Telepinu Efsanesi
Telepinu, büyük fırtına tanrısının oğludur. Bolluk ve bitki tanrısıdır. Telepinu kaybolduğu zaman ocakta ateşler söndü. Tapınaklarda tanrılar bunaldı. Ağılarda koyunlar boğuldu, Ahırlarda sığırlar oldu. Koyun, kuzusunu; inek, danasını bıraktı. Telepinu kaybolduğu zaman, tarladan ekinleri beraber götürdü. Artık arpa, buğday bitmez oldu. Koyunlar, sığırlar ve insanlar çiftleşmez, gebeler doğurmaz oldular. Ağaçlar kurudu, filizler çürüdü, kaynaklar kesildi. Ülkeyi kıtlık bürüdü. İnsanlar, tanrılar açlıktan kıvrandılar. Büyük güneş tanrısı, bir ziyafet hazırladı. Bin tanrıyı çağırdı. Yedilerse de doymadılar, içtilerse de kanmadılar.
Bunun üzerine fırtına tanrısı oğlu, Telepinu'yu araştırdı. Telepinu ise kızarak kaçmış, bütün iyi şeyleri beraberinde götürmüştü. Büyük tanrılar, küçük tanrılar Telepinu'yu aramaya çıktılar. Güneş tanrı, kartalı öncü gönderdi ve «Git yüksek dağları, dereleri, yamaçları araştır!»dedi. Kartal, gitti. Telepinu'yu bulamadı. geri dondu. Güneş tanrıya: «Kudretli tanrı! Telepinu'yu bulamadım.» dedi. Fırtına tanrısı, baş tanrıçaya: «Ne yapalım? Açlıktan öleceğiz» dedi. Güneş tanrıçası, fırtına tanrısına: «Ne istersen yap, Telepinu'yu aramaya kendin git.» dedi.
Fırtına tanrısı, Telepinu'yu aramaya gitti. Onun şehrindeki evinin kapısını çaldı. Fakat o evde değildi. Kapı açılmadı. Kendi evine dönerek tahtına oturdu. Tanrıça, kartalı bir daha gönderdi. Ona: «Git Telepinu'yu ara!» dedi. Fırtına tanrısı, tanrıçaya: «Büyük tanrılar, küçük tanrılar onu aradılar, fakat bulamadılar. Bu kartal mi onu bulacak? Bunun gözü keskinse onların gözleri de keskindir.» dedi. Tanrıça, yine kartalı gönderdi: «Git yüce dağları ara, tara!» dedi. Kartal, uçtu; yüce dağları araştırdı, bulamadı. Şu haberi getirdi: «Ben, onu bulamıyorum.»
Tanrıça, bu defa Ari'yi gönderdi: «Git Telepinu'yu sen ara! Bulursan onun ellerini, ayaklarını sok! Onu al getir. Mum al, onu yıka, temizle ve bana getir.» dedi.
Fırtına tanrısı tanrıçaya dedi ki: «Büyük tanrılar, küçük tanrılar onu aradılar; fakat bulamadılar. Bu arı mı onu bulacak?»
Tanrıça fırtına tanrısına dedi ki: «Sen, arıyı bırak. O gidip onu bulacak!»
Arı, oradan uçtu. Aramaya başladı. Her tarafı dolaştı. Irmakları, kaynakları araştırdı. Sonunda Telepinu'yu uyurken buldu. Telepinu, acele evine geldi. O zaman ocaklara ateş geldi, ağıllara koyun, âhırlara sığır doldu. Ana çocuğunu, koyun kuzusunu ve inek danasını doğurdu.
Telepinu, büyük fırtına tanrısının oğludur. Bolluk ve bitki tanrısıdır. Telepinu kaybolduğu zaman ocakta ateşler söndü. Tapınaklarda tanrılar bunaldı. Ağılarda koyunlar boğuldu, Ahırlarda sığırlar oldu. Koyun, kuzusunu; inek, danasını bıraktı. Telepinu kaybolduğu zaman, tarladan ekinleri beraber götürdü. Artık arpa, buğday bitmez oldu. Koyunlar, sığırlar ve insanlar çiftleşmez, gebeler doğurmaz oldular. Ağaçlar kurudu, filizler çürüdü, kaynaklar kesildi. Ülkeyi kıtlık bürüdü. İnsanlar, tanrılar açlıktan kıvrandılar. Büyük güneş tanrısı, bir ziyafet hazırladı. Bin tanrıyı çağırdı. Yedilerse de doymadılar, içtilerse de kanmadılar.
Bunun üzerine fırtına tanrısı oğlu, Telepinu'yu araştırdı. Telepinu ise kızarak kaçmış, bütün iyi şeyleri beraberinde götürmüştü. Büyük tanrılar, küçük tanrılar Telepinu'yu aramaya çıktılar. Güneş tanrı, kartalı öncü gönderdi ve «Git yüksek dağları, dereleri, yamaçları araştır!»dedi. Kartal, gitti. Telepinu'yu bulamadı. geri dondu. Güneş tanrıya: «Kudretli tanrı! Telepinu'yu bulamadım.» dedi. Fırtına tanrısı, baş tanrıçaya: «Ne yapalım? Açlıktan öleceğiz» dedi. Güneş tanrıçası, fırtına tanrısına: «Ne istersen yap, Telepinu'yu aramaya kendin git.» dedi.
Fırtına tanrısı, Telepinu'yu aramaya gitti. Onun şehrindeki evinin kapısını çaldı. Fakat o evde değildi. Kapı açılmadı. Kendi evine dönerek tahtına oturdu. Tanrıça, kartalı bir daha gönderdi. Ona: «Git Telepinu'yu ara!» dedi. Fırtına tanrısı, tanrıçaya: «Büyük tanrılar, küçük tanrılar onu aradılar, fakat bulamadılar. Bu kartal mi onu bulacak? Bunun gözü keskinse onların gözleri de keskindir.» dedi. Tanrıça, yine kartalı gönderdi: «Git yüce dağları ara, tara!» dedi. Kartal, uçtu; yüce dağları araştırdı, bulamadı. Şu haberi getirdi: «Ben, onu bulamıyorum.»
Tanrıça, bu defa Ari'yi gönderdi: «Git Telepinu'yu sen ara! Bulursan onun ellerini, ayaklarını sok! Onu al getir. Mum al, onu yıka, temizle ve bana getir.» dedi.
Fırtına tanrısı tanrıçaya dedi ki: «Büyük tanrılar, küçük tanrılar onu aradılar; fakat bulamadılar. Bu arı mı onu bulacak?»
Tanrıça fırtına tanrısına dedi ki: «Sen, arıyı bırak. O gidip onu bulacak!»
Arı, oradan uçtu. Aramaya başladı. Her tarafı dolaştı. Irmakları, kaynakları araştırdı. Sonunda Telepinu'yu uyurken buldu. Telepinu, acele evine geldi. O zaman ocaklara ateş geldi, ağıllara koyun, âhırlara sığır doldu. Ana çocuğunu, koyun kuzusunu ve inek danasını doğurdu.