ÖĞRENİLECEK SÖZCÜKLER
put on üstüne giymek
Did you put on your coat? Paltonu giydin mi?
take off üstünden çıkarmak
Take off your cap inside. İçeride şapkanı çıkart.
wake up/woke up uyanmak
When did she wake up? O ne zaman uyandı?
wear/wore giymek, takmak
Students must wear their name tags. Öğrenciler isimliklerini takamak zorundadır.
fall asleep/fell asleep uykuya dalmak
Who fell asleep early? Kim erkenden uykuya daldı?
belt kemer
Where did you put my belt? Kemerimi nereye koydun?
blouse bluz
Shes wearing a blouse. Üzerinde bir bluz var.
boots bot
Soldiers wear boots in all seasons. Askerler her mevsim bot giyerler.
clothes giysiler
New clothes are over there. Yeni giysiler oradalar.
coat palto
His coat is very old. Onun paltosu çok eskidir.
dress kadın elbisesi
She sometimes wears a dress to work. O bazen işte elbise giyer.
gloves eldiven
Its very cold. Put on your gloves. Hava çok soğuk. Eldivenlerini tak.
hat şapka
Whose hat is this? Bu kimin şapkası?
jacket ceket
He bought a new jacket. O yeni bir ceket satın aldı.
necktie, tie kravat
You must wear a necktie. Kravat takmak zorunludur.
pants pantolon
Did she clean her pants? Pantolonunu temizledi mi?
scarf atkı
Is he wearing a scarf? Üzerinde bir atkı var mı?
shirt gömlek
He took his shirt off. Gömleğini çıkarttı.
shoes ayakkabı
Where are my shoes? Ayakkabılarım nerede?
skirt etek
She never wears a skirt. O asla etek giymez.
slacks rahat pantolon
He wears slacks at home. Evde rahat pantolon giyer.
socks kısa çorap
Put your socks in the machine. Çoraplarını makineye koy.
stockings bayan çorabı
Those are expensive stockings. Onlar pahalı çoraplardır.
suit erkek elbisesi
Must he wear a suit at work? İşte elbise giymek zorunda mı?
sweater süveter
He put on his sweater. Süveterini giydi.
trousers pantolon
He fell asleep with his trousers on. Pantolonu üzerinde uyuya kaldı.
ÖNEMLİ NOT Put on ve take off filleri cümlede nesneyi arasına alabilirler:
Take your coat off , put your hat on.
Wear fiili bir eylemi anlatmaz, sadece birisinin üzerinde hangi elbisenin olduğunu anlatır. Put on ise giyinmek eylemini anlatır.
MODALS / YARDIMCI FİİLLER CAN
Yardımcı fiillerin cümlelerde iki ana görevi vardır. Birincisi cümlenin zamanını belirtirler ve soru ve olumsuz cümle yapılarında kullanılırlar. Şimdiye kadar be, do, does ve did yardımcı fiillerini inceledik. Bazı yardımcı fiiller ise fiilin anlamına katkıda bulunurlar. Bu yardımcı fiillerden can, fiile ebilmek, muktedir olmak anlamı katar. Tüm özneler için can aynıdır ve can yardımcı fiilinden sonra fiilin daima birinci hali kullanılır.
ÖNEMLİ NOT Tüm modal yardımcı fiiller geniş zamandadır.
cannot cant
DÜZ CÜMLE: The students can read well.
OLUMSUZ : Mary cant speak French.
SORU : Can you fly an airplane?
KISA CEVAP: Yes, I can.
KISA CEVAP: No, I cant.
WH- SORU : What languages can you speak?
UZUN CEVAP: I can speak French and Spanish.
WH- SORU : Who can play soccer?
KISA CEVAP: Bill can.
Oscar is a good cook. He can cook well. Oscar iyi bir aşçıdır. İyi yemek
pişirebilir.
Lt Pearce is a pilot. He can fly airplanes. Üsteğmen Pearce pilottur. O uçakları uçurabilir.
