- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Osmanlı Padişahı Cennetmekan Sultan 2. Abdülhamid Hanın, Osmanlının menfaatlerini korumak amacıyla Avrupada yaşayan Müslümanları güçlü birer lobi olarak örgütlediği ortaya çıktı. İngiltere Müslümanlar Konseyinden (MCB) Dr. Cemil Şerifin yaptığı araştırmada, 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında, İngilteredeki Müslüman toplum ile İstanbuldaki Halife arasında, Osmanlının Londra Büyükelçiliği aracılığıyla mektuplaşmalar olduğu ve İngilterede o dönemde yaşayan 4 bin dolayındaki Müslümanın Sultan Abdülhamide bağlılık bildirdiği ortaya konuluyor.
İNGİLİZ MÜSLÜMANLARI, SULTAN ABDÜLHAMİDE BAĞLILIKLARINI BİLDİRDİ
Aynı zamanda İngiltere Müslümanlar Konseyi Bilim ve Araştırma Komitesi Başkanı olan Dr. Cemil Şerif, İngilterede 19. ve 20. yüzyılın başındaki Müslümanlarla ilgili yazacağı yeni kitabıyla alakalı İstanbuldaki Osmanlı Arşivleri Müdürlüğü ve Londradaki British Libraryde araştırmalar yaparken ilginç bilgilere ulaştı. Yaptığı araştırmada Sultan 2. Abdülhamidin başa geçtiği 1876 yılından vefatına kadar İngilteredeki Müslüman toplum ile çok iyi ilişkiler kurduğunu söyleyen Dr. Şerif, Müslüman toplumun da Sultan Abdülhamide bağlılık bildirdiğini söyledi.
VAKİTE ÖZEL AÇIKLAMALAR
Londrada MCB merkezinde gazetemiz Vakite, yaptığı araştırmalarda elde ettiği çarpıcı bilgileri anlatan Dr. Cemil Şerif, Osmanlı Arşivleri Müdürlüğündeki Londra Sefaretine ait belgelerin hala açılmadığını ve bu belgelerin de tarihçilere açılarak dönemin olaylarına ışık tutulacağına inandığını belirterek, araştırmasında İngilteredeki Müslümanların Sultan Abdülhamid döneminde Osmanlılar için bir lobi faaliyeti gibi çalıştığına ulaştığını kaydetti.
SULTANA BAĞLILIK MEKTUBU
Şerif, Mesela 1886′da İngilterede Encümen-i İslam, Sultan Abdülhamidin İslam toplumlarını bir araya getirme projesinden etkilenerek 1903′te isimlerini Pan-İslam Toplumu olarak değiştiriyor. Bu kuruluşun o dönemdeki lideri Abdullah Mamun Sühreverdi, Londradaki Osmanlı Büyükelçisine 1904 yılında bir mektup göndererek Sultan Abdülhamide olan bağlılığını tekrarlıyor dedi.
LONDRADA, BULGARİSTAN VE GİRİTTEKİ MÜSLÜMAN KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ
Dr. Şerifin yaptığı araştırmada ortaya çıkan belgelere göre, İngilterede Sultan Abdülhamide bağlılık bildiren ve Encümen-i İslam (daha sonra Pan-İslam Toplumu) ismiyle örgütlenen Müslüman toplumu, 1894′te Batılı ülkeler Osmanlı İmparatorluğuna Ermeniler konusunda baskı uygulamaya başladığında, Londrada bir araya toplanarak bir protesto eylemi düzenliyor. Bulgaristanda katledilen Müslümanlar için yürüyen ve Batılı devletlerin Bulgarlara verdiği desteği protesto eden Londradaki Müslümanlar, üç yıl sonra 1897′de de Rumların Girit Adasındaki Müslümanları katletmesini protesto ediyor. Arşivlere göre, Müslümanlar, ayrıca bir toplantı yaparak İngiliz Hükümetinin Giritteki katliama sessiz kalmaması çağrısı yapıyor.
