10. Soytarı
Hepimiz saraylardaki soytarıları biliriz. Kralı güldürmek için elinden geleni yapan bu insanların tek derdi kelleyi kaybetmemektir. Yüzyıllarca önce tedavilden kalkmış bir meslek olmasına rağmen, 1999’da Tonga Krallığı resmi soytarısını atadı. Tuhaf olan ise, soytarı aynı zamanda devletin finansal danışmanıydı. Adı finansal bir skandala da karışan Tonga Devleti’nin Amerikalı soytarısı, resimdeki Jesse Bogdonoff’tu.
9. Kanalizasyon İşçisi
Bu meslek grubundaki insanlar, kanalizasyonda temizlik yapmakla sorumluydular. Özellikle Kraliçe Victoria zamanında Londra’da sıklıkla icra edilirdi. Elleri ve tırmıklarıyla, her türlü çöpü ve pisliği temizlerlerdi. Genellikle çok kötü kokarlardı ve komşular tarafından pek sevilmezlerdi.
8. Tokmakçıbaşı
Sanayi Devriminde önce, alarmlı saatler bu kadar yaygın ve ucuz değilken İngiltere ve İrlanda’da icra edilen bir meslekti. Uzun bir bambu çubukla insanaların penceresine tıklayarak onları uyandıran bu insanlar, haftada birkaç penny kazanıyorlardı. İnsanlar uyandıklarına emin olmadan pencereden ayrılmazlardı. Peki bu insanları kim uyandırıyordu?..orasını bilmiyoruz.
7. Kurbağa Doktoru
İngiltere’nin batı tarafında icra edilen, yerel inanışa göre genelde büyü ile uğraşan pratisyenlerin mensup olduğu bir meslek grubudur. 19.yüzyılın sonlarına kadar devam eden bu meslek, genelde sıraca hastalığını tedavi etmekte kullanılmıştır. En yaygın tedavi yöntemi, canlı bir kurbağayı ya da kurbağanın sadece bir bacağını kumaş bir torbaya koyup, hasta kişinin boynuna asmaktır. Tabi ki doğal olarak, her kurbağa doktorunun herhangi bir acil müdahale için kullandığı geniş bir kurbağa koleksiyonu bulunmaktadır.
6. Köpek Terbiyecisi
Kiliseye giden sahiplerine eşlik eden, onları takip eden evcil köpekler vardır. Köpek terbiyecisi, bu köpeklerden huzursuzluk çıkaranları ıslah etme görevini yerine getirirdi. 16. ve 19. yüzyıllar arasında Avrupa’nın bazı bölgelerinde çalışan bu insanlar kilise tarafından atanırdı. Genelde ekipman olarak kırbaç veya tahta sopa kullanırlardı. Maaşları ise kilise tarafından ödenirdi.
5. Ölü Hırsızı
Britanya’da mezarlardan ölü bedenleri çalmanın yasal cezası çok küçük miktarlardaydı. Bu da birçok kişi için ekmek kapısı olarak görülmüş ve bir sektör oluşmuştu. Çalınan bedenler Avrupa’daki tıp okullarına satılıyordu. Mezarı kazmak için, daha sessiz olduğu için tahta kürekler kullanılıyordu. Baş tarafından kazılır, tabut açılır ve ölü, halatla belinden bağlanarak dışarı çıkartılırdı. Mezardan kıyafet veya mücevher gibi eşyalar alınmazdı. Çünkü bunun cezası çok ağır oluyordu. 1827-1828 yıllarında Edinburgh’ta Burke ve Hare adlı iki ölü hırsızı, bu yöntemi biraz değiştirip direkt cinayet işlemeye başladılar. Çünkü taze cesetler daha çok para ediyordu. Onların bu uygulamaları “Anatomy Act 1832″ adlı kitapta yer aldı. Daha sonrasında insanlar ailelerindeki ölü fertlerin bedenlerini kendileri bağışlamaya başladılar ve bu mesleğin sonu gelmiş oldu.
4. Çırpıcı
Yün kıyafetlerin üzerindeki yağı, kiri temizlemekle ilgilenen bir meslek dalıdır. Roma İmparatorluğu zamanında köleler, dizlerine kadar üre dolu fıçıların içinde bu işi yaparlardı. Üre o dönemde o kadar önemliydi ki vergiye bağlanmıştı. Ürenin içindeki amonyum tuzları sayesinde kıyafeti hem yıkayıp, hem de beyazlatıyordu. Orta çağda kille tanışan bu meslek grubu, ürenin yerine kil kullanmaya başladı.