Mike and James can play tennis well. Mike ve James iyi tenis oynayabilirler.
Carl can memorize dialogs. Carl diyalogları ezberleyebilir.
They cant write a paragraph. Onlar bir paragraf yazamazlar.
Ron and Bob cant swim well. Ron ve Bob iyi yüzemezler.
The old man cannot see well. Yaşlı adam iyi göremiyor.
Tom cant drive a truck. Tom kamyonet kullanamaz.
Can he speak Arabic? O Arapça konuşabiliyor mu?
Who can speak French? Kim Fransızca konuşabilir?
What languages can Bill speak? Bill hangi dilleri konuşabiliyor?
Can Sgt Davis fly an airplane? Çvş. Davis uçak kullanabilir mi?
ÖNEMLİ NOT Good sözcüğü bir sıfattır ve bu nedenle isim cinsinden sözcükleri niteler. Diğer yandan, well, good sıfatının zarf halidir ve dolayısıyla fiil cinsinden sözcükleri niteler.
UYGULAMA A
Cümleleri sırasıyla olumsuz, evet/hayır ve Wh- sorusuna çeviriniz.
Örnek: Lt Romo can speak Arabic.
Lt Romo cant speak Arabic.
Can Lt Romo speak Arabic?
Who can speak Arabic?
What language can Lt Romo speak?
1. Ron can fly airplanes.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
2. He can learn a hundred words a day?
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
3. Sue can read Chinese.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
4. Bob can drive a bus.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
5. Their friend can eat ten apples.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
MUST
Must, can gibi bir yardımcı fiildir. Fiile - meli, -malı ekleyerek zorunluluk anlamı katar.
I have a test tomorrow. I must study. Yarın sınavım var. Çalışmalıyım.
Hes in the military. He must wear a uniform. O ordudadır. Üniforma giymek
zorundadır.
You must wear your name tag. İsimliğini takmalısın.
You must wear a cap outside. Dışarıda kepini takmalısın.
Soldiers must salute an officer. Askerler bir subayı selamlamak
zorundadırlar.
Must he report to the captain? Yüzbaşıya tekmil vermek zorunda
mı?
What must I do? Ne yapmalıyım?
Who must he talk to? O kiminle konuşmak zorundadır?
UYGULAMA B
Must kullanarak soruları cevaplayınız.
Örnek: You have a test tomorrow .What must you do?(study)
I must study for it.
1. Youre getting dressed for class. What must you wear? (uniform)
.................................................. ................................................
2. You lost your homework. Who must you speak to? (teacher)
.................................................. ...........................................
3. You have an important meeting after class. What must you do? (go)
.................................................. .............................................
4. You are a captain and you see a major.What must you do? (salute)
.................................................. .................................................
5. You are very sick. Who must you see? (doctor)
.................................................. ..............................................
MUST NOT
Must not yardımcı fiili bir eylemi yasaklamayı bildirir.
You must not come late to class. Sınıfa geç gelmek yasaktır.
He must not sleep in class. O derste uyumamalıdır.
They must not smoke in the classroom. Sınıfta sigara içmemeliler.
You must not wear a cap inside. İçeride kep takmak yasaktır.
The students must not eat or drink in class. Öğrenciler derste yememeli ve
içmemelidir.
UYGULAMA C
Olumlu veya olumsuz must cümleleri kurunuz.
1. do homework .................................................. .....................
2. sleep in the lab .................................................. .....................
3. eat in the lab .................................................. ......................
4. mark the test booklet .................................................. ..............
5. salute officers .................................................. ......................
MAY / CAN
May ve can yardımcı fiilleri cümleye izin verme, izin isteme anlamı katarlar.
You may have some fruit after dinner. Yemekten sonra biraz meyve yiyebilirsin.
You can leave early today. Bugün erken ayrılabilirsin.
Bu cümlelerde konuşan kişi karşısındaki kişiye bir işi yapması için izin vermektedir.
May I sit here? Buraya oturabilir miyim?