İNGİLİZ GAZETELERİNDE, SULTAN ABDÜLHAMİDİ SAVUNAN İLANLAR YAYINLANDI
Dr. Şerifin araştırmasında, o dönemde çok küçük bir topluluk olmasına rağmen etkin bir mücadele yürüten İngilteredeki Müslümanlarla ilgili dikkati çeken bir başka bulgu ise, İngiliz gazetelerinde yayınlanan ve Sultan Abdülhamid ile Müslümanları savunan ilan ve mektuplar Müslümanların başta The Times gazetesi olmak üzere o dönemdeki İngiliz gazetelerinde Sultan Abdülhamidi savunan mektuplar yayınlattığına işaret eden Dr. Şerif, Müslüman toplum ile Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçi Yardımcısı Halil Halid Bey arasında çok iyi ilişkiler olduğuna dikkati çekiyor:
HALİL HALİD BEY İLE İNGİLTERE MÜSLÜMANLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER
O dönemde İngilteredeki Müslümanlar bir yandan İngiltereye bağlılıklarını göstermek zorundayken, aynı zamanda usta bir şekilde Osmanlılara da bağlılıklarını gösterdiler. Osmanlı Büyükelçi Yardımcısı Halil Halid Bey, Müslüman toplumla çok iyi ilişkilere sahipti ve Müslüman kuruluşlar tarafından organize edilen birçok toplantıya katılıyordu. Hatta 1905′te vefat eden Müslüman liderlerden Bedrettin Tayebinin cenazesine katıldı. Halil Halid Bey, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu ve Müslümanlar arasındaki diyalogu güçlendirmek için elinden geleni yaptı. Eğer Osmanlı Arşivleri Müdürlüğündeki Londra Sefareti arşivi açılırsa, Halil Halid Bey ile ilgili çok daha fazla bilgiye ulaşılabilecektir.
OSMANLI NİŞANI TAŞIDIĞI İÇİN İNGİLİZ İSTİHBARATINCA TAKİP EDİLDİ
İngilteredeki Müslüman toplumun liderlerinden Abdullah Mamun Sühreverdi ile Muşhir Hüseyin Kidvainin İstanbula davet edilerek Sultan Abdülhamid tarafından Mecidiye Nişanı ile ödüllendirildiğini kaydeden Şerif, Londraya döndükten sonra Osmanlı İmparatorluğuna ait bu nişanı sürekli göğsünde taşıyan Muşhir Hüseyin Kidvainin uzun süre İngiliz istihbaratının takibinde olduğunu söyledi.
LİBYA SAVAŞINDA OSMANLININ YARDIMINA KOŞTU
Araştırmalarında elde ettiği belgelere göre 1917′de Müslüman olmadan önce bile Muhammed Marmaduke Pickthallin İngilterede Osmanlıyı savunduğunu ve 1914′te Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla İngilterede ulusal tehdit olarak görüldüğünü söyleyen Cemil Şerif, Londradaki Müslümanların Osmanlı İmparatorluğuna büyük bir sadakat gösterdiğini ifade etti: İngilteredeki önde gelen Müslümanlardan biri olan Dr. Muhtar Ahmed Ensari, Londradaki Charing Cross Hastanesinden mezun olduktan yıllar sonra Hindistana gitti. İtalyanın 1912′de Kuzey Afrikada Osmanlıyla savaşa girmesi üzerine, Hindistanda doktorlardan oluşan bir delegasyonla yaralıları tedavi etmek için Osmanlı İmparatorluğuna geldi ve yaralıları tedavi etti.
BİR ASIR ÖNCEKİ KAYGILAR DEVAM EDİYOR
Dr. Şerif, İngilterede yüzyıl önce yaşamış olan Müslüman toplum ile bugünkü Müslüman toplumun kaygı ve endişelerinin aynı olduğuna da dikkat çekiyor: Mesela o dönemde Londradaki Müslümanlar, Bulgaristandaki Müslümanların, Giritteki Müslümanların katledilmesine karşı Londra caddelerinde protestolar yapıyorlar. Bugün yine aynı şekilde buradaki Müslümanlar Irakın, Afganistanın işgaline karşı mitingler ve toplantılar düzenliyor.
