- Konum
- İstanbul
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Tem 2013
-
- Mesajlar
- 813
-
- MFC Puanı
- 14
Çuhaçiçeğigiller familyasındandır. Diğer adları Buhurumeryem, Domuz ağırşağı, Domuz elması. Domuz turpu, Buhur otu, Yer somunu, Dana göbeği, Lale kovan. {Cydamen, Yunanca daire, çember demek olan cydos ya da kykbs sözcüğünden gelir. Ancak burada dairemsi-yuvarlak denerek yapraklara mı, çiçek açmadan ve çiçekler solduktan sonra dairemsi bir hal alan çiçek saplarına mı bir gönderme söz konusu tartışmalı.)
Güzel çiçekler açan ve 20 türü bulunan yumru köklü (rizomlu), çok yıllık otsu bitkidir. Ülkemizde 10 türü bulunmaktadır. Bunların dördü endemiktir, sadece bizim ülkemizde yetişir.
Evlerimizde sevilen bir süs bitkisi olarak bulunanı, C. persîcum türüdür ve beyazdan pembeye, pembeden koyu kırmızıya uzanan tonlarda çiçekler açar. Bunun anayurdu Türkiye, Suriye, İran, Filistin, Yunanistan, Tunus ve Akdeniz adalarıdır. Bol yapraklı ormanlarda bulunur. Doğal halindeki bitkiler 2-3 yıl bitiminde çiçek açmaya başlar, kültür ortamında dekoratif amaçla yetiştirilenlerde bu süre aylara inmiştir.
Antik çağlarda bitkinin kökleri kavrularak yenirdi. Halk hekimliğinde, koku verici olarak ve dekoratif amaçla yetiştirilirdi. Katoliklere göre o Hz Meryemin yüreğinin simgesi.
Siklamenler toprak üstü gövde geliştirmez, yuvarlak yapraklarını doğrudan topraktan çıkarırlar. Yumruları yabandomuzları için çok sevilen bir yiyecektir, hayvanlar bu yumruları yemek için dağlarda kazmadık yer bırakmazlar; yerel adlarda geçen domuz sözcüğünün gerekçesi budur.
Siklamenlerden bazıları ilkbaharda, bazıları sonbaharda çiçek açar, burada üzerinde durduklarımız ilkbaharda, hatta kış boyunca ve ilkbaharda açanlardır. Siklamenlerin yumru köklerinde nişasta, zamk, saponin ve organik asitler bulunur.
Bunların kabızlık giderici, kusturucu, uyarıcı, bağırsak kurtlarını düşürücü, âdet düzenleyici etkileri vardır.
C coum türü siklamenin yumrusundan günde 0.5 gram alınması, taze yumrudan % 5 oranla demlenmiş 1 -2 bardak içilmesi orta şiddette bir ishal meydana getirir ve amaç hasıl olmuş olur.
Fazlası tehlikelidir; dikkat, zehirlenmeye yol açar!
C. persicum türünün yaprakları haşlanarak et dolması yapımında kullanılır. Osmanlı Sarayında sultanların ve ileri gelenlerin ramazanlarda gülsuyu gibi kullandıkları buhur suyu da; siklamen, sarı santal, öd ağacı ve asilbentin kaynar suyla demlenmesinden oluşurdu
Güzel çiçekler açan ve 20 türü bulunan yumru köklü (rizomlu), çok yıllık otsu bitkidir. Ülkemizde 10 türü bulunmaktadır. Bunların dördü endemiktir, sadece bizim ülkemizde yetişir.
Evlerimizde sevilen bir süs bitkisi olarak bulunanı, C. persîcum türüdür ve beyazdan pembeye, pembeden koyu kırmızıya uzanan tonlarda çiçekler açar. Bunun anayurdu Türkiye, Suriye, İran, Filistin, Yunanistan, Tunus ve Akdeniz adalarıdır. Bol yapraklı ormanlarda bulunur. Doğal halindeki bitkiler 2-3 yıl bitiminde çiçek açmaya başlar, kültür ortamında dekoratif amaçla yetiştirilenlerde bu süre aylara inmiştir.
Antik çağlarda bitkinin kökleri kavrularak yenirdi. Halk hekimliğinde, koku verici olarak ve dekoratif amaçla yetiştirilirdi. Katoliklere göre o Hz Meryemin yüreğinin simgesi.
Siklamenler toprak üstü gövde geliştirmez, yuvarlak yapraklarını doğrudan topraktan çıkarırlar. Yumruları yabandomuzları için çok sevilen bir yiyecektir, hayvanlar bu yumruları yemek için dağlarda kazmadık yer bırakmazlar; yerel adlarda geçen domuz sözcüğünün gerekçesi budur.
Siklamenlerden bazıları ilkbaharda, bazıları sonbaharda çiçek açar, burada üzerinde durduklarımız ilkbaharda, hatta kış boyunca ve ilkbaharda açanlardır. Siklamenlerin yumru köklerinde nişasta, zamk, saponin ve organik asitler bulunur.
Bunların kabızlık giderici, kusturucu, uyarıcı, bağırsak kurtlarını düşürücü, âdet düzenleyici etkileri vardır.
C coum türü siklamenin yumrusundan günde 0.5 gram alınması, taze yumrudan % 5 oranla demlenmiş 1 -2 bardak içilmesi orta şiddette bir ishal meydana getirir ve amaç hasıl olmuş olur.
Fazlası tehlikelidir; dikkat, zehirlenmeye yol açar!
C. persicum türünün yaprakları haşlanarak et dolması yapımında kullanılır. Osmanlı Sarayında sultanların ve ileri gelenlerin ramazanlarda gülsuyu gibi kullandıkları buhur suyu da; siklamen, sarı santal, öd ağacı ve asilbentin kaynar suyla demlenmesinden oluşurdu