Toprağın içinde yaşayan ince, uzun, yumuşak vücutlu, parmak biçiminde bir hayvandır. Çokgözeli hayvanlardan halkalı kurtlar dalının kıllı - ayaklılar sınıfına giren bir takımdır. Uzun olan vücutları birbirine benzer bölütlerden yapılıdır. Kitin kıllar deri çukurlarından çıkar. Vücudunu saran deri hem solunum, hem duyu organı vazifesini görür. Derinin saldığı sümüklü bir madde solucanın devamlı yumuşak ve nemli kalmasını sağlar. Hepsi erdişlidir. Yenileme yetenekleri çok yüksektir. Ortasından ikiye kesilen bir solucanın iki parçası da yaşamaya devam eder. Nemli topraklarda, ya da sularda yaşarlar. Çok çeşitleri vardır. Toprak yutarak içindeki bitki artıklarıyla beslenir.
Kurak havalarda 1-2 metre toprağın derinliğine iner. Açtıkları galerilerle toprağın havalanmasında, yağmur sularının süzülmesinde rol oynarlar. Toprak yiyerek içindeki organik maddelerle beslenirler. Geceleri toprak yüzeyine çıkarak besin ararlar. Deliğinden çıktığı zaman yassı kuyruğunu tüneline tutturur. Tehlike anında hemen kendini içeriye çeker. Nebati ve hayvani besinlerden sert olanlarının üzerini bir çeşit salya ile örterek yumuşatır veya çürütmek için toprağa çeker dışkısıyla toprağı gübreleyerek verimini arttırır. Her on yılda 2-3 cm kalınlığında verimli tarım toprağı üretir.
Gözleri yoktur. Fakat vücudu ışığa, sarsıntılara ve kimyevi maddelere karşı hassastır. Derisiyle solunum yapar. Gerekli oksijen nemli kutikula tabakasından osmozla kılcal damarlara alınır. Oksijen, plazma içinde erimiş olan hemoglobinle birleşerek dokulara taşınır. Dolaşım sistemi kapalıdır. 5 çift halkalı damar, kalp görevi yapar. Kan, sırt damarlarında arkadan öne, karın tarafında ise önden arkaya doğru akar. Hermofrodittirler, yani hem erkeklik hem dişilik organları vardır. Eşleşmede her solucan, hem erkek, hem dişi vazifesi görür. Şubat ile ağustos ayları arasında 32-37'nci halkaların arasındaki deri kalınlaşarak bir kemer meydana getirir.
Klitellum denen bu kısım, mukus bezleriyle zenginleşir. Eşleşme anında kemerleriyle birbirlerine yapışarak karşılıklı sperm aktarırlar. Birkaç gün sonra başlarının altında birer koza hasıl olur. Yumurtayla dolu olan bu koza daha sonra düşer. Solucanlar büyük bir dikkatle bunu toprağa gömerler. Gelişim doğrudan doğruya olup, dört hafta sonra ergine benzer yavrular çıkar. Altı ayda erginleşirler. 2-6 yıl kadar yaşarlar. Dünyada 2000 kadar solucan türü vardır. Avustralya'da bir tür 3,5 metre boyunda bir devdir. Bazıları alkali maddeler salgılayarak kendilerini korurlar. Minik bir türü ise deniz feneri gibi çakar.
Solucanlar, yuttukları toprağın organik maddelerini ayıkladıktan sonra, toprağı dışkı halinde çıkarırlar. Yapılan araştırmalar, solucanın sindirim sisteminden geçmiş toprağın daha verimli olduğunu ortaya koymuştur. Açtığı tünellerin yanlarını, çıkardığı salgı ile sıvayarak sertleştirir. Her solucan yılda 250 gram humus üretir. Organik maddelerin humus haline gelmesinde rol oynayan Actinomycetes denen organizma, solucanın sindirim borusundan geçince yedi misli artmaktadır. Solucan eşsiz bir toprak kimyageridir. 4,5 dönümlük bir arazide ortalama olarak 50.000 kadar solucan bulunur. Bunlar bir yılda 12,5 tonluk kaliteli bahçe toprağı üretirler.
Fazla yağmurlu havalarda toprağa geçen su, onu havasız bıraktığından dışarı çıkar. Havalandırılmış suda ise aç olarak, sekiz ay dayanabilir. Aşırı kurak havalarda derine inerek kurak hava uykusuna yatar. Kışın ise toprağın donma sınırının altına inerek yüzlercesi yumak halinde toplanırlar. Toprağın buzu çözüldüğünde kış uykusundan uyanarak yukarı kısımlara çıkarlar. Derilerinin altında bulunan halkalı ve uzunlamasına kasların kasılmasıyla hareket ederler. Vücudunu yenileme özellikleri güçlüdür. Başı veya kuyruğu kopsa, büyüyerek kendini tamamlar. Tam ortadan ikiye bölünürse, başın bulunduğu parçadan yeni bir kuyruk meydana gelir. Diğer parça ise, yeni bir başın meydana gelmesi için gerekli üç haftalık sürede besin alamadığından, çoğunlukla dayanamayarak ölür.
