Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
Suffragette (Diren!)
Vizyon Tarihi: 15 Ocak 2016
Yapımı : 2015 - İngiltere
Tür : Dram
Süre: 106 Dak.
Yönetmen : Sarah Gavron
Oyuncular : Carey Mulligan , Helena Bonham Carter , Meryl Streep , Ben Whishaw , Brendan Gleeson
Senaryo : Abi Morgan
Yapımcı : Alison Owen , Faye Ward
Diğer Adı : Direne Direne!
Film Özeti
Çocukluk yıllarından beri çamaşırcı olarak çalışan Maud Watts (Carey Mulligan), birtakım tesadüfler sonucunda kadınların oy verme hakkıyla ilgili mücadele eden süfrajetlere katılır ve seçme hakkı için mücadele etmeye başlar. Bu durum kendi eşi ve etrafındaki ataerkil toplum tarafından hiç hoş karşılanmasa da Emmeline Pankhurst (Meryl Streep) gibi öncü figürlerin yönlendirmesiyle Maud ve etrafındaki mücadele arkadaşları barışçıl çözüm yollarından seslerini duyurmak için daha saldırgan eylemlere geçmeye karar verirler.
İzleyici Yorumları
1.yorum: film günümüz arap hayranı muhafazakar kadınlar için başlıbaşına bir ders niteliğinde. örnek: ''humeyni'yi seviyorum atatürk'ü sevmiyorum'' diyen insan evladına fikrini söyleyebilmenin bile ne kadar büyük bir hak ve özgürlük oldugunu anlatabilecek özel bir film.
öte yandan 100 yıl önce ingiltere'deki hükümet ve basının kadının üzerindeki baskısını bugün kadın erkek gözetmeksizin ülkemizde görmek acı verici
yine karsımızda diğer insanların hayatları için kendini hayatını hiçe sayan insanlar (biraz bencil olun artık, biz yan gelip yatanlar bunları haketmiyoruz)
velhasıl kelam izleyin kadınsanız iki kez izleyin.
2.yorum:Aşırı etkileyici olmasa da izlendiğinde izler bırakabilir. Geçmiş olayları anlatan bazı filmleri izlerken yaşadığınız zamana da pay biçebilirsiniz. bu filmde ben öyle hissettim. film ilerledikçe yoğunlaşan erkek baskısı, kadının güçsüzlüğünün(!) yüzüne vurulması ve bunun toplumsal bir bilinç halinde olması bana bugünlerde türkiye'de gittikçe yükselen erkek baskısını hatırlattı. kadınların iş yerlerindeki tacizi görmezden gelmeleri, eyleme katılmanın utanç kaynağı olarak gösterilmesi, erkeğe başkaldıran kadının evden atılması gayet günümüz türkiye'sinde bize tanıdık olan şeyler. evet kadınlara oy verme hakkını biz çoktan onayladık ama filmde bir ara "acaba?" sorusunun etkisinden çıkamadım. "acaba geri mi dönüyoruz?"
günümüzde yapılan bir çok siyasi içerikli filmin aksine içerisinde hiç seyirciye doğrudan yönelen bir propaganda sahnesi yok. filmi izlerken sadece olaylara tanıklık ediyormuş izlenimine kapılıyorsunuz. tıpkı maud'un konuşmasında yazılı kağıdı bırakıp sadece hikayesini anlatması gibi film bizi doğrudan olayların içine atıyor. böylece hiç bir samimiyetsizliğin etkisi altında kalmadan, derdini gayet güzel ve sade anlatan bir film izliyorsunuz.
evet, ana fikir feminist. bütün olaylar feminizm üzerine kurulu. ama filmin temele koyduğu dinamikler devrimle pek çok yerde kesişiyor.
"hak verilmez, alınır. ama her şeyin bir bedeli var." diyen film.