MİLLİ GÖRÜŞLİDERİ ERBAKANIN D-8 PROJESİ İLE BENZERLİKLER
Araştırmalarında Sultan Abdülhamidin müthiş bir öngörüye ve dehaya sahip olduğunu gördüğünü söyleyen Dr. Şerif, dünya Müslümanlarını birleştirmek için Sultanın büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Şerif, Bugün bile Sünnilik ve Şiilik arasındaki farklılıklar konuşulurken, o dönemde bile Büyük Sultan Abdülhamid, Sünni ve Şii tüm Müslümanları tek bir çatı altında tutmak için çalışmıştır. Erbakan Hocanın kurmuş olduğu D-8 örgütü ile Sultan Abdülhamidin o dönemde Müslümanları bir araya getirme çalışmaları arasında benzerlikler var dedi.
TÜRK TARİHÇİLERE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Yaptığı araştırmada, Bernard Lewis gibi oryantalistlerin Pan-İslamın dini değerler taşıyan bir hareket olmaktan ziyade politik bir hareket olduğuna dair iddiasının yanlışlığını ortaya koyduğunu da kaydeden Dr. Şerif, bunun en önemli göstergesinin de Londradaki Pan-İslam hareketinin politik bir kariyer edinmekten ziyade İslam kardeşliği duygusuyla hareket etmesi olduğunu belirtti. Sultan Abdülhamid ve İngilteredeki Müslümanlar arasındaki ilişkileri görünce, araştırmalarını genişlettiğini ve İstanbuldaki ESAM Kütüphanesinden de yararlanacağını söyleyen Dr. Şerif, Türkiyedeki tarihçilerle de bu konuda işbirliği yapmak istediğini bildirdi.
İLK DEFA VAKIT GAZETESI AÇIKLIYOR
Osmanlı İmparatorluğunun başka ülkelerdeki Müslüman azınlıklarla ilişkileri konusunda Türkiyedeki tarihçilerle de çalışmak istediğini söyleyen Cemil Şerif, Sultan Abdülhamidin İslam toplumlarını bir arada tutma çalışmalarının o dönemde tüm dünya Müslümanları arasında yankı bulduğunu kaydetti.
VAKİTE ÖZEL AÇIKLAMALAR
Vakit gazetesine, Londrada MCB merkezinde yaptığı araştırmasından elde ettiği çarpıcı bilgileri anlatan Dr. Cemil Şerif, 1870′lerden sonra ortaya çıkan Müslüman organizasyonlarla ilgili yaptığı araştırmada, İngilteredeki Müslümanların Sultan Abdülhamid döneminde Osmanlılar için bir lobi faaliyeti gibi çalıştığı bilgilerine ulaştığını kaydetti.
SULTAN ABDÜLHAMİDE BAĞLILIK MEKTUBU
Şerif, Mesela 1886′da İngilterede Encümen-i İslam, Sultan Abdülhamidin İslam toplumlarını bir araya getirme projesinden etkilenerek 1903′te isimlerini Pan-İslam Toplumu olarak değiştiriyor. Bu kuruluşun o dönemdeki lideri Abdullah Mamun Sühreverdi, Londradaki Osmanlı Büyükelçisine 1904 yılında bir mektup göndererek Sultan Abdülhamide olan bağlılığını tekrarlıyor dedi.
LONDRADA, BULGARİSTAN VE GİRİTTEKİ MÜSLÜMAN KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ
Şerifin arşivlerden elde ettiği bilgilere göre, 1894′te Batılı ülkeler Osmanlıya Ermeniler konusunda baskı uygulamaya başladığında, Londrada bir araya toplanarak bir protesto eylemi düzenliyor. Bulgaristanda katledilen Müslümanlar için yürüyen ve Batılı devletlerin Bulgarlara verdiği desteği protesto eden Londradaki Müslümanlar, üç yıl sonra 1897′de de Rumların Girit Adasındaki Müslümanları katletmesini protesto ediyor. Arşivlere göre, Müslümanlar, ayrıca bir toplantı yaparak İngiliz Hükümetinin Giritteki katliama sessiz kalmaması çağrısı yapıyor.
