Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

TARİHTE HERAKLEİA Datça

LeGoLaS

ikra
Onursal Üye
Konum
Türkiye
  • Üyelik Tarihi
    1 Ağu 2008
  • Mesajlar
    9,958
  • MFC Puanı
    2,986
Tarihi

Datça yarımadasındaki buluntuların M.Ö. 2000’lere kadar uzanır. Bilinen ilk yerli halk

Muğla deniz, göl, dağ ve ormanın içiçe bulunduğu; balı, balığı, kumsalları ve târihî zenginliğiyle şöhret yapan; Türkiye’nin en uzun deniz kıyısına sahip ili. 36° 17’ ve 37° 33’ kuzey enlemleri ile 27° 13’ ve 29° 46’ doğu boylamları arasında yer alır.
Karyalılar’dır ve en parlak dönem
Karyalılar Batı Anadolu’da eski bir kavim, devlet ve yer adlarından. Büyük Menderes Nehri ile Dalaman Çayı arasındaki bölgeye eskiden, Karia, Laria, Karisa denilirdi. Fenikeliler devrinde; başları sorguçlu, ellerinde iki kulplu kalkanları bulunan muharip bir topluluğa da Karya denirdi. Karyalıların adı, başkanları Kar’dan gelmektedir. Hakim oldukları bölge ve devletin adı da Karya olup, tarihleri M.Ö. 3400’lere dayanır. 500 ile 320 yılları arasında on bir kral hüküm sürmüştür. Lidyalılar,
Dorlar döneminde yaşar. Dorlar M.Ö. 1000 yıllarında Trakya üzerinden güneye inerek
Dorlar M.Ö. 1200’lerde Yunanistan’a gelerek Doris bölgesine yerleşen bir kavim. Önceleri Tuna bölgesinde kapalı hayat yaşayan bir kuzey kavmi olup, Morava ile Vardar vadilerinde yerleşmişlerdi. Dorlar, İllyria ve Trakya kavimlerinin mücadeleleri sırasında Yunanistan’ın kuzeyine sürüldüler. Bu esnada ikiye bölünen Dorların bir kısmı Epir yoluyla Korinthos Körfezine ulaşırken, diğer bölümü de Maliakos Körfezine vardı. Bu akınlar sırasında Mykenai ve Tirynas yakılıp yıkıldı.
Yunanistan üzerinden bölgeye gelirler ve bugünkü Datça ilçe merkezinin 1.5 km kuzeydoğusundaki Burgaz mevkiinde Dor uygarlığının merkezi olan
Yunanistan Cumhuriyeti Balkan Yarımadasının güneyinde, kuzeyden Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan, Doğudan Türkiye, güneydoğudan Ege Denizi, güneyden Akdeniz ve batıdan Adriyatik Denizi ile çevrili ülke. Başkenti Atina olan ülkenin nüfusu 10.665.989 kişidir. Resmi dili Yunanca, dini Hıristiyanlık (İslamiyet, Batı Trakya) ve para birimi Euro’dur.
Knidos’u kurarlar. M.Ö. 546’da
Knidos: Datça Yarımadası’nın en uç kısmında, Ege ve Akdenizin birleştiği noktada Tekir Burnu üzerinde yer alan Knidos antik kenti Batı Anadolu kıyı kentlerinin en önemlilerinden biridir. Muğla İli, Datça İlçesi, Yazı Köyü sınırları içindedir. Karaolu ile Datça’ya 35 km.’lik, -son 8 km.si stabilize- bir yol ile bağlanır. Deniz yolu ile ulaşım turizm sezonu boyunca gezi tekneleri ve yatlarla yapılmaktadır.
Bölgenin Pers hakimiyetinde olduğu sıralarda yaklaşık M.Ö. 360ta Knidoslular Datça İlç