Yes, you may. Evet, oturabilirsiniz.
No you may not. Hayır, oturamazsınız.
Bu cümlelerde ise konuşan kişi karşıdaki kişiden bir eylemi yapmak için izin istemektedir.
ÖNEMLİ NOT İzin isteme cümlelerinde başka kişilerin bir eylemi için izin isterken may değil can kullanınız. Ayrıca can yardımcı fiilinin bir işi yapmaya muktedir olmak mı yoksa izin verme/isteme anlamı mı verdiği konunun bütününden anlaşılır.
Girl : Mother, Im hungry. May/Can I have an apple?
Mother: Yes, you may/can.
Kız : Anne, acıktım. Bir elma yiyebilir miyim.?
Anne: Evet, yiyebilirsin.
Son : Father, can/may drive the car today?
Father: No, you may not/cant.
Oğul : Baba, bugün arabayı kullanabilir miyim?
Baba: Hayır, kullanamazsın.
May we see your book? Kitabınıza bakabilir miyiz?
Yes, you may. Evet, bakabilirsiniz.
UYGULAMA D
May ve can kullanarak izin cümleleri ve kısa cevaplar yazınız.
Örnek: leave early on Friday / we
Can we leave early on Friday? No, you may not.
1. drink this water / I /yes
.................................................. ........................
2. study in your room / he /no
.................................................. ........................
3. see your I.D. card? / we /yes
.................................................. ........................
4. put on my hat / I /no
.................................................. ........................
5. watch a movie / they / yes
.................................................. ........................
OKUMA
WHAT DOES PEGGY LIKE TO WEAR?
Peggy works Monday to Friday. She likes to wear dresses, skirts, and blouses to work. On Saturdays, she cleans her room and her car. She wears pants and T-shirts. Peggy and her friends sometimes go to a restaurant. They wear dresses or skirts and blouses. Peggy wore pants and a blouse last night. She went to a baseball game.
Peggy Pazartesiden Cumaya kadar çalışıyor. İşe giderken elbise, etek ve bluz giymekten hoşlanıyor. Cumartesi günleri odasını ve arabasını temizler. Pantolon ve tişört giyer. Peggy ve arkadaşları bazen lokantaya giderler. Elbise veya etek ve bluz giyerler. Peggy dün gece pantolon ve bluz giydi. Bir beyzbol maçına gitti.
************************************************** ********************************************
YESTERDAY HE WAS TIRED AND COLD.
Yesterday, Robert was awake at 1:00 a.m. He fell asleep at 1:30 a.m. He woke up at 6:30 a.m. It was cold. He got up and took a hot shower. He got dressed. He put on a sweater and a coat. He put on his scarf and his gloves. He went to school.
It was warm in the classroom. Robert took off his scarf, his gloves, and his coat. He was all right in class.
Robert was tired after class. He went home and fell asleep. His friend Mark came to his room at 6:00 p.m. Robert was asleep. He woke up and opened the door. Robert and Mark talked for five minutes. They went to the mess hall and had dinner. After dinner, Robert did his homework and went to bed early.
DÜN YORGUNDU VE ÜŞÜYORDU.
Robert dün gece 1:00da uyanıktı. 1:30da uykuya daldı. Sabah 6:30da uyandı. Hava soğuktu. Kalktı ve sıcak bir duş aldı. Giyindi. Bir süveter ve palto giydi. atkısını ve eldivenlerini taktı. Okula gitti.
Sınıfta hava ılıktı. Robert atkısını, eldivenlerini ve paltosunu çıkarttı. Derste rahattı.
Robert dersten sonra yorgundu. Eve gitti ve uykuya daldı. Akşam 6:00da arkadaşı Mark odasına geldi. Robert uykudaydı. Uyandı ve kapıyı açtı. Robert ve Mark beş dakik boyunca konuştular. Yemekhaneye gidip akşam yemeği yediler. Yemekten sonra Robert ödevini yaptı ve erkenden yatmaya gitti.