İNGİLİZ MÜSLÜMANLARI, SULTAN ABDÜLHAMİDE BAĞLILIKLARINI BİLDİRDİ
Aynı zamanda İngiltere Müslümanlar Konseyi Bilim ve Araştırma Komitesi Başkanı olan Dr. Cemil Şerif, İngilterede 19. ve 20. yüzyılın başındaki Müslümanlarla ilgili yazacağı yeni kitabıyla alakalı İstanbuldaki Osmanlı Arşivleri Müdürlüğü ve Londradaki British Libraryde araştırmalar yaparken ilginç bilgilere ulaştı. Yaptığı araştırmada Sultan 2. Abdülhamidin başa geçtiği 1876 yılından vefatına kadar İngilteredeki Müslüman toplum ile çok iyi ilişkiler kurduğunu söyleyen Dr. Şerif, Müslüman toplumun da Sultan Abdülhamide bağlılık bildirdiğini söyledi.
VAKİTE ÖZEL AÇIKLAMALAR
Londrada MCB merkezinde gazetemiz Vakite, yaptığı araştırmalarda elde ettiği çarpıcı bilgileri anlatan Dr. Cemil Şerif, Osmanlı Arşivleri Müdürlüğündeki Londra Sefaretine ait belgelerin hala açılmadığını ve bu belgelerin de tarihçilere açılarak dönemin olaylarına ışık tutulacağına inandığını belirterek, araştırmasında İngilteredeki Müslümanların Sultan Abdülhamid döneminde Osmanlılar için bir lobi faaliyeti gibi çalıştığına ulaştığını kaydetti.
SULTANA BAĞLILIK MEKTUBU
Şerif, Mesela 1886′da İngilterede Encümen-i İslam, Sultan Abdülhamidin İslam toplumlarını bir araya getirme projesinden etkilenerek 1903′te isimlerini Pan-İslam Toplumu olarak değiştiriyor. Bu kuruluşun o dönemdeki lideri Abdullah Mamun Sühreverdi, Londradaki Osmanlı Büyükelçisine 1904 yılında bir mektup göndererek Sultan Abdülhamide olan bağlılığını tekrarlıyor dedi.
LONDRADA, BULGARİSTAN VE GİRİTTEKİ MÜSLÜMAN KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ
Dr. Şerifin yaptığı araştırmada ortaya çıkan belgelere göre, İngilterede Sultan Abdülhamide bağlılık bildiren ve Encümen-i İslam (daha sonra Pan-İslam Toplumu) ismiyle örgütlenen Müslüman toplumu, 1894′te Batılı ülkeler Osmanlı İmparatorluğuna Ermeniler konusunda baskı uygulamaya başladığında, Londrada bir araya toplanarak bir protesto eylemi düzenliyor. Bulgaristanda katledilen Müslümanlar için yürüyen ve Batılı devletlerin Bulgarlara verdiği desteği protesto eden Londradaki Müslümanlar, üç yıl sonra 1897′de de Rumların Girit Adasındaki Müslümanları katletmesini protesto ediyor. Arşivlere göre, Müslümanlar, ayrıca bir toplantı yaparak İngiliz Hükümetinin Giritteki katliama sessiz kalmaması çağrısı yapıyor.
