- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Zonguldak
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Tarihi
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Tarihi
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Zonguldak ve çevresinin târihi Hititlerle başlar. Anadoluda ilk siyâsî birliği kuran Hitit İmparatorluğu bu bölgeyi sınırları içine dâhil etti. Bu devirde bu bölgeye verilen isim Palladır. Hitit İmparatorluğu iç savaşlar ve iktidar kavgaları ile zayıfladı ve nihâyet yıkıldı.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Hititlerden sonra Anadoluya ve dolayısıyla bu bölgeye Firigya Krallığı hâkim oldu. Frigya Krallığının yıkılışı ileAnadoluya ve bu bölgeye Lidya Krallığı hâkim oldu. M.Ö. 6. asırda Pers İmparatorluğu Lidya ordusunu yenerek topraklarını kendisine kattı. Bu sıralarda Dorlu Rumları Ereğlide (Herakleis) ve Amasrada (Amastris) ticârî koloniler kurdular. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Pers İmparatorluğunu yenerek Anadolu ve İranı Makedonya Krallığına kattı.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Makedonya Kralı İskenderin ölümü üzerine bu bölge Pers asıllı, fakat Rumlaşmış, Pontus Krallığı tarafından alındı. Karadenizin kuzeyi (Kırım) ve güneyi(Kuzey Anadolu sâhilleri) Pontus Krallığının elinde olup, batısında Bitinya Krallığı ve güneyinde Galata Krallığı bulunuyordu.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
M.Ö. 1. asırda Roma İmparatorluğu Anadoluda bulunan Pontus, Bitinya, Galata, Bergama, Kapadokya ve diğer krallıklara son vererek bütün Anadoluyu Roma İmparatorluğu sınırları içine kattı. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu gibi bu bölge de Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizanslılar devrinde Bizans topraklarına İslâm orduları ve İranlı Sâsânîler pekçok akınlar yapmışsa da bu bölge akınlardan uzak kalabilen nâdir bölgelerden biridir.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
1071 Malazgirt Zaferinden sonra bütün Anadolu gibi bu ölgeyi de AnadoluFâtihi ve Anadolu Türk Devletinin kurucusu Selçuklu Oğuzlarından Kutalmışoğlu Birinci Süleyman Şah fethetmiştir. Bunun üzerine Hıristiyan dünyâsı, Bizansın dâveti ve papalığın teşviki ile Haçlı Seferlerini başlatmışlardır. Yirmi beş sene Haçlı Seferleri sebebiyle Anadolu içlerine çekilen Selçuklulardan Batı, bilhassa sâhil şehirlerinden çoğunu Bizans yeniden işgal etmiştir. Zonguldak bölgesi de Bizansın geri aldığı yerlerden biriydi. 1204te Dördüncü Haçlı Seferinden sonra Cenevizliler Karadeniz ticâretine hâkim oldular. Amasra, Ereğli ve Filyosta Ceneviz siteleri kurdular.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
On üçüncü asırda bu bölge (Amasra hâriç) tamâmen Türkler tarafından yeniden fethedilmiştir. 1291de Candaroğulları Beyliği başşehrini Eflanide kurmuştur. Daha sonra başşehir Kastamonuya taşındı. (Eflani Zonguldaka bağlı bir kaza merkezidir). Candaroğulları sonraki isimleri (İsfendiyaroğulları) 1326da Safranboluyu fethettiler.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Candaroğulları 1309 senesine kadar Selçuklu Devletine (Konyaya) bağlı oldular. 1309dan sonra İlhanlılara tâbi oldular. 1392de Yıldırım Bâyezîd Han, Zonguldak ve Kastamonu bölgesini ele geçirdi. Bu sırada Osmanlı Devletiyle Cenevizliler arasında dostluk devam ettiğinden Ereğli ve Amasra Cenevizlilerin elinde kaldı.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Yıldırım Bâyezîd Han 1402 Ankara Savaşında Tîmûr Hana yenilince, Osmanlı Devleti Fetret Devri denilen bir devre içinde sıkıntılı günler geçirdi. Osmanlı Devleti taht kavgaları ile parçalanma durumuna geldi. Osmanlı Devletini yeniden şahsında birleştiren Çelebi Sultan Mehmed Han bu bölgeye hâkim oldu. Fetret Devrinden sonra Osmanlı Devleti yeniden eski gücüne ulaştı ve seferler ve genişleme başladı.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Fâtih Sultan Mehmed Han 1459da Amasrayı Cenevizlilerden alarak fethetti. Bu sefer Fatihin Güney Karadenizi (Anadolunun kuzey sâhillerini) Osmanlı Devletine katan üç seferinden ilki idi. Zonguldakın toprakları içinde Osmanlı devrinde hiçbir sancak (vilâyet) yoktu, hepsi Anadolu Beylerbeyliğine bağlı 14 sancaktan biri olan Boluya bağlı idiler.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Tanzimattan sonra bu kazâlar Kastamonu vilâyeti (eyâletine) bağlandılar.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Osmanlı devrinde her türlü istilâ ve savaştan uzak kalan bu topraklar üstünde insanlar sükûnet içinde yaşamıştır. Târihî hiçbir mühim vakaya sahne olmamıştır. On dokuzuncu asır başlarında gemilerde buhar gücü kullanıldığı için kömür büyük önem kazandı. Ticâret gemileri gibi savaş gemileride buharla çalışıyor ve buhar da kömürle temin ediliyordu. Henüz Osmanlı topraklarında kömür bulunamamıştı. Sultan İkinci Mahmûd Han, Osmanlı toprakları içinde mâden kömürü bulacaklara mükâfat vereceğini bir fermanla îlân etti. Orduda da askerlere mâden kömürü tanıtılarak terhislerinde memleketlerinde bu mâdeni aramaları ders olarak anlatıldı.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
1829 senesinde Ereğli ilçesinin Kestanelik Köyünde oturan Uzun Mehmed bir gün deniz kenarına inmişti. Bir fırtına sebebiyle limancık isimli kuytu bir köşeye sığındı. Isınmak için ateş yaktı. Az sonra ateş etrafındaki siyah taşların yanarak kor hâline geldiğini görünce Buldum, kömürü buldum diye bağırdı. Çünkü askerlikte deniz eri iken öğretilenlere çok benziyordu. Bu yerden bir küfe dolusu kömürü sırtına yükleyip Alaplı yolundan İstanbula geldi. İstanbuldaki ilgililere başvurdu. Yapılan incelemelerde bunun kömür olduğu anlaşılarak Pâdişâhın fermanı ile Uzun Mehmede 30 altın mükâfat ve ölünceye kadar 6 altın maaş bağlandı. Kara elmas denilen kömür yatağını bulan ve ülkeye önemli bir yeraltı zenginliğinin kazandırılmasında yer alan Uzun Mehmedin hâtırası için Zonguldakta bir anıt dikilidir.
[FONT=Tahoma, Verdana][/FONT]
Kömür mâdeni sebebiyle Zonguldak gittikçe gelişti. Cumhûriyet devrinde ise en çok gelişen birkaç şehirden biridir. Ereğli Demir ve Çelik Tesisleri ile Zonguldak daha büyük hızla kalkınmıştır. Cumhûriyet devrinde il olan Zonguldak demiryolu ile Ankaraya bağlanmış ve liman tesisleri yapılmıştır.