************************************************** ******************************************
CAN YOU SPEAK FRENCH?
Donald: Hi, Sue. This is my new friend Jacques.
Sue : Hello, Jacques. Glad to meet you.
Donald: Jacques cant speak English very well. Can you speak French?
Sue : No, I cant.
Donald: Well, can you speak Spanish?
Sue : Yes, I can.
Donald: Good, Jacques can speak Spanish, too.
Donald: Merhaba, Sue. Bu yeni arkadaşım Jacques.
Sue : Merhaba Jacques. Tanıştığımıza memnun oldum.
Donald: Jacques çok iyi İngilizce konuşamıyor? Sen Fransızca biliyor musun?
Sue : Hayır, konuşamıyorum.
Donald: Peki, İspanyolca konuşabiliyor musun?
Sue : Evet, konuşabiliyorum.
Donald: İyi, Jacques da İspanyolca konuşabiliyor.
UYGULAMA CEVAPLARI
A. 1. Ron cant fly airplanes. Can Ron fly airplanes? What can Ron fly?
2. He cant learn a hundred words a day. Can he learn a hundred words a
day? How may words can he learn a day? 3. Sue cant read Chinese.
Can Sue read Chinese? What can Sue read? 4. Bob cant drive a
bus. Can Bob drive a bus? What can Bob drive? 5. They cant eat
ten apples. Can they eat ten apples? How many apples can they eat?
B. 1. I must wear a uniform. 2. I must speak to the teacher. 3. I must go
to the meeting. 4. I must salute the captain. 5. I must see a doctor.
C. 1. You must do your homework. 2. You must not sleep in the lab.
3. You mustnt eat in the lab. 4. You must not mark the test booklet.
5. You must salute officers.
D. 1. Can I drink this water? Yes, you may. 2. May he study in your room?
No, he may not. 3. Can we see your I.D. card? Yes, you may. 4. Can I
put on my hat? No, you cant. 5. Can they watch a movie? Yes,
they may.
put on üstüne giymek
Did you put on your coat? Paltonu giydin mi?
take off üstünden çıkarmak
Take off your cap inside. İçeride şapkanı çıkart.
wake up/woke up uyanmak
When did she wake up? O ne zaman uyandı?
wear/wore giymek, takmak
Students must wear their name tags. Öğrenciler isimliklerini takamak zorundadır.
fall asleep/fell asleep uykuya dalmak
Who fell asleep early? Kim erkenden uykuya daldı?
belt kemer
Where did you put my belt? Kemerimi nereye koydun?
blouse bluz
Shes wearing a blouse. Üzerinde bir bluz var.
boots bot
Soldiers wear boots in all seasons. Askerler her mevsim bot giyerler.
clothes giysiler
New clothes are over there. Yeni giysiler oradalar.
coat palto
His coat is very old. Onun paltosu çok eskidir.
dress kadın elbisesi
She sometimes wears a dress to work. O bazen işte elbise giyer.
gloves eldiven
Its very cold. Put on your gloves. Hava çok soğuk. Eldivenlerini tak.
hat şapka
Whose hat is this? Bu kimin şapkası?
jacket ceket
He bought a new jacket. O yeni bir ceket satın aldı.
necktie, tie kravat
You must wear a necktie. Kravat takmak zorunludur.
pants pantolon
Did she clean her pants? Pantolonunu temizledi mi?
scarf atkı
Is he wearing a scarf? Üzerinde bir atkı var mı?
shirt gömlek
He took his shirt off. Gömleğini çıkarttı.
shoes ayakkabı
Where are my shoes? Ayakkabılarım nerede?
skirt etek
She never wears a skirt. O asla etek giymez.
slacks rahat pantolon
He wears slacks at home. Evde rahat pantolon giyer.
socks kısa çorap
Put your socks in the machine. Çoraplarını makineye koy.
stockings bayan çorabı
Those are expensive stockings. Onlar pahalı çoraplardır.
suit erkek elbisesi
Must he wear a suit at work? İşte elbise giymek zorunda mı?
sweater süveter
He put on his sweater. Süveterini giydi.
trousers pantolon
He fell asleep with his trousers on. Pantolonu üzerinde uyuya kaldı.
