- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. Nuh Nebi'den mi kalmış, Kaal-u bela'dan mı? Her ne ise.. Her tarafı delik deşik olmuş; adeta çökmeyen bir başı kalmiş. Hoca'nin yüreğine bir korkudur düşmüş ama, ne desin? Nihayet bir söz arasında:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor be, beşik mi mubarek!" diyecek olmuş ama, hancı baba hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak;
"Ağzını hayra aç Hoca, bu gıcırtı besik gıcırtısı değil; tavan tahtaları Hak'ka tesbih cekiyor!" demiş.
Hoca'nin közü küllenirmi? Gözlerini hancının gözüne dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan böyle tesbih çeke çeke aşka gelip de secdeye kapanırsa, bizim halimiz nice olacak!"
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor be, beşik mi mubarek!" diyecek olmuş ama, hancı baba hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak;
"Ağzını hayra aç Hoca, bu gıcırtı besik gıcırtısı değil; tavan tahtaları Hak'ka tesbih cekiyor!" demiş.
Hoca'nin közü küllenirmi? Gözlerini hancının gözüne dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan böyle tesbih çeke çeke aşka gelip de secdeye kapanırsa, bizim halimiz nice olacak!"