Lidya Devleti
‘nin
Persler’in eline geçmesinin ardından Knidos ta Pers egemenliğine girmiştir.
Knidos, ticari nedenlerle, M.Ö. 4. yüzyılda yarımadanın uç noktasına, bugünkü görkemli kalıntıların izlendiği yere taşınmıştır.
Dorlar ve Romalılar yeni Knidos’a çok sayıda tapınak yapmışlardır. Şehir
Persler İran’a hakim olan eski bir kavim. Ari ırkına mensup, Hint-Avrupa kavmidir. M.Ö. 2000 yılında, kuzeyden gelip, Orta İran’a yerleştiler. Eski Ortadoğu’ya hakim Elamlılar ve Medlerin hakimiyetinde yaşadılar. M.Ö. 6. yüzyıl ortalarında, Pers Prensi
Afrodit heykeli ile ünlenmiş. Geç Roma ve erken Bizans döneminde tapınaklar yerlerini kiliselere bırakmış ve şehir nüfusu 70.000’lere ulaşmıştır.
Bizans’ın son dönemlerinde ise bir yandan depremler, diğer yanda korsan saldırıları ile güçsüz kalan kent tümüyle terkedilmiş; yarımada nüfusu ise binlere inmiştir.
Yarımada üzerindeki yerleşimler 13. yüzyılda
bkz. Çıplak Afrodit Heykeli
Menteşoğulları Beyliği’ne bağlanmış, 15. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmış Datça olmuştur.
Son Osmanlı padişahlarından
Osmanlı Devleti, 13. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine değin varlığını sürdüren Türk devleti. Anadolu’da kurulmuş, sınırları tarihi boyunca çok değişmekle birlikte en geniş döneminde bugünkü Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ye Akdeniz’in doğusundaki adaları, Macaristan ve Rusya’nın bazı kesimlerini, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır’ı, Cezayir’e kadar tüm Kuzey Afrika’yı ve Arabistan’ın bir bölümünü kapsamıştır.
Sultan Reşat döneminde Datça ismi Reşadiye olmuş, Cumhuriyet’te ise tekrar Datça’ya dönüştürülmüştür.
1928 yılında ilçe olan Datça’nın ilk merkezi Reşadiye mahallesi olmuş,

1947’de ise bugünkü yeri olan İskele mahallesine taşınmış.

Datça Yarımadası bazı haritalarda hala
Datça Yarımadası, eskiden Reşadiye Yarımadası, Muğla|Muğla ilinde yer alan 80 km uzunluğunda dar bir yarımadadır. Gökova körfezi ile Hisarönü körfezini birbirinden ayırır. Akdeniz ile Ege Denizi’nin kesişme noktasındadır.

Reşadiye Yarımadası olarak geçer.
Ünlü matematikçi ve filozof Eudoxus, en iyi yontulmuş Çıplak Afrodit Heykeli’ni yapan Heykeltıraş Praxiteles, Skopas, Bryaxis, Mısır’daki Alexandria Feneri’nin mimarı Sostrates, Knidos’da yaşamışlardır. Afrodit heykelinin kaidesi, 8.000 kişilik tiyatro, güneş saati, Demeter Mabedi, 80 bin kişinin yaşadığı Knidos Antik Kenti kalıntılarındandır. Antik çağda çok ünlü olan, insanların onu görmek için çok uzaklardan geldiği Afrodit heykeli bugüne kadar bulunamamıştır. İlçede ayrıca, Hızırşah Köyü’nde Selçuklular’dan kalma camii, seramik atölyelerinin kalıntıları, Reşadiye Mahallesi’nde Mehmet Ali Bey Konağı, Reşadiye Camii ile Emecik Köyü’nde tapınak kalıntıları, tarihten günümüze kalan kalıntıların bazılarıdır.
Coğrafyası