İNGİLİZ GAZETELERİNDE, SULTAN ABDÜLHAMİDİ SAVUNAN İLANLAR YAYINLANDI
Dr. Şerifin araştırmasında, o dönemde çok küçük bir topluluk olmasına rağmen etkin bir mücadele yürüten İngilteredeki Müslümanlarla ilgili dikkati çeken bir başka bulgu ise, İngiliz gazetelerinde yayınlanan ve Sultan Abdülhamid ile Müslümanları savunan ilan ve mektuplar Müslümanların başta The Times gazetesi olmak üzere o dönemdeki İngiliz gazetelerinde Sultan Abdülhamidi savunan mektuplar yayınlattığına işaret eden Dr. Şerif, Müslüman toplum ile Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçi Yardımcısı Halil Halid Bey arasında çok iyi ilişkiler olduğuna dikkati çekiyor:
HALİL HALİD BEY İLE İNGİLTERE MÜSLÜMANLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER
O dönemde İngilteredeki Müslümanlar bir yandan İngiltereye bağlılıklarını göstermek zorundayken, aynı zamanda usta bir şekilde Osmanlılara da bağlılıklarını gösterdiler. Osmanlı Büyükelçi Yardımcısı Halil Halid Bey, Müslüman toplumla çok iyi ilişkilere sahipti ve Müslüman kuruluşlar tarafından organize edilen birçok toplantıya katılıyordu. Hatta 1905′te vefat eden Müslüman liderlerden Bedrettin Tayebinin cenazesine katıldı. Halil Halid Bey, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu ve Müslümanlar arasındaki diyalogu güçlendirmek için elinden geleni yaptı. Eğer Osmanlı Arşivleri Müdürlüğündeki Londra Sefareti arşivi açılırsa, Halil Halid Bey ile ilgili çok daha fazla bilgiye ulaşılabilecektir.
OSMANLI NİŞANI TAŞIDIĞI İÇİN İNGİLİZ İSTİHBARATINCA TAKİP EDİLDİ
İngilteredeki Müslüman toplumun liderlerinden Abdullah Mamun Sühreverdi ile Muşhir Hüseyin Kidvainin İstanbula davet edilerek Sultan Abdülhamid tarafından Mecidiye Nişanı ile ödüllendirildiğini kaydeden Şerif, Londraya döndükten sonra Osmanlı İmparatorluğuna ait bu nişanı sürekli göğsünde taşıyan Muşhir Hüseyin Kidvainin uzun süre İngiliz istihbaratının takibinde olduğunu söyledi.
LİBYA SAVAŞINDA OSMANLININ YARDIMINA KOŞTU
Araştırmalarında elde ettiği belgelere göre 1917′de Müslüman olmadan önce bile Muhammed Marmaduke Pickthallin İngilterede Osmanlıyı savunduğunu ve 1914′te Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla İngilterede ulusal tehdit olarak görüldüğünü söyleyen Cemil Şerif, Londradaki Müslümanların Osmanlı İmparatorluğuna büyük bir sadakat gösterdiğini ifade etti: İngilteredeki önde gelen Müslümanlardan biri olan Dr. Muhtar Ahmed Ensari, Londradaki Charing Cross Hastanesinden mezun olduktan yıllar sonra Hindistana gitti. İtalyanın 1912′de Kuzey Afrikada Osmanlıyla savaşa girmesi üzerine, Hindistanda doktorlardan oluşan bir delegasyonla yaralıları tedavi etmek için Osmanlı İmparatorluğuna geldi ve yaralıları tedavi etti.
BİR ASIR ÖNCEKİ KAYGILAR DEVAM EDİYOR
Dr. Şerif, İngilterede yüzyıl önce yaşamış olan Müslüman toplum ile bugünkü Müslüman toplumun kaygı ve endişelerinin aynı olduğuna da dikkat çekiyor: Mesela o dönemde Londradaki Müslümanlar, Bulgaristandaki Müslümanların, Giritteki Müslümanların katledilmesine karşı Londra caddelerinde protestolar yapıyorlar. Bugün yine aynı şekilde buradaki Müslümanlar Irakın, Afganistanın işgaline karşı mitingler ve toplantılar düzenliyor.
