- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Size Bir Emanetim Var
Bir gün dilenci kılığında birisi tarafından Ahmed Kuseyrî'nin evinin kapısı çalınır. Kim olduğu sorulunca, Ahmed Kuseyrî'yi görmek istediğini söyler. Evde olmadığı bildirilince;
- Size bir emânetim var." diyerek bir dağarcık, bir torba ve küçük bir çıkını bırakıp almalarını söyleyerek ayrılıp gider. Giderken de;
- Sonra uğrarım." der.
Ahmed Kuseyrî hazretleri geç vakit eve gelir. Hanımı da kapıya gelen ziyâretçiden ve bıraktıklarından bahsetmeyi unutur. Gece yarısı mutfaktan sesler işiterek gidip bakarlar. Bırakılan küçük kaptan kazanlar dolduracak kadar bal taşıyor. Torbadaki bir avuç darı çuvallar dolduracak kadar artıyor. Çıkından ise çil çil altınlar taşıp yerlere dökülüyor.
Ahmed Kuseyrî;
- Nedir bu hâller? diye sorunca hanımı şaşkın ve hayretler içinde;
- Bilmiyorum." der.
Ahmed Kuseyrî;
- Bugün bize gelen oldu mu? diye sorar.
Hanımı hatırlayıp;
- Evet bir ihtiyar geldi. Sizi sordu. Sonra uğrarım diyerek bunları bıraktı. Bereketlenip taşan bu şeyler ona âittir, dedi.
Ahmed Kuseyrî hazretleri bir an düşünüp;
- Bu gelen Hızır aleyhisselâm mıydı yoksa? deyince, bırakılan kaplardaki artmalar ve taşmalar durdu.
Böylece Hızır aleyhisselâmın bereketine kavuştular.
- Size bir emânetim var." diyerek bir dağarcık, bir torba ve küçük bir çıkını bırakıp almalarını söyleyerek ayrılıp gider. Giderken de;
- Sonra uğrarım." der.
Ahmed Kuseyrî hazretleri geç vakit eve gelir. Hanımı da kapıya gelen ziyâretçiden ve bıraktıklarından bahsetmeyi unutur. Gece yarısı mutfaktan sesler işiterek gidip bakarlar. Bırakılan küçük kaptan kazanlar dolduracak kadar bal taşıyor. Torbadaki bir avuç darı çuvallar dolduracak kadar artıyor. Çıkından ise çil çil altınlar taşıp yerlere dökülüyor.
Ahmed Kuseyrî;
- Nedir bu hâller? diye sorunca hanımı şaşkın ve hayretler içinde;
- Bilmiyorum." der.
Ahmed Kuseyrî;
- Bugün bize gelen oldu mu? diye sorar.
Hanımı hatırlayıp;
- Evet bir ihtiyar geldi. Sizi sordu. Sonra uğrarım diyerek bunları bıraktı. Bereketlenip taşan bu şeyler ona âittir, dedi.
Ahmed Kuseyrî hazretleri bir an düşünüp;
- Bu gelen Hızır aleyhisselâm mıydı yoksa? deyince, bırakılan kaplardaki artmalar ve taşmalar durdu.
Böylece Hızır aleyhisselâmın bereketine kavuştular.