- Konum
- Karı$ık..
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Mar 2013
-
- Mesajlar
- 2,021
-
- MFC Puanı
- 297
Tarihi
Siirtin bulunduğu bölge, Anadoluda ilk siyâsî birliği kuran Hititlerin sınırları dışında kaldı. Bilâhare kısa bir müddet, Hititlerin eline geçti. M.Ö. 2000 senelerinde Sâmiler, Bâbil ve Asur imparatorlukları, bu topraklara hâkim oldular. Kısa bir müddet Hurri Mitanni Krallığının hâkimiyetinde kalan daha sonraUrartu Krallığına geçen bu topraklara, bir süre sonra yeniden Asurlular hâkim oldu. M.Ö. 7. asırda Medlerin, M.Ö. 6. asırda Perslerin hâkimiyeti altında kaldı. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender Persleri yenerek, Anadolu ve İranı Makedonya Devletine kattı. Makedonya Kralı İskenderin ölümüyle imparatorluk, İskenderin komutanları arasında taksim edilince, bu topraklar Selevkoslar Devletinin payına düştü.
Perslerin devamı olan Partlar, bu toprakları Selevkoslardan aldı. Partlara bağlı ve İran asıllı Ermeni isimli derebeyleri zaman zaman hâkimiyetlerini bu bölgeye kadar uzattılar.
M.S. 1 ve 2. asırda, Roma İmparatorluğu ile Partlar arasında, bu bölge için çatışmalar oldu ve Partlar bu bölge üzerindeki hâkimiyetlerini devam ettirdiler. M.S. 3. asırda Sâsâniler bölgeye hâkim oldular. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, Anadolu-Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans, bu bölgeyi almak için Sâsânilerle harp ettiyse de, bölge Sâsânîlerin elinde kaldı. Yedinci asırda, hazret-i Ömer (radıyallahü anh) devrinde İslâm Orduları, İranı fethederek, İran (Sâsânî) İmparatorluğunu ortadan kaldırınca bu bölge İslâm Devletinin El-Cezire Eyâletine bağlandı. Daha sonra Siirt, Emevîler ve onların yerine, 750 senesinde geçen Abbâsîlerin hâkimiyetinde yaşadı. Abbâsî Devletinin zayıfladığı zaman Diyarbekirde kurulan Âmidler bu bölgeye hâkim oldu. Abbâsîlere ismen tâbi olarak saltanat sürdüler.
M.S. 10 ve 11. asırlarda, Bizans orduları bu bölgeyi tekrar ele geçirmek için Müslümanlara taarruz ettiler. Müslümanlar arasındaki iç savaşı Bizanslılar fırsat bildiler. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Siirti ellerinde bulunduran Âmiddeki Müslüman beyler, Selçuklulara tâbi oldu ve daha sonra, tamâmen Selçuklu Devletine katıldılar. Bu bölge Anadolu Selçuklularından çok, Büyük Selçuklu Devletinin ve ona bağlı Türk Atabeglerinin hâkîmiyetinde kaldı. Selçuklulara bağlı Artuklu Beyliği zamânında, bölgeye yerleştirilen Türkmen Aşiretleri, bölgenin Türkleşmesinde mühim rol oynadı.
Selçuklu Devletinin zayıflaması ve yıkılması ile bu bölge Moğollar ve onların yerini alan Türkleşmiş Moğollar (İlhanlılar)ın hâkimiyetine geçti.
1344te İlhanlı Hakanlığı dağılınca, bölge, Türkleşmiş Moğol olan Celâyirlilerin hâkimiyeti altına girdi. Daha sonra birbirini tâkip eden Tîmûr, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safevîler olmak üzere dört Türk devletinin eline geçti. Yavuz Sultan Selim Han, 1514 Çaldıran Zaferinden sonra, Siirti Osmanlı Devletine kattı.
Osmanlı Devletinde Siirt, Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliğinin (Eyâletinin) 24 sancağından (vilâyetinden) birine merkez oldu. Tanzimattan sonra, Bitlis vilâyetine bağlandı. Onun 4 sancağından biri oldu.
Cumhûriyet Devrinde, sancaklara (mutasarrıflıklara) vilâyet (il) denince, Siirt il oldu. Cumhûriyet devrinde, demiryolu ve petrol Siirtin kalkınmasında önemli rol oynadı.