ÖNEMLİ NOT Put on ve take off filleri cümlede nesneyi arasına alabilirler:
Take your coat off , put your hat on.
Wear fiili bir eylemi anlatmaz, sadece birisinin üzerinde hangi elbisenin olduğunu anlatır. Put on ise giyinmek eylemini anlatır.
MODALS / YARDIMCI FİİLLER CAN
Yardımcı fiillerin cümlelerde iki ana görevi vardır. Birincisi cümlenin zamanını belirtirler ve soru ve olumsuz cümle yapılarında kullanılırlar. Şimdiye kadar be, do, does ve did yardımcı fiillerini inceledik. Bazı yardımcı fiiller ise fiilin anlamına katkıda bulunurlar. Bu yardımcı fiillerden can, fiile ebilmek, muktedir olmak anlamı katar. Tüm özneler için can aynıdır ve can yardımcı fiilinden sonra fiilin daima birinci hali kullanılır.
ÖNEMLİ NOT Tüm modal yardımcı fiiller geniş zamandadır.
cannot cant
DÜZ CÜMLE: The students can read well.
OLUMSUZ : Mary cant speak French.
SORU : Can you fly an airplane?
KISA CEVAP: Yes, I can.
KISA CEVAP: No, I cant.
WH- SORU : What languages can you speak?
UZUN CEVAP: I can speak French and Spanish.
WH- SORU : Who can play soccer?
KISA CEVAP: Bill can.
Oscar is a good cook. He can cook well. Oscar iyi bir aşçıdır. İyi yemek
pişirebilir.
Lt Pearce is a pilot. He can fly airplanes. Üsteğmen Pearce pilottur. O uçakları uçurabilir.
Mike and James can play tennis well. Mike ve James iyi tenis oynayabilirler.
Carl can memorize dialogs. Carl diyalogları ezberleyebilir.
They cant write a paragraph. Onlar bir paragraf yazamazlar.
Ron and Bob cant swim well. Ron ve Bob iyi yüzemezler.
The old man cannot see well. Yaşlı adam iyi göremiyor.
Tom cant drive a truck. Tom kamyonet kullanamaz.
Can he speak Arabic? O Arapça konuşabiliyor mu?
Who can speak French? Kim Fransızca konuşabilir?
What languages can Bill speak? Bill hangi dilleri konuşabiliyor?
Can Sgt Davis fly an airplane? Çvş. Davis uçak kullanabilir mi?
ÖNEMLİ NOT Good sözcüğü bir sıfattır ve bu nedenle isim cinsinden sözcükleri niteler. Diğer yandan, well, good sıfatının zarf halidir ve dolayısıyla fiil cinsinden sözcükleri niteler.
UYGULAMA A
Cümleleri sırasıyla olumsuz, evet/hayır ve Wh- sorusuna çeviriniz.
Örnek: Lt Romo can speak Arabic.
Lt Romo cant speak Arabic.
Can Lt Romo speak Arabic?
Who can speak Arabic?
What language can Lt Romo speak?
1. Ron can fly airplanes.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
2. He can learn a hundred words a day?
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
3. Sue can read Chinese.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
4. Bob can drive a bus.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
5. Their friend can eat ten apples.
.................................................. .................................................. .....................
.................................................. .................................................. .....................
MUST
Must, can gibi bir yardımcı fiildir. Fiile - meli, -malı ekleyerek zorunluluk anlamı katar.
I have a test tomorrow. I must study. Yarın sınavım var. Çalışmalıyım.
Hes in the military. He must wear a uniform. O ordudadır. Üniforma giymek
zorundadır.
You must wear your name tag. İsimliğini takmalısın.
You must wear a cap outside. Dışarıda kepini takmalısın.
