- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Sting - English Man In New York
I don't drink coffee I take tea my dear
Ben kahve içmem, çay alayım canım
I like my toast done on one side
Tostumu tek tarafı kızarmış severim
And you can hear it in my accent when I talk
Ve konuştuğumda aksanımı duyabilirsin
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
See me walking down Fifth Avenue
Beni 5.caddeden inerken izle
A walking cane here at my side
Yanımda yürüyen bir sopa var (şemsiyeyi kastediyor)
I take it everywhere I walk
Yürüdüğüm heryere götürürüm
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
If, "Manners maketh man" as someone said
Eğer birisi 'Bir adamı adam yapan görgüsüdür' derse
Then he's the hero of the day
Günün kahramanı odur
It takes a man to suffer ignorance and smile
Cehalete katlanıp gülümsemesini sağlar
Be yourself no matter what they say
Ne söyledikleri önemli değil kendin ol
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
Modesty, propriety can lead to notoriety
Alçakgönüllülük, dürüstlük kötü şöhrete yol açabilir
You could end up as the only one
Bunu bitirebilecek tek kişi sensin
Gentleness, sobriety are rare in this society
Nezaket, ağırbaşlılık bu toplumda nadirdir
At night a candle's brighter than the sun
Geceleyin yanan bir mum güneşten daha parlaktır
Takes more than combat gear to make a man
Bir adam olmak teçhizatlı olmaktan fazlasını gerektirir
Takes more than a license for a gun
Bir silah ruhsatından daha fazlası gerekir
Confront your enemies, avoid them when you can
Düşmanlarınla yüzleşmeli, gözardı etmelisin onları yapabiliyorken
A gentleman will walk but never run
Bir gentilmen yürür ama asla koşmaz
If, "Manners maketh man" as someone said
Eğer birisi 'Bir adamı adam yapan görgüsüdür' derse
Then he's the hero of the day
Günün kahramanı odur
It takes a man to suffer ignorance and smile
Cehalete katlanıp gülümsemesini sağlar
Be yourself no matter what they say
Ne söyledikleri önemli değil kendin ol
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I don't drink coffee I take tea my dear
Ben kahve içmem, çay alayım canım
I like my toast done on one side
Tostumu tek tarafı kızarmış severim
And you can hear it in my accent when I talk
Ve konuştuğumda aksanımı duyabilirsin
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
See me walking down Fifth Avenue
Beni 5.caddeden inerken izle
A walking cane here at my side
Yanımda yürüyen bir sopa var (şemsiyeyi kastediyor)
I take it everywhere I walk
Yürüdüğüm heryere götürürüm
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
If, "Manners maketh man" as someone said
Eğer birisi 'Bir adamı adam yapan görgüsüdür' derse
Then he's the hero of the day
Günün kahramanı odur
It takes a man to suffer ignorance and smile
Cehalete katlanıp gülümsemesini sağlar
Be yourself no matter what they say
Ne söyledikleri önemli değil kendin ol
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
Modesty, propriety can lead to notoriety
Alçakgönüllülük, dürüstlük kötü şöhrete yol açabilir
You could end up as the only one
Bunu bitirebilecek tek kişi sensin
Gentleness, sobriety are rare in this society
Nezaket, ağırbaşlılık bu toplumda nadirdir
At night a candle's brighter than the sun
Geceleyin yanan bir mum güneşten daha parlaktır
Takes more than combat gear to make a man
Bir adam olmak teçhizatlı olmaktan fazlasını gerektirir
Takes more than a license for a gun
Bir silah ruhsatından daha fazlası gerekir
Confront your enemies, avoid them when you can
Düşmanlarınla yüzleşmeli, gözardı etmelisin onları yapabiliyorken
A gentleman will walk but never run
Bir gentilmen yürür ama asla koşmaz
If, "Manners maketh man" as someone said
Eğer birisi 'Bir adamı adam yapan görgüsüdür' derse
Then he's the hero of the day
Günün kahramanı odur
It takes a man to suffer ignorance and smile
Cehalete katlanıp gülümsemesini sağlar
Be yourself no matter what they say
Ne söyledikleri önemli değil kendin ol
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım
I'm an Englishman in New York
New York'ta bir ingiliz adamım
I'm an alien I'm a legal alien
Bir yabancıyım yasal bir yabancıyım