Siirtin bulunduğu bölge, Anadoluda ilk siyâsî birliği kuran Hititlerin sınırları dışında kaldı. Bilâhare kısa bir müddet, Hititlerin eline geçti. M.Ö. 2000 senelerinde Sâmiler, Bâbil ve Asur imparatorlukları, bu topraklara hâkim oldular. Kısa bir müddet Hurri Mitanni Krallığının hâkimiyetinde kalan daha sonraUrartu Krallığına geçen bu topraklara, bir süre sonra yeniden Asurlular hâkim oldu. M.Ö. 7. asırda Medlerin, M.Ö. 6. asırda Perslerin hâkimiyeti altında kaldı. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender Persleri yenerek, Anadolu ve İranı Makedonya Devletine kattı. Makedonya Kralı İskenderin ölümüyle imparatorluk, İskenderin komutanları arasında taksim edilince, bu topraklar Selevkoslar Devletinin payına düştü.
Perslerin devamı olan Partlar, bu toprakları Selevkoslardan aldı. Partlara bağlı ve İran asıllı Ermeni isimli derebeyleri zaman zaman hâkimiyetlerini bu bölgeye kadar uzattılar.
M.S. 1 ve 2. asırda, Roma İmparatorluğu ile Partlar arasında, bu bölge için çatışmalar oldu ve Partlar bu bölge üzerindeki hâkimiyetlerini devam ettirdiler. M.S. 3. asırda Sâsâniler bölgeye hâkim oldular. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, Anadolu-Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans, bu bölgeyi almak için Sâsânilerle harp ettiyse de, bölge Sâsânîlerin elinde kaldı. Yedinci asırda, hazret-i Ömer (radıyallahü anh) devrinde İslâm Orduları, İranı fethederek, İran (Sâsânî) İmparatorluğunu ortadan kaldırınca bu bölge İslâm Devletinin El-Cezire Eyâletine bağlandı. Daha sonra Siirt, Emevîler ve onların yerine, 750 senesinde geçen Abbâsîlerin hâkimiyetinde yaşadı. Abbâsî Devletinin zayıfladığı zaman Diyarbekirde kurulan Âmidler bu bölgeye hâkim oldu. Abbâsîlere ismen tâbi olarak saltanat sürdüler.
M.S. 10 ve 11. asırlarda, Bizans orduları bu bölgeyi tekrar ele geçirmek için Müslümanlara taarruz ettiler. Müslümanlar arasındaki iç savaşı Bizanslılar fırsat bildiler. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Siirti ellerinde bulunduran Âmiddeki Müslüman beyler, Selçuklulara tâbi oldu ve daha sonra, tamâmen Selçuklu Devletine katıldılar. Bu bölge Anadolu Selçuklularından çok, Büyük Selçuklu Devletinin ve ona bağlı Türk Atabeglerinin hâkîmiyetinde kaldı. Selçuklulara bağlı Artuklu Beyliği zamânında, bölgeye yerleştirilen Türkmen Aşiretleri, bölgenin Türkleşmesinde mühim rol oynadı.
Selçuklu Devletinin zayıflaması ve yıkılması ile bu bölge Moğollar ve onların yerini alan Türkleşmiş Moğollar (İlhanlılar)ın hâkimiyetine geçti.
1344te İlhanlı Hakanlığı dağılınca, bölge, Türkleşmiş Moğol olan Celâyirlilerin hâkimiyeti altına girdi. Daha sonra birbirini tâkip eden Tîmûr, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safevîler olmak üzere dört Türk devletinin eline geçti. Yavuz Sultan Selim Han, 1514 Çaldıran Zaferinden sonra, Siirti Osmanlı Devletine kattı.
Osmanlı Devletinde Siirt, Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliğinin (Eyâletinin) 24 sancağından (vilâyetinden) birine merkez oldu. Tanzimattan sonra, Bitlis vilâyetine bağlandı. Onun 4 sancağından biri oldu.
Cumhûriyet Devrinde, sancaklara (mutasarrıflıklara) vilâyet (il) denince, Siirt il oldu. Cumhûriyet devrinde, demiryolu ve petrol Siirtin kalkınmasında önemli rol oynadı.