Soldiers must salute an officer. Askerler bir subayı selamlamak
zorundadırlar.
Must he report to the captain? Yüzbaşıya tekmil vermek zorunda
mı?
What must I do? Ne yapmalıyım?
Who must he talk to? O kiminle konuşmak zorundadır?
UYGULAMA B
Must kullanarak soruları cevaplayınız.
Örnek: You have a test tomorrow .What must you do?(study)
I must study for it.
1. Youre getting dressed for class. What must you wear? (uniform)
.................................................. ................................................
2. You lost your homework. Who must you speak to? (teacher)
.................................................. ...........................................
3. You have an important meeting after class. What must you do? (go)
.................................................. .............................................
4. You are a captain and you see a major.What must you do? (salute)
.................................................. .................................................
5. You are very sick. Who must you see? (doctor)
.................................................. ..............................................
MUST NOT
Must not yardımcı fiili bir eylemi yasaklamayı bildirir.
You must not come late to class. Sınıfa geç gelmek yasaktır.
He must not sleep in class. O derste uyumamalıdır.
They must not smoke in the classroom. Sınıfta sigara içmemeliler.
You must not wear a cap inside. İçeride kep takmak yasaktır.
The students must not eat or drink in class. Öğrenciler derste yememeli ve
içmemelidir.
UYGULAMA C
Olumlu veya olumsuz must cümleleri kurunuz.
1. do homework .................................................. .....................
2. sleep in the lab .................................................. .....................
3. eat in the lab .................................................. ......................
4. mark the test booklet .................................................. ..............
5. salute officers .................................................. ......................
MAY / CAN
May ve can yardımcı fiilleri cümleye izin verme, izin isteme anlamı katarlar.
You may have some fruit after dinner. Yemekten sonra biraz meyve yiyebilirsin.
You can leave early today. Bugün erken ayrılabilirsin.
Bu cümlelerde konuşan kişi karşısındaki kişiye bir işi yapması için izin vermektedir.
May I sit here? Buraya oturabilir miyim?
Yes, you may. Evet, oturabilirsiniz.
No you may not. Hayır, oturamazsınız.
Bu cümlelerde ise konuşan kişi karşıdaki kişiden bir eylemi yapmak için izin istemektedir.
ÖNEMLİ NOT İzin isteme cümlelerinde başka kişilerin bir eylemi için izin isterken may değil can kullanınız. Ayrıca can yardımcı fiilinin bir işi yapmaya muktedir olmak mı yoksa izin verme/isteme anlamı mı verdiği konunun bütününden anlaşılır.
Girl : Mother, Im hungry. May/Can I have an apple?
Mother: Yes, you may/can.
Kız : Anne, acıktım. Bir elma yiyebilir miyim.?
Anne: Evet, yiyebilirsin.
Son : Father, can/may drive the car today?
Father: No, you may not/cant.
Oğul : Baba, bugün arabayı kullanabilir miyim?
Baba: Hayır, kullanamazsın.
May we see your book? Kitabınıza bakabilir miyiz?
Yes, you may. Evet, bakabilirsiniz.
UYGULAMA D
May ve can kullanarak izin cümleleri ve kısa cevaplar yazınız.
Örnek: leave early on Friday / we
Can we leave early on Friday? No, you may not.
1. drink this water / I /yes
.................................................. ........................
2. study in your room / he /no
.................................................. ........................
3. see your I.D. card? / we /yes
.................................................. ........................
4. put on my hat / I /no
.................................................. ........................
5. watch a movie / they / yes
.................................................. ........................
OKUMA
WHAT DOES PEGGY LIKE TO WEAR?
Peggy works Monday to Friday. She likes to wear dresses, skirts, and blouses to work. On Saturdays, she cleans her room and her car. She wears pants and T-shirts. Peggy and her friends sometimes go to a restaurant. They wear dresses or skirts and blouses. Peggy wore pants and a blouse last night. She went to a baseball game.
