• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Sıkıntılara sabretmek

Üyelik Tarihi
20 Ara 2012
Konular
2,401
Mesajlar
10,146
MFC Puanı
2,700
Şakik-i Belhi hazretleri,
(Sıkıntıya sabrın mükafatını bilen,sıkıntılardan kurtulmaya heves bile etmez) buyuruyor.
Sıkıntılara karşılık verilecek nimetleri hatırlayarak, sıkıntı hafifletilebilir.
Nitekim Allahü teâlâyı sevenler, birçok acılara katlanmışlar,hatta o acıları duymamışlar bile,

Sırri-yi Sekati hazretleri,
(Allahü teâlâyı seven, Ondan gelen belaların acısını hiç duymaz.

Bir değil, yetmiş kılıç darbesi alsa yine duymaz) buyuruyor.

Nitekim, Mısır halkı günlerce yemeden içmeden Hz.Yusuf’un güzelliğine bakakaldılar.
Onun güzel yüzüne bakmakla açlıklarını unuturlardı.Bundan daha önemlisi de Mısır’ın
ileri gelen kadınları,Hz.Yusuf’un güzel cemaline bakarak, ellerini kestiler,fakat acısını duymadılar.
(Yusuf suresi 31)

Bela, musibet, günahlara kefarettir.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Size gelen her musibet, kendi ellerinizle işleyip kazandığınız günahlar yüzündendir.
Bununla beraber Allah bir çoğunu da affeder, musibete uğratmaz.)
[Şura 30]

Demek ki işlediğimiz günahların bir kısmına ceza olarak musibet geliyor.
Böylece ahirete kalmadan dünyada günahımızın cezasını ahirete göre çok hafif olarak çekiyoruz.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
(İnsanın karşılaştığı her şey Allahü teâlânın dilemesi ile var olmaktadır.
Bunun için, iradelerimizi Onun iradesine uydurmalıyız. Karşılaştığımız

her şeyi aradığımız şeyler olarak görmeliyiz ve bunlara kavuştuğumuz
için sevinmeliyiz! Kulluk böyle olur.)
Gelen bela ve sıkıntılara sabrederek göğüs germek büyük nimettir.
Sabredemeyen felakete düçar olur. Bir hastalık, bir bela gelince
bağırıp çağırmak fayda vermez. Aksine zararlı olur. Bunun tek çaresi
Allahü teâlânın takdirine razı olmaktır. Sabırlı olmayan muvaffak olamaz.
Bir kimse başına gelen felaketlere sabretmezse devamlı huzursuz olur, doğru
dürüst ibadet edemez. Kim Allah’tan korkarak sabrederse sıkıntılardan kurtulur.

Sabreden muradına erer. Her hayra sabırla ulaşılır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kimde şu üç şey varsa, dünya ve ahiretin hayrına kavuşmuş
demektir: Kazaya rıza, belaya sabır, rahatlıkta dua.) [Deylemi]

Demek ki, belaların nimet olması, o belaya sabretmeye ve Allahü teâlânın
gönderdiği kazaya razı olmaya bağlıdır. Bela gelince feryat eden, önüne
gelene Rabbini şikayet eden, nimetten mahrum kalır, azaba layık olur.

Belaya sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir.
 
Üst