Selçuk Caydı
Birbirine zıt yönlere gönderilen iki foton, birbirinden ışık yılı uzaklıkta da olsalar Birbirleriyle ilişkilerini yitirmiyorlar. Fotonlardan biri yönünü biri yönünü değiştirdiğinde diğeri de yön değiştiriyor. Evrende ışıktan daha hızlı bir şey yok kabul edildiğinden, aradaki bağın ne olduğu bur türlü çözülemiyordu. Fakat bu lokal olmayan bağlantıların zaman ve mekânı aşan özelliklerinin esrarı aşıldı. 60lı yıllarda John Bell tarafından matematik yoluyla ispatlanıp 80li yıllarda da deneylerle gösterilen made ötesi uzak etki, subatomlar alanda gerçekleşiyordu.
Einsteinın yaşamı boyunca kabul edemediği ve olanaksız saydığı bu gizemli olayı daha yakından, günlük yaşamımızdaki bir ifadeyle anlatmak istersek, herhalde şöyle bir öykü kurardık: Güney Amerikada Peruda yaşayan bir yerliyle Çinin Guandong eyaletinde yaşayan bir Çinlinin ilginç bir ortak yönü vardır. Bu bayların biri kırmızı, diğeri mavi renkli bir çift çorapları vardır. Teoriye ve daha sonraki ispatına göre, Kızılderili çoraplarını giyerken kırmızıyı sol, maviyi sol ayağına giydiğini bilmeyiz.
Bu esrarengiz telepatik ilişkinin yalnız atomik mikro dünyada değil, sıradan günlük yaşamda da yaşandığı kesin. Göttingen Üniversitesinden Gerhard Hegerfeld atomlar arsındaki telepatiyi kanıtladı ve bu kanıtı da Enrico Fermi adlı bir kuantum fizikçisinin 1932deki hesaplarına dayandırıldı. Atomların ışık hızından daha çabuk haberleştikleri ortaya çıktı.
Olayın daha kolay anlaşılabilmesi için, atomlardan başlayarak hiçbir kütlenin kendi başına buyruk olmadığının kabul edilmesi gerekiyor. Kısaca her şeyin birbirleriyle bağlantılı ve bir olduğu kesin. Burada kanıtlanmış olan şey tam anlamıyla bir devrim. Çünkü mekanik - materyalist teknokrasinin parça üzerine yoğunlaşan ideolojisinin temelden yanlış olduğu belgelenmiş oluyor. Batı Uygarlığının gelmiş olduğu noktada kendi kendini reddetmesi gündemdedir. İnsanlık kuşkusuz yepyeni bir döneme adımını atmaktadır.
Die tageszeitungdan derlenmiştir-Ruh ve Madde Dergisi
alıntıdır...
Birbirine zıt yönlere gönderilen iki foton, birbirinden ışık yılı uzaklıkta da olsalar Birbirleriyle ilişkilerini yitirmiyorlar. Fotonlardan biri yönünü biri yönünü değiştirdiğinde diğeri de yön değiştiriyor. Evrende ışıktan daha hızlı bir şey yok kabul edildiğinden, aradaki bağın ne olduğu bur türlü çözülemiyordu. Fakat bu lokal olmayan bağlantıların zaman ve mekânı aşan özelliklerinin esrarı aşıldı. 60lı yıllarda John Bell tarafından matematik yoluyla ispatlanıp 80li yıllarda da deneylerle gösterilen made ötesi uzak etki, subatomlar alanda gerçekleşiyordu.
Einsteinın yaşamı boyunca kabul edemediği ve olanaksız saydığı bu gizemli olayı daha yakından, günlük yaşamımızdaki bir ifadeyle anlatmak istersek, herhalde şöyle bir öykü kurardık: Güney Amerikada Peruda yaşayan bir yerliyle Çinin Guandong eyaletinde yaşayan bir Çinlinin ilginç bir ortak yönü vardır. Bu bayların biri kırmızı, diğeri mavi renkli bir çift çorapları vardır. Teoriye ve daha sonraki ispatına göre, Kızılderili çoraplarını giyerken kırmızıyı sol, maviyi sol ayağına giydiğini bilmeyiz.
Bu esrarengiz telepatik ilişkinin yalnız atomik mikro dünyada değil, sıradan günlük yaşamda da yaşandığı kesin. Göttingen Üniversitesinden Gerhard Hegerfeld atomlar arsındaki telepatiyi kanıtladı ve bu kanıtı da Enrico Fermi adlı bir kuantum fizikçisinin 1932deki hesaplarına dayandırıldı. Atomların ışık hızından daha çabuk haberleştikleri ortaya çıktı.
Olayın daha kolay anlaşılabilmesi için, atomlardan başlayarak hiçbir kütlenin kendi başına buyruk olmadığının kabul edilmesi gerekiyor. Kısaca her şeyin birbirleriyle bağlantılı ve bir olduğu kesin. Burada kanıtlanmış olan şey tam anlamıyla bir devrim. Çünkü mekanik - materyalist teknokrasinin parça üzerine yoğunlaşan ideolojisinin temelden yanlış olduğu belgelenmiş oluyor. Batı Uygarlığının gelmiş olduğu noktada kendi kendini reddetmesi gündemdedir. İnsanlık kuşkusuz yepyeni bir döneme adımını atmaktadır.
Die tageszeitungdan derlenmiştir-Ruh ve Madde Dergisi
alıntıdır...