-
- Üyelik Tarihi
- 31 Ocak 2013
-
- Mesajlar
- 1,978
-
- MFC Puanı
- 53
Elazığ, Eski Harputun bir devâmıdır. Harput şehri ise, Anadolunun en eski yerleşim merkezlerindendir. Harputun bilinen en eski sâkinleri Hurrilerdir. Hurrilerden sonra bölgeye Hititler hâkim olmuştur. M.Ö. IX. yüzyıldan îtibâren ise Urartular bölgeye hâkim oldular. Hitit devletinin başkenti Hattuşaş (Boğazköy)taki yazılı kaynaklarda Harput mıntıkası, Işuva olarak geçer. Bilâhare bu bölge Mittaniler, âsurlular, Persler arasında el değiştirmiş, Makedonya Kralı İskenderin istilâsına uğramış, İskenderin ölümünden sonra Selevkoslar, Partlar, Kommagene Krallığı arasında el değiştirmiş, M.Ö. 3. asırda Romanın hâkimiyeti altına girmiştir. Romanın M.S. 395te bölünmesi üzerine bu bölge Bizans (DoğuRoma)ın payına düşmüştür. Hazret-i Ömer zamânında 624-650 seneleri arasında Harput ve civârı, İslâm ordusu tarafından fethedilmiştir. Sonra Bizanslılar bölgeyi geri almışlarsa da, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türk akınları başlamıştır. Türkmen beylerinden Çubuk Bey, 1085te Bizans komutanı Philaretos Brakhamiosu yenerek Harputu fethetmiştir. Kısa bir müddet sonra civar kaleleri de fetheden Çubuk Bey ölünce yerine oğlu Mehmed Bey geçti.
1115te Artukoğlu Belek Bey, bölgeyi ele geçirerek, Harput merkez olmak üzere Artukoğullarının Harput kolunu kurdu. Kısa zamanda Harputtan Halepe kadar uzanan bir devlet hâlini aldı. 1234te Anadolu Selçuklu Sultânı Alâeddîn Keykubat, Elazığı kendi topraklarına katarak Artukoğullarının Harput koluna son verdi.
Selçuklular devrinde Harput, bir Subaşı ile idâre ediliyordu. Gıyâseddîn Keyhüsrevin 1243 Kösedağ Savaşında Moğollara yenilmesi üzerine bölge İlhanlıların hâkimiyeti altına girdi. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılması üzerine Anadoluda beylikler dönemi başladı. 1399da bağımsızlığını îlân eden Dulkadiroğlu Zeyneddîn Karaca, Harputa hâkim oldu. Dulkadiroğulları zamânında Harput önemli yerleşim merkezlerinden biriydi.
1468de Akkoyunlu Hükümdârı Uzun Hasan, Dulkadiroğullarından Melik Arslanla mücâdele etmiş ve Melik Arslanın sulh istemesi üzerine 4000 altın göndererek Harput Kalesini teslim almıştır.
Akkoyunlulardan sonra Harputun idâresi Şah İsmâil Safevîye geçmiştir (1507). Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Seferinden döndükten sonra (1514) Doğu Anadolunun fethi için Bıyıklı Mehmed Paşayı görevlendirmiştir. Bu bölgedeki beylerin Osmanlı idâresine alınması için Mehmed Paşaya meşhur târihçi İdris-i Bitlisî yardım etmiştir. Yavuz Sultan Selim Han 1515 yılında Karaman beylerbeyi Hüsrev Paşa kumandasında büyük bir orduyu yola çıkardı ve ordu Diyarbakır tarafına gitmeden evvel Harput ve Erganiyi zaptetmekle meşgul oldu. Harputun etrâfı Çerkez Hüseyin Bey tarafından alınmasına rağmen, kale henüz İranlıların elindeydi. Yeniçerilerle berâber Kemah Hâkimi Karaçinzâde Ahmed Bey kaleyi kuşattılar ve üç günlük muhâsaradan sonra kale zaptedildi.
Harput ve yöresi eski devirlerden Osmanlı devrine kadar, kültürel bakımdan târihte önemli bir bölge olmuştur.
1115te Artukoğlu Belek Bey, bölgeyi ele geçirerek, Harput merkez olmak üzere Artukoğullarının Harput kolunu kurdu. Kısa zamanda Harputtan Halepe kadar uzanan bir devlet hâlini aldı. 1234te Anadolu Selçuklu Sultânı Alâeddîn Keykubat, Elazığı kendi topraklarına katarak Artukoğullarının Harput koluna son verdi.
Selçuklular devrinde Harput, bir Subaşı ile idâre ediliyordu. Gıyâseddîn Keyhüsrevin 1243 Kösedağ Savaşında Moğollara yenilmesi üzerine bölge İlhanlıların hâkimiyeti altına girdi. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılması üzerine Anadoluda beylikler dönemi başladı. 1399da bağımsızlığını îlân eden Dulkadiroğlu Zeyneddîn Karaca, Harputa hâkim oldu. Dulkadiroğulları zamânında Harput önemli yerleşim merkezlerinden biriydi.
1468de Akkoyunlu Hükümdârı Uzun Hasan, Dulkadiroğullarından Melik Arslanla mücâdele etmiş ve Melik Arslanın sulh istemesi üzerine 4000 altın göndererek Harput Kalesini teslim almıştır.
Akkoyunlulardan sonra Harputun idâresi Şah İsmâil Safevîye geçmiştir (1507). Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Seferinden döndükten sonra (1514) Doğu Anadolunun fethi için Bıyıklı Mehmed Paşayı görevlendirmiştir. Bu bölgedeki beylerin Osmanlı idâresine alınması için Mehmed Paşaya meşhur târihçi İdris-i Bitlisî yardım etmiştir. Yavuz Sultan Selim Han 1515 yılında Karaman beylerbeyi Hüsrev Paşa kumandasında büyük bir orduyu yola çıkardı ve ordu Diyarbakır tarafına gitmeden evvel Harput ve Erganiyi zaptetmekle meşgul oldu. Harputun etrâfı Çerkez Hüseyin Bey tarafından alınmasına rağmen, kale henüz İranlıların elindeydi. Yeniçerilerle berâber Kemah Hâkimi Karaçinzâde Ahmed Bey kaleyi kuşattılar ve üç günlük muhâsaradan sonra kale zaptedildi.
Harput ve yöresi eski devirlerden Osmanlı devrine kadar, kültürel bakımdan târihte önemli bir bölge olmuştur.