedir.
Camiamız; Galatasaray antipatisini daha önce de defalarca kanıtlamış sözkonusu hakeme bundan böyle maçlarında görev verilmesini hiç bir şekilde kabul etmeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.