- Konum
- Cennet
-
- Üyelik Tarihi
- 20 May 2015
-
- Mesajlar
- 6,868
-
- MFC Puanı
- 368
42 - ŞÛRÂ SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen Şûrâ kelimesinden almıştır. Şûrâ danışma demektir. Sûrede başlıca müslümanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yürüttükleri, ayrıca kainatta Allahın birliğini gösteren deliller ve kıyamet gününün halleri konu edilmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm
1.
Hâ Mîm.
2.
Ayn Sîn Kâf1
3.
(Ey Muhammed!) Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
4.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. O, yücedir, büyüktür.
5.
Neredeyse gökler (onun azametinden) üstlerinden çatlayacaklar. Melekler ise, Rablerini hamd ile tespih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
6.
Allahtan başka dostlar edinenlere gelince, Allah onları daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin.
7.
Böylece biz sana Arapça bir Kuran vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekkede ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir.
8.
Allah dileseydi onları (aynı dine mensup) bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı yoktur.
9.
Yoksa onlar Allahtan başka dostlar mı edindiler? Halbuki gerçek dost Allahtır. O, ölüleri diriltir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
10.
Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allaha aittir. İşte bu, Rabbim Allahtır. Yalnız Ona tevekkül ettim ve ancak Ona yöneliyorum.
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen Şûrâ kelimesinden almıştır. Şûrâ danışma demektir. Sûrede başlıca müslümanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yürüttükleri, ayrıca kainatta Allahın birliğini gösteren deliller ve kıyamet gününün halleri konu edilmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm
1.
Hâ Mîm.
2.
Ayn Sîn Kâf1
3.
(Ey Muhammed!) Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
4.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. O, yücedir, büyüktür.
5.
Neredeyse gökler (onun azametinden) üstlerinden çatlayacaklar. Melekler ise, Rablerini hamd ile tespih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
6.
Allahtan başka dostlar edinenlere gelince, Allah onları daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin.
7.
Böylece biz sana Arapça bir Kuran vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekkede ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir.
8.
Allah dileseydi onları (aynı dine mensup) bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı yoktur.
9.
Yoksa onlar Allahtan başka dostlar mı edindiler? Halbuki gerçek dost Allahtır. O, ölüleri diriltir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
10.
Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allaha aittir. İşte bu, Rabbim Allahtır. Yalnız Ona tevekkül ettim ve ancak Ona yöneliyorum.