- Konum
- Karı$ık..
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Mar 2013
-
- Mesajlar
- 2,021
-
- MFC Puanı
- 297
Tarihi
Adana ve Çukurova bölgesi çok eski devirlerden beri insanların yaşadığı bir yerleşim merkezi olmuştur. Eski tarihi belgelerde Klikya olarak bahsedilen Çukurovadan Boğazköyden çıkarılan Hitit yazılı levhalarında, Uru Adania (Adana ülkesi) kaydı vardır.
M.Ö. 1333 tarihinde Hititler, Kızzıvatna Krallığının elinde bulunan Çukurovayı ele geçirmişlerdir. Bölge, Hititlerden sonra Asurluların, Perslerin, Makedonya kralı İskenderin, Romalıların ve Bizanslıların eline geçmiştir.
Abbasiler devrinde bu bölge Türkleşmiş ve o günden bu yana Türkün vatanı olmuştur. Hazret-i Ömer zamanında İslam orduları Adanaya geldiler. Abbasi devrinde, Horasan ve Türkeliden göçen Türkmen oymakları ve beyleri bu bölgeye yerleştirildiler. Halife Harun Reşid zamanında yapılan Haruniye şehri, Türk gönüllülerinden teşekkül ettirildi. 758 tarihinde 100 bin kişilik ordu ile gelen Bizans İmparatoru bu bölgedeki Türk mücahidlerine yenilerek geri çekildi.
Bu bölgeye yerleştirilen Türkmenlerin çoğu Üçok koluna bağlı Yüregirler, Kınık, Bayındır, Salur, Çepni ve Eymür boyları ile Bozokların Bayatlar, Dögerler, Avşarlar ve Karkınlar boyları ve obaları idiler.
Yüregirlerin başında Ramazan Bey bulunuyordu. Abbasi Devleti kendi arasında bölünmeye başlayınca, bunu fırsat bilen Bizans İmparatoru 160 bin kişilik bir ordu ile bu bölgeye geldi. Müslümanların çoğunu kılıçtan geçirdi. Müslümanların bir kısmı dağlara çıktılar. Adanada bulunan 4 bin Türk askeri şehri kuşatan 160 bin Bizans askerini yararak Tepebağa vardılar. Burada iki gün iki gece savaşarak hepsi şehid oldular.
Bizansın bu bölgeyi ikinci defa ele geçirmesi kısa sürdü. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Alparslanın oğlu Melikşah 1084te Çukurovanın tamamını yeniden Türk hakimiyeti altına aldı. Maveraünnehr tarafından gelen Türkler, Çukurovaya yerleştiler. Dağlara çıkan diğer Türk boyları şehirlere indiler. Ramazan Beyin kurduğu beylik burasını Türk yurdu yaptı. Bu bölge, Suriyedeki Selçuklu Devletinden sonra da Konyadaki Anadolu Selçuklu Devletinin toprağı oldu.
Bizanslıların emrindeki Klikya Ermenileri bir ara bu bölgeye sahib oldu. Haçlı seferleri sırasında Fransız Lusignan Hanedanlığı Ermeni Hanedanını uzaklaştırdı. Fransız Lusignan Hanedanını da kısa bir müddet sonra Türk Memlük Devleti ortadan kaldırdı. Ramazanoğulları, Haçlı ordularını ve Bizansın emrindeki Klikya Ermenilerini yenerek, tarihten sildiler ve 1374de Ermenilerin çoğunluk olduğu Kozanı (Sis) alarak bölgede tamamen Türk hakimiyetini sağladılar.
Osmanlılar devrinde ilk olarak Yavuz Sultan Selim, 1516da Mısır seferine giderken 1517de Ramazanoğulları Beyliğini devletine katınca Osmanlılara geçmiştir. 1608de Pir Mansurun kendi isteği ile emirlikten ayrılması üzerine, Adana önce Halep Beylerbeyliğine bağlanmıştır, 1886da ise Halep Beylerbeyliğinden ayrılarak şehir müstakil Adana Eyaleti olmuştur.
Osmanlı Devletinin yıkılması ve tarih sahnesinden silinmesi için iç ve dış düşmanlar ve beynelmilel güçler Osmanlı Devletini Birinci Dünya Harbinin alevlerine kasten ittiler. Harbin neticesinde, Anadolu dahil, devlet bölünmüş ve işgal edilmişti. 18 Aralık 1918de Fransızlar Adanayı işgal ettiler ve kendilerine bağlı Klikya Ermeni krallığı kurmak üzere dışardan 100 bin Ermeni getirdiler. Fransız ve Ermeniler cana, mala, ırza tecavüz yaptıkları için bu insanlık dışı vahşete dayanamayan Adanalılar, silaha sarılarak Toroslarda Fransız ve Ermenilerle savaştılar. Türkleri esir edemeyeceklerini anlayan Fransızlar, 5 Ocak 1922de Adanadan çekildiler. Adanalıların vatan ve istiklalleri uğruna 18 Aralık 1918, 5 Ocak 1922 arasında yaptıkları mücadele başlı başına bir kahramanlık destanıdır.