MİLLİ GÖRÜŞLİDERİ ERBAKANIN D-8 PROJESİ İLE BENZERLİKLER
Araştırmalarında Sultan Abdülhamidin müthiş bir öngörüye ve dehaya sahip olduğunu gördüğünü söyleyen Dr. Şerif, dünya Müslümanlarını birleştirmek için Sultanın büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Şerif, Bugün bile Sünnilik ve Şiilik arasındaki farklılıklar konuşulurken, o dönemde bile Büyük Sultan Abdülhamid, Sünni ve Şii tüm Müslümanları tek bir çatı altında tutmak için çalışmıştır. Erbakan Hocanın kurmuş olduğu D-8 örgütü ile Sultan Abdülhamidin o dönemde Müslümanları bir araya getirme çalışmaları arasında benzerlikler var dedi.
TÜRK TARİHÇİLERE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Yaptığı araştırmada, Bernard Lewis gibi oryantalistlerin Pan-İslamın dini değerler taşıyan bir hareket olmaktan ziyade politik bir hareket olduğuna dair iddiasının yanlışlığını ortaya koyduğunu da kaydeden Dr. Şerif, bunun en önemli göstergesinin de Londradaki Pan-İslam hareketinin politik bir kariyer edinmekten ziyade İslam kardeşliği duygusuyla hareket etmesi olduğunu belirtti. Sultan Abdülhamid ve İngilteredeki Müslümanlar arasındaki ilişkileri görünce, araştırmalarını genişlettiğini ve İstanbuldaki ESAM Kütüphanesinden de yararlanacağını söyleyen Dr. Şerif, Türkiyedeki tarihçilerle de bu konuda işbirliği yapmak istediğini bildirdi.
İLK DEFA VAKIT GAZETESI AÇIKLIYOR
Osmanlı İmparatorluğunun başka ülkelerdeki Müslüman azınlıklarla ilişkileri konusunda Türkiyedeki tarihçilerle de çalışmak istediğini söyleyen Cemil Şerif, Sultan Abdülhamidin İslam toplumlarını bir arada tutma çalışmalarının o dönemde tüm dünya Müslümanları arasında yankı bulduğunu kaydetti.
VAKİTE ÖZEL AÇIKLAMALAR
Vakit gazetesine, Londrada MCB merkezinde yaptığı araştırmasından elde ettiği çarpıcı bilgileri anlatan Dr. Cemil Şerif, 1870′lerden sonra ortaya çıkan Müslüman organizasyonlarla ilgili yaptığı araştırmada, İngilteredeki Müslümanların Sultan Abdülhamid döneminde Osmanlılar için bir lobi faaliyeti gibi çalıştığı bilgilerine ulaştığını kaydetti.
SULTAN ABDÜLHAMİDE BAĞLILIK MEKTUBU
Şerif, Mesela 1886′da İngilterede Encümen-i İslam, Sultan Abdülhamidin İslam toplumlarını bir araya getirme projesinden etkilenerek 1903′te isimlerini Pan-İslam Toplumu olarak değiştiriyor. Bu kuruluşun o dönemdeki lideri Abdullah Mamun Sühreverdi, Londradaki Osmanlı Büyükelçisine 1904 yılında bir mektup göndererek Sultan Abdülhamide olan bağlılığını tekrarlıyor dedi.
LONDRADA, BULGARİSTAN VE GİRİTTEKİ MÜSLÜMAN KATLİAMI PROTESTO EDİLDİ
Şerifin arşivlerden elde ettiği bilgilere göre, 1894′te Batılı ülkeler Osmanlıya Ermeniler konusunda baskı uygulamaya başladığında, Londrada bir araya toplanarak bir protesto eylemi düzenliyor. Bulgaristanda katledilen Müslümanlar için yürüyen ve Batılı devletlerin Bulgarlara verdiği desteği protesto eden Londradaki Müslümanlar, üç yıl sonra 1897′de de Rumların Girit Adasındaki Müslümanları katletmesini protesto ediyor. Arşivlere göre, Müslümanlar, ayrıca bir toplantı yaparak İngiliz Hükümetinin Giritteki katliama sessiz kalmaması çağrısı yapıyor.