-
- Üyelik Tarihi
- 5 Nis 2013
-
- Mesajlar
- 955
-
- MFC Puanı
- 1
Söz Geri Dönmez
Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin İstanbul'da insanları irşâd ile meşgûl olduğu ve insanlara Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını öğretip saâdete ermeleri için rehberlik yaptığı sıralarda İstanbul'da Antepli ismiyle meşhur bir vâz hocası vardı. Bu kimse çok inatçı olup, Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin büyüklüğüne, evliyâ ve mürşid-i kâmil olduğuna inanmaz ve konuştuğu meclislerde uygunsuz sözler söylerdi. Bir gün bu hoca, Unkapanı'nda bir çeşmede yüzünü yıkıyordu. Mehmed Emîn Tokâdî hazretleri de oradan geçiyordu. Antepli vâizin yakınlarından biri;
- İşte bu gelen, Tokâdî Emîn Efendidir! diyerek gösterdi.
Antepli vâiz alaylı bir tavırla ona baktı ve birşeyler söyledi. Mehmed Emîn Efendi yanlarına gelip selâm verdi. Bu sırada Antepli hoca başını kaldırıp;
-Bak Şeyh Efendi, benim gözlerim ağrıyor. Bana bir nefes eyle de gözlerimin ağrısı geçsin, diyerek alay etti.
Bunun üzerine Mehmed Emîn Efendi;
- Kör ol! dedi ve oradan geçip gitti.
Antepli hocanın gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Mehmed Emîn Efendinin talebelerinden bâzıları Antepli hocanın yanına yaklaşıp;
- Sen hocamıza karşı edepsizlik yaparak alay ettin! O da sana nefes etti. Sen artık kör olursun bunu bilesin, dediler.
Antepli hoca yaptığı edepsizliğin farkına varıp Mehmed Emîn Efendinin evini öğrenip huzûruna gitti. Ayaklarına kapanıp;
- Aman efendim kusurumu affedin, diye yalvardı. Bu yalvarması üzerine;
- Hayır söz geri dönmez! Sonra yerine gözümüzün birini vermek gerekir, buyurdu.
Antepli hoca bu sözleri işitince, o kadar çok yalvarıp özür diledi ki,
Mehmed Emîn Efendi;
- Hoş! Şimdi hiç olmazsa bâri bir nebzecik, dedi.
Bundan sonra Antepli hoca on altı ay devamlı göz ağrısı çekti. Daha sonra Mehmed Emîn Efendinin duâsı ile göz ağrısından kurtuldu. Bu hâdiseden sonra ona son derece bağlı ve hürmetli, edepli oldu. Hattâ meclislerde, toplantılarda ve vâzlarından sonra;
- Tokatlı Mehmed Emîn Efendimiz cennetliktir. Onun ayağının tozu toprağı olayım, der, böylece ona olan inancını ve sevgisini dile getirirdi.
Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin İstanbul'da insanları irşâd ile meşgûl olduğu ve insanlara Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını öğretip saâdete ermeleri için rehberlik yaptığı sıralarda İstanbul'da Antepli ismiyle meşhur bir vâz hocası vardı. Bu kimse çok inatçı olup, Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin büyüklüğüne, evliyâ ve mürşid-i kâmil olduğuna inanmaz ve konuştuğu meclislerde uygunsuz sözler söylerdi. Bir gün bu hoca, Unkapanı'nda bir çeşmede yüzünü yıkıyordu. Mehmed Emîn Tokâdî hazretleri de oradan geçiyordu. Antepli vâizin yakınlarından biri;
- İşte bu gelen, Tokâdî Emîn Efendidir! diyerek gösterdi.
Antepli vâiz alaylı bir tavırla ona baktı ve birşeyler söyledi. Mehmed Emîn Efendi yanlarına gelip selâm verdi. Bu sırada Antepli hoca başını kaldırıp;
-Bak Şeyh Efendi, benim gözlerim ağrıyor. Bana bir nefes eyle de gözlerimin ağrısı geçsin, diyerek alay etti.
Bunun üzerine Mehmed Emîn Efendi;
- Kör ol! dedi ve oradan geçip gitti.
Antepli hocanın gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Mehmed Emîn Efendinin talebelerinden bâzıları Antepli hocanın yanına yaklaşıp;
- Sen hocamıza karşı edepsizlik yaparak alay ettin! O da sana nefes etti. Sen artık kör olursun bunu bilesin, dediler.
Antepli hoca yaptığı edepsizliğin farkına varıp Mehmed Emîn Efendinin evini öğrenip huzûruna gitti. Ayaklarına kapanıp;
- Aman efendim kusurumu affedin, diye yalvardı. Bu yalvarması üzerine;
- Hayır söz geri dönmez! Sonra yerine gözümüzün birini vermek gerekir, buyurdu.
Antepli hoca bu sözleri işitince, o kadar çok yalvarıp özür diledi ki,
Mehmed Emîn Efendi;
- Hoş! Şimdi hiç olmazsa bâri bir nebzecik, dedi.
Bundan sonra Antepli hoca on altı ay devamlı göz ağrısı çekti. Daha sonra Mehmed Emîn Efendinin duâsı ile göz ağrısından kurtuldu. Bu hâdiseden sonra ona son derece bağlı ve hürmetli, edepli oldu. Hattâ meclislerde, toplantılarda ve vâzlarından sonra;
- Tokatlı Mehmed Emîn Efendimiz cennetliktir. Onun ayağının tozu toprağı olayım, der, böylece ona olan inancını ve sevgisini dile getirirdi.