-
- Üyelik Tarihi
- 3 Ocak 2010
-
- Mesajlar
- 11,312
-
- MFC Puanı
- 63,851
Baktım, gelin olacak kız, damat adayının kahvesine tuz ile biber katıyor. Bunu talibinin sevgisini sınamak ve onun, ağzına gelecek acayip tada rağmen, yüzünü buruşturmadan ve kimselere belli etmeden yine de kahveyi yudumladığını görmek için yapıyor. Üstelik bir de kapının ardından gizli gizli bakıp, cilve ile gülümsüyor. Bunu görünce kadim dostuma dedim ki:
-Rabbim! Elbet ben de Sana talibim! Şu damat olacak kişi, bir kız için tuza bibere tebessüm eder de, ben, sana kavuşturacak yolda hiç, aynısını yapmaz mıyım? Hele de ucunda Sana kavuşmak olsun, acep, hem de perdeler ardından beni seyrettiğini ve cilveyle tebessüm ettiğini bilir de, yüzümü ekşitir miyim. Ah ah! Elbet sağım solum belli olmaz. Benden her bir şey de beklenir; lakin, şu gönlüme koyduğun rıza arzusu için, şükür, çok şükür Sana!
Murâdım o ki: Beni bana aştır da Sana ulaştır! Sevgimi, acı tatlı nice farklı lezzetle sınayacağın her seferinde, gönlüme sükûnet, yüzüme nûrâniyet ve neticeye nusret nasip eyle! Zayıflığımı kudretinle, fakirliğimi kereminle destekle! Günahlarımı rahmetinle, hayırlarımı kabûlünle karşıla!