Tertipli Oluşu Ve Estetiğe Verdiği Önem
Hz. Peygamber ( s.a.s.) düzenli yaşamaya özen gösteriri, Müslümanlara da her hususta düzenli olmalarini israrla tavsiye ederdi. Bir gün Peygamber Efendimiz ( s.a.s.)in huzuruna saçı-sakalı birbirine karışmış bir adam geldi. Peygamberimiz ( s.a.s.) o kişiye saçını sakalını düzeltip gelmesini işaret etti, o da düzeltip geldi. Bunun üzerine Peygamberimiz ( s.a.s.) şöyle buyurdu: biriniz, şeytan gibi saçi başi daginik olmasindan böylesi daha iyi degilmi? Yine bir gün Sevgili Peygamberimiz ( s.a.s.) üzerinde kirli elbiseler bulunan birini göstererek: Şu kişi acaba elbisesini yikayacak bir şey bulamiyor mu? Resul-i Ekrem ( s.a.s.); beden, elbise, yiyecek, giyecek ev ve sokak temizliğine fevkalade önem verirdi. Bununla beraber kalb ve ruh temizliğinin ehemmiyetini de ısrarla belirtirdi. Bunun içindirki; Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kişidir buyurmuştur. Peygamberimiz ( s.a.s.)bu hadisiyle toplum içinde, Müslümanlara: itibarlı ve güvenilir olmaları gerektiğini işaret ediyordu. Bu sebeple Peygamberimiz ( s.a.s.): Söz söylerken yalancılık edeni, söz verdiği zaman sözünde durmayanı, kendisine bir şey emanet edilince hıyanet edeni ikiyüzlülükle nitelemiştir. Çünkü bu eksiklik ve yakiştirmalari yapan Müslümanlar, güvenilir insan olmaktan uzaklaşirlar. Peygamberimiz ( s.a.s.), kalp hakkinda da şöyle der: Dikkatli ve uyanık olunuz! Bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki, iyi olursa tüm beden iyi olur, bozuk olursa bütün beden bozuk olur. İşte o et parçası kalptir. Kalp, manevi açıdan bakıldığında bir semboldür, iyi değerlerle beslendiğinde sahibine yol gösterir, estetik duygusu da böyle bir kalbe sahip olmakla başlar. Kalp fesada uğramış ise o kişi iyilik duygularının ve estetik anlayışının gelişip serpilmesini beklemek hayal olur. Yani Müslüman, ahlaki şuurunu gelişmesini sağlayacak ve davranışlarını en güzel, en ölçülü şekilde ayarlamaya özen gösterecek, bunun için de her an Cenab-ı Hak tarafından görülüp gözetildiğinin, ilahi bir denetim altında bulunduğunun farkında olacak. Bu ince noktayı akıldan ırak tutmayan kişi; yanlış işten, eksik ve hatalı davranıştan kaçınacak, dolayısıyla güzelliği, doğruluğu, iyiliği, estetiği yakalayabilecektir. Cenab-ı Hak bize Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyi hal ver ahirettede... diye dua yapmamamızı emreder.bundan anlıyoruz ki, Müslüman, hem ahireti hemde dünyayı düşecektir. Ama onun dünyası düzensiz, karışık, dağınık bir dünya olamaz. İşte bunun için olsa gerek ki, Peygamber Efendimiz ( s.a.s.) Bedii zevkler üzerine önemle durur. Onun şu hadisleri bu açıdan çok enteresandır: Allah güzeldir, güzelliği sever Allah her şeyd ihsan ( keyfiyetçe güzelligi ve zarafeti ) emretti...
Bir insan herhangi bir iş yaptiginda, Allah o işin en iyi şekilde yapilmasini sever buyuran Sevgili Peygamberimiz ( s.a.s.) bir kabrin bile iyi kazılmasını ve cenaze toprağa verildikten sonra iyi örtülmesini ister. O, bir gün bir cenaze merasimine ( muhtemelen oğlu İbrahimin cenazesine ) gitti. Mevtayı toprağa verdiler, üstünü örttüler; fakat kabirde bir kazılış hatası vardı, bir taraf eğri görünüyordu. Peygamberimiz ( s.a.s.) bunun hemen düzeltilmesini emretti. Orada bulunanlar: Bu, ölüyü rahatsız mı eder? dediler. Peygamberimiz ( s.a.s.) bunlara şu cevabi verdi verdi: hayır, gerçekte böyle şeyler ölüyü ne sıkar, ne rahatlık verir, fakat bu, sağ olanların gözüne güzel görünmek içindir.
