Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Suzanne Vega.

Deep

A Deep Perspective..
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    24 May 2013
  • Mesajlar
    2,712
  • MFC Puanı
    384
tom%27sdiner.jpg


Su gibi sese sahip, ruhu arındıran yapısıyla Suzanne Vega 20 seneyi aşkındır hayatımızda. İyi bir hikaye anlatıcısı olan, sözleri dağılıp gitmeyen ve hasar bırakan bir şarkıcı. Vega'nın o çok güzel melodik yorumu ile şarkılar fazlasıyla tatmin edici. Son güzel sesli kadın şarkıcılarından biriyse üstelik bahsedilen kişi şarkılara yatmak daha kolay oluyor.

Eğer ki sana aşıksam
Sana ne bundan
Bende bıraktığın parmak izlerinin
Yarasını taşıyabilirim gül dövmesi gibi...

1980'lerin başında iyice ayyuka çıktı popüler müzik endüstrisinin evrensel cinsiyetçiliği. Kadın şarkıcıların albümlerini satmak, geniş kitlelerle buluşmak için birer seks simgesi olarak sunulmaktan başka çaresi yoktu. Video klipler de bunu destekliyordu, albüm kapakları da. Kadın şarkıcıların ne söylediğine pek kimsenin dikkat ettiği yoktu. Eğer "alternatif" ya da "bağımsız" müzisyen kategorisi içinde değilseniz, sizi kimse korumazdı. Birden fazla kadın müzisyenin birlikte çıktığı turnelere hiç bir sponsor para yatırmıyordu. Derken onlar çıktılar ortaya, Tracy Chapman, Suzanne Vega gibi kadınlar. Kanadalı meslektaşları Sarah McLachlan'ın projesi Lilith Festivali ile sponsorlara birden fazla kadın müzisyenlerin katıldığı turnelerin de büyük iş yapabileceğini, kitleleri stadyumlara çekebileceğini gösterdiler. Adını bir efsaneye göre Adem'in isyankar olan ilk karısı Lilith'ten alan turne, kadın müzisyenlerin sahnede ve stüdyoda kaderini değiştirdi. Suzanne Vega bu dönemin onurlu, başı dik müzisyenlerinden biri olarak takdir topladı. Folk rock ile pop sound'larını harmanladığı parçaları, üstün şarkı sözü yazarlığı ve yorumculuk gücü ile öne çıktı.
11 Temmuz 1959 Santa Monica, California doğumlu Suzanne Vega, 1980'lerin sonunda Marlene on The Wall, Luka, Tom's Diner gibi parçalarla tanındı. Luka'da çocuk istismarından söz ediyor, ailesinin fiziksel ve cinsel istismarına maruz kalan küçük bir çocuğun sesiyle komşularına-bize-dünyaya sesleniyordu. Vega, öteki şarkılarında da ağırlıklı olarak "kadın sesini" vurguluyordu.
1990'larda çıkardığı albümlerde biraz daha ticari düşünmeye yönelen şarkıcı, nitelik kaygısını hep korudu. İlginç yapımcıların yanı sıra, Phillip Glass gibi çığır açıcı müzisyenlerle işbirliklerine girişti. Bu arada bir evlilik yaşadı ve çocuk doğurdu. Son dönemde verdiği bir söyleşide, çocuk sahibi bir kadın olarak turnelerde çektiği zorlukları bir bir anlatıyordu. Üniversitede İngiliz Dili Edebiyatı okuyan Vega, eğitiminin yaşamı boyunca kendisine çok yararlı olduğu söylüyordu. Müziği yanı sıra, edebiyatla da çok yakındı. Geçtiğimiz yıllarda piyasaya sürülen şiir kitabı Passionate Eye, onun bu alanda da çok birikimli ve yetenekli olduğunu kanıtlıyor.
Vega, 1990'ları pek çok yardım projesine katılarak geçirdi. Çeşitli kadın etkinliklerinin yanı sıra, Uluslararası Af Örgütü'nün de yardım kampanyalarında görev aldı.
1999 yazında İstanbul'da da bir konser vermişti. Sahnede tek başınalığı ve samimiyeti ile ilgi çekiyordu. Elinde gitarı, melek sesiyle Açıkhava'yı dolduran dinleyicilerine seslendi. Güler yüzlü, mesafeli ve tek kelimeyle büyüleyiciydi.

 
Üst Alt