- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Stresli eşler kocalarının kan basıncını yükseltiyor
Daha önce yapılan araştırmalarda stres ve kötü ilişkilerin kan basıncını yükselttiği keşfedilmiş olsa da bunun çiftlere bireysel olarak nasıl yansıdığı hakkında çok fazla ayrıntı ortaya konmamıştı.
Yapılan bu son çalışmada, araştırmacılar 1.350 çifti önce 2006 ve sonra 2010 yılında tekrar gözlemlediler. Her bireyin, ilişkinin tatmin ya da stres seviyesindeki iniş çıkışlara göre kan basıncının nasıl değişiklik gösterdiğine yoğunlaştılar.
Ann Arbor Michigan Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nde bir bilim adamı olan ve araştırmayı yöneten Kira Birditt, Yoğun stres altında olduğunu belirten kadınların kocalarının kan basıncı yükseliyor ve ilişkiyle ilgili daha negatif hissediyorlar diyor.
Buna ek olarak, çiftin sadece bir üyesi tarafından yaşanan olumsuz evlilik kalitesi kan basıncını etkilemiyor ama her iki taraf da olumsuz evlilik kalitesi yaşadığını belirttiğinde ikisinin de kan basıncı yükseliyor diye ekliyor Birditt.
Ulusal Sağlık Enstitülerine göre, Amerikada yaklaşık her 3 yetişkinden biri yüksek kan basıncına sahip.
Birditt önderliğindeki araştırmacılar, ülke çapında 1953 ve öncesi doğumlu 22.000 insan üzerine yoğunlaşarak, çiftlerin hem tek tek hem de birlikte iken ilişkilerini değerlendirmesini sağlıyor.
2006da her 3 erkekten birinin ve kadınların yüzde 26sının yüksek kan basıncından müzdarip olduğu belirleniyor. 2010 yılında bu oran erkeklerde yüzde 37 ve kadınlarda yüzde 30a yükseliyor.
Stresli erkekler, karıları daha az stresli olduklarını belirttikleri zamanlarda daha düşük kan basıncına sahipken, kadınlar için eşlerinin stres seviyesi kan basınçları için bir etken olmuyor.
Galveston Texas Tıp Şubesi Üniversitesi koruyucu hekimlik ve halk sağlığı profesörü Kristen Peek, strese maruz kalan negatif evlilik ve ilişkilerin kötü fizyolojik sonuçlarla bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Belirli bir yaş üzerindeki erkekler bakım konusunda eşlerine bağımlı olma eğilimindeler. Bu elbette geçmişte daha baskın olan geleneksel rollerle alakalı. Ve bekledikleri bu bakım çeşitli sebeplerle karşılanmadığında zihinsel ve fiziksel sağlıklarını yitiriyorlar.