Peggy Pazartesiden Cumaya kadar çalışıyor. İşe giderken elbise, etek ve bluz giymekten hoşlanıyor. Cumartesi günleri odasını ve arabasını temizler. Pantolon ve tişört giyer. Peggy ve arkadaşları bazen lokantaya giderler. Elbise veya etek ve bluz giyerler. Peggy dün gece pantolon ve bluz giydi. Bir beyzbol maçına gitti.
************************************************** ********************************************
YESTERDAY HE WAS TIRED AND COLD.
Yesterday, Robert was awake at 1:00 a.m. He fell asleep at 1:30 a.m. He woke up at 6:30 a.m. It was cold. He got up and took a hot shower. He got dressed. He put on a sweater and a coat. He put on his scarf and his gloves. He went to school.
It was warm in the classroom. Robert took off his scarf, his gloves, and his coat. He was all right in class.
Robert was tired after class. He went home and fell asleep. His friend Mark came to his room at 6:00 p.m. Robert was asleep. He woke up and opened the door. Robert and Mark talked for five minutes. They went to the mess hall and had dinner. After dinner, Robert did his homework and went to bed early.
DÜN YORGUNDU VE ÜŞÜYORDU.
Robert dün gece 1:00da uyanıktı. 1:30da uykuya daldı. Sabah 6:30da uyandı. Hava soğuktu. Kalktı ve sıcak bir duş aldı. Giyindi. Bir süveter ve palto giydi. atkısını ve eldivenlerini taktı. Okula gitti.
Sınıfta hava ılıktı. Robert atkısını, eldivenlerini ve paltosunu çıkarttı. Derste rahattı.
Robert dersten sonra yorgundu. Eve gitti ve uykuya daldı. Akşam 6:00da arkadaşı Mark odasına geldi. Robert uykudaydı. Uyandı ve kapıyı açtı. Robert ve Mark beş dakik boyunca konuştular. Yemekhaneye gidip akşam yemeği yediler. Yemekten sonra Robert ödevini yaptı ve erkenden yatmaya gitti.
************************************************** ******************************************
CAN YOU SPEAK FRENCH?
Donald: Hi, Sue. This is my new friend Jacques.
Sue : Hello, Jacques. Glad to meet you.
Donald: Jacques cant speak English very well. Can you speak French?
Sue : No, I cant.
Donald: Well, can you speak Spanish?
Sue : Yes, I can.
Donald: Good, Jacques can speak Spanish, too.
Donald: Merhaba, Sue. Bu yeni arkadaşım Jacques.
Sue : Merhaba Jacques. Tanıştığımıza memnun oldum.
Donald: Jacques çok iyi İngilizce konuşamıyor? Sen Fransızca biliyor musun?
Sue : Hayır, konuşamıyorum.
Donald: Peki, İspanyolca konuşabiliyor musun?
Sue : Evet, konuşabiliyorum.
Donald: İyi, Jacques da İspanyolca konuşabiliyor.
UYGULAMA CEVAPLARI
A. 1. Ron cant fly airplanes. Can Ron fly airplanes? What can Ron fly?
2. He cant learn a hundred words a day. Can he learn a hundred words a
day? How may words can he learn a day? 3. Sue cant read Chinese.
Can Sue read Chinese? What can Sue read? 4. Bob cant drive a
bus. Can Bob drive a bus? What can Bob drive? 5. They cant eat
ten apples. Can they eat ten apples? How many apples can they eat?
B. 1. I must wear a uniform. 2. I must speak to the teacher. 3. I must go
to the meeting. 4. I must salute the captain. 5. I must see a doctor.
C. 1. You must do your homework. 2. You must not sleep in the lab.
3. You mustnt eat in the lab. 4. You must not mark the test booklet.
5. You must salute officers.
D. 1. Can I drink this water? Yes, you may. 2. May he study in your room?
No, he may not. 3. Can we see your I.D. card? Yes, you may. 4. Can I
put on my hat? No, you cant. 5. Can they watch a movie? Yes,
they may.