Hz. Peygamber ( s.a.s.) düzenli yaşamaya özen gösteriri, Müslümanlara da her hususta düzenli olmalarini israrla tavsiye ederdi. Bir gün Peygamber Efendimiz ( s.a.s.)in huzuruna saçı-sakalı birbirine karışmış bir adam geldi. Peygamberimiz ( s.a.s.) o kişiye saçını sakalını düzeltip gelmesini işaret etti, o da düzeltip geldi. Bunun üzerine Peygamberimiz ( s.a.s.) şöyle buyurdu: biriniz, şeytan gibi saçi başi daginik olmasindan böylesi daha iyi degilmi? Yine bir gün Sevgili Peygamberimiz ( s.a.s.) üzerinde kirli elbiseler bulunan birini göstererek: Şu kişi acaba elbisesini yikayacak bir şey bulamiyor mu? Resul-i Ekrem ( s.a.s.); beden, elbise, yiyecek, giyecek ev ve sokak temizliğine fevkalade önem verirdi. Bununla beraber kalb ve ruh temizliğinin ehemmiyetini de ısrarla belirtirdi. Bunun içindirki; Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kişidir buyurmuştur. Peygamberimiz ( s.a.s.)bu hadisiyle toplum içinde, Müslümanlara: itibarlı ve güvenilir olmaları gerektiğini işaret ediyordu. Bu sebeple Peygamberimiz ( s.a.s.): Söz söylerken yalancılık edeni, söz verdiği zaman sözünde durmayanı, kendisine bir şey emanet edilince hıyanet edeni ikiyüzlülükle nitelemiştir. Çünkü bu eksiklik ve yakiştirmalari yapan Müslümanlar, güvenilir insan olmaktan uzaklaşirlar. Peygamberimiz ( s.a.s.), kalp hakkinda da şöyle der: Dikkatli ve uyanık olunuz! Bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki, iyi olursa tüm beden iyi olur, bozuk olursa bütün beden bozuk olur. İşte o et parçası kalptir. Kalp, manevi açıdan bakıldığında bir semboldür, iyi değerlerle beslendiğinde sahibine yol gösterir, estetik duygusu da böyle bir kalbe sahip olmakla başlar. Kalp fesada uğramış ise o kişi iyilik duygularının ve estetik anlayışının gelişip serpilmesini beklemek hayal olur. Yani Müslüman, ahlaki şuurunu gelişmesini sağlayacak ve davranışlarını en güzel, en ölçülü şekilde ayarlamaya özen gösterecek, bunun için de her an Cenab-ı Hak tarafından görülüp gözetildiğinin, ilahi bir denetim altında bulunduğunun farkında olacak. Bu ince noktayı akıldan ırak tutmayan kişi; yanlış işten, eksik ve hatalı davranıştan kaçınacak, dolayısıyla güzelliği, doğruluğu, iyiliği, estetiği yakalayabilecektir. Cenab-ı Hak bize Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyi hal ver ahirettede... diye dua yapmamamızı emreder.bundan anlıyoruz ki, Müslüman, hem ahireti hemde dünyayı düşecektir. Ama onun dünyası düzensiz, karışık, dağınık bir dünya olamaz. İşte bunun için olsa gerek ki, Peygamber Efendimiz ( s.a.s.) Bedii zevkler üzerine önemle durur. Onun şu hadisleri bu açıdan çok enteresandır: Allah güzeldir, güzelliği sever Allah her şeyd ihsan ( keyfiyetçe güzelligi ve zarafeti ) emretti...
Bir insan herhangi bir iş yaptiginda, Allah o işin en iyi şekilde yapilmasini sever buyuran Sevgili Peygamberimiz ( s.a.s.) bir kabrin bile iyi kazılmasını ve cenaze toprağa verildikten sonra iyi örtülmesini ister. O, bir gün bir cenaze merasimine ( muhtemelen oğlu İbrahimin cenazesine ) gitti. Mevtayı toprağa verdiler, üstünü örttüler; fakat kabirde bir kazılış hatası vardı, bir taraf eğri görünüyordu. Peygamberimiz ( s.a.s.) bunun hemen düzeltilmesini emretti. Orada bulunanlar: Bu, ölüyü rahatsız mı eder? dediler. Peygamberimiz ( s.a.s.) bunlara şu cevabi verdi verdi: hayır, gerçekte böyle şeyler ölüyü ne sıkar, ne rahatlık verir, fakat bu, sağ olanların gözüne güzel görünmek içindir.