Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

sümerler

LeadeR

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    30 Ağu 2014
  • Mesajlar
    319
  • MFC Puanı
    0
Sümerler! İlk medeniyet, ilk devlet ve ilk sosyal toplum. Tarihin başlangıç noktası kabul edilen Sümerler, insanoğlunun dağınık ve otorite altına girmeden yaşadıkları karanlık çağlarda muazzam genişlikte bir coğrafyayı yurt edineler ilk devlet ve yönetim biçimini oluşturmuş, ilk kültürel eserleri ve yazıyı ortaya çıkartarak insanoğluna medeniyeti armağan etmiş efsanevi bir toplum olmuştur.

Sümerler neden bu denli önemli? Bu sorunun yanıtı aslında çok açık. Tarih bilimi, Sümerleri en az ilk insanı önemsediği kadar önemser. Zira insanoğlu, toplumsal yaşantıya ve devlet düzenine geçmeye başladıktan sonra Tarih bilimine bulgu ve bilgiler sunmaya başlamıştır. Bu bakımdan İlk Toplum ve İlk Devlet Olan Sümerler, Tarih açısından ilk insandan daha büyük öneme sahiptir.

Sümerlerin ortaya çıkışı, gelişimleri ve Dünya Medeniyetlerine yapı taşı olması, Sümer Tarihini adeta ayrı bir bilim dalı haline getirmiştir. Zira Sümer Tarihi, alelade bir araştırma konusu olamayacak kadar derin ve zordur. Sümerler, 2000 yıl gibi çok uzun bir süre varlıklarını devam ettirmişler, bu süre zarfında büyük kitleler halindeki insan topluluklarını tek bir çatı altında müstakil idarelerle yöneterek halen izlerini taşıdığımız o kadim medeniyeti ortaya çıkartmışlardır. Sümer Tarihi, Sümerlerin tarih sahnesine çıktığı andan itibaren takip edildiğinde karşımıza günümüzden 6 Bin yıl öncesine kadar uzanan uzun bir tarih serüveni olarak çıkacaktır. Bu tarih serüveni M.ö. 4000 yılında başlar.

M.ö. 9000’li yıllarda, Hazarların kuzey bölgelerindeki Kafkasya coğrafyasında İnsanoğlunun ilk Beyaz Tenli insan toplulukları ortaya çıkmıştı. Yeni bir ırk olan bu toplum, o dönemin insanlarından açıkça ayrılan fiziki özelliklere sahipti. Çekik gözlü olmayan, beyaz tenli ve kalın kemik yapısına sahip olan bu toplum günümüzdeki tüm Beyaz Irkların en eski atasıydı. Kadim yurtları olan Hazar Denizinin Kuzey bölgelerinde varlıklarını devam ettirip çoğalan bu İlk Beyaz Irk, nüfus bakımından kalabalık bir hale gelince bünyelerinden bir kütle Hazar Denizinin Doğusuna doğru göç hareketine girişti. Doğu Hazar Bölgesi olarak anılan, günümüz Aral Gölü civarındaki bu bölgede Çekik Gözlü, Siyah tenli başka bir kavim tarafından yurt edinilmekteydi. Günümüzde “Kızıl Derililer” olarak anılan Amerika Yerlilerinin ataları olan Amerind’ler, bu tarihlerde Asya’nın kuzey bölgelerinde yaşamaktaydılar. Tıpkı Beyaz Irk’ta olduğu gibi, Amerind Toplumundan kopan bir parça da aynı dönemlerde Aral Gölü civarına göç hareketine girişmişlerdi. Bu iki bölük topluluk, Aral Gölünde buluşup aynı coğrafyada yaşayarak 2 Bin yıl gibi uzun bir süre kaynaştılar ve ortak bir toplum oluşturdular. İç evlilikler ve genetik münasebetlerle evrilen ve müstakil bir kimlik kazanan bu toplum, birlikte yaşadıkları 2000 yıl içerisinde kendilerine has bir kültür meydana getirdiler.

Beyaz Irk – Amerind melezi bu toplum, M.ö. 5000’li yıllarda geliştirdikleri müstakil kültür ve etnik kimlik yapıları ile birlikte kalabalık kitleler halinde Güney’e doğru göç hareketi içerisine giriştiler. Bu göç hareketi neticesinde ulaştıkları günümüz Türkmenistan topraklarında da Bin Yıl gibi uzun bir süre yaşadılar. Sümerlerin ataları olan bu toplumun M.ö. 5000-4500 yıllarına tarihlenen kalıntıları, kurgan ve mezarlarında açıkça görünmekte ve bu toplumların fevkalade güçlü bir kültürel yapıya sahip oldukları arkalarında bıraktıkları eserlerden tespit edilebilmektedir. Sümerlerin ataları olan bu toplum, M.ö. 5000’li yıllarda Aral Gölü civarından göç ederek yeni yurtları yaptıkları Türkmenistan bölgesinden yeni bir göç hareketine daha girişip M.ö. 4.000’li yıllarda Hazar Denizinin güneyinden batıya doğru ilerleyerek Mezopotamya’ya ulaştılar.
 
Üst Alt