Taş Bebek Efsanesi
Yöre: Sivas
Vaktiyle, bir köyde yaşayan güzel bir kız vardır. Köyün eşrafından birisi, bu kızı oğluna alır. Ne var ki aradan beş-altı sene geçtiği halde bu gelinin çocuğu olmaz.
Şiddetli derecede torun arzulayan aile, oğullarına ikinci bir gelin getirmeyi düşünür. Aramalar sonucunda bir kız bulurlar ve kısa zamanda düğün yaparlar. Düğün gecesi, bahtsızlığına ağlayan kadın, bundan çok müteessir olur. Dışarı çıkar, harman taşı üzerinde ağlamaya başlar. Bu sırada yanında bir ihtiyar derviş peyda olur. Niçin ağladığını sorar, o da olup biteni anlatır. Derviş, koynundan uzun, gök renginde bir taş çıkarıp geline verir. Bu taşı al. Yatsıdan evvel taşı kundak yap, bir beşiğe koy, ninni söyle. Allah belki seni muradına erdirir. deyip gözden kaybolur.
Gelin hemen odasına gelir. Dervişin dediği şekilde hazırlığını yapar. Taşı kundağa sarıp, beşiğe kor. Gün batımına kadar ağlar. Ağladıkça söyler, söyledikçe ağlar. Mevlâ'sından bu taşa can vermesini niyaz eder. Allah'a dua eder, önemli sahabenin, velinin ve ulu kişilerin ruhlarına sığınır. Yakarışları, sonunda Allah tarafından kabul olur, taş canlanır.
Kocası, durumu öğrenince, evlendiğine pişman olmuş. Ölünceye kadar taş bebeğin annesini baş tacı etmiş. Kadının, her mısradan sonra ninni ninni diyerek terennüm ettiği dua, şöyledir:
Al elekten elediğim nenni
Al kundağa doladığım nenni
Seni Hak'tan dilediğim nenni
Mevlâ'm buna bir can versin nenni
Beşiğime koydum taşı nenni
Didemden akıttım yaşı nenni
Cümle evliyalar başı nenni
Tarlalarda yeşirir ot nenni
Analar çekerler zahmet nenni
Medine'de ol Muhammed nenni
Tutulmaz güneşin dalı nenni
Sorulmaz yoksulun halı nenni
Tanrının aslanı Ali nenni
Kendimi ipe asayım nenni
Bilmem ki kime küseyim nenni
Kerbelâ'da Hasan-Hüseyin nenni
Kaşları var çatma çatma nenni
Kadir Mevlâ'm gel unutma nenni
Muhammed'in kızı Fatma nenni
Beşiğime taş bağladım nenni
Gözlerime yaş bağladı nenni
Bir uğridim bir ağladım nenni
Kaşlarının ucu hilâl nenni
Dudakları ab-ı zülâl nenni
Mekke'deki Hacı Bilâl nenni
Yılda gelir iki bayram nenni
Yandı yürek oldu püryan nenni
Ankara'da Hacı Bayram nenni
Yoldan giden yolcu kardaş nenni
Kimseye olmadım sırdaş nenni
Kırşehir'de Hacı Bektaş nenni
Çalkan Karadeniz çalkan nenni
Deryalarda olur yelken nenni
Melik Gazi Hoca Sultan nenni
Acep horoz öttü m'ola nenni
Baban gerdee gitti m'ola nenni
Kâmilini unuttu m'ola nenni
Yola giden yolcu baba neni
Sırtına giyerdi aba nenni
Osmancıkta Çoban Baba nenni
Koluma taktım kelebi nenni
Dolandım Şam'ı Haleb'i nenni
Çorum'da Elvan Çelebi nenni
Her işlerin başı Allah nenni
Mahrum komaz vallah billah nenni
Amasya'da Pir Hamdullah nenni
Hemen baktım yüzü kanlı nenni
Uğr elerim nenni nenni nenni
Danıştıkta Kara Donlu nenni
Şükür Mevlâ'm canı verdi nenni
Anaların yüzü güldü nenni
Dağlar taşlar bizim oldu nenni
Bebeğin beşiği bakır nenni
Ben sallarım takır takır
İçindeki Ebubekir nenni
Bebeğin beşiği çamdan
Ben sallarım tatlı candan nenni
Baban gelir şimdi yandan
Yöre: Sivas
Vaktiyle, bir köyde yaşayan güzel bir kız vardır. Köyün eşrafından birisi, bu kızı oğluna alır. Ne var ki aradan beş-altı sene geçtiği halde bu gelinin çocuğu olmaz.