3. Şamar Oğlanı
15. ve 16. yüzyıllarda İngiltere sarayı tarafından atanan şamar oğlanları, genç prenslerin yerine cezayı çeken çocuklardı. Kralların tanrı tarafından atandığına ve kralın soyundan gelenlerin kutsal haklara sahip olduklarına inanılıyordu. Kralın oğluna sadece kral ceza verebildiğinden ve kral sürekli oğlunun yanında durmadığından, onun yerine şamar oğluna ceza veriliyordu. Şamar oğlanları, kralın oğlunun doğumundan itibaren onun yanında yetiştirilirdi ve kralın oğluyla aralarında bir bağ oluşurdu. Bu bağ ne kadar kuvvetli olursa verilen cezanın etkisi de o kadar kuvvetli olurdu. Kendi yaptığı bir şuçtan ötürü, en yakın arkadaşının cezalandırıldığını gören prens, bir daha aynı hatayı tekrarlamazdı.
2. Lazımlık Uşağı
İngiltere kralının odasındaki tuvaletinden sorumlu bu kişiler, toplum içinde çok saygın kişiler olarak görülürlerdi. Kralın poposun silmekle görevli bu uşaklar, genelde kralın yardakçılarından biri olurdu ve sürekli kralla vakit geçirirdi. Ayrıca kralın şahsi danışmanı olarak da çalışıp, idari işlerle de ilgilenirlerdi. Gerçekten çok tuhaf bir iş olmasına rağmen, lazımlık uşakları sosyal statüsü yüksek insanlardı.
1. Pislik Çiftçisi
Pislik çiftçisi, Tudor İngilteresi zamanında, insan pisliklerini toplayıp şehir dışına götüren kişilerdi. Geceleri çalışan bu işçiler, sifonlu klozetlerin yaygınlaşmasından sonra çalışma alanlarını kaybettiler. Akşam 9’dan sabah 5’e kadar çalışırlardı ve sadece şehrin belli bir bölgesinde yaşamalarına izin verilirdi. Zira meslek icabı çok pis kokarlardı. İnsan pisliğinden yayılan zehirli dumanlardan ötürü boğularak can veren işçilerin olduğuna dair de kayıtlar bulunmaktadır.
Hepimiz saraylardaki soytarıları biliriz. Kralı güldürmek için elinden geleni yapan bu insanların tek derdi kelleyi kaybetmemektir. Yüzyıllarca önce tedavilden kalkmış bir meslek olmasına rağmen, 1999’da Tonga Krallığı resmi soytarısını atadı. Tuhaf olan ise, soytarı aynı zamanda devletin finansal danışmanıydı. Adı finansal bir skandala da karışan Tonga Devleti’nin Amerikalı soytarısı, resimdeki Jesse Bogdonoff’tu.
9. Kanalizasyon İşçisi
Bu meslek grubundaki insanlar, kanalizasyonda temizlik yapmakla sorumluydular. Özellikle Kraliçe Victoria zamanında Londra’da sıklıkla icra edilirdi. Elleri ve tırmıklarıyla, her türlü çöpü ve pisliği temizlerlerdi. Genellikle çok kötü kokarlardı ve komşular tarafından pek sevilmezlerdi.
8. Tokmakçıbaşı
Sanayi Devriminde önce, alarmlı saatler bu kadar yaygın ve ucuz değilken İngiltere ve İrlanda’da icra edilen bir meslekti. Uzun bir bambu çubukla insanaların penceresine tıklayarak onları uyandıran bu insanlar, haftada birkaç penny kazanıyorlardı. İnsanlar uyandıklarına emin olmadan pencereden ayrılmazlardı. Peki bu insanları kim uyandırıyordu?..orasını bilmiyoruz.
7. Kurbağa Doktoru
İngiltere’nin batı tarafında icra edilen, yerel inanışa göre genelde büyü ile uğraşan pratisyenlerin mensup olduğu bir meslek grubudur. 19.yüzyılın sonlarına kadar devam eden bu meslek, genelde sıraca hastalığını tedavi etmekte kullanılmıştır. En yaygın tedavi yöntemi, canlı bir kurbağayı ya da kurbağanın sadece bir bacağını kumaş bir torbaya koyup, hasta kişinin boynuna asmaktır. Tabi ki doğal olarak, her kurbağa doktorunun herhangi bir acil müdahale için kullandığı geniş bir kurbağa koleksiyonu bulunmaktadır.