Adana ve Çukurova bölgesi çok eski devirlerden beri insanların yaşadığı bir yerleşim merkezi olmuştur. Eski tarihi belgelerde Klikya olarak bahsedilen Çukurovadan Boğazköyden çıkarılan Hitit yazılı levhalarında, Uru Adania (Adana ülkesi) kaydı vardır.
M.Ö. 1333 tarihinde Hititler, Kızzıvatna Krallığının elinde bulunan Çukurovayı ele geçirmişlerdir. Bölge, Hititlerden sonra Asurluların, Perslerin, Makedonya kralı İskenderin, Romalıların ve Bizanslıların eline geçmiştir.
Abbasiler devrinde bu bölge Türkleşmiş ve o günden bu yana Türkün vatanı olmuştur. Hazret-i Ömer zamanında İslam orduları Adanaya geldiler. Abbasi devrinde, Horasan ve Türkeliden göçen Türkmen oymakları ve beyleri bu bölgeye yerleştirildiler. Halife Harun Reşid zamanında yapılan Haruniye şehri, Türk gönüllülerinden teşekkül ettirildi. 758 tarihinde 100 bin kişilik ordu ile gelen Bizans İmparatoru bu bölgedeki Türk mücahidlerine yenilerek geri çekildi.
Bu bölgeye yerleştirilen Türkmenlerin çoğu Üçok koluna bağlı Yüregirler, Kınık, Bayındır, Salur, Çepni ve Eymür boyları ile Bozokların Bayatlar, Dögerler, Avşarlar ve Karkınlar boyları ve obaları idiler.
Yüregirlerin başında Ramazan Bey bulunuyordu. Abbasi Devleti kendi arasında bölünmeye başlayınca, bunu fırsat bilen Bizans İmparatoru 160 bin kişilik bir ordu ile bu bölgeye geldi. Müslümanların çoğunu kılıçtan geçirdi. Müslümanların bir kısmı dağlara çıktılar. Adanada bulunan 4 bin Türk askeri şehri kuşatan 160 bin Bizans askerini yararak Tepebağa vardılar. Burada iki gün iki gece savaşarak hepsi şehid oldular.
Bizansın bu bölgeyi ikinci defa ele geçirmesi kısa sürdü. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Alparslanın oğlu Melikşah 1084te Çukurovanın tamamını yeniden Türk hakimiyeti altına aldı. Maveraünnehr tarafından gelen Türkler, Çukurovaya yerleştiler. Dağlara çıkan diğer Türk boyları şehirlere indiler. Ramazan Beyin kurduğu beylik burasını Türk yurdu yaptı. Bu bölge, Suriyedeki Selçuklu Devletinden sonra da Konyadaki Anadolu Selçuklu Devletinin toprağı oldu.
Bizanslıların emrindeki Klikya Ermenileri bir ara bu bölgeye sahib oldu. Haçlı seferleri sırasında Fransız Lusignan Hanedanlığı Ermeni Hanedanını uzaklaştırdı. Fransız Lusignan Hanedanını da kısa bir müddet sonra Türk Memlük Devleti ortadan kaldırdı. Ramazanoğulları, Haçlı ordularını ve Bizansın emrindeki Klikya Ermenilerini yenerek, tarihten sildiler ve 1374de Ermenilerin çoğunluk olduğu Kozanı (Sis) alarak bölgede tamamen Türk hakimiyetini sağladılar.
Osmanlılar devrinde ilk olarak Yavuz Sultan Selim, 1516da Mısır seferine giderken 1517de Ramazanoğulları Beyliğini devletine katınca Osmanlılara geçmiştir. 1608de Pir Mansurun kendi isteği ile emirlikten ayrılması üzerine, Adana önce Halep Beylerbeyliğine bağlanmıştır, 1886da ise Halep Beylerbeyliğinden ayrılarak şehir müstakil Adana Eyaleti olmuştur.
Osmanlı Devletinin yıkılması ve tarih sahnesinden silinmesi için iç ve dış düşmanlar ve beynelmilel güçler Osmanlı Devletini Birinci Dünya Harbinin alevlerine kasten ittiler. Harbin neticesinde, Anadolu dahil, devlet bölünmüş ve işgal edilmişti. 18 Aralık 1918de Fransızlar Adanayı işgal ettiler ve kendilerine bağlı Klikya Ermeni krallığı kurmak üzere dışardan 100 bin Ermeni getirdiler. Fransız ve Ermeniler cana, mala, ırza tecavüz yaptıkları için bu insanlık dışı vahşete dayanamayan Adanalılar, silaha sarılarak Toroslarda Fransız ve Ermenilerle savaştılar. Türkleri esir edemeyeceklerini anlayan Fransızlar, 5 Ocak 1922de Adanadan çekildiler. Adanalıların vatan ve istiklalleri uğruna 18 Aralık 1918, 5 Ocak 1922 arasında yaptıkları mücadele başlı başına bir kahramanlık destanıdır.