Solucan nasıl yürür
Solucan ıslak topraklar üzerinde vücudunu ileri geri hareket ettirerek gayet yavaş yürür. Hareket için önce başa yakın halkaların hareket kıllarını toprağa yapıştırır, arka halkalarını öne çeker. Sonra, arkadaki halkaların kıllarını yere batırarak ön halkalarını ileriye doğru iter. Böylece, halkaların kasılıp açılmasıyla solucan bir kısalır, bir uzar, yer değiştirmiş olur. Solucanın ağzında diş yoktur; sindirim sistemi ağızda başlıyan, yer yer şişkinlikler gösterip anusta sona eren bir borudan ibarettir.
Solucan toprak yutarak bunun içindeki bitki artıklarıyla beslenir. Solucan nemli toprakların içinde açtığı eğri büğrü yollarda dolaşır, zora gelmedikçe dışarı çıkmaz. Genel olarak, toprağın 50 sm. kadar derininde yaşarsa da kuru, sıcak topraklarda 2 metre derinliğe indiği de olur. Solucanların birçok çeşitleri vardır. Bahçelerimizde yaşayanları ortalama bir karış boyundadır. Sıcak ülkelerde boyları 2 m.ye yaklaşan büyük solucanlar da vardır.
Solucanların üremesi
Solucanlar yumurtayla ürerler. Erkek organ da, dişi organ da aynı hayvan üzerinde bulunur. Dişilik deliği 14üncü, erkeklik deliği de 15inci halkada bulunur. Yumurtanın döllenmesi İki hayvanın birleşmesiyle olur. Yumurtalar çıktığı zaman hayvanın kemer kısmından besleyici bir sıvı salgılanır, yumurtalar bu yapışkan kısma yapışırlar.
Solucanlar tüneller açarak toprağı havalandırmaları bakımından tarıma faydalı hayvanlardır. Yalnız, bazen da mikroplu bir hastalıktan ölerek derine gömülmüş hayvanların mikroplarını da toprak üstüne çıkarırlar. Solucanların hepsi topraklarda yaşamaz, sularda yaşayan çeşitleri de vardır. Bunların vücut yapılışları da az çok farklıdır.
Bunlardan deniz suyu içinde yaşıyanların bir kısmı salgıladıkları sıvıdan meydana gelmiş bir kabuk içindedir. «Spirograf», «serpul» adı verilenler bu çeşit solucanlardır. Bunların baş taraflarında, borunun dışında püskül biçiminde solungaçları bulunur. «Nereis», «arenikol» gibi solucanlar ise suyun içinde serbest dolaşırlar.
Sözlükte "solucanlar" ne demek? 1. Halkalılardan, yersolucanı, tenya, askarit gibi, vücutları uzun, yumuşak ve ayaksız hayvanları içine alan takım.
Solucanlar kelimesinin ingilizcesi [solucan] n. earthworm, worm, dew worm
Kurak havalarda 1-2 metre toprağın derinliğine iner. Açtıkları galerilerle toprağın havalanmasında, yağmur sularının süzülmesinde rol oynarlar. Toprak yiyerek içindeki organik maddelerle beslenirler. Geceleri toprak yüzeyine çıkarak besin ararlar. Deliğinden çıktığı zaman yassı kuyruğunu tüneline tutturur. Tehlike anında hemen kendini içeriye çeker. Nebati ve hayvani besinlerden sert olanlarının üzerini bir çeşit salya ile örterek yumuşatır veya çürütmek için toprağa çeker dışkısıyla toprağı gübreleyerek verimini arttırır. Her on yılda 2-3 cm kalınlığında verimli tarım toprağı üretir.
Gözleri yoktur. Fakat vücudu ışığa, sarsıntılara ve kimyevi maddelere karşı hassastır. Derisiyle solunum yapar. Gerekli oksijen nemli kutikula tabakasından osmozla kılcal damarlara alınır. Oksijen, plazma içinde erimiş olan hemoglobinle birleşerek dokulara taşınır. Dolaşım sistemi kapalıdır. 5 çift halkalı damar, kalp görevi yapar. Kan, sırt damarlarında arkadan öne, karın tarafında ise önden arkaya doğru akar. Hermofrodittirler, yani hem erkeklik hem dişilik organları vardır. Eşleşmede her solucan, hem erkek, hem dişi vazifesi görür. Şubat ile ağustos ayları arasında 32-37'nci halkaların arasındaki deri kalınlaşarak bir kemer meydana getirir.
Klitellum denen bu kısım, mukus bezleriyle zenginleşir. Eşleşme anında kemerleriyle birbirlerine yapışarak karşılıklı sperm aktarırlar. Birkaç gün sonra başlarının altında birer koza hasıl olur. Yumurtayla dolu olan bu koza daha sonra düşer. Solucanlar büyük bir dikkatle bunu toprağa gömerler. Gelişim doğrudan doğruya olup, dört hafta sonra ergine benzer yavrular çıkar. Altı ayda erginleşirler. 2-6 yıl kadar yaşarlar. Dünyada 2000 kadar solucan türü vardır. Avustralya'da bir tür 3,5 metre boyunda bir devdir. Bazıları alkali maddeler salgılayarak kendilerini korurlar. Minik bir türü ise deniz feneri gibi çakar.
