Süt sığırlarının beslenmesi
Besin maddelerini vücuttaki görevlerine göre aşağıdaki gibi 3 kısma ayırabiliriz .
a) Yapıtaşı olanlar: Bunlar proteinler,yağlar ve mineral maddelerdir.
b) Enerji kaynağı olanlar: Vücutta enerji kaynağı olarak görev yapan ve fazlası yağ doku olarak depolanan besin maddeleridir.Bunlar vücut ısının korunmasında, çeşitli hayati fonksiyonların yerine getirilmesinde,süt üretimi,büyüme ve dokuların yenilenmesi gibi faaliyetlerde ve hareketlerin sağlanmasında vücutta enerji kaynağı olarak kullanılırlar.Enerji kaynağı olarak kullanım önceliğine göre bunlar karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerdir.
c) Özel görevi olanlar: Bazı besin maddeleri vücuttaki yaşamsal olayları yönetir, başlatır ve bitirirler. Vücuttaki kemik gelişimi, görme vb. özel faaliyetlere katılırlar. Bunlar vitaminler ve mineral maddelerdir.
Besin maddelerinin başlıca kaynakları nelerdir?
Karbonhidratlar dediğimiz besin maddeleri, doğada en bol ve ucuza bulunan enerji kaynaklarıdır. Bunları şekerler,nişasta ve lifli maddeler (selüloz) olarak görebiliriz.
Şekerler daha çok pancar gibi kök bitkilerde ve meyvelerde, nişasta daha çok tahıl taneleri ile patates gibi yumru yemlerde, lifli maddeler ise bitkilerin dal, kök yaprak ve saplarında bulunurlar.Enerji kaynağı olan konsantre yemler daha çok nişasta ve şeker bakımından, kaba yemler ise selüloz bakımından zengindir.
Nişasta ve şeker işkembede çok hızlı ve kolayca sindirilirken, lifli maddeler işkembede bulunan ve hayvanla ortak yaşam sürdüren mikroorganizmalar tarafından parçalanıp sindirilirler. Karbonhidrat bakımından zengin olan bu yem maddeleri enerji bakımından zengin ancak yapıtaşı görevi olan proteinler bakımından fakirdir. Yani tahıl taneleri, pancar, patates, çeşitli kuru otlar, değirmencilik yan ürünleri daha çok enerji bakımından zengin olmalarına karşın protein bakımından fakirdirler.
Proteinler ise vücutta dokuların büyümesi , yapıtaşlarının oluşmasında ve et, süt gibi ürünlerin yapısında yer alırlar. Daha çok yağlı tohum küspeleri, baklagiller ve hayvansal kökenli gıdalarda bol miktarda bulunur.Örneğin ayçiçeği,pamuk tohumu, soya,keten tohumu gibi yağlı tohumların küspeleri protein bakımından zengindir. Ayrıca baklagillere (yonca,fiğ,korunga gibi) ait kaba yemler proteince zengin yem maddeleridir.
Yağlar sığır yemlerinde doğal olarak yem maddelerinde % 2-4 oranları arasında bulunurlar. Ayrıca yemlerin enerji değerini artırmak üzere yemlere katkı olarak da uygulanırlar. Ancak sığır yemlerindeki toplam yağ oranı % 6yı hayvan başına ise 500-600 gr.ı geçmemelidir. Yine süt sığırlarının beslenmesinde kullanılacak katkı yağların doymuş yağlardan (daha çok hayvansal kökenli) oluşması gerekir. Sıvı yağlar lifli maddelerin (selüloz) sindirilmesini zayıflatır ve süt yağında bozukluk meydana gelebilir. Yine asit yağ gibi yağların kullanılması olumsuz sonuçlara yol açabilir.Yağlar karbonhidrat ve proteinlere göre iki kat veya biraz daha fazla enerji kapsarlar.
Vitaminler yağda ve suda eriyen vitami nler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Yağda eriyen A,D ve E vitaminleri sığırların beslenmesinde daha dikkatli ele alınması gerekir. A vitamini bakımından yeşil otlar zengindir. D vitamini ise güneşte kurutulmuş otlarda bulunur. Ayrıca güneş ışığı sayesinde deri altında üretilir. Bu nedenle güneş ışığından uzun süre mahrum kalan hayvanlarda D vitamini noksanlığı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. K vitamini ile suda eriyen B vitaminleri hayvanların işkembesinde bulunan mikroorganizmalar tarafından üretildiklerinden bu mikroorganizmaların faaliyetlerini engelleyici faktörler olmadıkça eksiklikleri pek görülmez. Hayvanlara verilen yemlerin vitamin ve mineralleri ne oranda içerdikleri her zaman garanti edilemediği için bunların yemlere premiks denilen katkı maddeleri ile yemlere tavsiye edilen miktarlarda katılması eksikliklere karşı tedbirli olunmasını sağlar.
Mineral maddeler ise iskelet sisteminin yapısını oluşturmaları ve vücuttaki bir çok hayati işlevde rol almaları nedeni ile önemli roller üstlenirler. Özellikle kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) süt sığırlarının beslenmesinde kritik olarak ele alınırlar. Vitaminlerde olduğu gibi premiksler ile günlük yem karmasına ilave edilmeleri eksikliklerine karşı tedbirli olmayı sağlar.