- Konum
- Cennet Şelaleleri. ♡
-
- Üyelik Tarihi
- 20 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 4,143
-
- MFC Puanı
- 312
Tenâsüh, rûhun, ölümden sonra, başka bir bedende yeniden dünyaya gelmesidir[1].
Tarihin çok eski devirlerine dayanan ve Hint felsefesinde kendini kuvvetli bir şekilde hissettiren[2] bu inancın farklı biçimleri olsa da, tenasühe inananlar genel olarak iki gruba ayrılır: Birinci gruba göre, rûhlar bedenlerini terkettikten sonra aynı veya farklı türden olan bedenlere intikâl ederler. Bu görüşe göre tenasüh ikap ve sevap nev'indendir... İkinci gruba göre ise, rûhlar bedenlerinden ayrıldıktan sonra sadece kendi türlerinden olan bedenlere intikâl ederler, başka nev'lere geçmezler[3].
Reenkarnasyon (Rincarnation) ise, tenasüh, tekammüs, tecessüd-ü cedîd[4], rûhun bir cisimden ötekine kimi kez de, insandan hayvana, hayvandan insana geçmesi, rûh göçü[5] manâlarına gelirken, bu fikri savunan bazı gruplara göre tenasühten faklı ve daha husûsi bir manâda kullanılmaktadır.
Batı'da, rûhun, ölümden sonra, yine bir insan bedenine geçmesine, reenkarnasyon, hayvan bedenine geçmesine ise, transmigrasyon (transmigration)[6] dendiğine de şâhid oluyoruz ki[7], bu durumda transmigrasyon, tenâsühe tekâbül etmektedir.
Yeni tenasühçüler[8] olarak da isimlendirebileceğimiz, günümüzde reenkarnasyonu savunan kimselere göre, reenkarnasyon yani dünyaya tekrar gelişin Hint felsefe ve dinlerindeki tenasüh ile esas ve amaç bakımından hiç bir ilgi ve münasebeti yoktur. Çünkü, tenasühte tekâmül fikri yoktur. Cezâ ve mükâfat esasına göre bir geliş, gidiş vardır[9]. Reenkarnasyonda ise, dünyevî bağlardan kurtulamamış rûhların tekâmül için dünyaya tekrar gelmesi vardır. Tekâmülde hiç bir zaman geri dönülmeyeceği (tedennî olmayacağı) kabul edilmiştir[10].
İslâm âleminde geçmişte tenasüh inancına inanan bazı fırak-ı dâlle[11], günümüzde ise husûsî bir reenkarnasyon anlayışına sahib olanlar (bunlardan bazıları reenkarnasyonun İslâm'daki âhiret inancına aykırı düşmediği, sadece tekâmül gayesini güttüğünü söylemektedir) iddiâlarına destek bulmak için, Kur'ân-ı Kerîm'den bazı âyetleri örnek olarak göstermişler ve böylece pek çok âyetin reenkarnasyon ifâde ettiğini veya edebileceğini söylemişlerdir.
Tarihin çok eski devirlerine dayanan ve Hint felsefesinde kendini kuvvetli bir şekilde hissettiren[2] bu inancın farklı biçimleri olsa da, tenasühe inananlar genel olarak iki gruba ayrılır: Birinci gruba göre, rûhlar bedenlerini terkettikten sonra aynı veya farklı türden olan bedenlere intikâl ederler. Bu görüşe göre tenasüh ikap ve sevap nev'indendir... İkinci gruba göre ise, rûhlar bedenlerinden ayrıldıktan sonra sadece kendi türlerinden olan bedenlere intikâl ederler, başka nev'lere geçmezler[3].
Reenkarnasyon (Rincarnation) ise, tenasüh, tekammüs, tecessüd-ü cedîd[4], rûhun bir cisimden ötekine kimi kez de, insandan hayvana, hayvandan insana geçmesi, rûh göçü[5] manâlarına gelirken, bu fikri savunan bazı gruplara göre tenasühten faklı ve daha husûsi bir manâda kullanılmaktadır.
Batı'da, rûhun, ölümden sonra, yine bir insan bedenine geçmesine, reenkarnasyon, hayvan bedenine geçmesine ise, transmigrasyon (transmigration)[6] dendiğine de şâhid oluyoruz ki[7], bu durumda transmigrasyon, tenâsühe tekâbül etmektedir.
Yeni tenasühçüler[8] olarak da isimlendirebileceğimiz, günümüzde reenkarnasyonu savunan kimselere göre, reenkarnasyon yani dünyaya tekrar gelişin Hint felsefe ve dinlerindeki tenasüh ile esas ve amaç bakımından hiç bir ilgi ve münasebeti yoktur. Çünkü, tenasühte tekâmül fikri yoktur. Cezâ ve mükâfat esasına göre bir geliş, gidiş vardır[9]. Reenkarnasyonda ise, dünyevî bağlardan kurtulamamış rûhların tekâmül için dünyaya tekrar gelmesi vardır. Tekâmülde hiç bir zaman geri dönülmeyeceği (tedennî olmayacağı) kabul edilmiştir[10].
İslâm âleminde geçmişte tenasüh inancına inanan bazı fırak-ı dâlle[11], günümüzde ise husûsî bir reenkarnasyon anlayışına sahib olanlar (bunlardan bazıları reenkarnasyonun İslâm'daki âhiret inancına aykırı düşmediği, sadece tekâmül gayesini güttüğünü söylemektedir) iddiâlarına destek bulmak için, Kur'ân-ı Kerîm'den bazı âyetleri örnek olarak göstermişler ve böylece pek çok âyetin reenkarnasyon ifâde ettiğini veya edebileceğini söylemişlerdir.