Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Stendhal Sendromu? Stendhal Sendromu Nedir?

SouL

➡️ ↘️ ↖️ ↪️ ↩️ ⤴️ ⤵️ Ben Sakinim!!!
Yönetici
  • Üyelik Tarihi
    8 Ara 2012
  • Mesajlar
    17,522
  • MFC Puanı
    3,901
Stendhal Sendromu, bir kişinin özellikle de sanat eserlerinin güzelliği, ihtişamı ve insanı içine çeken havası karşısında artan kalp atışlarını, baş dönmesini, son derece büyük bir tepkiyle yaşanan şaşkınlığı, baygınlık geçirmeyi, daha da ileri boyutlarında halüsinasyon görmelere sebep olan psikosomatik bir rahatsızlıktır.

Diğer bir adıyla Florence Sendromu diye de anılan Stendhal Sendromu’nun bu adı almasındaki en büyük etken, Stendhal mahlasını kullanarak yazan Fransız yazar Marie- Henri Beyle’nin Floransa’da bulunduğu sırada Santa Croce Bazilikası’nda gördüğü Michelangelo, Machiavelli ve Galilei’nin mezarlarının ve genel yapının Giotto’nun freskleriyle süslenmiş halinin güzelliği karşısında kendisinden geçmesinden kaynaklanır. Stendhal, gördüğü sanat eserleri ve harikulade bütünlükler karşısında tarifsiz bir duygu hissettiğini ve bu duyguya karşı koyamadığını anlatmıştır.

9426_stendhal-sendromu.jpg


Bu sendromun adını alması tabi ki Stendhal’ın bu hisleri yaşadığı dönemde tanımlanmamıştır. 1979 yılında Graziella Magherini tarafından tanımlanan Stendhal Sendromu, Floransa’daki pek çok kişinin gözlemlenmesinden sonra tanımlanabilmiş ve sendrom olarak kabul görmüştür. Bu deneyler yapılırken, merkez olarak Medici Riccardi Sarayı alınmış ve ziyaretçilerin tavırları ve tepkileri gözlenmiştir. Gözlemciler, şapeli gezerken freskler ile süslenmiş bu sanat eserine hayranlıkla bakmışlar, nefes alışları hızlanmış, kalp atışlarının arttığı görülmüştür. Yüz kasları gevşerken göz bebekleri küçülen gözlemcilerde, bu sanat eserlerini incelerken işitsel olarak farklı uyarıcılar ile bir bütün şekilde uyarıldıklarında, beyin aktivitelerinin daha çok artması da gözlenmiştir. Duygularını yazmaları istenen gözlemcilerin cevapları ise şaşırtıcı olmuştur. Genel olarak aşırı bir duygulanma halini yaşadıklarını belirten gözlemciler, biraz da yorgunluk yaşadıklarını ama bunun tatlı bir yorgunluk olduğu söylemişlerdir.

Bu sendromun en bariz belirtisi, göz alıcı bir sanat eseri karşısında kendinden geçen, başı dönen, hatta bayılan insanlar görülmesidir. “Sanat Zehirlenmesi” olarak da nitelendirilen Stendhal Sendromu, sanatseverlerde sıklıkla rastlanan hatta hastanelik bile olmalarına neden olabilen bir sorundur. Problemlerin devam etmesi halinde psikolojik bozukluklara kadar uzanabilen bu sendrom için, kabul edildiği günden bu yana hastalığa yakalanan kişilere tedaviler uygulanmaktadır. Hemen herkesin Stendhal Sendromu yaşayabilme adayı olması göz önünde bulundurulmak ile birlikte, bu hastalığı kaç kişinin yaşadığına dair net bir sayı bilinmemektedir.

Yüksek dozda sanata maruz kalıp, sanat zehirlenmesi geçiren kişiler için söylenen Stendhal Sendromu, Stendhal’ın bu hastalığa sahip olan ya da belirlenen ilk kişi olması sebebiyle onun adıyla literatüre geçmiştir.

Alıntıdır.
 
Üst Alt