Datça, coğrafi bölge olarak

Ege Bölgesi’ndedir. Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Datça Yarımadası’nın en yüksek noktalarını Bozdağ (1174), Kalecik Dağı (881), Karadağ (786), Emecik Dağı (704), Yarık Dağı (615) gibi dağlar oluşturur. Arazinin % 66’sı orman alanı, %18’i seyrek çalılık ve kayalık olup sadece % 16’sı tarım alanıdır. Kızlan Ovası, Burgaz Düzlüğü, Reşadiye Ovası ile kıyı düzlüklerinin en önemlilerinden olan Karaköy, Palamutbükü ve Mesudiye, ilçenin ovalarıdır.
Yüzölçümü 446 km2 olan yarımadanın 235 km’lik sahil bandı, dantel gibi büyüklü küçüklü 52 koyla bezenmiştir. Marmaris ile Datça sınırını teşkil eden Balıkaşıran’da (Datça’ya 64 km) kara genişliği, yöresel olarak “balık aşıran” denilen bölgede 1 km’ye kadar inerken en geniş yeri 17 km’dir. Marmaris’ten Datça’ya 70 km’lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır. Yaz aylarında Datça-Bodrum arasında çalışan feribot seferleri ile Bodrum’a 2 saatte ulaşılmaktadır. Datça’ya Milas-Bodrum ve Dalaman Havalimanları yoluyla yurtiçi ve yurtdışı hava ulaşımı sağlanmaktadır.
Datça, tipik bir
85.000km2 dolayındaki yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %11’ini kaplayan, kuzeyde Marmara Bölgesi’ne, doğuda İç Anadolu Bölgesi’ne, güneydoğuda Akdeniz Bölgesi’ne komşu olan bölgemiz batıda da Ege Denizi’yle çevrilidir (adını komşu olduğu denizden alır). Marmara Bölgesi’yle olan sınırı batıda Baba Burnu’ndan başlayarak Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yükselen Kaz Dağı’na uzanır. İç Anadolu Bölgesi’yle olan sı

Akdeniz İklimi’ne sahiptir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Üç tarafı denizle çevrili Yarımada’da yazın esen serin kuzey rüzgarları, kavurucu sıcakları yok eder. Nem oranı ortalama %58 olan Datça’da yılın 300 günü güneşli geçer.
Ekonomisi

20 yıl öncesine kadar ilçenin ekonomik hayatı tamamen tarıma dayalı iken, ulaşım olanaklarının artması ile ilçenin ekonomisi değişerek gelişmiş, tarımın yanında turizm de geçim kaynakları arasında yer almıştır
Geleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarımsal faaliyetler ilçe ekonomisinin temelini oluşturur. Bu sektördeki gird;
Akdeniz iklimi, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen iklim türüdür. Yaz sıcaklığı güneş ışınlarının düşme açısına, kuraklık ise alçalıcı hava hareketlerine bağlıdır. En sıcak ay ortalaması 28-30 °C , en soğuk ay ortalaması 8-10 °C dir. Yıllık ortalama 18 °C dir. Kar yağışı ve don olayı çok ender görülür. En fazla yağış kışın , en az yağış yazın düşer. Kışın görülen yağışlar cephesel kökenlidir. Cephesel yağışlar en fazla bu ikimde görülür.

bal,
Bal Alm. Honig, Fr. Miel, İng. Honey. Bal arısının (Apis mellifica) çiçek nektarlarından (balözü bezleri) topladığı özsu içindeki sakkarozun, arının midesinde değişme (invesiryonu) ile husule gelen madde. Bir kovanda bulunan üç cins arıdan işçi arılar petekleri bal ile doldururlar ve gözlerinin üstünü balmumu ile örterler. Sonbaharda kovandan alınan peteklerdeki bal, ya ısıtılarak (eritilmiş bal) veya sıkılarak yahut da santrüfüj ile (süzme bal) elde edilir.

badem
,
Badem Prunus dulcis, Prunus amygdalus veya Amygdalus communis (bu isimler sinonimleridir) gülgiller (Rosaceae) familyasının Prunoideae’ye alt familyasına bağlı yaprak döken küçük bir ağaç. Badem bu ağacın meyvesidir. Şeftali ile birlikte Prunusun altcinsi Amygdalusun içinde yer alır.

zeytinyağı ve güzlük domatesten sağlanır. Tarım ürünleri içerisinden eski ve önemlisi bademdir. Tarımsal gelir kaynakları arasında
Zeytinyağı, zeytin ağacının (Olea europaea) meyvesinden elde edilen yeşilimsi-sarımtırak renkte sıvı bir yağdır.

Güz domatesi’nin de ayrı bir önemi vardır.
İlçede sanayi tesisi bulunmamakta, sadece imalathanelerde zeytinyağı üretilmektedir.
Üretimi yapılan iç badem ve çağla, domates ve balın önemli bir bölümü dışarıya satılırken, üretilen zeytin ve zeytinyağının büyük bir bölümü çiftçinin kendi ihtiyacını karşılamakta, çok az bir bölümünün satıldığı gözlenmektedir.
İlçede üretilen diğer ürünler arasında narenciye,
Narenciye Familyası: Turunçgiller (Rutaceae), Türkiyede yetiştiği yerler: Güney, Güneybatı ve Kuzeydoğu Karadeniz bölgeleri. Vatanı Çin ve Hindistan olan, fakat bugün hemen hemen ılıman iklime sahip bütün memleketlerde kültür şekilleri yetiştirilen, yaprak dökmeyen, uçucu yağ taşıyan küçük ağaçlar. Yaprakları tam, yumurtamsı, parlak ve derimsidir. Çanak ve taç yaprakları beş parçalıdır. Taç yaprakları etli, beyaz veya pembe olup, hoş kokuludur. Meyve sarı ve turuncu renkli, çok gözlü v


