- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Tek gül'ün hikayesi
Bir gül var ama henüz tohum. İçinde çeşit çeşit güzellikler barındırıyor dallar, yapraklar, budaklar ve sayısız renk. Ve bir an önce toprağa atılmak fidan olmak, açılmak, renklerini ortaya çıkarmak istiyor. İstiyor ki renkleri boşa gitmesin, güzelliği tohumun karanlığında gizli kalmasın.
Gül açıyor sonunda ama açar açmaz görüyor ki,o'ndan başka kimse yok çevresinde. Renklerini, üstünde taşıdığı güzellikleri görebilecek onları sunabileceği kimse yok. Sevebileceği kimse yok. Ve bu gülün için de öyle sonsuz bir sevgi varki, o sevgiyi sunabileceği birini istiyor yanında. Bir sevgilisi olsun istiyor. Kendi tek çünkü, bir başına. Oysa sevginin yaşanması için "iki" ye ihtiyaç var.iki sevgiliye.sevene ve sevilene. Böylece kendinden bir tohum bırakıyor toprağa. Bir iki olsun diye. Bir iki olsunki, sevgi olsun. Daha doğrusu zaten var olan o sonsuz sevgi tadılabilir olsun. Ve gülün istediği gibi sevgi oluyor sonunda, sevgi tadılabilir oluyor o ikinci gülün açtığı günden bu yana onun tohumlarından biten her gül tadıyor bu sevgiyi ama bir "iki" oldu ya bir kere, açan bütün güller hep çift görür oluyorlar herşeyi. Bilemiyorlar Göremiyorlar aslında herşeyin o tek gülden geldiğini. Tüm renklerin, tüm güzelliğin, tüm sevginin aslında o tek güle ait olduğunu. Ne kendilerinin dahi ondan geldiğini anlayabiliyorlar, ne de onun sevgilisi olmak için var olduklarını.
Bir gül var ama henüz tohum. İçinde çeşit çeşit güzellikler barındırıyor dallar, yapraklar, budaklar ve sayısız renk. Ve bir an önce toprağa atılmak fidan olmak, açılmak, renklerini ortaya çıkarmak istiyor. İstiyor ki renkleri boşa gitmesin, güzelliği tohumun karanlığında gizli kalmasın.
Gül açıyor sonunda ama açar açmaz görüyor ki,o'ndan başka kimse yok çevresinde. Renklerini, üstünde taşıdığı güzellikleri görebilecek onları sunabileceği kimse yok. Sevebileceği kimse yok. Ve bu gülün için de öyle sonsuz bir sevgi varki, o sevgiyi sunabileceği birini istiyor yanında. Bir sevgilisi olsun istiyor. Kendi tek çünkü, bir başına. Oysa sevginin yaşanması için "iki" ye ihtiyaç var.iki sevgiliye.sevene ve sevilene. Böylece kendinden bir tohum bırakıyor toprağa. Bir iki olsun diye. Bir iki olsunki, sevgi olsun. Daha doğrusu zaten var olan o sonsuz sevgi tadılabilir olsun. Ve gülün istediği gibi sevgi oluyor sonunda, sevgi tadılabilir oluyor o ikinci gülün açtığı günden bu yana onun tohumlarından biten her gül tadıyor bu sevgiyi ama bir "iki" oldu ya bir kere, açan bütün güller hep çift görür oluyorlar herşeyi. Bilemiyorlar Göremiyorlar aslında herşeyin o tek gülden geldiğini. Tüm renklerin, tüm güzelliğin, tüm sevginin aslında o tek güle ait olduğunu. Ne kendilerinin dahi ondan geldiğini anlayabiliyorlar, ne de onun sevgilisi olmak için var olduklarını.