Anlatmak iyi gelir,herkese.
Tabi anlatıla bilecekleri.
Herkes kolay kolay paylaşamaz,sır denen şeyi.
Bazen anlatmak ister ama,bir ata sözü var ki
"Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz"..
Bir kere daha düşündürür,paylaşmadan önce derdimizi.
Kimse,kolay kolay tüm bedenini esir alan sırrını paylaşamaz.,
Bir süre titizlikle besler,büyütür onu içinde.
Anlatınca,esir olacağımızı düşündüğümüz şey,aslında çoktan esir etmiştir sizi.
Paylaşmalı insan,en azından sevdikleriyle.
Anlatmak hep iyi gelir insana.
Varsın sözünüzün esiri olmuş olun.
Hem o,sizi çoktan esir almış tir.
Ondan daha fazla kimse üzemez sizi
Onun tek derdi önemli olmak ve birinin
yüreğinde Saklanıp,yiyip,içip kocaman olup,keyif çatmak.
Bence ilk fırsatta anlatıp kurtulmalı o mel''un şeyden,barındırıp,beslememeli yüreğinde.
Eğer sırrınızı anlatacak iyi bir dostunuz yoksa,hiç tanımadığınız birine de anlata bilirsiniz.
Hiç cevap vermeden sizi dinleyecektir, muhtemelen de deli olduğunuzu düşünecektir.
Ne düşündüğünün bir önemi yok,sadece anlatın ve kurtulun.
Kendinizi hafiflemiş ve damarlarınızda bir iblis gibi,saklanmış bu şeyden kurtulmuş olduğunuzu hissedeceksiniz.
Paylaştıktan sonra,yaşayacağınız şey o ankinden daha kötü olmayacaktır.
Herkese anlatın.
Ama suya anlatmayın.
Çünkü su hiç iyi bir dinleyici değildir.
Hatta bizi hiç dinlemez bile.
Gördüğünüz saçma sapan kabusu,bir anlatmaya kalkışın,görürsünüz.
Onun tek derdi başka yerlerde kirlenen hayatlarımızı temizleyip,bir an önce atalarının da olduğu yere,denize ulaşmak.
Siz,anlatmaya başlayınca iki dakika durup sizi dinlemez.
Bide alay eder gibi,kahkahalar atıp, Şarkılar söyleyerek,süzülüp gider,bulduğu ilk çatlaktan.
İnsanın kovalayası geliyor,oturup derdini dinlemeyen su damlasını,ta denize kadar. Buhar olup kaçmadan önce,bıktırana kadar anlatmak,şimdi dinlemede görelim.
Sanki,dinlese ne olacak ki biz kendimizi bile dinlemiyoruz.
kendimizi,dinlemesini öğrendiğimiz zaman, artık başkalarına da anlatacak,bir derdimiz olmaz belki.
Yinede ailenize,dostlarınıza anlatmayı ihmal etmeyin paylaşın,kısaca ismine sır dediğimiz dertleri.
Sır paylaşılmayı sevmez.siz paylaşınca çok kızar,yüreğinizin derinliklerine saklanıp kanatamaz eskisi kadar.
Kim bilir,o kadarda önemli biri olmadığını fark eder belki.
Usulca sökülüp gider hayatınızdan.
İnsan kendine acı veren,hiç bir şeyi hayatında tutmamalı.
En değerli sırrı bile olsa,Acı veriyorsa salıp kurtulmalı. -TzcN
Tabi anlatıla bilecekleri.
Herkes kolay kolay paylaşamaz,sır denen şeyi.
Bazen anlatmak ister ama,bir ata sözü var ki
"Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz"..
Bir kere daha düşündürür,paylaşmadan önce derdimizi.
Kimse,kolay kolay tüm bedenini esir alan sırrını paylaşamaz.,
Bir süre titizlikle besler,büyütür onu içinde.
Anlatınca,esir olacağımızı düşündüğümüz şey,aslında çoktan esir etmiştir sizi.
Paylaşmalı insan,en azından sevdikleriyle.
Anlatmak hep iyi gelir insana.
Varsın sözünüzün esiri olmuş olun.
Hem o,sizi çoktan esir almış tir.
Ondan daha fazla kimse üzemez sizi
Onun tek derdi önemli olmak ve birinin
yüreğinde Saklanıp,yiyip,içip kocaman olup,keyif çatmak.
Bence ilk fırsatta anlatıp kurtulmalı o mel''un şeyden,barındırıp,beslememeli yüreğinde.
Eğer sırrınızı anlatacak iyi bir dostunuz yoksa,hiç tanımadığınız birine de anlata bilirsiniz.
Hiç cevap vermeden sizi dinleyecektir, muhtemelen de deli olduğunuzu düşünecektir.
Ne düşündüğünün bir önemi yok,sadece anlatın ve kurtulun.
Kendinizi hafiflemiş ve damarlarınızda bir iblis gibi,saklanmış bu şeyden kurtulmuş olduğunuzu hissedeceksiniz.
Paylaştıktan sonra,yaşayacağınız şey o ankinden daha kötü olmayacaktır.
Herkese anlatın.
Ama suya anlatmayın.
Çünkü su hiç iyi bir dinleyici değildir.
Hatta bizi hiç dinlemez bile.
Gördüğünüz saçma sapan kabusu,bir anlatmaya kalkışın,görürsünüz.
Onun tek derdi başka yerlerde kirlenen hayatlarımızı temizleyip,bir an önce atalarının da olduğu yere,denize ulaşmak.
Siz,anlatmaya başlayınca iki dakika durup sizi dinlemez.
Bide alay eder gibi,kahkahalar atıp, Şarkılar söyleyerek,süzülüp gider,bulduğu ilk çatlaktan.
İnsanın kovalayası geliyor,oturup derdini dinlemeyen su damlasını,ta denize kadar. Buhar olup kaçmadan önce,bıktırana kadar anlatmak,şimdi dinlemede görelim.
Sanki,dinlese ne olacak ki biz kendimizi bile dinlemiyoruz.
kendimizi,dinlemesini öğrendiğimiz zaman, artık başkalarına da anlatacak,bir derdimiz olmaz belki.
Yinede ailenize,dostlarınıza anlatmayı ihmal etmeyin paylaşın,kısaca ismine sır dediğimiz dertleri.
Sır paylaşılmayı sevmez.siz paylaşınca çok kızar,yüreğinizin derinliklerine saklanıp kanatamaz eskisi kadar.
Kim bilir,o kadarda önemli biri olmadığını fark eder belki.
Usulca sökülüp gider hayatınızdan.
İnsan kendine acı veren,hiç bir şeyi hayatında tutmamalı.
En değerli sırrı bile olsa,Acı veriyorsa salıp kurtulmalı. -TzcN