incir
ve
İncir (Ficus carica), anavatanı doğu Akdeniz ve güneybatı Asya (Türkiye’den Afganistan’a kadar) olan, ağaç ya da ağaççık nitelikli bir bitki türü ve bu türün meyvesidir.

üzüm başta olmak üzere çeşitli meyve türleri yer alırken, çok az miktarda serada turfanda sebze üretilmektedir.
Nüfusu

Datça ilçesinin toplam nüfusu 13.914 olup, nüfusun 8.108’i ilçe merkezinde, 5.806’sı köylerde yaşamaktadır. Datça’nın bağlı beldesi bulunmamakta, 9 köyü bulunmaktadır. Yaz aylarında yazlıkçıların gelmesiyle birlikte nüfusun mevsimsel olarak 40 bin civarına yükseldiği tahmin edilmektedir.
Turizm

Datça Yarımadası, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş olması dolayısıyla bozulmamış doğası, 235 km.lik sahil şeridi ve 52 koyu, zengin
Üzüm (Vitis) yeryüzünde kültürü yapılan en eski meyve türlerinden birisidir.

flora ve
Bir bölgedeki bitki listesidir. Bir bölgede yetişen bitkilerin hepsi, bitki örtüsü.

faunası, Knidos Antik Kenti ile gelecekte en önemli turizm merkezlerinden birisi olmaya adaydır. Eko turizm için geniş imkanlar mevcut olup,
Belli bir bölgede yetişen hayvanların tümü. Yeryüzünde ekolojik olarak sınırlanabilir bir yaşam alanında bulunan hayvan türlerinin tamamıdır. Bakterilen gibi tek hücreli hayvan grupları genellikle flora içinde değerlendirilir.

Bodrum
ve

Fethiye arasında yoğunlaşan ülkemiz yat turizminin odaklandığı bir yer olarak önemli bir yer taşır.
Öte yandan yörelerimizde tatillerini geçiren yerli ve yabancı turistler için trekking, sörf, yelken gibi doğa ve su sporlarının yapılabileceği ideal ortamlara sahiptir. Sürekli esen rüzgarı ile nemin hissedilmediği tatil imkanını sağlaması ve bol oksijeni dolayısıyla sağlık turizmi için de ideal bir yerdir.
Turizm, ilçenin ekonomik hayatında son yıllarda hızla önem kazanmış ve halkın önemli gelir kaynakları arasında yer almaya başlamıştır. Bu olguya paralel olarak, ilçede konaklama imkanını arttıran tesislerin sayısının yıldan yıla hızla arttığı gözlenmektedir. Datça Yarımadası, Bodrum ve Marmaris’ten “Mavi Tur” düzenleyen tekneler için oldukça önemli bir güzergah olmaktadır. Datça Limanı’na giriş-çıkış yapan tekneler arasında,

Yunan Adaları’ndan gelen tekne ve yatlar önemli bir yer tutar. Yunan adalarından, özellikle Rodos ve
Rodos, Anadolu’nun güney-batı kıyısının açıklarında Ege denizinden Akdeniz’e geçilen yerde bulunan ada ve bu adanın başlıca şehridir.
Sömbeki adalarından, ilçeye Cumartesi günleri teknelerle alışverişe gelen Yunanlılar, ilçeye döviz girdisi sağlamaktadırlar. Turizm sezonu dışında sürdürülen inşaat çalışmaları, kış aylarında tarımın yanında ekonomik hayatı canlı tutmaktadır.
1709_Datca1_1186917038-150x150.jpg
datca-150x150.jpg
mugla_datca-150x150.jpg

mugla_datca1-150x150.jpg


1382_3.jpg


1382_2.jpg


datcada_konaklama.jpeg
 
Üst Alt