Şiddetli derecede torun arzulayan aile, oğullarına ikinci bir gelin getirmeyi düşünür. Aramalar sonucunda bir kız bulurlar ve kısa zamanda düğün yaparlar. Düğün gecesi, bahtsızlığına ağlayan kadın, bundan çok müteessir olur. Dışarı çıkar, harman taşı üzerinde ağlamaya başlar. Bu sırada yanında bir ihtiyar derviş peyda olur. Niçin ağladığını sorar, o da olup biteni anlatır. Derviş, koynundan uzun, gök renginde bir taş çıkarıp geline verir. Bu taşı al. Yatsıdan evvel taşı kundak yap, bir beşiğe koy, ninni söyle. Allah belki seni muradına erdirir. deyip gözden kaybolur.
Gelin hemen odasına gelir. Dervişin dediği şekilde hazırlığını yapar. Taşı kundağa sarıp, beşiğe kor. Gün batımına kadar ağlar. Ağladıkça söyler, söyledikçe ağlar. Mevlâ'sından bu taşa can vermesini niyaz eder. Allah'a dua eder, önemli sahabenin, velinin ve ulu kişilerin ruhlarına sığınır. Yakarışları, sonunda Allah tarafından kabul olur, taş canlanır.
Kocası, durumu öğrenince, evlendiğine pişman olmuş. Ölünceye kadar taş bebeğin annesini baş tacı etmiş. Kadının, her mısradan sonra ninni ninni diyerek terennüm ettiği dua, şöyledir:
Al elekten elediğim nenni
Al kundağa doladığım nenni
Seni Hak'tan dilediğim nenni
Mevlâ'm buna bir can versin nenni
Beşiğime koydum taşı nenni
Didemden akıttım yaşı nenni
Cümle evliyalar başı nenni
Tarlalarda yeşirir ot nenni
Analar çekerler zahmet nenni
Medine'de ol Muhammed nenni
Tutulmaz güneşin dalı nenni
Sorulmaz yoksulun halı nenni
Tanrının aslanı Ali nenni
Kendimi ipe asayım nenni
Bilmem ki kime küseyim nenni
Kerbelâ'da Hasan-Hüseyin nenni
Kaşları var çatma çatma nenni
Kadir Mevlâ'm gel unutma nenni
Muhammed'in kızı Fatma nenni
Beşiğime taş bağladım nenni
Gözlerime yaş bağladı nenni
Bir uğridim bir ağladım nenni
Kaşlarının ucu hilâl nenni
Dudakları ab-ı zülâl nenni
Mekke'deki Hacı Bilâl nenni
Yılda gelir iki bayram nenni
Yandı yürek oldu püryan nenni
Ankara'da Hacı Bayram nenni
Yoldan giden yolcu kardaş nenni
Kimseye olmadım sırdaş nenni
Kırşehir'de Hacı Bektaş nenni
Çalkan Karadeniz çalkan nenni
Deryalarda olur yelken nenni
Melik Gazi Hoca Sultan nenni
Acep horoz öttü m'ola nenni
Baban gerdee gitti m'ola nenni
Kâmilini unuttu m'ola nenni
Yola giden yolcu baba neni
Sırtına giyerdi aba nenni
Osmancıkta Çoban Baba nenni
Koluma taktım kelebi nenni
Dolandım Şam'ı Haleb'i nenni
Çorum'da Elvan Çelebi nenni
Her işlerin başı Allah nenni
Mahrum komaz vallah billah nenni
Amasya'da Pir Hamdullah nenni
Hemen baktım yüzü kanlı nenni
Uğr elerim nenni nenni nenni
Danıştıkta Kara Donlu nenni
Şükür Mevlâ'm canı verdi nenni
Anaların yüzü güldü nenni
Dağlar taşlar bizim oldu nenni
Bebeğin beşiği bakır nenni
Ben sallarım takır takır
İçindeki Ebubekir nenni
Bebeğin beşiği çamdan
Ben sallarım tatlı candan nenni
Baban gelir şimdi yandan