Solucanlar, yuttukları toprağın organik maddelerini ayıkladıktan sonra, toprağı dışkı halinde çıkarırlar. Yapılan araştırmalar, solucanın sindirim sisteminden geçmiş toprağın daha verimli olduğunu ortaya koymuştur. Açtığı tünellerin yanlarını, çıkardığı salgı ile sıvayarak sertleştirir. Her solucan yılda 250 gram humus üretir. Organik maddelerin humus haline gelmesinde rol oynayan Actinomycetes denen organizma, solucanın sindirim borusundan geçince yedi misli artmaktadır. Solucan eşsiz bir toprak kimyageridir. 4,5 dönümlük bir arazide ortalama olarak 50.000 kadar solucan bulunur. Bunlar bir yılda 12,5 tonluk kaliteli bahçe toprağı üretirler.
Fazla yağmurlu havalarda toprağa geçen su, onu havasız bıraktığından dışarı çıkar. Havalandırılmış suda ise aç olarak, sekiz ay dayanabilir. Aşırı kurak havalarda derine inerek kurak hava uykusuna yatar. Kışın ise toprağın donma sınırının altına inerek yüzlercesi yumak halinde toplanırlar. Toprağın buzu çözüldüğünde kış uykusundan uyanarak yukarı kısımlara çıkarlar. Derilerinin altında bulunan halkalı ve uzunlamasına kasların kasılmasıyla hareket ederler. Vücudunu yenileme özellikleri güçlüdür. Başı veya kuyruğu kopsa, büyüyerek kendini tamamlar. Tam ortadan ikiye bölünürse, başın bulunduğu parçadan yeni bir kuyruk meydana gelir. Diğer parça ise, yeni bir başın meydana gelmesi için gerekli üç haftalık sürede besin alamadığından, çoğunlukla dayanamayarak ölür.
Solucan nasıl yürür
Solucan ıslak topraklar üzerinde vücudunu ileri geri hareket ettirerek gayet yavaş yürür. Hareket için önce başa yakın halkaların hareket kıllarını toprağa yapıştırır, arka halkalarını öne çeker. Sonra, arkadaki halkaların kıllarını yere batırarak ön halkalarını ileriye doğru iter. Böylece, halkaların kasılıp açılmasıyla solucan bir kısalır, bir uzar, yer değiştirmiş olur. Solucanın ağzında diş yoktur; sindirim sistemi ağızda başlıyan, yer yer şişkinlikler gösterip anusta sona eren bir borudan ibarettir.
Solucan toprak yutarak bunun içindeki bitki artıklarıyla beslenir. Solucan nemli toprakların içinde açtığı eğri büğrü yollarda dolaşır, zora gelmedikçe dışarı çıkmaz. Genel olarak, toprağın 50 sm. kadar derininde yaşarsa da kuru, sıcak topraklarda 2 metre derinliğe indiği de olur. Solucanların birçok çeşitleri vardır. Bahçelerimizde yaşayanları ortalama bir karış boyundadır. Sıcak ülkelerde boyları 2 m.ye yaklaşan büyük solucanlar da vardır.
Solucanların üremesi
Solucanlar yumurtayla ürerler. Erkek organ da, dişi organ da aynı hayvan üzerinde bulunur. Dişilik deliği 14üncü, erkeklik deliği de 15inci halkada bulunur. Yumurtanın döllenmesi İki hayvanın birleşmesiyle olur. Yumurtalar çıktığı zaman hayvanın kemer kısmından besleyici bir sıvı salgılanır, yumurtalar bu yapışkan kısma yapışırlar.
Solucanlar tüneller açarak toprağı havalandırmaları bakımından tarıma faydalı hayvanlardır. Yalnız, bazen da mikroplu bir hastalıktan ölerek derine gömülmüş hayvanların mikroplarını da toprak üstüne çıkarırlar. Solucanların hepsi topraklarda yaşamaz, sularda yaşayan çeşitleri de vardır. Bunların vücut yapılışları da az çok farklıdır.
Bunlardan deniz suyu içinde yaşıyanların bir kısmı salgıladıkları sıvıdan meydana gelmiş bir kabuk içindedir. «Spirograf», «serpul» adı verilenler bu çeşit solucanlardır. Bunların baş taraflarında, borunun dışında püskül biçiminde solungaçları bulunur. «Nereis», «arenikol» gibi solucanlar ise suyun içinde serbest dolaşırlar.
Sözlükte "solucanlar" ne demek? 1. Halkalılardan, yersolucanı, tenya, askarit gibi, vücutları uzun, yumuşak ve ayaksız hayvanları içine alan takım.
Solucanlar kelimesinin ingilizcesi [solucan] n. earthworm, worm, dew worm