6. Köpek Terbiyecisi
Kiliseye giden sahiplerine eşlik eden, onları takip eden evcil köpekler vardır. Köpek terbiyecisi, bu köpeklerden huzursuzluk çıkaranları ıslah etme görevini yerine getirirdi. 16. ve 19. yüzyıllar arasında Avrupa’nın bazı bölgelerinde çalışan bu insanlar kilise tarafından atanırdı. Genelde ekipman olarak kırbaç veya tahta sopa kullanırlardı. Maaşları ise kilise tarafından ödenirdi.
5. Ölü Hırsızı
Britanya’da mezarlardan ölü bedenleri çalmanın yasal cezası çok küçük miktarlardaydı. Bu da birçok kişi için ekmek kapısı olarak görülmüş ve bir sektör oluşmuştu. Çalınan bedenler Avrupa’daki tıp okullarına satılıyordu. Mezarı kazmak için, daha sessiz olduğu için tahta kürekler kullanılıyordu. Baş tarafından kazılır, tabut açılır ve ölü, halatla belinden bağlanarak dışarı çıkartılırdı. Mezardan kıyafet veya mücevher gibi eşyalar alınmazdı. Çünkü bunun cezası çok ağır oluyordu. 1827-1828 yıllarında Edinburgh’ta Burke ve Hare adlı iki ölü hırsızı, bu yöntemi biraz değiştirip direkt cinayet işlemeye başladılar. Çünkü taze cesetler daha çok para ediyordu. Onların bu uygulamaları “Anatomy Act 1832″ adlı kitapta yer aldı. Daha sonrasında insanlar ailelerindeki ölü fertlerin bedenlerini kendileri bağışlamaya başladılar ve bu mesleğin sonu gelmiş oldu.
4. Çırpıcı
Yün kıyafetlerin üzerindeki yağı, kiri temizlemekle ilgilenen bir meslek dalıdır. Roma İmparatorluğu zamanında köleler, dizlerine kadar üre dolu fıçıların içinde bu işi yaparlardı. Üre o dönemde o kadar önemliydi ki vergiye bağlanmıştı. Ürenin içindeki amonyum tuzları sayesinde kıyafeti hem yıkayıp, hem de beyazlatıyordu. Orta çağda kille tanışan bu meslek grubu, ürenin yerine kil kullanmaya başladı.
3. Şamar Oğlanı
15. ve 16. yüzyıllarda İngiltere sarayı tarafından atanan şamar oğlanları, genç prenslerin yerine cezayı çeken çocuklardı. Kralların tanrı tarafından atandığına ve kralın soyundan gelenlerin kutsal haklara sahip olduklarına inanılıyordu. Kralın oğluna sadece kral ceza verebildiğinden ve kral sürekli oğlunun yanında durmadığından, onun yerine şamar oğluna ceza veriliyordu. Şamar oğlanları, kralın oğlunun doğumundan itibaren onun yanında yetiştirilirdi ve kralın oğluyla aralarında bir bağ oluşurdu. Bu bağ ne kadar kuvvetli olursa verilen cezanın etkisi de o kadar kuvvetli olurdu. Kendi yaptığı bir şuçtan ötürü, en yakın arkadaşının cezalandırıldığını gören prens, bir daha aynı hatayı tekrarlamazdı.
2. Lazımlık Uşağı
İngiltere kralının odasındaki tuvaletinden sorumlu bu kişiler, toplum içinde çok saygın kişiler olarak görülürlerdi. Kralın poposun silmekle görevli bu uşaklar, genelde kralın yardakçılarından biri olurdu ve sürekli kralla vakit geçirirdi. Ayrıca kralın şahsi danışmanı olarak da çalışıp, idari işlerle de ilgilenirlerdi. Gerçekten çok tuhaf bir iş olmasına rağmen, lazımlık uşakları sosyal statüsü yüksek insanlardı.
1. Pislik Çiftçisi
Pislik çiftçisi, Tudor İngilteresi zamanında, insan pisliklerini toplayıp şehir dışına götüren kişilerdi. Geceleri çalışan bu işçiler, sifonlu klozetlerin yaygınlaşmasından sonra çalışma alanlarını kaybettiler. Akşam 9’dan sabah 5’e kadar çalışırlardı ve sadece şehrin belli bir bölgesinde yaşamalarına izin verilirdi. Zira meslek icabı çok pis kokarlardı. İnsan pisliğinden yayılan zehirli dumanlardan ötürü boğularak can veren işçilerin olduğuna dair de kayıtlar bulunmaktadır.